Biolife Komedisi Hakkında
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2021 20:31
2017den beri monera olsun flora olsun sadece biolife ürünleri kullanan biri olarak söyleyebilirim ki ürün iyi. Yakınlarıma tavsiye ederim. dış filtre ya da sump vs kullanmayı hiç düşünmedim. Floranin içerisine purigen atıyorum o kadar. Canlı yükü çok fazla olduğunda maalesef ürün dünyanın en iyi filtresi dahi olsa max.populasyonda müdahale etmek gereği duyuyorsun. Haftasonu eğer isim yoksa sırf olsun diye bir miktar su değişimi yapıyorum onun dışında aman su değişimi günüm su kadar zaman ayırmam lazım dediğim hiç olmadı. Yeri geldi bir ay 2 ay su değiştirmedim hatta 180 lt bir bitkili karides akvaryumum var onda sadece buharlaşan su üzerine ekleme yapıyorum hiç dip çekimi yapmadım.
Beğenenler: [T]137418,Saussure[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2021 21:04
Olay ürünün iyi olup olmaması değil aslında, vaad ettiği şeyi yapıp yapmadığı. İyi bir filtredir, kullanmadığım için bir şey diyemem. Marka hakkında da kötü bir amaç yok, hatta Biolife Fx-s yavruluk eğer yavru akvaryumum dolu ise kullandığım tek yavruluk markası, bir hafta civarı yavrulukta tutuyorum yavruları. Diğerlerinden daha büyük, oksijen giriyor ve ana tankla sirkülasyona giriyor. Çıkarıp temizlemesi de çok kolay.
Buradaki konu bence akıllarda soru işareti bırakan ürün tanıtımı. Akvaryumdan su içilmesi, su değişimine son gibi söylemler bana ilginç geldi.
Su değiştirilmeyen, normal yükte Biolife kullanılan oturmuş bir tankta sonuçları merak ediyorum. Yoksa az canlı yükü olan, kumu olan bitkili bir tankta filtre, temizlikten çok suyu çevirir, filtrasyonu bitkiler ve kum karşılayabilir. Önemli olan normal popülasyonda sonuç ne bu filtrelerle.[EDIT]Saussure,2021-10-31 21:05:55[/EDIT]
Buradaki konu bence akıllarda soru işareti bırakan ürün tanıtımı. Akvaryumdan su içilmesi, su değişimine son gibi söylemler bana ilginç geldi.
Su değiştirilmeyen, normal yükte Biolife kullanılan oturmuş bir tankta sonuçları merak ediyorum. Yoksa az canlı yükü olan, kumu olan bitkili bir tankta filtre, temizlikten çok suyu çevirir, filtrasyonu bitkiler ve kum karşılayabilir. Önemli olan normal popülasyonda sonuç ne bu filtrelerle.[EDIT]Saussure,2021-10-31 21:05:55[/EDIT]
Beğenenler: [T]223933,replacka[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Ekim 2021 21:12
Merhabalar 250 lt akvaryumda sırf sabah cikiyorum akşama kadar evde yokum sizintida ev mahvolur diye monera ve flora bunlara artı olarak eheim biopower kullanıyorum öyle dediği gibi dip temizliğine son olayı diye bişey olmuyor haftalık dip çekimi yapmasam dipte illaki pislikler oluyor işini yapıyor mu yapıyor ama bence dış filtre gibi akvaryum için aktif bir rol oynadığını söyleyemem iyi bir iç filtre olabilir yaşadığım tecrübeye göre böyle giderse dış filtre ve eheim iç filtre olarak devam edeceğim [EDIT]Murathanerol,2021-10-31 21:13:37[/EDIT]
Teşekkür Edenler: [T]231134,allytourgood[/T][T]133927,mehmet28[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2021 08:06
60 litre tankımda biolife c100 kullanıyorum. Ancak tek başına bu filtre yeterli değil bence. Akvaryumda bitki yok, 3 yavru japon balığı var sadece. Suyum bir türlü berraklaşmayınca bu filtreyi aldım, 3 haftadır bir fiil çalışıyor . sonuçta vadettiği şeyi yapıyor, yani Su acayip berrak. Ancak yanında xl pro mini 500 askı dış filtre ve eheim 2010 iç filtre kullanıyorum. Eheim daha çok hava taşı görevi görüyor, sayaca bağladım, belli aralıklarla çalışıyor.
Demem o ki, bu ürünün görevi, pipo filtrenin biraz geliştirilmiş hali. Pislik toplamakta da başarılı bence ancak sadece buna güvenmemek ve özellikle japon balıklarında oksijen azlığını tolere edebilmek için bu filtrenin yanına mutlaka ek sistemlerle destek yapmak gerekiyor.
Demem o ki, bu ürünün görevi, pipo filtrenin biraz geliştirilmiş hali. Pislik toplamakta da başarılı bence ancak sadece buna güvenmemek ve özellikle japon balıklarında oksijen azlığını tolere edebilmek için bu filtrenin yanına mutlaka ek sistemlerle destek yapmak gerekiyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2021 10:59
Aldım kullanıyorum. Yakın bir arkadaşımın tavsiyesiyle almıştım. Nasıl bu kadar zaman ayırıyorsun diyordu. Haklıymış. Vadettiklerini gerçekleştiriyor ürün biolife için konuşuyorum. 3 aydır sistemde oturdu. Dış filtreden daha kullanışlı. Bir defa düzgün kapatamamışım evi az daha su basıyordu. Sumpunuz yoksa bence gayet ideal.
Not: Akvaryumum orta düzey bitkili ve suyu ayda bir %15 kadar değiştiriyorum. 3 ayda yeni temizledim filtreyide.[EDIT]mmemati,2021-11-01 11:02:33[/EDIT]
Not: Akvaryumum orta düzey bitkili ve suyu ayda bir %15 kadar değiştiriyorum. 3 ayda yeni temizledim filtreyide.[EDIT]mmemati,2021-11-01 11:02:33[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2021 15:23
Ülkemizde toplam su tüketiminin % 16 lık kısmının konutlardan kaynaklandığını okumuştum. Akvaryumlara harcanan su herhalde onbinlerde bir gibi oranlarla ifade edilmektedir. Yine ülkemizde kişi başı su tüketimi, batılı ülkelere göre oldukça düşüktür. Önemli olan tüketimi kısmak değil, kaynakları doğru biriktirmek ve harcamaktır.[EDIT]mesut alak,2021-11-01 15:24:50[/EDIT]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2021 16:37
Fluval 206 dış filtre kullanıyorum. 3 sepetinin 2 sinde tıka basa sera siporax 3. sepette aynı şekilde seachem matrix var. Süngerlife filtre su değişimini kaldırmayı vaat ediyorsa o zaman benim filtrem su değişiminin dışında balıklara masaj, eğlence parkı, haftasonları başka akvaryumlara seyahat gibi imkanlarda sunuyor olması lazım.[:)))] Başlık konuya çok uygun bence.
Beğenenler: [T]232419,Inteleon[/T]
Teşekkür Edenler: [T]133927,mehmet28[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2021 16:39
Burda hepimiz hobiciyiz, kullandığımız ürünleri birbirimize karşı paylaşıyoruz ki fikir edinelim 100 lt akvaryumda 11 yunus balığı bakıyorum zamanla kullandığım filitre bozulunca fiyatı makul geldiği için aldım dış filitre kadar bakteri tuttuğunu söyleyemem cunki dış filitrejin tabiki malzemesi güzel ise çok güzel bakteri tutacagi kesin. Monneranin avantajı ise akvaryumda pislik oluşmuyor çekim gücü gerçekten güzel vakumlama etkisi ilede bırakmıyor içindeki tortuyu dört çeşit filitreden geçirip bırakıyor, ürün elimde olduğu için inceleyebiliyirum orta kısmına bakteri tututcu malzemeler koyulabilir aslında o kısım boru ile aşağıya uzanarak suyu alttan çekmeyi sağlıyor, koyduğum resim yenidir ve bir ay olmuştur temizlemeyeli, akvaryumdan su icermiyim asla [:D]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/213230/011120211623551.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/213230/011120211624481.jpg[/IMG][EDIT]oguzhan06077,2021-11-01 16:40:57[/EDIT]
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/213230/011120211623551.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/213230/011120211624481.jpg[/IMG][EDIT]oguzhan06077,2021-11-01 16:40:57[/EDIT]
Teşekkür Edenler: [T]133927,mehmet28[/T]
+1: [T]202789,Hamza Özel[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 01 Kasım 2021 18:09
[QUOTE=replacka][VID]https://www.youtube.com/watch?v=F00nqNAFisg[/VID]
Daha önceden de bu tarz bir konuya, bu videoyu örnek olarak eklemiştim sanırım. Yine örnek olarak ekleyeyim dedim. Görüldüğü üzere 25 yıldır su değişimi yapılmayan akvaryumlar varmış. Hatta belki daha uzun süredir su değişimi yapılmayan akvaryumlar da vardır bu hobide. Sonuçta 100 yılı geçkin tarihi olan bir hobiden bahsediyoruz. Ancak su döngüsü denilen bir gerçek de vardır doğada. Yani denizler ve okyanuslar gibi büyük su kütlelerinden buharlaşan su, daha sonra karaya yağmur veya kar olarak döner ve oradan da çeşitli su kaynaklarını besler. Kimi yerlerde kar ve buzul olarak depolanır. Kimi yerlerde yer üstü su kaynaklarına akar, kimi yerlerde yer altı su kaynaklarını besler. Hatta çoğunlukla nehir/ırmak/dere vs şeklinde akarak tekrardan denizlere/okyanuslara geri döner. Kısacası su döngüsü ve sürekli tazelenen su kaynakları doğada mevcuttur. Haliyle akvaryumlardaki su değişimini çok yanlış veya ucube bir uygulama gibi görmek de absürt kaçar.
Burada dikkat edilmesi gereken, su değişimi uygulaması değildir bence. Burada asıl nokta akvaryumlardır. Hobiciler, dünyadaki tüm akvaryumları kendi elindeki akvaryumlardan ibaret gibi düşünebiliyor çoğunlukla. Oysa ki çeşit çeşit akvaryumlar, farklı teknikler, değişik filtrasyon yöntemleri vardır. Sonuçta 100 yıllık bir hobiden bahsediyoruz. Haliyle bu hobinin ilk zamanlardaki uygulamalar veya akvaryumlardan ibaret kalacağını kimse iddia edemez. E bu durumda su değişimi şarttır, yoksa hiçbir canlı besleyemezsin demek ile su değiştirmek abestir, kaynakları harcıyorsunuz demek arasında hiçbir fark yoktur bana göre. İki söylem de eşit derecede hatalı. Çünkü genellemeler üzerinden kesin yargılara ulaşıyoruz ama her genellemenin istisnası olabileceğini dikkate bile almıyoruz. Tıpta meşhur bir söylem vardır; hastalık yoktur, hasta vardır diye. Burada söylenilmek istenen, hastalıkların değil de hastaların yani insanların tedavi edilmesi gerektiğidir. Çünkü hastalıkların ve tedavilerinin, farklı hastalarda farklı sonuçlara yol açabileceğidir. Yani genelleme yaparken istisnaları ölüme terk etmeyin, insan faktörünü hep göz önünde bulundurun şeklinde bir tıp söylemidir.
Bu söylemin benzeri akvaryumlar için de uygulanabilir. Yani su değişimi gibi uygulamalar, walstad gibi teknikler, biolife gibi filtreler yoktur; akvaryumlar vardır şeklinde düşünüp her akvaryumu kendi özelinde değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. İstisna akvaryumları, bitkilerin katkılarını, tabanın özelliklerini vs vs dikkate alarak yorum yapmak en mantıklısı bence. Aslında her akvaryumun farklı olduğunu, her gün açılan konularda farkına bile varmadan görüyordur hobiciler. Nasıl mı[:?] Mesela yeni başlayan bir hobici konu açıyor "Balıklarım ölüyor sebebi nedir?" diye, ancak bu kadar bilgi veriyor. Peki ardından gelen ilk yorum ne oluyor; tabi ki de "akvaryumunuz hakkında daha fazla bilgi verir misiniz" oluyor. Litresi, filtresi, canlıları, yaşı vs şeklinde. Hatta konu açma şeklinin bu tarz olması gerektiğini, sitenin kendisi bile söylüyor. Bunun sebebi her akvaryumun farklı olduğu, dolayısıyla farklı ihtiyaçları da olabileceğini görmek değil de nedir[:?] O yüzden bu hobinin temelleri üzerinde gelişen çeşitli teknikleri, çeşitli uygulamaları yabana atmamak lazım. Tıpkı bir ağacın gövdesinden çıkan dallar gibi akvaryumların da çeşit çeşit olduğu ve belli başlı temeller üzerinden çok farklı akvaryumlara ulaşılabileceğini unutmamak lazım. Hatta bu hobinin temeli sayılan azot döngüsü, sadece bitkilerden oluşan bir akvaryum için ne derece önem taşır[:?] Amonyak, bitkiler için nitrattan daha kolay alınan bir besin iken; sadece bitkilerden oluşan bir akvaryumun sahibine, azot döngüsü olmazsa bitkilerin ölür demek ne kadar mantıklıdır[:?] Tabi bunlar ekstrem örnekler ama anlatmak istediğim şey; farklı ve çeşitli akvaryumların, uygulamaların, filtrelerin olması çok güzel bir şey değil mi? Bu sayede çok daha fazla insana hitap eden bir hobi olmuş olmuyor mu[:?] Ben mesela birkaç yıldır bitkili akvaryumlara merak sardığım için, önceki zamanlara göre daha farklı bir keyif alıyorum bu hobiden. Belki ileride karides akvaryumlarına veya büyük etçil balıklara veya sadece balık üretmeye veya biyotop denilen akvaryumlara veya tuzlu su akvaryumlarına merak sarabilirim. Kim bilir ve kime ne? Ama sonuçta seçenek olması kadar güzel bir şey yok[:iyi:]
Ha bu arada, kendim de bitkili akvaryumlarımdan bazılarına düzenli su değişimi yapıyorum. Bunlardan birkaçına (özellikle içinde üreme faaliyeti olanlara) haftalık su değişimi yapıyorken, diğerlerine ise daha uzun sürede su değişimi yapıyorum. Geri kalanlara da sadece su eklemesi yapıyorum. Ama bu akvaryumlarda da, sadece omurgasızlar veya çok az balık oluyor zaten. Yani balık popülasyonu fazla olan akvaryumlara, kısa aralıklarla su değişimi yapmayı daha doğal buluyorum. Çünkü bu canlıların doğal ortamlarında, su döngüsü ile su değişimi yaşıyor olma ihtimalleri çok yüksek. Haliyle benzer ortamları sağlayınca, balıkların daha doğal davranışlar sergilediğini düşünüyorum. Tabi balıklar, evrimsel açıdan daha üst basamakta olduğu için; kendilerini omurgasızlara göre daha fazla ifade de edebiliyorlar. Bu sayede su değişiminin etkilerini balıklarda daha net gözlemleyebiliyorum omurgasızlara göre. Bu da su değişimi için tetikleyici bir etken oluyor bana. Mesela bundan bir iki yıl önce nevrotik davranışları olduğu için bakmaktan kaçındığım beta balıklarını, şimdi ise çok eğlenceli buluyorum. Çünkü mevcut beta balığımın diğer betalardan farklı bir karakteri olduğunu düşünüyorum. Yani balıkların bile bireyden bireye değişen yapıları olduğunu düşünüyorum. Tıpkı akvaryumların da birbirinden farklı yapıları olması gibi. Neyse konu çok dağıldı. Kısacası sağlıklı akvaryumlar tek tip olmak zorunda değildir diye düşünüyor, herkese çeşitli ve keyifli hobiler diliyorum [:)]
Edit: Bu yazı, tatlı su akvaryumları özelinde yazılmıştır. Çünkü hobinin bu alanındaki deneyim ve bilgime güvenebilirim. Ancak takip ederek ve okuyarak tuzlu su akvaryumları hakkında öğrendiğim şeylerden birisi de şudur; yeterli deneyimi ve donanımı olan hobicilerin, oturmuş tuzlu su akvaryumlarında çok az sıklıkta su değişimi yapıyor olması. Sanırım bunun sebebi de; neredeyse her parametrenin çeşitli testlerle ölçülerek ve ekleme çıkarmalarla takip edilerek, belli aralıklarda tutuluyor olması. Bu sıkı takip durumu, özellikle içinde mercan olan ve reef denilen akvaryumlarda geçerli diyebilirim[:iyi:] Haliyle neredeyse her parametresi, çeşitli donanımlarla ve malzemelerle belirli aralıklarda tutulabilen böylesine titiz akvaryumlarda; suyu sık değiştirerek neye ne kadar katkıda bulunulabilir ki diye düşünmeden edemiyorum[:?][/QUOTE]
Repleca nikli uyemizi tebrik ediyorum. Bence aciklamalari cok mantikli. Ben de iki yildir bu konuyu ara ara dusunur, bulabildigim makale ve yorumlari okurum. Konu bence bir cok parametreye bagli ve tek bir durum yok. Olay non-lineer yani, muhendis dilinde. Hatta bu da yetmez cok bilinmeyenli tek denklem gibi... degerli arkadasimiz da uzun uzu cok guzel izah etmis.
Yani herkes kendi kosullardinda hakli oluyor cunku herkes farkli bir durumu yasiyor... Neyse bu kismi cok uzatmadan bir tespitimi paylasmak istiyorum.
Tipki butun okul hatta universite hayatinda eksik yani yanlis ogretilen bir durum var fizikte. Hemen hemen butun problemlerde surtunmenin (hava surtunmesi mesela) ihmal edilmesi. Halbuki gercek hayatta olayin karakteristigini bu gibi detaylar belirliyor.
Simdi abarttigimi dusununenler su meshur videoyu izleyebilirler, zaten izlemis olanlar da ne kastettigimi hemen anlayacaklardir.
Prof. Brain Cox un meshur bowling topu vs tuy deneyi videosu: linki acamayanlar bu semilde googlelayin bir suru turevi cikar.
[URL]https://www.dailymotion.com/video/x29hlu8[/URL]
Ne alaka diyeceksiniz, aciklayayim kisaca:
Akvaryum dunyasina adimimi attigimdan beri herkesin aklinda tekerleme olmus bir soylem var. "Litre basina su kadar balik" seklinde.
40lt akvaryumda 10 adet neon baligi cok bulanlar, 300lt lik dev akvaryumlarda oyle 10 adet balik besliyorlar ki, oran olarak ilkine kiyasla cok daha dogru gozukse de balik kutlesi/su kutlesi olarak baksak cok daha kotu durumdalar. Simdi cugunlukla da cama cam bu akvaryum sahipleri dip temizligi yapmazsa ortalik bir ayda b.k dolar, affiniza siginarak ifade ettim. Bendeki ufacik Platy nin her gun en az 5cm kakayi ip gibi pesinde salladigini hatirladikca, o kocaman baliklarin naaptiklarini hayal edemiyorum. Gorunmeyen ure atimlari da cabasi...
Simdi bu kisiye, "40 lt tankta ben 10 tane neon besliyorum, tabanda 3-4 cm kumum, icerde bitkilerim de var. Su degisimi nadiren yapiyorum, dip cekimi hic yapmiyorum, sen niye yapiyorsun ki!" derseniz sizi sopayla kovalar, hakli da olur.
Tam tersi de digerleri icin gecerli, yani illa "dip cekimi yapmaniz sart yoksa bu is yurumez" deyince de kendi cozumunu kendi kucuk habitat icinde dengelemis olanlar kazan kaldiriyor.
Konu da dip cekimi zararli mi? gerekli mi? gereksiz mi? Seklinde katlanip bukuluyor...
Cama cam bir akvaryumda, taban bos ise veya cok az kum var ise ve o dev akvaryumda sayica az ama dana kadar baliklarin var ise dip cekimi veya duzenli su degisimi yapma da goreyim.
Oyle buyuk akvaryumlar goruyorum ki, yarim tonda 5 bilemedin 10 balik. Ama balik oyle bir azametli ki, bir taraftan basini ceviriyor, pat burnu diger camda. Simdi ben de buna kiziyorum. Sayi ok de, baliklarin rahat yuzecekleri alan, saklanacaklari detaylar, dogal ortami nerde?...
Uzu lafin kisasi, en dogrusu, canlilarin toplam kutlesini tankin su kutlesine orantilamak lazim dogru bir sekilde. Tabii, baliklarin yuzme ihtiyaclari, yukseklik, habitat vs... de cok onemli.
Ayrica bu hobinin genel gecer kurallari da cok az, bir tankin durumu digerine benzemez, genellemeler yapmak cok yanlis olur vs. Vs...[EDIT]Alehar,2021-11-01 18:34:05[/EDIT]
Daha önceden de bu tarz bir konuya, bu videoyu örnek olarak eklemiştim sanırım. Yine örnek olarak ekleyeyim dedim. Görüldüğü üzere 25 yıldır su değişimi yapılmayan akvaryumlar varmış. Hatta belki daha uzun süredir su değişimi yapılmayan akvaryumlar da vardır bu hobide. Sonuçta 100 yılı geçkin tarihi olan bir hobiden bahsediyoruz. Ancak su döngüsü denilen bir gerçek de vardır doğada. Yani denizler ve okyanuslar gibi büyük su kütlelerinden buharlaşan su, daha sonra karaya yağmur veya kar olarak döner ve oradan da çeşitli su kaynaklarını besler. Kimi yerlerde kar ve buzul olarak depolanır. Kimi yerlerde yer üstü su kaynaklarına akar, kimi yerlerde yer altı su kaynaklarını besler. Hatta çoğunlukla nehir/ırmak/dere vs şeklinde akarak tekrardan denizlere/okyanuslara geri döner. Kısacası su döngüsü ve sürekli tazelenen su kaynakları doğada mevcuttur. Haliyle akvaryumlardaki su değişimini çok yanlış veya ucube bir uygulama gibi görmek de absürt kaçar.
Burada dikkat edilmesi gereken, su değişimi uygulaması değildir bence. Burada asıl nokta akvaryumlardır. Hobiciler, dünyadaki tüm akvaryumları kendi elindeki akvaryumlardan ibaret gibi düşünebiliyor çoğunlukla. Oysa ki çeşit çeşit akvaryumlar, farklı teknikler, değişik filtrasyon yöntemleri vardır. Sonuçta 100 yıllık bir hobiden bahsediyoruz. Haliyle bu hobinin ilk zamanlardaki uygulamalar veya akvaryumlardan ibaret kalacağını kimse iddia edemez. E bu durumda su değişimi şarttır, yoksa hiçbir canlı besleyemezsin demek ile su değiştirmek abestir, kaynakları harcıyorsunuz demek arasında hiçbir fark yoktur bana göre. İki söylem de eşit derecede hatalı. Çünkü genellemeler üzerinden kesin yargılara ulaşıyoruz ama her genellemenin istisnası olabileceğini dikkate bile almıyoruz. Tıpta meşhur bir söylem vardır; hastalık yoktur, hasta vardır diye. Burada söylenilmek istenen, hastalıkların değil de hastaların yani insanların tedavi edilmesi gerektiğidir. Çünkü hastalıkların ve tedavilerinin, farklı hastalarda farklı sonuçlara yol açabileceğidir. Yani genelleme yaparken istisnaları ölüme terk etmeyin, insan faktörünü hep göz önünde bulundurun şeklinde bir tıp söylemidir.
Bu söylemin benzeri akvaryumlar için de uygulanabilir. Yani su değişimi gibi uygulamalar, walstad gibi teknikler, biolife gibi filtreler yoktur; akvaryumlar vardır şeklinde düşünüp her akvaryumu kendi özelinde değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. İstisna akvaryumları, bitkilerin katkılarını, tabanın özelliklerini vs vs dikkate alarak yorum yapmak en mantıklısı bence. Aslında her akvaryumun farklı olduğunu, her gün açılan konularda farkına bile varmadan görüyordur hobiciler. Nasıl mı[:?] Mesela yeni başlayan bir hobici konu açıyor "Balıklarım ölüyor sebebi nedir?" diye, ancak bu kadar bilgi veriyor. Peki ardından gelen ilk yorum ne oluyor; tabi ki de "akvaryumunuz hakkında daha fazla bilgi verir misiniz" oluyor. Litresi, filtresi, canlıları, yaşı vs şeklinde. Hatta konu açma şeklinin bu tarz olması gerektiğini, sitenin kendisi bile söylüyor. Bunun sebebi her akvaryumun farklı olduğu, dolayısıyla farklı ihtiyaçları da olabileceğini görmek değil de nedir[:?] O yüzden bu hobinin temelleri üzerinde gelişen çeşitli teknikleri, çeşitli uygulamaları yabana atmamak lazım. Tıpkı bir ağacın gövdesinden çıkan dallar gibi akvaryumların da çeşit çeşit olduğu ve belli başlı temeller üzerinden çok farklı akvaryumlara ulaşılabileceğini unutmamak lazım. Hatta bu hobinin temeli sayılan azot döngüsü, sadece bitkilerden oluşan bir akvaryum için ne derece önem taşır[:?] Amonyak, bitkiler için nitrattan daha kolay alınan bir besin iken; sadece bitkilerden oluşan bir akvaryumun sahibine, azot döngüsü olmazsa bitkilerin ölür demek ne kadar mantıklıdır[:?] Tabi bunlar ekstrem örnekler ama anlatmak istediğim şey; farklı ve çeşitli akvaryumların, uygulamaların, filtrelerin olması çok güzel bir şey değil mi? Bu sayede çok daha fazla insana hitap eden bir hobi olmuş olmuyor mu[:?] Ben mesela birkaç yıldır bitkili akvaryumlara merak sardığım için, önceki zamanlara göre daha farklı bir keyif alıyorum bu hobiden. Belki ileride karides akvaryumlarına veya büyük etçil balıklara veya sadece balık üretmeye veya biyotop denilen akvaryumlara veya tuzlu su akvaryumlarına merak sarabilirim. Kim bilir ve kime ne? Ama sonuçta seçenek olması kadar güzel bir şey yok[:iyi:]
Ha bu arada, kendim de bitkili akvaryumlarımdan bazılarına düzenli su değişimi yapıyorum. Bunlardan birkaçına (özellikle içinde üreme faaliyeti olanlara) haftalık su değişimi yapıyorken, diğerlerine ise daha uzun sürede su değişimi yapıyorum. Geri kalanlara da sadece su eklemesi yapıyorum. Ama bu akvaryumlarda da, sadece omurgasızlar veya çok az balık oluyor zaten. Yani balık popülasyonu fazla olan akvaryumlara, kısa aralıklarla su değişimi yapmayı daha doğal buluyorum. Çünkü bu canlıların doğal ortamlarında, su döngüsü ile su değişimi yaşıyor olma ihtimalleri çok yüksek. Haliyle benzer ortamları sağlayınca, balıkların daha doğal davranışlar sergilediğini düşünüyorum. Tabi balıklar, evrimsel açıdan daha üst basamakta olduğu için; kendilerini omurgasızlara göre daha fazla ifade de edebiliyorlar. Bu sayede su değişiminin etkilerini balıklarda daha net gözlemleyebiliyorum omurgasızlara göre. Bu da su değişimi için tetikleyici bir etken oluyor bana. Mesela bundan bir iki yıl önce nevrotik davranışları olduğu için bakmaktan kaçındığım beta balıklarını, şimdi ise çok eğlenceli buluyorum. Çünkü mevcut beta balığımın diğer betalardan farklı bir karakteri olduğunu düşünüyorum. Yani balıkların bile bireyden bireye değişen yapıları olduğunu düşünüyorum. Tıpkı akvaryumların da birbirinden farklı yapıları olması gibi. Neyse konu çok dağıldı. Kısacası sağlıklı akvaryumlar tek tip olmak zorunda değildir diye düşünüyor, herkese çeşitli ve keyifli hobiler diliyorum [:)]
Edit: Bu yazı, tatlı su akvaryumları özelinde yazılmıştır. Çünkü hobinin bu alanındaki deneyim ve bilgime güvenebilirim. Ancak takip ederek ve okuyarak tuzlu su akvaryumları hakkında öğrendiğim şeylerden birisi de şudur; yeterli deneyimi ve donanımı olan hobicilerin, oturmuş tuzlu su akvaryumlarında çok az sıklıkta su değişimi yapıyor olması. Sanırım bunun sebebi de; neredeyse her parametrenin çeşitli testlerle ölçülerek ve ekleme çıkarmalarla takip edilerek, belli aralıklarda tutuluyor olması. Bu sıkı takip durumu, özellikle içinde mercan olan ve reef denilen akvaryumlarda geçerli diyebilirim[:iyi:] Haliyle neredeyse her parametresi, çeşitli donanımlarla ve malzemelerle belirli aralıklarda tutulabilen böylesine titiz akvaryumlarda; suyu sık değiştirerek neye ne kadar katkıda bulunulabilir ki diye düşünmeden edemiyorum[:?][/QUOTE]
Repleca nikli uyemizi tebrik ediyorum. Bence aciklamalari cok mantikli. Ben de iki yildir bu konuyu ara ara dusunur, bulabildigim makale ve yorumlari okurum. Konu bence bir cok parametreye bagli ve tek bir durum yok. Olay non-lineer yani, muhendis dilinde. Hatta bu da yetmez cok bilinmeyenli tek denklem gibi... degerli arkadasimiz da uzun uzu cok guzel izah etmis.
Yani herkes kendi kosullardinda hakli oluyor cunku herkes farkli bir durumu yasiyor... Neyse bu kismi cok uzatmadan bir tespitimi paylasmak istiyorum.
Tipki butun okul hatta universite hayatinda eksik yani yanlis ogretilen bir durum var fizikte. Hemen hemen butun problemlerde surtunmenin (hava surtunmesi mesela) ihmal edilmesi. Halbuki gercek hayatta olayin karakteristigini bu gibi detaylar belirliyor.
Simdi abarttigimi dusununenler su meshur videoyu izleyebilirler, zaten izlemis olanlar da ne kastettigimi hemen anlayacaklardir.
Prof. Brain Cox un meshur bowling topu vs tuy deneyi videosu: linki acamayanlar bu semilde googlelayin bir suru turevi cikar.
[URL]https://www.dailymotion.com/video/x29hlu8[/URL]
Ne alaka diyeceksiniz, aciklayayim kisaca:
Akvaryum dunyasina adimimi attigimdan beri herkesin aklinda tekerleme olmus bir soylem var. "Litre basina su kadar balik" seklinde.
40lt akvaryumda 10 adet neon baligi cok bulanlar, 300lt lik dev akvaryumlarda oyle 10 adet balik besliyorlar ki, oran olarak ilkine kiyasla cok daha dogru gozukse de balik kutlesi/su kutlesi olarak baksak cok daha kotu durumdalar. Simdi cugunlukla da cama cam bu akvaryum sahipleri dip temizligi yapmazsa ortalik bir ayda b.k dolar, affiniza siginarak ifade ettim. Bendeki ufacik Platy nin her gun en az 5cm kakayi ip gibi pesinde salladigini hatirladikca, o kocaman baliklarin naaptiklarini hayal edemiyorum. Gorunmeyen ure atimlari da cabasi...
Simdi bu kisiye, "40 lt tankta ben 10 tane neon besliyorum, tabanda 3-4 cm kumum, icerde bitkilerim de var. Su degisimi nadiren yapiyorum, dip cekimi hic yapmiyorum, sen niye yapiyorsun ki!" derseniz sizi sopayla kovalar, hakli da olur.
Tam tersi de digerleri icin gecerli, yani illa "dip cekimi yapmaniz sart yoksa bu is yurumez" deyince de kendi cozumunu kendi kucuk habitat icinde dengelemis olanlar kazan kaldiriyor.
Konu da dip cekimi zararli mi? gerekli mi? gereksiz mi? Seklinde katlanip bukuluyor...
Cama cam bir akvaryumda, taban bos ise veya cok az kum var ise ve o dev akvaryumda sayica az ama dana kadar baliklarin var ise dip cekimi veya duzenli su degisimi yapma da goreyim.
Oyle buyuk akvaryumlar goruyorum ki, yarim tonda 5 bilemedin 10 balik. Ama balik oyle bir azametli ki, bir taraftan basini ceviriyor, pat burnu diger camda. Simdi ben de buna kiziyorum. Sayi ok de, baliklarin rahat yuzecekleri alan, saklanacaklari detaylar, dogal ortami nerde?...
Uzu lafin kisasi, en dogrusu, canlilarin toplam kutlesini tankin su kutlesine orantilamak lazim dogru bir sekilde. Tabii, baliklarin yuzme ihtiyaclari, yukseklik, habitat vs... de cok onemli.
Ayrica bu hobinin genel gecer kurallari da cok az, bir tankin durumu digerine benzemez, genellemeler yapmak cok yanlis olur vs. Vs...[EDIT]Alehar,2021-11-01 18:34:05[/EDIT]
Beğenenler: [T]137418,Saussure[/T][T]228447,Murathanerol[/T][T]232419,Inteleon[/T]
Teşekkür Edenler: [T]223933,replacka[/T][T]133927,mehmet28[/T][T]232419,Inteleon[/T]
+1: [T]137418,Saussure[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 07 Kasım 2021 14:47
Ekim 2018 den beridir biolife flora kullanıyorum. Sırasıyla cichild, tropehus baktım ve en son discus besliyorum. Discusta yüzlerce yavru aldım ve sahiplendirdim. Anaçlarımın bulunduğu küp akvaryum sızdırdığı için 400 litrelik yavru akvaryumumda üretim yapmadan yavrulardan eş çıkarmak için en son yavrularımı büyütüyorum şuan. Esas olan biyolojik filrelemedir ve yararlı bakteriler pislikleri yiyerek beslenip onları çamur haline çeviriyorlar sizede bu çamuru süngerlerden almak kalıyor. Tetra discus yemi kullanıyorum suyu acayip sarartıyor acaba diyorum filtrede bi sorun mu var seranın nitrat testini yapıyorum nitrat en düşük seviyede çıkıyor. Bol dana yüreği veriyorum ve hiç dip çekimi yapmıyorum. Keyfe keder yemdeki gıda boyasından sararan yem yüzünden bazen 3 ayda % 30 bazende ayda %10 su değiştiriyorum. Çok memnunum 2018 deki süngerlerimi kullanmaya devam ediyorum
Beğenenler: [T]213230,oguzhan06077[/T][T]41203,dragut_34[/T]
+1: [T]41203,dragut_34[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 09 Kasım 2021 09:44
Ya hu muhakkak ki faydası vardır ama bu ürünlerdeki problem esasında üründen ziyade satış politikası bana kalırsa. Ürünümüz iyidir, sonuna kadar arkasındayız dedikten sonra sussalar sorun kalmayacak amma işte kötü reklam politikası ile yok akvaryumdan su içeyim, yok dış filtreyi falan filan, yok hepsinden iyi falan. Gerek yok böyle şeylere. Gereğinden fazla özgüven itici duruyor, çünkü hiçbirimiz salak değiliz. Neyin ne olduğunu görebiliyoruz. Ha dün gece bende denemek için alayım diye sitelerine girdim fakat ya ben dikkatli bakamadım yada 200 liranın altında ürünleri pek yok gibi :( Velhasıl yerli ürün olması dışında ne reklam politikası, ne fiyatı nede ürünün yapısı sebebi ile pek çekiciliği kalmadı açıkcası.
Ya hu muhakkak ki faydası vardır ama bu ürünlerdeki problem esasında üründen ziyade satış politikası bana kalırsa. Ürünümüz iyidir, sonuna kadar arkasındayız dedikten sonra sussalar sorun kalmayacak amma işte kötü reklam politikası ile yok akvaryumdan su içeyim, yok dış filtreyi falan filan, yok hepsinden iyi falan. Gerek yok böyle şeylere. Gereğinden fazla özgüven itici duruyor, çünkü hiçbirimiz salak değiliz. Neyin ne olduğunu görebiliyoruz. Ha dün gece bende denemek için alayım diye sitelerine girdim fakat ya ben dikkatli bakamadım yada 200 liranın altında ürünleri pek yok gibi :( Velhasıl yerli ürün olması dışında ne reklam politikası, ne fiyatı nede ürünün yapısı sebebi ile pek çekiciliği kalmadı açıkcası.
Ya hu muhakkak ki faydası vardır ama bu ürünlerdeki problem esasında üründen ziyade satış politikası bana kalırsa. Ürünümüz iyidir, sonuna kadar arkasındayız dedikten sonra sussalar sorun kalmayacak amma işte kötü reklam politikası ile yok akvaryumdan su içeyim, yok dış filtreyi falan filan, yok hepsinden iyi falan. Gerek yok böyle şeylere. Gereğinden fazla özgüven itici duruyor, çünkü hiçbirimiz salak değiliz. Neyin ne olduğunu görebiliyoruz. Ha dün gece bende denemek için alayım diye sitelerine girdim fakat ya ben dikkatli bakamadım yada 200 liranın altında ürünleri pek yok gibi :( Velhasıl yerli ürün olması dışında ne reklam politikası, ne fiyatı nede ürünün yapısı sebebi ile pek çekiciliği kalmadı açıkcası.
Beğenenler: [T]137418,Saussure[/T][T]232419,Inteleon[/T]
Teşekkür Edenler: [T]133927,mehmet28[/T]
+1: [T]137418,Saussure[/T][T]232419,Inteleon[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir