Ben Yaptım Oldu Mantığına Dikkat !
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2014 01:20
[QUOTE=Mete Duru][QUOTE=omerfc][QUOTE=H.Gürlerköy][QUOTE=omerfc][QUOTE=onuruygun]
[QUOTE=oğuzhan bey]
[/QUOTE]
[/QUOTE]
balık isterse 5 metre olsun küçük akvaryumda bakılırsa tek zararı boyunun kısa kalması olur her canlı böyledir yaşadığı alan ne kadarsa ona uyum sağlar
[/QUOTE]
O zaman siz de 3 mt2 oda da devamlı yaşayın bakalım kaç gün dayanacaksınız.Uygun hacimde birbirinle uyumlu türler bakılmalı,bu balıkların sağılığı için gereklidir..Lütfen yanlış yönlendirme yapmayalım,yazık olur, balıklar da canlıdır...
[/QUOTE]
biz insanız biz düşünebiliyoruz , hissedebliyoruz , düşüncelerimizden bir kanıya varabiliyoruz. Balıkların sinir hücreleri ve beyinleri insanınkinden 1000 kat daha az gelişmiştir bizim hissettiklerimizi ve düşündüklerimizi düşünemezler. sadece yaşama ve üreme iç güdüsüyle yaşarlar ve yaşadıkları ortama uyum sağlamaya yönelik yapıları vardır.
[/QUOTE]
Yaşadıkları ortama uyum sağlamaları ne derece değişiklik gösterdiğine göre değişir. Su değerlerinin kötü olduğu bir ortama alışmış bir japon gibi mi yoksa normalde gün içinde çok yüzen hareketli ve iri boylara gelebilen bir balığın hacim yüzünden büyüyememesi mi? İkisi de insan hatasından kaynaklanan hatalardan. Sırf göz zevki için hayvanları o kadar strese sokup yerine göre ölümlerine sebep olmak için değer mi? He eğer derseniz ki göller arası geçiş yapan cichlidlerin ortama uyum sağlayıp evrimleşmesi gibi diye, öyle bir şey zaten çok uzun yıllar süren bir süreç. Ama iri boylara gelebilen bir balığı ufacık tanka tıkıp, büyüyemediğinde " çevresine uyum sağladı ve büyümedi " demek, balığa işkence yapıldığı gerçeğini değiştirmez diye düşünüyorum.
Bizim hissettiklerimizi hissedemezler konusuna gelirsek, mythbusters programında bitkilerin dahi canının yandığını kanıtlamışlardı. Petshoplarda görürüz yanındaki büyük balıklar yüzünden çok darbe yemiş bir balık dip bucak saklanıp sık sık nefes alır ya da kocaman green terror ve benzeri balığı ufacık akvaryuma koyarlar hayvan sanki "kurtarın beni" dercesine hareketsizce bize bakar. Kimse kusura bakmasında ben öyle bir görüntü gördüğümde " nasıl olsa hissetmiyorlar onlar sinir hücreleri ve beyinleri bizimki kadar gelişmiş değil" deyip kendimi kandıramam, aksine üzülürüm...
Saygılar.
[/QUOTE]
boyu büyümemiş bir balık hiç bir şekilde acı çekmez anlamadım bu kadar doğal olmasına meraklıysanız hiç balık beslemeyelim bırakalım "doğal" ortamlarında yaşasın ve uygun boya ulaşsınlar. Büyük balıklar yüzünden darbe yemiş balığın zaten ölmesi gerekir çünkü diğerlerinden güçsüzdür doğasında böyledir tam tersi onu alıp yaşatırsak o zaman doğallığını bozmuş oluruz
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2014 01:59
He yani balığın sizin işkence ve göz zevki merakınız yüzünden büyüyememesi sorun değil? Doğada güçsüz balık hayatta kalıyor ancak baskın olan ürüyor. Hem diyorsunuz ki "bu kadar doğal olmasına meraklıysanız hiç balık beslemeyelim bırakalım doğal ortamlarında yaşasın" sonrada "güçsüz balık ölürse doğasıda tam böyledir yaşatırsak doğasını bozmuş oluruz"... Böyle çelişki henüz görmedim. Yani diyelim ki tankınız ufak ama kendinizi tatmin etmek için büyük boya ulaşabilen bir balığı alıp ufak akvaryuma koyuyorsunuz ve kendinizi zaten doğallığı kalmadı o kendini tolere edip büyümez diyorsunuz, ama güçsüzle güçlüyü aynı tanka koyup vahşice öldürdüğünde "doğada da güçsüz olan ölür bırak doğal kalsın" diyorsunuz? Yani işinize geldiği kısmını alıp uyguluyorsunuz doğru mu ?
Mete Duru 2014-09-08 02:01:37
Balık "beslemek" olayında herkesin farklı bir anlayışı vardır. Benim mantığım " eğer balık doğada 15 cm e geliyorsa ona öyle bir ortam sağlamalıyım ki, ph,kh,amonyak,nitrit,nitrat,ısı,iletkenlik,kayalar,kum doğasını takit etmeli ya da yakın olmalı ve max. boya ulaşmak için gereken litreden daha fazla olmalı ki hayvan iyice rahat etsin sonuçta doğadan alıp hapsediyoruz bari rahat etsin hayvan. Ama sizin mantığınız "ben yaptım oldu, balık büyük boya ulaşamadı zaten doğal değil, baskın erkeğin yanına ufak bir erkek attım öldü aynı doğadaki gibi " . Doğru mu anlamışım?
Ben yaptım oldu mantığını uygulayan insanların kendilerini haklı çıkarırken nasıl bu kadar bencil davranabildiklerini hiç bir zaman anlayamayacağım doğrusu...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2014 02:06
Sadece bir konuda yorum yapmak istiyorum Bazı balıklar (zıt türler) aslında aynı akvaryumda bakılabilir (bana kızacaksınız biliyorum ama ) 35 cmlik bir astronot ile 10 adet orta boy japon balığı besleyen arkadaşım vardı sorun hayvan küçüklükten beri büyütmek :) ben bu yöntemle kardeş gibi yaşayan kedi-köpek yetiştirmiştim :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2014 02:34
Kedi ve köpek kara hayvanı balıklar ise su habitatlarına ait canlılar...Yavruyken sorunsuz yaşayıp büyüyünce sıkıntı yaşanan tanklarda gördüm Furkan Bey.Kızmak haddimize değil fikir güreştirip doğruya erişmeye çalışıyoruz.Ayrıca her canlının olduğu gibi balıklarında her birinin ayrı bir karakteri yani olaylar karşısında sergiledikleri tavırlar olabiliyor.Bir astronot güzel güzel geçinirken birisi geçinemeyebilmekte gerçekten ama bizim yapmamız gereken sıfır risk.
Gel gelelim Ömer Can Bey'e.Akvaryum.com ailesi olarak doğrulara ulaşma niyetindeyiz.Nitekim akvaryum.com bünyesinde herhangi bir canlı için bilgi taraması yaparsanız ihtiyaç duyduğunu minumum hacimlere rastlarsınız.Örneğin yazar sarı prenses : 120 litre.Ya da yelken kuyruk moli : 150 litre ya da yunus : 300 litre.Madem doğal olmasını istiyorsak hiç beslemeyelim mantığı yerine ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilecekleri,boylanmada sıkıntı çekmeyecekleri,kendilerini daha rahat hissedebilecekleri ve doğal ortamına en yakın ortamları sunma çalışmaları yapsak daha doğru değil mi?Kaldı ki "AKVARİSTİM" "HOBİCİYİM" diyen bir kişinin yegane çabası bu olmalıdır.Bir pengasusu 15 litreye koyup hobiciyim diyen birini dikkate bile almam.
Örneğin hacimden ziyade lepistesleri ele alalım.Bitkisiz tankta yaşamıyorlar mı?Ya da sarı prensesleri kayasız tankta mağarasız tankta yaşamıyorlar mı?Yaşıyorlar.Yavru alınmıyor mu alınıyor.Neden dekorasyon bölümünde bitkili tank ya da kayalık dekor diye ayırıyoruz?Doğalarını en iyi şekilde taklit edip kendilerini doğal ortamda zannetmelerine imkan tanıyıp doğal hareketlerini renklerini "BOYLARINI" en iyi şekilde sergilemelerine imkan sağlayıp rahat rahat zevkle izleyebilmek için.Mesela aydınlatmalar olmadan da rahatlıkla yaşıyorlar.Neden kullanıyoruz?Gerek görsel zevk gerekse karanlıkta kalan balıkların renklerinin ne hale geldiğini bildiğimiz için.
En basitinden sıklıkla beslendiği için sarı prenseslerden ilerliyorum.Yavruyken attınız 30 litre tanka balıklar oldu size maksimum 5 cm :) Göz çapları oldu 2mm gövdeye bakıyorsun 5 cm..Sarı prenses mi şimdi bu?Teoride evet.Kağıt üzerinde mecburen sarı prenses.Balık genetik olarak gelişmez sıkıntılıdır onu anlarım ancak dediğiniz hiç bir akıl mantık çerçevesine oturtamıyorum açıkcası.Bu görüşte iseniz ki akvaryum.com da var olduğunu belirttiğimiz hacim meselesine karşısınız burada olmanız da tuhaf gerçekten.
Kaldı ki konu "BEN YAPTIM OLDU MANTIĞINA" dikkat çekmek için yapılmışken "BEN YAPARIM OLUR" anlayışıyla devam ediliyor.Fiziksel olarak rahatsızlık görülmeyebilir ancak affınıza sığınarak boyu aşırı derecede kısa kalmış insanlar dikkatimizi çekmiyorlar mı?Bu durum tam da öyle.
Sağlıklı dişilerle dolu tanka 1 adet 30 litrede geliştirilip damızlık hale getirilmiş ulaşabileceği en uç noktalara ulaşmış bir erkek birey ile doğru hacimlerde doğru şartlarda beslenmiş aynı annenin yavrusu 2 erkeği deney için salın.Dişilerin seçimi sizi oldukça şaşırtacak ancak bizleri şaşırtmayacak...
Gel gelelim Ömer Can Bey'e.Akvaryum.com ailesi olarak doğrulara ulaşma niyetindeyiz.Nitekim akvaryum.com bünyesinde herhangi bir canlı için bilgi taraması yaparsanız ihtiyaç duyduğunu minumum hacimlere rastlarsınız.Örneğin yazar sarı prenses : 120 litre.Ya da yelken kuyruk moli : 150 litre ya da yunus : 300 litre.Madem doğal olmasını istiyorsak hiç beslemeyelim mantığı yerine ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilecekleri,boylanmada sıkıntı çekmeyecekleri,kendilerini daha rahat hissedebilecekleri ve doğal ortamına en yakın ortamları sunma çalışmaları yapsak daha doğru değil mi?Kaldı ki "AKVARİSTİM" "HOBİCİYİM" diyen bir kişinin yegane çabası bu olmalıdır.Bir pengasusu 15 litreye koyup hobiciyim diyen birini dikkate bile almam.
Örneğin hacimden ziyade lepistesleri ele alalım.Bitkisiz tankta yaşamıyorlar mı?Ya da sarı prensesleri kayasız tankta mağarasız tankta yaşamıyorlar mı?Yaşıyorlar.Yavru alınmıyor mu alınıyor.Neden dekorasyon bölümünde bitkili tank ya da kayalık dekor diye ayırıyoruz?Doğalarını en iyi şekilde taklit edip kendilerini doğal ortamda zannetmelerine imkan tanıyıp doğal hareketlerini renklerini "BOYLARINI" en iyi şekilde sergilemelerine imkan sağlayıp rahat rahat zevkle izleyebilmek için.Mesela aydınlatmalar olmadan da rahatlıkla yaşıyorlar.Neden kullanıyoruz?Gerek görsel zevk gerekse karanlıkta kalan balıkların renklerinin ne hale geldiğini bildiğimiz için.
En basitinden sıklıkla beslendiği için sarı prenseslerden ilerliyorum.Yavruyken attınız 30 litre tanka balıklar oldu size maksimum 5 cm :) Göz çapları oldu 2mm gövdeye bakıyorsun 5 cm..Sarı prenses mi şimdi bu?Teoride evet.Kağıt üzerinde mecburen sarı prenses.Balık genetik olarak gelişmez sıkıntılıdır onu anlarım ancak dediğiniz hiç bir akıl mantık çerçevesine oturtamıyorum açıkcası.Bu görüşte iseniz ki akvaryum.com da var olduğunu belirttiğimiz hacim meselesine karşısınız burada olmanız da tuhaf gerçekten.
Kaldı ki konu "BEN YAPTIM OLDU MANTIĞINA" dikkat çekmek için yapılmışken "BEN YAPARIM OLUR" anlayışıyla devam ediliyor.Fiziksel olarak rahatsızlık görülmeyebilir ancak affınıza sığınarak boyu aşırı derecede kısa kalmış insanlar dikkatimizi çekmiyorlar mı?Bu durum tam da öyle.
Sağlıklı dişilerle dolu tanka 1 adet 30 litrede geliştirilip damızlık hale getirilmiş ulaşabileceği en uç noktalara ulaşmış bir erkek birey ile doğru hacimlerde doğru şartlarda beslenmiş aynı annenin yavrusu 2 erkeği deney için salın.Dişilerin seçimi sizi oldukça şaşırtacak ancak bizleri şaşırtmayacak...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2014 03:04
[QUOTE=Mete Duru]He yani balığın sizin işkence ve göz zevki merakınız yüzünden büyüyememesi sorun değil? Doğada güçsüz balık hayatta kalıyor ancak baskın olan ürüyor. Hem diyorsunuz ki "bu kadar doğal olmasına meraklıysanız hiç balık beslemeyelim bırakalım doğal ortamlarında yaşasın" sonrada "güçsüz balık ölürse doğasıda tam böyledir yaşatırsak doğasını bozmuş oluruz"... Böyle çelişki henüz görmedim. Yani diyelim ki tankınız ufak ama kendinizi tatmin etmek için büyük boya ulaşabilen bir balığı alıp ufak akvaryuma koyuyorsunuz ve kendinizi zaten doğallığı kalmadı o kendini tolere edip büyümez diyorsunuz, ama güçsüzle güçlüyü aynı tanka koyup vahşice öldürdüğünde "doğada da güçsüz olan ölür bırak doğal kalsın" diyorsunuz? Yani işinize geldiği kısmını alıp uyguluyorsunuz doğru mu ?
[/QUOTE]
omerfc 2014-09-08 03:17:35
Balık "beslemek" olayında herkesin farklı bir anlayışı vardır. Benim mantığım " eğer balık doğada 15 cm e geliyorsa ona öyle bir ortam sağlamalıyım ki, ph,kh,amonyak,nitrit,nitrat,ısı,iletkenlik,kayalar,kum doğasını takit etmeli ya da yakın olmalı ve max. boya ulaşmak için gereken litreden daha fazla olmalı ki hayvan iyice rahat etsin sonuçta doğadan alıp hapsediyoruz bari rahat etsin hayvan. Ama sizin mantığınız "ben yaptım oldu, balık büyük boya ulaşamadı zaten doğal değil, baskın erkeğin yanına ufak bir erkek attım öldü aynı doğadaki gibi " . Doğru mu anlamışım?
Ben yaptım oldu mantığını uygulayan insanların kendilerini haklı çıkarırken nasıl bu kadar bencil davranabildiklerini hiç bir zaman anlayamayacağım doğrusu...
Anlamadım ne dediğini benim yazdığım hiç bir şeyde çelişki yok iki cümlede aynı şeyi anlatıyor. "bu kadar doğal olmasına meraklıysanız hiç balık beslemeyelim bırakalım doğal ortamlarında yaşasın" Ve "güçsüz balık ölürse doğasıda tam böyledir yaşatırsak doğasını bozmuş oluruz" bu ikiside aynı anlama geliyor. İkisininde anlamı çok doğal ortam istiyorsanız doğasında bırakın siz akvaryumda büyük balıklar tarafından tartaklanmış küçük balığı satın alınca zaten doğasını bozmuş oluyorsunuz. Bir hayvanın doğasında olması sadece mutlu olması anlamına gelmiyor. Siz o güçsüz balığı satın alıp yaşama şansı verincede doğasını bozmuş oluyorsunuz. Siz herhangi bir balığı alıp 100 litre akvaryuma koyunca rahat ettiğini falan mı sanıyorsunuz tam anlamadım ben ? Ek olarak internette araştırma yaparsanız ( forum sitelerinde duygularına göre yorum yapan insanlar yerine ingilizce makale sitelerinde ) daha rahat anlayabilirsiniz
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 08 Eylül 2014 04:42
[QUOTE=omerfc][QUOTE=Mete Duru]He yani balığın sizin işkence ve göz zevki merakınız yüzünden büyüyememesi sorun değil? Doğada güçsüz balık hayatta kalıyor ancak baskın olan ürüyor. Hem diyorsunuz ki "bu kadar doğal olmasına meraklıysanız hiç balık beslemeyelim bırakalım doğal ortamlarında yaşasın" sonrada "güçsüz balık ölürse doğasıda tam böyledir yaşatırsak doğasını bozmuş oluruz"... Böyle çelişki henüz görmedim. Yani diyelim ki tankınız ufak ama kendinizi tatmin etmek için büyük boya ulaşabilen bir balığı alıp ufak akvaryuma koyuyorsunuz ve kendinizi zaten doğallığı kalmadı o kendini tolere edip büyümez diyorsunuz, ama güçsüzle güçlüyü aynı tanka koyup vahşice öldürdüğünde "doğada da güçsüz olan ölür bırak doğal kalsın" diyorsunuz? Yani işinize geldiği kısmını alıp uyguluyorsunuz doğru mu ?
[/QUOTE]
Mete Duru 2014-09-08 04:47:00
Balık "beslemek" olayında herkesin farklı bir anlayışı vardır. Benim mantığım " eğer balık doğada 15 cm e geliyorsa ona öyle bir ortam sağlamalıyım ki, ph,kh,amonyak,nitrit,nitrat,ısı,iletkenlik,kayalar,kum doğasını takit etmeli ya da yakın olmalı ve max. boya ulaşmak için gereken litreden daha fazla olmalı ki hayvan iyice rahat etsin sonuçta doğadan alıp hapsediyoruz bari rahat etsin hayvan. Ama sizin mantığınız "ben yaptım oldu, balık büyük boya ulaşamadı zaten doğal değil, baskın erkeğin yanına ufak bir erkek attım öldü aynı doğadaki gibi " . Doğru mu anlamışım?
Ben yaptım oldu mantığını uygulayan insanların kendilerini haklı çıkarırken nasıl bu kadar bencil davranabildiklerini hiç bir zaman anlayamayacağım doğrusu...
Anlamadım ne dediğini benim yazdığım hiç bir şeyde çelişki yok iki cümlede aynı şeyi anlatıyor. "bu kadar doğal olmasına meraklıysanız hiç balık beslemeyelim bırakalım doğal ortamlarında yaşasın" Ve "güçsüz balık ölürse doğasıda tam böyledir yaşatırsak doğasını bozmuş oluruz" bu ikiside aynı anlama geliyor. İkisininde anlamı çok doğal ortam istiyorsanız doğasında bırakın siz akvaryumda büyük balıklar tarafından tartaklanmış küçük balığı satın alınca zaten doğasını bozmuş oluyorsunuz. Bir hayvanın doğasında olması sadece mutlu olması anlamına gelmiyor. Siz o güçsüz balığı satın alıp yaşama şansı verincede doğasını bozmuş oluyorsunuz. Siz herhangi bir balığı alıp 100 litre akvaryuma koyunca rahat ettiğini falan mı sanıyorsunuz tam anlamadım ben ? Ek olarak internette araştırma yaparsanız ( forum sitelerinde duygularına göre yorum yapan insanlar yerine ingilizce makale sitelerinde ) daha rahat anlayabilirsiniz
[/QUOTE]
Hocam öncelikle Duman Han kardeşim şiir gibi cevap yazmış üstüne konuşmak biraz garip olacak
İlk açıklamanıza gelirsek;
1. Cümleniz anlam olarak "doğal istiyorsan doğaya sal" mantığı zaten doğadan alarak doğallığını bozmuşsunuz daha ne uğraşıyorsunuz doğal olmasına anlamına geliyor.
2. Cümleniz anlam olarak "güçsüz balık" konusundaki tutumunuz güçsüz balıkla güçlü balığı aynı tanka koyduğunuzda güçsüzün ölmesi sizin suçunuz değil doğal bir olay. Buradaki doğayı taklit etmeyip, etmiş gibi davranıp, balığın vebaline girmeyi kendine yedirememek anlamına gelir.
1 = Doğal olmayanı savunmak
2 = Doğalı savunmak.
Eğer belgeselleri falan biraz da olsa izlerseniz güçsüz balıkta yaşıyor. Yani baskın erkek ondan daha küçük bir erkeği öldüremiyor zaten güçsüz olan kaçıyor. Ana ölüm sebepleri (malawi tanganyika gölü v.b.) yerlerde genelde kendilerinden boyut olarak çok büyük balıkların öldürdüklerini görürüz belgesellerde. Örn: avcı bir cichlid grubunun yavrularını savunan anaçları hızları ile yavrularını yemesi veya gece kaya içinde uyuyan cichlidlerin elektrikli kedi balıklarının elektrik verip kayanın arasından çıkarıp kapması gibi. Buralardaki boyut farkları 3-5 cm değil 10-50 cm arası.
Sizin savunduğunuz doğada güçsüz ölüyor mantığını tank ve doğal ortamda karşılaştırma yaparsak eğer sonuç olarak baskın olmayan erkeğin ölüm sebebi hacimsizliğe çıkar.
Örn;
Sürü balıklarında baskın olan erkek renklerini koyulaştırıp baskınlığını belli eder ve dişilerle o çiftleşir. Güçsüz ve baskın olmayan erkekler çiftleşemez ancak sürünün parçasıdır.
Örn 2;
Bölgeci balıklar kendilerine belli bir cm2 alanı bölge edinip kendi yuvalarını kazarlar. Dişi erkeğin kur dansını boyunu posunu ve en önemlisi kazdığı yuvayı tartıp beğenirse çiftleşir.
Örnekler malawi ve tanganyika göllerine aittir. Bu göllere ait olma sebepleri ise akvaryum balığı olarak neredeyse en popüler balıklara ev sahipliği yapmasıdır.
"Siz herhangi bir balığı alıp 100lt ye koyduğunda rahat ettiğini mi sanıyorsunuz?" demişsiniz. Buna cevabım ise eğer balığın tam gelişimini gösterdiği litre 50-80 arası ise ve doğru dişi erkek oranı, doğru su değerleri, doğru dekor, doğru yemler, kalabalık olmayan bir tank ile evet.
Benim uygulamam 150-120 lt isteyen 2 türü 620 lt de besliyorum. Gayette mutlu mesut olduklarını düşünüyorum. Her türden birer baskın erkek koydum ki tankta ölüm olmasın.
Yabancı forumlardan araştırın demişsiniz. Biz tabiki yabancı, türkçe ama farklı forumlar,makaleler okuyoruz. Mesela TANKED'ın hiç bir bölümünü kaçırmam. Zamanında melek beslerken hiç alakam olmamasına rağmen altum melekler hakkında makaleler okurdum.
Yabancı makalelerden forum içi biri örnek vermişti bir yorumda "dünya 1.si seçilen f.w. istediği hacmin yarısı tankta beslenmiş". Ancak olayın trick i farkı bir yerde. Adam her gün su değerlerini ölçüp ona göre düzenliyor. Filtrasyon (eşdeğer) akıntısız olmak kaydı ile tankın 3 katı büyüklükteki bir tankına eşdeğer. Ve tankın ölçüleri balığın rahatça sağdan sola yüzmesini engellemiyor. Şimdi forum yöneticileri f.w. gibi bir balık için şunki yazan gerekli hacmin yarısını yazsa, hobicilerin ya da yeni başlayanların %95 i o adam kadar özen gösteremeyecek. Balık yanık kalacak yada ölecek. Bunun sorumlusu ise o insanlara göre yönetim olacaktır.
Biz de farkındayız bazı canlıların +- gerekli hacim gösterilmiş. Ancak bu durum balığın karakterine, yüzme ihtiyacına, suyu çabuk kirletmesine veya ani su değişimlerine hassas olmasına dayanıyor. Yani onun da mantıklı bir açıklaması var o da budur.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir