[QUOTE=sayer]
Serkan merhaba,
Sanıyorum bu bitki seni çok uğraştıracak gibi,ama sonunda başarıcaksın buna eminim.
Bu arada Ümit (efendi) verdiği bilgiler çok ilginç,Utricularia hakkında sayesinde ben de az çok bilgi sahibi oldum,kendisine teşekkür ediyorum.Sadece bir noktayı düzeltmek istiyorum, ''Bitki ışık konusunda HC gibi aşırı ışığa düşkün değil.'' bu ifade geçerli değil,HC nin aşırı ışığa düşkünlüğü yok
Konuya katkı olması açısından bir örnek,Oliver Knott çalışması.
60x40x40
96 lt.
2x15 watt aydınlatma.
[/QUOTE]
Ertuğrul bey,
Bu tankı daha önce çok defa görmüştüm ama 2x15 w gibi bir aydınlatma olduğunu aklıma getirmem zor olurdu, cidden şaşırdım diyebilirim, bu konu için teşekkür ederim :). Ben bu bilgiyi kendi deneyimlerime dayanarak yazdım, ilk bitkili akvaryum denememde HC kullanmıştım, kullandığım tankın yüksekliği 35 cm olmasına rağmen net 30 litre su ile reflektörlü 16 w bir aydınlatma verdiğimde bitkinin hem yayılma hızında düşüş hemde yatay değil dikey bir büyüme deneyimlemiştim, sonuç olarak aydınlatmayı tekrar arttırarak tüm akvaryumu sorunsuz kaplamaını sağlamıştım. Tamamen kendi deneyim ve gözlemlerimle yazdığım bir yorumdur o cümle. Kullandığım floresanlar T8 di ve 2 adet grolüx kullanıyordum. Spektrum değerlerinin pek de kötü olmayacağını düşünüyorum açıkcası, açıkcası bana verseniz 96 litrelik tankı ve 30 w aydınlatma verseniz ben HC yi verimli bir biçimde sardıramazdım alana, kaldı ki Oliver Knott da verimli ve bitkinin olması gerektiği gibi sardıramamış, finalde HC nin olmadığını görebilirsiniz :) . Yinede teşekkür ederim konu hakkındaki bilgilendirmeniz için. :)
[QUOTE=emreutku]
Bilgilendirme yazıları için katkıda bulunan herkese teşekkürler, ilgiyle takip ediyorum.
*****
[QUOTE=sayer]
Serkan merhaba,
Sanıyorum bu bitki seni çok uğraştıracak gibi,ama sonunda başarıcaksın buna eminim.
Bu arada Ümit (efendi) verdiği bilgiler çok ilginç,Utricularia hakkında sayesinde ben de az çok bilgi sahibi oldum,kendisine teşekkür ediyorum.Sadece bir noktayı düzeltmek istiyorum, ''Bitki ışık konusunda HC gibi aşırı ışığa düşkün değil.'' bu ifade geçerli değil,HC nin aşırı ışığa düşkünlüğü yok
Konuya katkı olması açısından bir örnek,Oliver Knott çalışması.
60x40x40
96 lt.
2x15 watt aydınlatma.
[/QUOTE]
Oliver knot a ait bu çalışmayı ilk gördüğümde H.C. fazla ışığa gerek olmadığını sanmıştım,
60 40 40 =96 litre tank. Yükseklik 40 cm, 2*15 watt T8 günde 10 saat açık . Ancak 3 ay sonra H.C. ler formsuzluktan çıkarılmış. Oysa Utricularia sp. aynı ışıkla çok formda...
Bana kalırsa herbiri 15watt T8 tabana H.C. nin büyümesi için yeterince ulaşmamış.
Yinede H.C.ler hayatta kalmış.
Anladığım kadarıyla Oliver Knott yosun oluşumu en aza indirmek için mümkün olan en az ışıkla bitkilerini yetiştirmeye çalışıyor.
[/QUOTE]
Yorumunuz için teşekkür ederim Emre bey, açıkcası konuyu incelediğimde benimde dikkatimi çeken ama sizin yazdığınızı görünce tekrar yazmadığım bir yorum bu . :)
2. olarak '' Anladığım kadarıyla Oliver Knott yosun oluşumu en aza indirmek için mümkün olan en az ışıkla bitkilerini yetiştirmeye çalışıyor. '' bu cümlenizi bende daha önceden düşündüm, elbette bu şekilde değil ama ben bu bitkiyi o zaman çalışıyor olduğum Nehir akvaryumda da neredeyse aynı şartlarda bir tanka zooplanktonsuz bir biçimde dikimini gerçekleştirdim, evde ise yine aynı şartlarda günlük zooplanto verip her gün su değiştiriyordum. İş yerindeki masamdaki tankta ilk 6-7 kadar bir gelişme gözlemledim ardından gelen 1 haftada 1 saksı tropicanın utri. sinden geriye hiçbirşey kalmamıştı, evimdeki ise ilk hafta işdekiyle aynı gelişimi gösterdi ama ilerleyen günlerde kumdan ayrılmak yerine daha hızlı bir gelişim göstererek 4 litrelik minik tankımın 20*15 lik alanını çok sık olmamakla beraber tamamen kapladı.
Şimdi cümlenize gelicek olursam, bu konuda bir komplo teorisi de diyebileceğimiz bir teorim var. Bende zamanında aynı soruyu, yani bir canlı eklemelimiyim sorusunu yine Serkan beyin hayır cevabını aldığı Oliver knott un sitesi üzerinden sormuştum. Bana verilen cevap '' bitki için gerekenler tropicanın sitesinde yazıyor '' du. Tropica da da herhangi bir organizma ile ilgili bir bilgi yoktu .
Komplo teorime gelince bence bilinçli olarak hayır deniyor . Bu bitkiyi gerek habitatında gerek akvaryumda incelersek bu keselerin boşuna olmadığını görürüz, bir sinek kapandan farkı yok asında, kök yapısıyla azotu alamadığı için bu keselere sahip, şayet gereksiz olsaydı bu bitkide böyle bir evrimleşmenin oluşu söz konusu olmazdı diye düşünüyorum. Kendi deneyimim ve resmi olmasa da testim beni bu sonuca ulaştırıyor, Demekki Oliver Knott da bir ekleme yapıyor ki su dengesini düzenemek için aydınlatmadan bu kadar feragat etmiş, hatta HC yi bile feda etmiş diye düşünüyorum .
Bu komplo teorimi bir ata sözüyle desteklemek istiyorum
Usta çırağına son numarasını hiç öğretmezmiş .
Amaç hep diğerlerinden bir adım önce olmak .
[QUOTE=sayer]
Alıntı: Emre Utku
Anladığım kadarıyla Oliver Knott yosun oluşumu en aza indirmek için mümkün olan en az ışıkla bitkilerini yetiştirmeye çalışıyor.
Serkan, bence bu bilgiyi dikkate almanı öneririm.Senin düşüncen anladığım kadarıyla,yüksek aydınlatma,CO2 ve gübrelemeyle bitkiyi canlandırmak,tetiklemek ya da adaptasyon sürecini hızlandırmak.
O zaman, benim aklıma şöyle sorular geliyor ;
* Yüksek aydınlatma,co2 ve sıvı gübreyi kullanacak bitki yoğunluğuna sahipmisin?
veya
* Bu kadar besini kim kullanıcak?
Alg lere davetiye çıkarma istersen,tabi bu benim şahsi görürüşüm yanılıyor da olabilirim.
[/QUOTE]
Ertuğrul bey,
Ben kendi deneyimimde bu sorunu günlük su değişimi ile çözüyordum . Zoo plankton takviyesi zaten su dengesi diye birşey bırakmıyor, çünkü her ne kadar seyreltsek de bu bitkiler tüm zoo planktonları yakalabilecek kadar çok keseye sahip değil en azından ilk zamanlar, ama yeterli bir düzeyde, yani yeterli sayıda bitkiye, doğal olarak keseya sahip oldukça seyreltmiş olduğummuz bu zooplanktonun çok büyük kısmının bitki tarafından tüketileceğini ve günlük yerine artık 3-4 günde bir, hatta tamamen kapladığında zooplankton doğru oranda seyreltmişse haftada bir gibi bir su değişimi ile alışık olduğumuz tank düzenine girebilir diye düşünüyorum .
Açıkcası ben halen kendi deneyimimin ve düşüncemin aksini göstericek bir başka belge göremiyorum, sakın dediğim dediklik yahut ben bilirim gibi birşey düşünmeyin :) , tamamen realist yaklaşıyorum konuya .
Takibe devam.
[QUOTE=EFENDİ]Ayni soruyu bende sordugumda cevap atmadilar :-D umarim size cevap verirler. [/QUOTE]
Bu mesajımla ilgili küçük bir açıklama yapma ihtiyacı hissettim, aksi taktirde çelişkili konuşmuş olucam :) Çelişkiyi yok edeyim . :)
Cevap vermediler derken tam olarak söylemeye çalıştığım ' zaten verdikleri bilginin dışında bir bilgi vericek cevap vermediler, tatmin edici bir cevap vermediler' di .
Hatta bakınız aldığım mailin ardından birde aynı soruyu o günki yetersiz ingilizcemle (
) site üzerinden sordum, Buna gelen cevap ise Serkan bey'in oturmuş tank teorisini doğruluyacak cinsten .
-------------------------------------------------------------------------------
Gelen cevabın orjinali ve Türkçe çevirisi ;
'' Hi,
I am Umit,
I want create utricularia graminifolia tank . Should I give zooplankton or artemia salina ?
Normaly this is not neccessary. Utricularia only dont like to fresh water, the best was 2-3 month old aquariums or more.
Best wishes,
Oliver. ''
Çeviri :
Merhaba,
Ben Ümit,
Ben utricularia graminifolia tankı oluşturak istiyorum.Zooplankton ya da artemia salina vermelimiyim ?
Normalde bu önemli değil. Yanlız Utricularia taze suyu sevmez ( Yeni kurulmuş akvaryum kastediliyor ), en iyisi 2-3 aylık yahut daha uzun süredir var olan akvaryuma koymaktır.
En iyi dileklerimle,
Oliver.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu cevabı ise şimdi görüyorum, anlaşılan birde oturmuş tankta zooplanktonsuz denemek lazım . Ama cümlesindeki '' Normalde bu önemli değil '' diyişi farklı şartlarda yani oturmamış bir tankta bunun önemli olabileceğini çıkarmama sebep olmuyor değil .
EFENDİ2010-12-15 01:09:06