Festae'nin (Red terror) Türkiye Yolculuğu ve Yayılması
Gönderim Zamanı: 13 Şubat 2013 15:45
[QUOTE=Salem]
[QUOTE=dr.aqua]
Adım adım cevaplayayım sevgili adaşım:
Bakteri türlerinin farklılığını vurgulama sebebim balığın bağışıklık sistemi güçlü bile olsa bağışık olmadığı saldırıya karşı normaldeki saldırıya karşı olandan çok daha hassas olması. Örneklemek gerekirse amerika keşfinde kırılan yerlileri örnekleyebiliriz. Bizi sarsmayan rahatsızlıklar orada toplu ölümlere sebebiyet verebilmiş. Eğer bağışıklık sistemi zayıfsa zaten bunun bahsini yapmaya gerek bile yok. O mikropmuş bu virüsmüş.
Gelelim balığın şu demir eksikliği ve mukoza örneğine. Varsayalım beslenmede eksiklik var, bu eksiklik Görkem abiden Cenk abiye kadar herkeste mi var ? Farklı tanklarda farklı şekillerde beslenen bu balıkların hepsinde aynı rahatsızlığın doğması biraz fazla tesadüfi gelmiyor mu sana da ?
Gelelim besi olayına. Cinsel yasak şüphesi kuvvet ile ilgili bir şüphe. Yani cinselliği yaşayanın bağışıklık sistemi zayıftır diye birşey söz konusu değil. Bahsettiğin yasağı uygulayan insanlar ise rakibinden 1 milim de olsa önde olmak için bunu uygulayan insanlar. Yani düzenli cinsel hayatı olan insanların bağışıklık sistemleri yerlerde olmuyor. Ek olarak şişmanlatmanın da bağışıklık ile alakası yok.
Amazonun ph'ına geldiğimizde ise zaten mesajımda yazdım "her ne kadar güney amerikanın yukarı bölgelerinde olsa da " diye. Burada vurguladığım ph'ın çok da düşük olmamasıydı.
Ph ve bakteri olayına gelince ise şebeke suyuna katılan klor tüm bakterileri öldürecek seviyede değil. Bununla birlikte klor uçup gidecek ve bakteri üremesi devam edecek. PH 7.5 olmadan da aynısı olacak.
Daha destekleyici birçok şey söyleyebilirim demişsin, o bölümü de ÖM ile atarsan konuyu karşılıklı dialog ile boğmamış oluruz.
[/QUOTE]
Dostum ben senin dediğini zaten Söyledim. ''Su değerleri, hatta su bozuk değilse ph ve ısı değerlerinden sadece biri bile uygun olmadığında tek başına sorun açmaya yetiyor.'' Bakterilerden
ziyade balığın mukozası bozulursa bakteri türü aynı olsa bile yine
hastalık yapacaktır. Discus da besledim, hassas tanganyika türlerinden
de besledim. Yani asidik ve bazik sularda yaşayan türleri ayrı ayrı
gözlemleme fırsatım oldu. Musluk suyunun ph'sı 7-7,5 değerlerinin
üzerine çıkmadıkça bakteri çoğalmasına ihtimal vermem. Çünkü suda klor
var ve klorun en tesirli olduğu değer nötr civarıdır.
Ben
kendimce çeşitli ihtimaller söyledim. Yukarıdaki alıntı yaptığın
ihtimali de söylerken balığın biyolojik bir canlı olduğunu unutmuyorum,
sen de unutma. Mesela kalsiyum eksikliğinde kalsiyum içeren bölgeler
(diş,kemik gibi) nasıl zayıflayıp tahribata uğruyorsa, demir
eksikliğinde de mukoza tahribata uğruyor olamaz mı?
Yorumlara
dikkat edilirse çiftleşmeden hemen sonra balıkların rahatsızlandığı
vurgulanıyor. Bunu ben de diğer bazı balıklarda görmüştüm yani sadece
festae'de değil.. Spermde kaç çeşit madde var? biliyorsundur. Mesela
Anadolu'da erkek ahır hayvanlarını besiye alıp şişmanlatmak
istediklerinde dişilerden ayırırlar. Önemli spor turnuvalarında
antrenörler sporcularına sex yasağı koyalar. Peki neden? İşe bunun
sebebi hep bazı maddelerin tükenip vücudu güçsüz düşürdüğünden. Daha
destekleyici bir sürü şey söyleyebilirim. Ve ayrıca Güney Amerika'daki
bütün sular asidik mi oluyor? Amazon'un bile bir ucu 4 ph- diğer ucu
8,5 ph hatta tuzlu bölgeleri de var.
[/QUOTE]
Adım adım cevaplayayım sevgili adaşım:
Bakteri türlerinin farklılığını vurgulama sebebim balığın bağışıklık sistemi güçlü bile olsa bağışık olmadığı saldırıya karşı normaldeki saldırıya karşı olandan çok daha hassas olması. Örneklemek gerekirse amerika keşfinde kırılan yerlileri örnekleyebiliriz. Bizi sarsmayan rahatsızlıklar orada toplu ölümlere sebebiyet verebilmiş. Eğer bağışıklık sistemi zayıfsa zaten bunun bahsini yapmaya gerek bile yok. O mikropmuş bu virüsmüş.
Gelelim balığın şu demir eksikliği ve mukoza örneğine. Varsayalım beslenmede eksiklik var, bu eksiklik Görkem abiden Cenk abiye kadar herkeste mi var ? Farklı tanklarda farklı şekillerde beslenen bu balıkların hepsinde aynı rahatsızlığın doğması biraz fazla tesadüfi gelmiyor mu sana da ?
Gelelim besi olayına. Cinsel yasak şüphesi kuvvet ile ilgili bir şüphe. Yani cinselliği yaşayanın bağışıklık sistemi zayıftır diye birşey söz konusu değil. Bahsettiğin yasağı uygulayan insanlar ise rakibinden 1 milim de olsa önde olmak için bunu uygulayan insanlar. Yani düzenli cinsel hayatı olan insanların bağışıklık sistemleri yerlerde olmuyor. Ek olarak şişmanlatmanın da bağışıklık ile alakası yok.
Amazonun ph'ına geldiğimizde ise zaten mesajımda yazdım "her ne kadar güney amerikanın yukarı bölgelerinde olsa da " diye. Burada vurguladığım ph'ın çok da düşük olmamasıydı.
Ph ve bakteri olayına gelince ise şebeke suyuna katılan klor tüm bakterileri öldürecek seviyede değil. Bununla birlikte klor uçup gidecek ve bakteri üremesi devam edecek. PH 7.5 olmadan da aynısı olacak.
Daha destekleyici birçok şey söyleyebilirim demişsin, o bölümü de ÖM ile atarsan konuyu karşılıklı dialog ile boğmamış oluruz.
[/QUOTE]
Adaş bizim mantık birbirinden çok faklı. Bu durumda uzatmanın anlamı da kalmıyor diye düşünüyorum
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Şubat 2013 22:02
Resimlerden de görebileceğiniz üzere, bakteri virüs ne halt ise içerden yemiş hayvanı. yumuşacıktı, daha ömce ölen bütün balıklarım taş gibi sert olurdu.
kaç gün oldu bilmiyorum ama heralde 4 gün içinde hayvanı bitirdi.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Şubat 2013 22:19
Çok geçmiş olsun Görkem abi bu kadar harika bir canlının şu vaziyette fotoğraflanmış olduğunu görmek senin kadar bizleride üzdü emin olabilirsin.Başedilemeyen bir hastalık farklı akvaryumlardan birçok festaenin şu hallere girmesine sebep oldu ise diğer festae sahipleride bence şu dakikadan itibaren tedirgin olmalıdır.Cenk abi gerekli bilgileri vermiş bence mümkün olduğunca türe özgü yaşam alanları oluşturulma zamanı ,henüz çok geç değilken.Bir discus gibi davranılırsa, acaba hastalığın sağ balıklarda tekrar etme olasılığı nedir?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Şubat 2013 22:24
Onur, ne yaparsan yap bu türde en sonunda bu hastalık ortaya çıkacaktır.
Doğal ortamı hariç; zaten hep diken üstünde. Tek başına tedirgin, ayrı tankta eşiyleyken tedirgin, karmada tedirgin. Olmadı bunları tek tek akvaryumlara ayıracağız, hepsine de birer dicter, artık tetra neon japon ne olursa; yesin bitirsinler eğlensinler.
Başka birşey yapmalı ama ne?
Bu arada Görkem, bendekinin durumu da seninkine nerdeyse yaklaşmak üzere. Sende hastalık çok daha hızlı gelişti.
Çok geçmiş olsun kardeşim...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Şubat 2013 10:15
Esasında RT'yi çokta sevmediğimi bilirsiniz. Sebebi bu birazda. Kaç kere RT baktım ama bir türlü ömrünün sonuna kadar yaşatamadım. Cenk abinin tespitleri çok doğrudur.
İlaveten, birinde daha bu hastalık çıkarsa lütfen balığa müdahil olmayın. Yaptığınız herşey süreci olumsuz etkileyecektir. Bir çok RT'sini bu illete kurban vermiş biri olarak söylüyorum bunu. Zaten Görkem bana daha en başında hastalıktan bahsettiğinde direk tepkim "sıkma canını, balık bu ölür yaşar" demiştim.
Geçmiş olsun Görkem.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Şubat 2013 14:07
Görkem Öncelikle geçmiş olsun....Benim biraz canım sıkıldı bu duruma .O kadar uğraş Türkiye ye getir nice zorluklara katlan üret sonra puffff...Bunun sebebi eğer stres ise çözümü kolay gibi ...Bende şuanda 500 lt lik tankta tetralar la beraber takılıyorlar söylenenlerden sonra yerlerini kıpırdatmayı bırak elimi bile sokmam...Ama inşallah söylediğiniz gibidir....
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Şubat 2013 15:30
Hakan abi valla ben mantık yürütemiyorum. 5 günde 25 cm'lik iyi besili, hiç bir sorunu olmayan hayvan1. gün sivilce (ben sivilce diyeyim siz anlayın) çıkartıyor, 2. gün göz şişiyor ve yemden kesiliyor, 3. gün antibiyotik verip karantina tankına alıyorum, 4. gün %50 su değişimiyle birlikte başka bir antibiyotik kullanıyorum, 5. gün akşamı ölüyor. 25 cm Salvini erkeğim bile 8 saat sump kulesinde yarı su içinde kalıp en az 5 gün ölmeden önce dayanmıştı. Festae erkeğimde ki durum biraz farklı oldu, çok hızlı etkilendi durumdan. mekrög 2013-02-14 16:31:40
sizdekilere bu tür bir durum olmaz umarım...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Şubat 2013 15:40
Sabah itibariyle; şiş gözlere çay demi ile pres yapıp yaralara ağız yarası ilacı sürdüm, unuttum şimdi adını. Geçen mesajımda yazmıştım.
Yaralar mantara bağlamış gibi. İkincil enfeksiyon gibi duruyor. Suya 2 gündür az da olsa tuz ekledim. Gümlük %20 su değişimi yapıyorum.
Tedirgin, hareketleri yavaş, ancak 2 gündür yem yemiyordu. Sabah attığım 2-3 yemi yemiş. Sevindim. Ama kafa yara bere, gözler şiş pek de umudum yok.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir