Motorlarımızın enerjisi Nereye Gidiyor?
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2007 13:23
Öncelikle Refet bey e bunu düşünüp bizimle paylaştığı için teşekkürler. Olaya hiç bu açıdan bakmamıştım:D Emre Bey' in anlatımı gayet mantılklı. Tabii ki Refet Bey'in düşündüğügibi bir enerji değişimi olacaktır. Sadece bir nıktada aynı düşünmüyorum. Refet Bey' in kendi örneğinde belirttiği hareket kanunu yerçekimsiz ve sürtünmesiz ortamda yani uzay boşluğunda geçerlidir! Bu konudaki durum biraz farklı çünkü akvaryumumuzdaki suya yerçekimi, sürtünme(hem hava hem de su molekülleri arasında) etki etmektedir. yani o enerjini çoğunluğu değil de az bir kısmı etki ediyor ısıya. Benim düşüncem bu. Atladığım bir şeyler varsa belirtiniz. Saygılar!
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 10 Haziran 2008 03:30
Evet arkadaşların dedikleri doğrudur onlara katılıyorum.Motorun suyu ısıtması çok geçerli birşey.Fakat piyasadaki çoğu filtrenin motoru kabul edilebilir düzeyde suyu ısıtır , bundan dolayı çokta sorun değildir.Sorun olan verimsizliktir,bundan doğan enerji kaybıdır.
cemakkaya 2008-06-10 03:32:45
Aslında benim bu konuda değinmek istediğim farklı birşey var. Daha öncede aklıma gelmişti ama açmadım konu nedense.Yeri gelmişken bahsedeyim.
Madem mühendis arkadaşlarda var biraz teknik anlatıcam.
1-Akvaryum filtrelerinde bulunan motorlar , mevcut yer manyetik alana burma kuvveti yapacak şekilde (içinden geçen akım sonucu ) 2. bir manyetik alan yaratırlar. Bu ikincil manyetik alan , kavaryumun içinden geçen yer manyetik alan çizgilerini yok edecektir.
2-Filtrenin içinden geçen su hidrojen atomu bakımından zengin ve hidrojen atomuda manyetik özellikleri sebebiyle bulundugu iç alan içerisinde sürekli olarak yönelti değiştirir.Dış alan kaldırıldığında , jiroskopik hareketi nedeniyle eski pozisyonuna dönmeye çalışır,bunu yaparken titrer (presasyon) ve manyetik parazitlenmelere yol açar.
Gördüğünüz gibi akvaryumda (özellikle iç motor varsa) çok hareketli bir manyetik alan vardır. Balıkların manyetik alana tepki verdikleri bilinmektedir. (kuşlar,kediler ve birçok haywan).Hatta bazıları (Kızıl Somon) üreme alanlarını bu şekilde bulduğu bilinmekte.
Akvaryumdaki balıklar üzerinde bu manyetik alanın nasıl bir etkisi olur?
Ben kendi kendime aman herşey bitti manyetizması kaldı dedim önemsiz buldum . =) Sizin düşüncelerinizi duymak isterim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 11 Haziran 2008 16:00
Bu arada manyetik alan oluşturmak için harcanan, ses ve titreşim olarak yayılan enerji de var tabi. Miktarları hakkında fikrim yok ama bunların dışındaki tüm enerjinin ısıya dönüşmesi oldukça mantıklı.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Haziran 2008 23:53
Motorlarda güç akışı şu şekildedir:
Giriş gücü-->Stator bakır kayıpları-->Nüve kayıpları-->Rotor bakır kayıpları-->SÜRTÜNME VE RÜZGAR KAYIPLARI(mekanik kayıplar-rotor mili üzerindeki kayıplar)-->Kaçak yük kayıpları----->Çıkış gücü (mile aktarılan güç)
Giriş gücü, motor üzerinde yazan güçtür.
Stator bakır kayıpları ve rotor bakır kayıpları, sargıların iç dirençlerinin neden olduğu kayıplardır. Çoğu motorda ihmal edilecek derecede küçüktür.
Nüve kayıpları, nüve üzerinde oluşturulan manyetik alanın neden olduğu kayıplardır. eddy ve histeresis kaybı olmak üzere 2ye ayrılır. Kayıpların çoğu ısıya neden olur.
Kaçak yük kayıpları, stator-rotor arasındaki hava boşluğundaki kaçak akılar ve bu akıların yüksek frekans etkilerinden dolayı ortaya çıkan kayıplardır. içerisinde reaktif güç bileşeni çoktur. Genel olarak manyetik kayıplardan oluşmaktadır.
Motorun yapısına bağlı olmakla beraber, genel olarak bu kayıplar giriş gücünün %13üdür (%4 mekanik kayıplar). Buna göre giriş gücü 200W olan bir motorun yalnızca 18Wı ısı enerjisi olarak açığa çıkar.
Peki geri kalan enerji ne olur?
Motor milinin yük ile beraber dönmesi için mil üzerinde bir tork oluşması gerekir.
T = P(W)/w(rad/s) (Nm)
Geri kalan enerji, tork elde etmek için harcanarak mekanik enerjiye dönüşür.
Akışkanlar hakkında bir bilgim yok. O yüzden torka etkisini hesaplayamam. Ancak motor yüklendikçe çekeceği akım artacak ve bakır-nüve kayıpları artacaktır. Yine de bu artış çok yüksek değerlere çıkamaz. Çıkması durumunda motor sargıları yanar.
Burada soracağınız şu olabilir. Pompa ve suyun hareketinden dolayı ısı olmaz mı?
Evet ancak bunlar motorun harcadığı elektrik enerjisinden değil, bizim ona aktardığımız mekanik enerjiden dolayıdır. Zaten plastik bir pompanın da 50-100W gibi bir ısı yayacağını düşünmek saçmadır. Yine akışkanlar hakkında tam bilgim olmamasına rağmen, su moleküllerinin hareketinden dolayı oluşacak sürtünmenin, katı yapıya göre daha az olduğunu hatırlıyorum. Buna göre sıvıların sürtünme katsayısı daha az olmalıdır. Diğer türlü olsaydı, evlerimize pompalanan suyun ısıtılmasına gerek de kalmazdı.
Giriş gücü-->Stator bakır kayıpları-->Nüve kayıpları-->Rotor bakır kayıpları-->SÜRTÜNME VE RÜZGAR KAYIPLARI(mekanik kayıplar-rotor mili üzerindeki kayıplar)-->Kaçak yük kayıpları----->Çıkış gücü (mile aktarılan güç)
Giriş gücü, motor üzerinde yazan güçtür.
Stator bakır kayıpları ve rotor bakır kayıpları, sargıların iç dirençlerinin neden olduğu kayıplardır. Çoğu motorda ihmal edilecek derecede küçüktür.
Nüve kayıpları, nüve üzerinde oluşturulan manyetik alanın neden olduğu kayıplardır. eddy ve histeresis kaybı olmak üzere 2ye ayrılır. Kayıpların çoğu ısıya neden olur.
Kaçak yük kayıpları, stator-rotor arasındaki hava boşluğundaki kaçak akılar ve bu akıların yüksek frekans etkilerinden dolayı ortaya çıkan kayıplardır. içerisinde reaktif güç bileşeni çoktur. Genel olarak manyetik kayıplardan oluşmaktadır.
Motorun yapısına bağlı olmakla beraber, genel olarak bu kayıplar giriş gücünün %13üdür (%4 mekanik kayıplar). Buna göre giriş gücü 200W olan bir motorun yalnızca 18Wı ısı enerjisi olarak açığa çıkar.
Peki geri kalan enerji ne olur?
Motor milinin yük ile beraber dönmesi için mil üzerinde bir tork oluşması gerekir.
T = P(W)/w(rad/s) (Nm)
Geri kalan enerji, tork elde etmek için harcanarak mekanik enerjiye dönüşür.
Akışkanlar hakkında bir bilgim yok. O yüzden torka etkisini hesaplayamam. Ancak motor yüklendikçe çekeceği akım artacak ve bakır-nüve kayıpları artacaktır. Yine de bu artış çok yüksek değerlere çıkamaz. Çıkması durumunda motor sargıları yanar.
Burada soracağınız şu olabilir. Pompa ve suyun hareketinden dolayı ısı olmaz mı?
Evet ancak bunlar motorun harcadığı elektrik enerjisinden değil, bizim ona aktardığımız mekanik enerjiden dolayıdır. Zaten plastik bir pompanın da 50-100W gibi bir ısı yayacağını düşünmek saçmadır. Yine akışkanlar hakkında tam bilgim olmamasına rağmen, su moleküllerinin hareketinden dolayı oluşacak sürtünmenin, katı yapıya göre daha az olduğunu hatırlıyorum. Buna göre sıvıların sürtünme katsayısı daha az olmalıdır. Diğer türlü olsaydı, evlerimize pompalanan suyun ısıtılmasına gerek de kalmazdı.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Haziran 2008 03:09
Arkadaşlar bu forumda sonzuz enerji kaynağını sonunda bulacağız galiba.)))
ringo 2008-06-14 03:49:31
Düşünün 100watt ısıtıcı kullanıp belli bir ısı elde ediyoruz, 100watt pompa kullanıp yine aynı ısıyı elde ediyoruz ama bedevadan suyu çeviriyoruz böyle bir şey olabilir mi?
Fizikçi değilim ama arkadaşlar yanlışım varsa düzeltsin 100w ısıtıcı 100 watt ısı vermiyor oradaki watt şebekeden harcanan enerji. Yani örneğin 20watt normal ampül yakıyorsunuz gece lambası gibi yanıyor ve daha fazla ısı veriyor ama 20 watt lık floresan yakıyorsunuz daha az ısı daha çok ışık veriyor. Bu örnek te yanıltmasın ısı enerjisi floda ışığa dönüşmüyor. Örneğin metal halide daha fazla ısınır ama verimlilikte daha iyidir. Kısacası her 100watt aynı ısıyı vermez. 100wattlık bir pompa ile 100wattlık bir ampül ve 100 wattlık bir ısıtıcı arasında harcanan enerji dışında herhangi bir benzerlik yoktur. Yoksa 2000 wattlık bir klima önce 2000watt ısıtır sonrada soğutabilirse ancak kendini soğuturdu.
Pomapaların çalışma sistemlerinden dolayı önemli bir ısı ürettiği hususu doğrudur. Fakat bu çok abartılacak bir şey değildir. Örenğin pompanın suyu saatte üç dört kez devirdaim etmesi öneriliyor. Yani 200lt lik bir akvaryuma saatte 800lt lik bir şey. Ortalama filtre rakamalarına baktığımızda 800lt bir pompa ortalama 20watt oluyor. Bu 20 wattın hepsi de ısıya dönüşmediğine göre akvaryum toplam ısısına ne kadar etki edebileceğini siz düşünün.
Hatamız varsa affola.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Haziran 2008 10:34
[QUOTE=Seti IV]Motorlarda güç akışı şu şekildedir:
Giriş gücü-->Stator bakır kayıpları-->Nüve kayıpları-->Rotor bakır kayıpları-->SÜRTÜNME VE RÜZGAR KAYIPLARI(mekanik kayıplar-rotor mili üzerindeki kayıplar)-->Kaçak yük kayıpları----->Çıkış gücü (mile aktarılan güç)
Giriş gücü, motor üzerinde yazan güçtür.
Stator bakır kayıpları ve rotor bakır kayıpları, sargıların iç dirençlerinin neden olduğu kayıplardır. Çoğu motorda ihmal edilecek derecede küçüktür.
Nüve kayıpları, nüve üzerinde oluşturulan manyetik alanın neden olduğu kayıplardır. eddy ve histeresis kaybı olmak üzere 2ye ayrılır. Kayıpların çoğu ısıya neden olur.
Kaçak yük kayıpları, stator-rotor arasındaki hava boşluğundaki kaçak akılar ve bu akıların yüksek frekans etkilerinden dolayı ortaya çıkan kayıplardır. içerisinde reaktif güç bileşeni çoktur. Genel olarak manyetik kayıplardan oluşmaktadır.
Motorun yapısına bağlı olmakla beraber, genel olarak bu kayıplar giriş gücünün %13üdür (%4 mekanik kayıplar). Buna göre giriş gücü 200W olan bir motorun yalnızca 18Wı ısı enerjisi olarak açığa çıkar.
Peki geri kalan enerji ne olur?
Motor milinin yük ile beraber dönmesi için mil üzerinde bir tork oluşması gerekir.
T = P(W)/w(rad/s) (Nm)
Geri kalan enerji, tork elde etmek için harcanarak mekanik enerjiye dönüşür.
Akışkanlar hakkında bir bilgim yok. O yüzden torka etkisini hesaplayamam. Ancak motor yüklendikçe çekeceği akım artacak ve bakır-nüve kayıpları artacaktır. Yine de bu artış çok yüksek değerlere çıkamaz. Çıkması durumunda motor sargıları yanar.
Burada soracağınız şu olabilir. Pompa ve suyun hareketinden dolayı ısı olmaz mı?
Evet ancak bunlar motorun harcadığı elektrik enerjisinden değil, bizim ona aktardığımız mekanik enerjiden dolayıdır. Zaten plastik bir pompanın da 50-100W gibi bir ısı yayacağını düşünmek saçmadır. Yine akışkanlar hakkında tam bilgim olmamasına rağmen, su moleküllerinin hareketinden dolayı oluşacak sürtünmenin, katı yapıya göre daha az olduğunu hatırlıyorum. Buna göre sıvıların sürtünme katsayısı daha az olmalıdır. Diğer türlü olsaydı, evlerimize pompalanan suyun ısıtılmasına gerek de kalmazdı.
[/QUOTE]
Serkan Bey; elektrik direnci olsun, motor içindeki aksamın mekanik sürtünmesi olsun bu tip her türlü kaynaktan çıkan ısı enerjisi motor su içinde olduğundan suya aktarılacaktır.
Plastik pompanın 50-100W ısı yaymasını olası görmüyor olabilirsiniz ama yüksek akıntı ihtiyacı olan deniz akvaryumu gibi akvaryumları olanlar bunun gerçekliğini bilirler. Motorun iç ısınması(elektrik direnci, mekanik aksamda sürtünme, kanat-su sürtünmesi vb. sebeple) sonucu ortaya çıkan enerji suda kalır. Suyu hareket ettirmek amacıyla suya aktarılan kinetik enerji de sürtünme ile ısıya dönüşür ve yine akvaryumda kalır. Sonuçta siz 100W bir motor koyarsanız devamlı çalışan bir 100W'lık ısıtıcı gibi çalışacaktır. Gerçi tek bir kafa motoru ile bu kadar güç harcanması sık görülmez ama akıntı için birden fazla kafa motoru kullananlar etkisini hissedecektir.
Motorun zorlanması ise galiba biraz da motorun türüne bağlı. Eğer motor esnek bir haznenin hacminin değiştirilmesi metodu ile çalışıyorsa çıkışı tıkandığında büyük bir sorun olacaktır. Fakat kullandığımız motorlarda çıkış tıkansa bile kanatların olduğu haznede su dönmeye devam edecektir. (bu motorlara makine mühendisleri hangi ismi takıyor bilmiyorum ama en azından anlatmaya çalıştığımı anlatabildiğimi düşünüyorum)
Mesela bir örnek vereyim. Bir arkadaşımın 300 litrelik deniz akvaryumunda pek çok akıntı motoru mevcut. Odanın içi 21-22 derece bile olsa ışıklar 2 gündür kapalı olmasına rağmen soğutma kullanmadıkça su sıcaklığı 26-27 seviyesinin altına düşmüyor.
[QUOTE=ringo] Fizikçi değilim ama arkadaşlar yanlışım varsa düzeltsin 100w ısıtıcı 100 watt ısı vermiyor oradaki watt şebekeden harcanan enerji. Yani örneğin 20watt normal ampül yakıyorsunuz gece lambası gibi yanıyor ve daha fazla ısı veriyor ama 20 watt lık floresan yakıyorsunuz daha az ısı daha çok ışık veriyor. Bu örnek te yanıltmasın ısı enerjisi floda ışığa dönüşmüyor. Örneğin metal halide daha fazla ısınır ama verimlilikte daha iyidir. Kısacası her 100watt aynı ısıyı vermez. 100wattlık bir pompa ile 100wattlık bir ampül ve 100 wattlık bir ısıtıcı arasında harcanan enerji dışında herhangi bir benzerlik yoktur. Yoksa 2000 wattlık bir klima önce 2000watt ısıtır sonrada soğutabilirse ancak kendini soğuturdu.
Bu 20 W''lık motorun harcadığı enerjinin neredeyse tamamı suya aktarılır.
encort 2008-06-14 11:15:11
Giriş gücü-->Stator bakır kayıpları-->Nüve kayıpları-->Rotor bakır kayıpları-->SÜRTÜNME VE RÜZGAR KAYIPLARI(mekanik kayıplar-rotor mili üzerindeki kayıplar)-->Kaçak yük kayıpları----->Çıkış gücü (mile aktarılan güç)
Giriş gücü, motor üzerinde yazan güçtür.
Stator bakır kayıpları ve rotor bakır kayıpları, sargıların iç dirençlerinin neden olduğu kayıplardır. Çoğu motorda ihmal edilecek derecede küçüktür.
Nüve kayıpları, nüve üzerinde oluşturulan manyetik alanın neden olduğu kayıplardır. eddy ve histeresis kaybı olmak üzere 2ye ayrılır. Kayıpların çoğu ısıya neden olur.
Kaçak yük kayıpları, stator-rotor arasındaki hava boşluğundaki kaçak akılar ve bu akıların yüksek frekans etkilerinden dolayı ortaya çıkan kayıplardır. içerisinde reaktif güç bileşeni çoktur. Genel olarak manyetik kayıplardan oluşmaktadır.
Motorun yapısına bağlı olmakla beraber, genel olarak bu kayıplar giriş gücünün %13üdür (%4 mekanik kayıplar). Buna göre giriş gücü 200W olan bir motorun yalnızca 18Wı ısı enerjisi olarak açığa çıkar.
Peki geri kalan enerji ne olur?
Motor milinin yük ile beraber dönmesi için mil üzerinde bir tork oluşması gerekir.
T = P(W)/w(rad/s) (Nm)
Geri kalan enerji, tork elde etmek için harcanarak mekanik enerjiye dönüşür.
Akışkanlar hakkında bir bilgim yok. O yüzden torka etkisini hesaplayamam. Ancak motor yüklendikçe çekeceği akım artacak ve bakır-nüve kayıpları artacaktır. Yine de bu artış çok yüksek değerlere çıkamaz. Çıkması durumunda motor sargıları yanar.
Burada soracağınız şu olabilir. Pompa ve suyun hareketinden dolayı ısı olmaz mı?
Evet ancak bunlar motorun harcadığı elektrik enerjisinden değil, bizim ona aktardığımız mekanik enerjiden dolayıdır. Zaten plastik bir pompanın da 50-100W gibi bir ısı yayacağını düşünmek saçmadır. Yine akışkanlar hakkında tam bilgim olmamasına rağmen, su moleküllerinin hareketinden dolayı oluşacak sürtünmenin, katı yapıya göre daha az olduğunu hatırlıyorum. Buna göre sıvıların sürtünme katsayısı daha az olmalıdır. Diğer türlü olsaydı, evlerimize pompalanan suyun ısıtılmasına gerek de kalmazdı.
[/QUOTE]
Serkan Bey; elektrik direnci olsun, motor içindeki aksamın mekanik sürtünmesi olsun bu tip her türlü kaynaktan çıkan ısı enerjisi motor su içinde olduğundan suya aktarılacaktır.
Plastik pompanın 50-100W ısı yaymasını olası görmüyor olabilirsiniz ama yüksek akıntı ihtiyacı olan deniz akvaryumu gibi akvaryumları olanlar bunun gerçekliğini bilirler. Motorun iç ısınması(elektrik direnci, mekanik aksamda sürtünme, kanat-su sürtünmesi vb. sebeple) sonucu ortaya çıkan enerji suda kalır. Suyu hareket ettirmek amacıyla suya aktarılan kinetik enerji de sürtünme ile ısıya dönüşür ve yine akvaryumda kalır. Sonuçta siz 100W bir motor koyarsanız devamlı çalışan bir 100W'lık ısıtıcı gibi çalışacaktır. Gerçi tek bir kafa motoru ile bu kadar güç harcanması sık görülmez ama akıntı için birden fazla kafa motoru kullananlar etkisini hissedecektir.
Motorun zorlanması ise galiba biraz da motorun türüne bağlı. Eğer motor esnek bir haznenin hacminin değiştirilmesi metodu ile çalışıyorsa çıkışı tıkandığında büyük bir sorun olacaktır. Fakat kullandığımız motorlarda çıkış tıkansa bile kanatların olduğu haznede su dönmeye devam edecektir. (bu motorlara makine mühendisleri hangi ismi takıyor bilmiyorum ama en azından anlatmaya çalıştığımı anlatabildiğimi düşünüyorum)
Mesela bir örnek vereyim. Bir arkadaşımın 300 litrelik deniz akvaryumunda pek çok akıntı motoru mevcut. Odanın içi 21-22 derece bile olsa ışıklar 2 gündür kapalı olmasına rağmen soğutma kullanmadıkça su sıcaklığı 26-27 seviyesinin altına düşmüyor.
[QUOTE=ringo] Fizikçi değilim ama arkadaşlar yanlışım varsa düzeltsin 100w ısıtıcı 100 watt ısı vermiyor oradaki watt şebekeden harcanan enerji. Yani örneğin 20watt normal ampül yakıyorsunuz gece lambası gibi yanıyor ve daha fazla ısı veriyor ama 20 watt lık floresan yakıyorsunuz daha az ısı daha çok ışık veriyor. Bu örnek te yanıltmasın ısı enerjisi floda ışığa dönüşmüyor. Örneğin metal halide daha fazla ısınır ama verimlilikte daha iyidir. Kısacası her 100watt aynı ısıyı vermez. 100wattlık bir pompa ile 100wattlık bir ampül ve 100 wattlık bir ısıtıcı arasında harcanan enerji dışında herhangi bir benzerlik yoktur. Yoksa 2000 wattlık bir klima önce 2000watt ısıtır sonrada soğutabilirse ancak kendini soğuturdu.
Pomapaların çalışma sistemlerinden dolayı önemli bir ısı ürettiği
hususu doğrudur. Fakat bu çok abartılacak bir şey değildir. Örenğin
pompanın suyu saatte üç dört kez devirdaim etmesi öneriliyor. Yani
200lt lik bir akvaryuma saatte 800lt lik bir şey. Ortalama filtre
rakamalarına baktığımızda 800lt bir pompa ortalama 20watt oluyor. Bu 20
wattın hepsi de ısıya dönüşmediğine göre akvaryum toplam ısısına ne
kadar etki edebileceğini siz düşünün.
Hatamız varsa affola.
Saygılar.
[/quote]
Akkor lambaların verimi florasana göre çok daha düşük olduğundan aynı ışığı vermek için daha çok enerji harcar. Eğer ikisi de %100 verimle çalışsa enerji ısıya dönüşmeyeceğinden aynı ışığı verdiklerinde aynı enerjiyi harcarlardı.
Yani benzetme biraz hatalı. Ayrıca aydınlatma sisteminde ortaya çıkan ısı akvaryumda kalmıyor o da başka. Eğer akvaryum ve aydınlatmanın üstündeki kapak ışığın %100'ünü soğuran bir kara cisimden yapılsaydı ve aydınlatma sistemi tamamen su içinde olsaydı o zaman 20W gücündeki doğru akımla çalışan akkor lambanın neredeyse tüm enerjisi akvaryuma aktarılırdı.
Akkor lambaların verimi florasana göre çok daha düşük olduğundan aynı ışığı vermek için daha çok enerji harcar. Eğer ikisi de %100 verimle çalışsa enerji ısıya dönüşmeyeceğinden aynı ışığı verdiklerinde aynı enerjiyi harcarlardı.
Yani benzetme biraz hatalı. Ayrıca aydınlatma sisteminde ortaya çıkan ısı akvaryumda kalmıyor o da başka. Eğer akvaryum ve aydınlatmanın üstündeki kapak ışığın %100'ünü soğuran bir kara cisimden yapılsaydı ve aydınlatma sistemi tamamen su içinde olsaydı o zaman 20W gücündeki doğru akımla çalışan akkor lambanın neredeyse tüm enerjisi akvaryuma aktarılırdı.
Bu 20 W''lık motorun harcadığı enerjinin neredeyse tamamı suya aktarılır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Haziran 2008 18:07
Onur bey,
Anlatmak istediğimi tam olarak anlatamamışım herhalde.
Kısaca diyorum ki "watt" bir ısı ölçme birimi değildir. Yani 100watt akkor lamba diyelim 100 birim (kalori) ısı veriyor ve 800 lümen ışık yayıyor ama 100 watt bir metal halide lamba, atıyorum 200 birim ısı verir ama bununla birlikte 10.000 lümen ışık verir. Yani hem ısı hem ışık olarak ta fazla olabilir tersi de olabilir.
Konuda yapılan önermede, 100 wattlık bir motorun 100wattlık bir ısıtıcının verebileceği ısı miktarı kadar ısı yayacağı düşünüldüğü bunun hatalı olduğunu söylüyorum. Yani her 100 watt aynı ısıyı yaymaz. Bırakın 100watlık bir motorla 100wattlık bir ısıtıcıyı karşılaştırmayı iki tane farkılı markanın 100 er wattlık ısıtıcısı arasında bile ısı farkı oluşabilir. Örneğin ufo diye bir ısıtıcı çıkardılar 2000 wattlığı var siz bunun yaydığı ısıyla eski 2000 wattlık ısıtıcıları karşılaştırabilirmisiniz. İlk yazımda da belirttiğim gibi ikisi arasındaki tek ortak nokta şebekeden çektikleri güçtür. Kaldı ki bunların ikisi de ısıtıcıdır. Asıl işi su döndürmek olan bir motorun yaydığı ısı ile asıl işi ısıtmak olan bir ısıtıcının wattlarına bakıp ısı açısından karşılaştırılmasının hatalı olduğunu söylüyorum ve örnek veriyorum 2000w lık bir klima bir taraftan 2000wattlık bir ufo kadar ısıtıp diğer taraftan soğutma mı yapıyor.
Umarım anlatabilmişimdir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Haziran 2008 19:51
Termodinamik notları
____________________________o____________________________
Alıntılar:
* Termodinamik yasaları çok genel bir geçerliliğe sahiptirler ve karşılıklı etkileşimlerin ayrıntılarına veya incelenen sistemin özelliklerine bağlı olarak değişmezler. Yani bir sistemin sadece madde veya enerji giriş-çıkışı bilinse dahi bu sisteme uygulanabilirler.
* Termodinamik yasaları
Sıfırıncı Yasa: Eğer iki sistem birbirleriyle etkileşim içerisindeyken aralarında ısı veya madde alışverişi olmuyorsa bu sistemler termodinamik dengededirler. Sıfırıncı yasa şöyle der:
Eğer A ve B sistemleri termodinamik dengedeyseler, ve B ve C sistemleri de termodinamik denge içerisindeyseler, A ve C sistemleri de termodinamik denge içerisindedirler.
Birinci Yasa: Bir sistemin iç enerjisindeki artış: sisteme verilen ısı ile, sistemin çevresine uyguladığı iş arasındaki farktır.
U2 – U1 = Q – W
Bu yasa "enerjinin korunumu" olarak da bilinir. Enerji yoktan var edilemez ve yok edilemez sadece bir şekilden diğerine dönüşür. Bir sistemin herhangi bir çevrimi için çevrim sırasında ısı alışverişi ile iş alışverişi aynı birim sisteminde birbirlerine eşit farklı birim sistemlerinde ise birbirlerine orantılı olmak zorundadır. Bu ifadelerin yapılan deneylerle doğruluğu gözlenmiştir fakat ispat edilememektedir.
İkinci Yasa: Birçok alanda uygulanabilen ikinci yasa şöyle tanımlanabilir: Bir ısı kaynağından ısı çekip buna eşit miktarda iş yapan ve başka hiçbir sonucu olmayan bir döngü elde etmek imkansızdır. (Kelvin-Planck Bildirisi)
ya da Soğuk bir cisimden sıcak bir cisme ısı akışı dışında bir etkisi olmayan bir işlem elde etmek imkansızdır. (Clausius Bildirisi)
Termal olarak izole edilmiş büyük bir sistemin entropisi hiçbir zaman azalmaz (bkz: Maxwell'in Cini). Ancak mikroskopik bir sistem, yasanın dediğinin tersine entropi dalgalanmaları yaşayabilir (bkz: Dalgalanma Teoremi).
Üçüncü Yasa: Bu yasa neden bir maddeyi mutlak sıfıra kadar soğutmanın imkansız olduğunu belirtir: Sıcaklık mutlak sıfıra yaklaştıkça bütün hareketler sıfıra yaklaşır.
"Termodinamik komik bir konudur. İlk defa öğrendiğinizde, ne olduğunu anlamazsınız bile. İkinci defa üzerinden geçtiğinizde, bir-iki nokta hariç anladığınızı düşünürsünüz. Üçüncü defa baktığınızda ise, anlamadığınızı bilirsiniz, ama o zamana kadar konuya alıştığınız için bu sizi o kadar rahatsız etmez." – Arnold Sommerfeld
____________________________o___________________________
Alıntılama yaptığım bölümde en çok son cümle hoşuma gitti, diğerlerini anlamadım zaten
Öncelikle ve sadece sıcaklık kavramının tanımını ele almak istiyorum. "Maddeyi oluşturan atom yada moleküller sürekli hareket halindedir. Bu hareket katı maddede denge konumu etrafındaki titreşimler , sıvı ve gazlarda ise hem titreşim hem de bir çok çarpışmalar sonucu kırık çizgiler halinde öteleme hareketleri şeklindedir. Bu nedenle maddenin her atom veya molekülünün kinetik enerjisi vardır. Bir maddenin sıcaklığı denilince , maddeyi oluşturan atom ya da moleküllerin sadece bir tanesinin ortalama kinetik enerjisi ile orantılı tanecik anlaşılır."
Bu tanım ile birlikte birinci yasayı da tekrar okuyunca garip bir şekilde Refet Bey'in ilk mesajdaki makalesini ve Onur Bey'in son mesajlarını haklı buluyorum. Aklımdaki "Neden sıcaklık artışı çok yüksek oranda olmuyor?" sorusuna da "sıfırınca yasa" cevap vermeye gayret ediyor. Bu yasa ile etrafa ısı yayılımının kolay olduğunu hissediyorum..
Saygılarımla..
Alıntı kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Termodinamik
http://en.wikipedia.org/wiki/Thermodynamics
mustafa622 2008-06-14 19:54:24
____________________________o____________________________
Alıntılar:
* Termodinamik yasaları çok genel bir geçerliliğe sahiptirler ve karşılıklı etkileşimlerin ayrıntılarına veya incelenen sistemin özelliklerine bağlı olarak değişmezler. Yani bir sistemin sadece madde veya enerji giriş-çıkışı bilinse dahi bu sisteme uygulanabilirler.
* Termodinamik yasaları
Sıfırıncı Yasa: Eğer iki sistem birbirleriyle etkileşim içerisindeyken aralarında ısı veya madde alışverişi olmuyorsa bu sistemler termodinamik dengededirler. Sıfırıncı yasa şöyle der:
Eğer A ve B sistemleri termodinamik dengedeyseler, ve B ve C sistemleri de termodinamik denge içerisindeyseler, A ve C sistemleri de termodinamik denge içerisindedirler.
Birinci Yasa: Bir sistemin iç enerjisindeki artış: sisteme verilen ısı ile, sistemin çevresine uyguladığı iş arasındaki farktır.
U2 – U1 = Q – W
Bu yasa "enerjinin korunumu" olarak da bilinir. Enerji yoktan var edilemez ve yok edilemez sadece bir şekilden diğerine dönüşür. Bir sistemin herhangi bir çevrimi için çevrim sırasında ısı alışverişi ile iş alışverişi aynı birim sisteminde birbirlerine eşit farklı birim sistemlerinde ise birbirlerine orantılı olmak zorundadır. Bu ifadelerin yapılan deneylerle doğruluğu gözlenmiştir fakat ispat edilememektedir.
İkinci Yasa: Birçok alanda uygulanabilen ikinci yasa şöyle tanımlanabilir: Bir ısı kaynağından ısı çekip buna eşit miktarda iş yapan ve başka hiçbir sonucu olmayan bir döngü elde etmek imkansızdır. (Kelvin-Planck Bildirisi)
ya da Soğuk bir cisimden sıcak bir cisme ısı akışı dışında bir etkisi olmayan bir işlem elde etmek imkansızdır. (Clausius Bildirisi)
Termal olarak izole edilmiş büyük bir sistemin entropisi hiçbir zaman azalmaz (bkz: Maxwell'in Cini). Ancak mikroskopik bir sistem, yasanın dediğinin tersine entropi dalgalanmaları yaşayabilir (bkz: Dalgalanma Teoremi).
Üçüncü Yasa: Bu yasa neden bir maddeyi mutlak sıfıra kadar soğutmanın imkansız olduğunu belirtir: Sıcaklık mutlak sıfıra yaklaştıkça bütün hareketler sıfıra yaklaşır.
"Termodinamik komik bir konudur. İlk defa öğrendiğinizde, ne olduğunu anlamazsınız bile. İkinci defa üzerinden geçtiğinizde, bir-iki nokta hariç anladığınızı düşünürsünüz. Üçüncü defa baktığınızda ise, anlamadığınızı bilirsiniz, ama o zamana kadar konuya alıştığınız için bu sizi o kadar rahatsız etmez." – Arnold Sommerfeld
____________________________o___________________________
Alıntılama yaptığım bölümde en çok son cümle hoşuma gitti, diğerlerini anlamadım zaten
Öncelikle ve sadece sıcaklık kavramının tanımını ele almak istiyorum. "Maddeyi oluşturan atom yada moleküller sürekli hareket halindedir. Bu hareket katı maddede denge konumu etrafındaki titreşimler , sıvı ve gazlarda ise hem titreşim hem de bir çok çarpışmalar sonucu kırık çizgiler halinde öteleme hareketleri şeklindedir. Bu nedenle maddenin her atom veya molekülünün kinetik enerjisi vardır. Bir maddenin sıcaklığı denilince , maddeyi oluşturan atom ya da moleküllerin sadece bir tanesinin ortalama kinetik enerjisi ile orantılı tanecik anlaşılır."
Bu tanım ile birlikte birinci yasayı da tekrar okuyunca garip bir şekilde Refet Bey'in ilk mesajdaki makalesini ve Onur Bey'in son mesajlarını haklı buluyorum. Aklımdaki "Neden sıcaklık artışı çok yüksek oranda olmuyor?" sorusuna da "sıfırınca yasa" cevap vermeye gayret ediyor. Bu yasa ile etrafa ısı yayılımının kolay olduğunu hissediyorum..
Saygılarımla..
Alıntı kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Termodinamik
http://en.wikipedia.org/wiki/Thermodynamics
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2008 14:55
Madem çok ince detaya girilmiş, sorayım:
Dünyanın kendi etrafında dönüşü nedeniyle pompanın suyu hangi yöne hareket ettirmesi ( saat/ters saat ) daha ekonomik olur? (mu?)
--hani şu su dolu lavabonun tapasını çıkarınca suyun kuzey yarım kürede hep aynı yöne dönmesi (coriolis meselesi) deneyi vardı ya -- etkisi ne kadardır?
Dünyanın kendi etrafında dönüşü nedeniyle pompanın suyu hangi yöne hareket ettirmesi ( saat/ters saat ) daha ekonomik olur? (mu?)
--hani şu su dolu lavabonun tapasını çıkarınca suyun kuzey yarım kürede hep aynı yöne dönmesi (coriolis meselesi) deneyi vardı ya -- etkisi ne kadardır?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Aralık 2008 18:05
Sumplu sistem açık bir sistem olduğu için mutlaka güçlü motorlar kullanmalısınız. Sonuç olarak 550 litrelik bir akvaryumda 150 wattlık bir pompa kullandığınızda sumplu sistem için. Elektriğin kilowatsaati yaklaşık 20 yeni kuruş. kdv ile 24 yeni kuruşa. Dağıtım parası vb.. nedenlerlede 25 yeni kuruşa geliyor.
Pacific 2008-12-14 18:11:41
Kısaca aylık 24 X 30 X 0,15 X 0,25: 27 ytl. elektrik yakıyor.
Şayet 20 watlık bir dış motor (eheim 2217) kullanırsak aylık elektrik masrafımız 3,6 ytl. olur.
-Kısaca Sumplu bir sistemde yıllık elektrik tüketimi sadece motorda 324 ytl.
-Dış motorlu bir sistemde yıllık elektrik tüketimi sadece motorda 43 ytl. olur.
Sumplu sistemi kuran bir çok insanın sumplu sistemi terk edip akvaryumunu satmasının en büyük nedeni işte bu.
not: Ayrıca bu sump pompalarının bir çoğu gerçekte 150 watt yazıyorsa da üstünde yazdığında çok daha fazla elektrik tüketiyor gerçekte. Mesala biz 90 watt yazan bir pompanın 160 watt elektrik tükettiğini ölçmüştük.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Aralık 2008 22:41
Aguabee up3000 diye bir motor var 40w ben bunu yeni kuracağım 780 lt akvaryumda kullanmayı düşünüyorum.Konu hakkında fazla bir bilgim yok bu kadar açıklama yapan arkadaşlardan ricam sump için kafa motoru daha almadım hangisini tavsiye edersiniz.Birde yukarıda arkadaş yazmış millet sump lu akvaryumlarını bu yüzden satıyor diye 780 lt dış motorla nasıl temizliyeyim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Aralık 2008 00:25
Konuyu şöyle bir gözden geçirdim ama konunun asli amacı bu tartışma sonucunda bir kafa motoru tavsiyesi olmalı...
Makine mühendisi arkadaşlardan kafa motoru tavsiyesi bekliyoruz...
Litre debi watt kıyası yapılmasını rica ediyorum...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 03 Ocak 2009 02:17
[QUOTE=Pacific]onuruygun 2009-01-03 02:17:56
Sumplu sistemi kuran bir çok insanın sumplu sistemi terk edip akvaryumunu satmasının en büyük nedeni işte bu.
not: Ayrıca bu sump pompalarının bir çoğu gerçekte 150 watt yazıyorsa da üstünde yazdığında çok daha fazla elektrik tüketiyor gerçekte. Mesala biz 90 watt yazan bir pompanın 160 watt elektrik tükettiğini ölçmüştük.
[/QUOTE]
Bunun en önemli etkeni sanırım endüktif reaktanstan dolayı harcanan enerjinin değerlendirmeye sokulmamasıdır.(Bobin ve mıknatıstan dolayı) Endüktif reaktansı ölçerek buna uygun bir kondansatör bağlayıp burada harcanan enerjiyi ortadan kaldırabilirsiniz.(Polarize kondansatör kullanmayın) Ben de benzer bir ölçümde 18 W gücündeki bir motorun 27 küsür watt x sa elektrik tüketimi olduğunu görmüştüm.
Bunun en önemli etkeni sanırım endüktif reaktanstan dolayı harcanan enerjinin değerlendirmeye sokulmamasıdır.(Bobin ve mıknatıstan dolayı) Endüktif reaktansı ölçerek buna uygun bir kondansatör bağlayıp burada harcanan enerjiyi ortadan kaldırabilirsiniz.(Polarize kondansatör kullanmayın) Ben de benzer bir ölçümde 18 W gücündeki bir motorun 27 küsür watt x sa elektrik tüketimi olduğunu görmüştüm.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 05 Ocak 2009 20:20
İbrahim bey, 0,75-1,5 tonluk akvaryumları Ehiem 2260'la rahatlıkla temizliyebilirsiniz. Hatta Eheim 2280 ile 2 tonluk akvaryumu bile temizliyebilirsiniz. Derin akvaryumlarda Eheim 2260'ta fazla işe yaramıyor açıkcası. Derinliği 120 cm. olan 2,5 tonluk bir akvaryumu benim bir arkadaşım eheim 2260 üzerinde , modifiye yaparak 200 wattlık motor ekleyerek, vede içine 2500 litre saatlik bir kafa motoru koyarak akvaryumunu ancak azda olsa akvaryumun suyunu temizleyebilmişti. Pacific 2009-01-06 00:32:15
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir