Sakin Nehir ( Son Fotolar Syf.:22 )
Gönderim Zamanı: 12 Ocak 2014 11:43
Çok şahane bir çalışma olmuş genel anlamda.Bana eski paludaryumumu hatırlattı.O dönem en büyük keyfim gece iş bitimi karşısına bir on dakika kurulup şelalesinin sesinde derinliklere kaybolmaktı... :( Nerede o eski günler? :)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Ocak 2014 12:32
Arman Bey uzun yazınızı okudum
tunalper 2014-01-12 20:07:27
İki nokta dikkatimi çekti, ilki yemleme konusu. Bence 2 günde 1 kez yemleme sıklığınız balık sağlığı için hiç iyi değil. Günde iki ya da en kötü ihtimalle bir kez yemleme yapmanız daha yararlı olur. Ben tetra gruplarımın hepsini günde iki kez, ve her bir kez için toplamda 2-3 küçük porsiyon halinde besliyordum. Her birinin karnında hafif bir şişlik görünce de bırakıyordum. Kendinizi balıkların yerine koyun, sadece iki günde bir devasa bir hamburger, en büyük boy patates kızartması ve litrelik kola içtiğinizi düşünün. Pek sağlıklı olmazdınız değil mi
Ayrıca şunu da unutmayın, siz bu güzel paludaryumunuzda doğayı taklit ediyorsunuz. Doğada böyle bir kıyı ortamında yaşayan canlılar suda sürekli buldukları besinler, yine gün içinde su yüzeyinde sıklıkla bulabilecekleri böcekler, yemişler derken 7/24 sürekli yemlenme halindeler. Ayrıca bitkiler konusunda da; yemlemeyi günlük düzenli şekilde yaptığınızda da bitkiler için de düzenli bir fosfat ve nitrat akışı oluşturmayacak mısınız?
İkinci konum da subulatalar hakkında; hızlı bir gelişim beklemeyin. Daha yerlerine alışamamışlardır, bu süreç haftaları-ayları alabilir. Benim her iki düşük destekli tankımda da subulatalar aylar sonra coşmuştu.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Ocak 2014 16:26
Arman bey yazınız uzun ama zevkle okunacak kıvamdaydı, canınızı sıkmayın bu konuda :) zaten ortalarda kaptırıyor insan kendini :))
BlueFall 2014-01-12 16:27:14
Parazit konusunda başınızda ne tür bir parazit sorunu var bilmiyorum ama benim neonlarda geçen hafta beyaz benek tespit ettim ve ısıyı hemen 29-30 derece civarına çıkardım, 3-4 gün içinde tüm beyaz beneklerden kurtuldum. Gerçi yüksek ısıdan bitkiler biraz etkilendi ama o kadar olacak artık.
Akvaryumda yaşanan doğa olayları beni de çok mutlu oluyor gerçekten, özellikle balık-karides-helena salyangoz arasındaki ekolojik döngü... Balık ölüyor, helene salyangoz gelip balığı yiyor, bu aşamada helena salyangoz sabit olup hareket etmediği için karides gelip üzerine çıkıp salyangozun kabuğundaki yosunları temizliyor, o an kendimi national geographic muhabiri gibi hissediyorum :))
Subulatalar bende 3 ay kadar hiç kıpırdamadı, en ufak bir yayılım ve gelişme göstermediler (bende bir internet sitesinden almıştım ve emers formda olduklarını düşünüyorum) 3 ay sonra ne olduysa toprak altından yeni filizler çıktığını gördüm ve o andan itibaren de kontrolu zorlaştı sonunda tümünü zeminden sökmek zorunda kaldım. Yanlız ışığı direkt almaları gerektiğinden eminim, gölge yapan bir dekorun altında kalıyorsa yerini değiştirebilirsiniz.
Pistia ve su yüzeyinde yağlanma sorunu bakımından ne yazık ki kaderlerimiz bir. Bu yağ tabakasının pistiaları baskı altında tuttuğunu düşünüyorum bende sizin gibi. Birde pistilar hareketli su yüzeyini sevmiyorlar ve yine onlarda ışık alan alanlarda hızlı gelişim gösteriyorlar.
Bence yemlemeyi artık Alper beyin dediği günde en azından bir kere olmak kaydıyla verin. Zeminde cordy ve otocinclus larınız var balıkların yemediklerini onlar yiyeceklerdir. Ayrıca düzenli yemleme balıklarınızı dirençlerini arttırıp parazitlere karşı daha dayanıklı hale getirecektir.
Mayalı sistemin kaderi bu ne yazık ki, bencede 2 şişeli düzene geçmeniz yerinde olur. Verimi azalan şişeye 2 yemek kaşığı suda eritilmiş yaş mayayı dökerseniz, 1-2 gün daha verim alırsınız bence. Benim uygulamam bu yöndeydi. Ayrıca mayalı sistemi kullandığım son günlerde aklıma gelen bir durum var, tüplü sisteme geçtiğimden deneme fırsatı bulamamıştım. Acaba karışıma marketlerde satılan enerji içeceklerinden döksek nasıl olur bilindiği gibi enerji içeceklerinde bol miktarda şeker, asidik bir yapı, kafein ve vitamin-mineral var (tabi gerçekten varsa) bunlar maya bakterilerinin beslenme süresini uzatacağından sisteminde süresinin uzayacağını düşünüyorum :)
Fittoniların çiçek açma konusunu bilmiyorum ama yaprakları zaten çok hoş duruyor (bence), yani çiçek açsa bile ben yinede gözümü yapraklardan alamam sanırım :)) Karasal alanla ilgili şöyle bir uygulamaya gidilebilir mi bilmiyorum, eğer karasal alandaki toprak çok nemli ise bir bölümüne bir saksı gömülüp, su ile toprağın bağlantısını kesmek suretiyle çok nemi sevmeyen ve çiçek açan bitkilerde yetiştirilebilir gibime geliyor. Callugna Vulgaris gerçekten güzelmiş.
Şimdi farkettim benim yazıda uzun olmuş
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2014 01:09
Cevaplar için teşekkür ederim.
Akvaryum hobisinde yeterince tecrübem var aslında. Her ne kadar öğrenmenin sonu yoksa da, balıkların beslenmesiyle ilgili söylediklerinizi biliyorum.
Tek sıkıntım bitkili akvaryumlarda bilgimin sıfır olması. Başlangıçta yaptığımız 2 günde 1 yemlemeyi ne kadar daha devam ettireceğimi bilemedim. Korktuğum şey yosun sorunu yaşamak. Tavsiyelerinize uyup yemlemeyi günde 1 veya 2 kez az miktarda yapmaya başlıyorum.
Bitkilerin gelişimi için çok acelem yok. Kurulum neredeyse 2 ayını doldurdu. Yavaş yavaş gelişmeler olmaya başlar sanırım...
Bilal bey enerji içeceği denemek hiç aklıma gelmemişti. Katkısı olsa bile maliyeti arttıracağından, mayalı sistemi bozup yenisini kurmak daha ekonomik olacaktır diye düşünüyorum.
İzin günümde fırsat bulursam karasal alan için bitki bakayım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2014 10:41
Arman bey anlattıklarınıza göre gelişmeler olumlu yönde ilerliyor. Hydrocotyle verticillata besin eksikliğine ve zor şartlara oldukça dayanıklı bir bitki olduğundan gelişim konusunda sizi üzmeyecektir. Ancak subulata ilginç bir bitki. Bir türlü adaptasyonu atlatıp gelişmeye başlayamıyor sonra bir anda coşuyor. Bu konuda beklemekten başka yapabileceğiniz birşey yok sanırım. Japon şemsiyesinin de bu hızla büyümeye devam etmesi suda yeterli besinin bulunduğunu gösteriyor. Ancak gereğinden fazla besin tüketiyor da olabilir. Suda besin eksikliği gözlenirse gübrelemeyi artırırsınız ancak şu anda herşey yolunda gibi gözüküyor.
Su üzerindeki yağlı tabaka ve pistia konusundaki tespitinize tamamen katılıyorum. Aynı sorun nedeniyle pistiaların yaprakları ölmeye başlayınca haftalık su değişimini yüzeyden yapmaya başladım böylece su üstündeki film tabakanın tamamına yakınını çekiyorum. Aynı film tabaka bir kaç gün de ancak yüzeyi kaplayabildiği için de pistiaların gelişimi eski haline döndü. Siz de suyu yüzeyden vakumlayarak çekerseniz pistiaların yapraklarının düzeldiğini fark edebilirsiniz. Tabi su altına inip çürüyen yapraklar için yapacak bir şey kalmıyor. Yaprakları bozulan pistiaları toplayıp çöpe atabilirsiniz.
Bitkili akvaryumlarda bol yemleme pek tavsiye edebileceğim bir yöntem değildir. Balıklar ne kadar çok yem yerse solungaçlarından suya o kadar fazla amonyak salacaktır. Amonyak staghorn ve sprolinga gibi yosunların ana sebepleri arasındadır. Bana kalırsa 2 günde bir az az yemleme bitkili akvaryumlar için ideal yemleme çeşididir. Balıklar sağlıkları açısından hiç endişeniz olmasın haftada iki defa yemleseniz bile balıklarda herhangi bir sorun oluşmuyor. Hatta daha sağlıklı oluyorlar diyebilirim. Uzun süre 2-3-4 günde bir yemleme yaptım. Tek sorun penguen tetralarımın sp japan ve parvula bitkisini sapına kadar yemesi olmuştu.
Mayalı sistemi hazırlarken karışıma 1 çay kaşığına yakın karbonat(Sodyum bikarbonat) atmanız oldukça yararlı oluyor. 1 ay civarı CO2 çıkışı devam edebiliyor. Ama her nasıl ise bu karışıma biraz fazla karbonat attım 2 hafta sonra CO2 çıkışı durdu. Bu yüzden karbonatı fazla da kullanmamak lazım diye düşünüyorum.
Mayalı sistem ile düzenli bir CO2 çıkışı çok zor oluyor. Eğer maddi durumu fazla zorlamayacaksa tüplü sisteme geçmenizi tavsiye ederim. Tüp ile biraz fazla CO2 vermiş olsanız bile ph dalgalanması olmadıktan sonra balıklarınız bu durumdan çok fazla şikayetçi olmayacaktır. Zaten gayet ucuz fiyata ph metreler de bulunmaktadır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2014 00:11
Tüplü sistem her açıdan mantıklı bir seçim gibi gerçekten. Tek sorun ilk başta satın alırken insanın yaşadığı psikolojik maddi sarsıntı. Aslında herkesin söylediği gibi uzun vadede tüplü sistem daha ekonomik hale geliyor. Ayrıca çok konforlu. 2-3 hafta sonra mayanın etkisini kaybetmesi derdi yok. Sabah ışıklar yanmadan önce kalkıp sistemin bağlantısını yapma derdi yok.
___________________________________________________________________________
Tüplü sistemi timer ile açıp kapatabilmek çok güzelmiş.
Almayı ciddi manada düşünüyorum. Tüplü sistemin fiyatı bütçemi pek sarsmasa da, hobiyi fobiye çevirmemek de lazım. İnsan kendine yapmadığı masrafları hobiye yapınca bazen durup düşünüyor.
Şöyle bir yol izleyebilirim. Sistemi bir kerede değil, parça parça alıp, bütünü oluşturabilirim. Mesela önce tüpü, 1 ay kadar sonra da diğer ekipmanları alırım. Bu arada mayalı ile devam edip, kendime işkence ederek tüplü sistem alarak ne kadar iyi bir hareket yaptığımı anlamaya çalışırım.
Böylece, bir kerede 250 papel hava gazına vermektense, yavaş yavaş acıtmadan sistemi kurmuş olurum.
Tüp için biraz piayasaları araştırıp (perşembepazarı-karaköy vs.), uygun bir yer bulabileceğimi sanıyorum. Bununla ilgili gelişmeleri aktaracağım.
Tavsiyeleri de beklemekteyim.
Regülatör olarak sanırım forumda birkaç yerde okuduğum YILDIZ marka regülatörler var. Nasıldır acaba?
Solenoid valf ve ince ayar vanası hakkında ise hiçbir fikrim yok. Bu ikisinin bağlantı sırasını bile bilmiyorum. Bütün bu ekipmanı ben kendim monte edebilir miyim onu da bilmiyorum.
___________________________________________________________________________
Bir iyi bir de kötü sayılabilecek haberim var.
İyi haber, şu anda balıkların hiçbirinde parazit gözlemleyemiyorum. Öncelikle kuyruğunda 2 benek kalan balığa baktım, aynı ilk parazitte olduğu gibi parazitin düştüğü nokta hafif deforme olmuş gibi görünüyor. Çok hafif bir beyazlık gibi. Zaten 1-2 güne kadar o da iyileşiyor. Sonra diğer balıklara baktım hiçbirinde göremiyorum şu anda. Parazit (artık ne paraziti ise) soruundan kurtulduk diyebiliriz.
Kötü haber, kalemlerden bir tanesi, rengi biraz solmuş, keyifsiz bir şekilde dibe yakın bir noktada sabit takılıyor. Görünüşünde ters bir durum yok. Parazit, kızarıklık, şişme, kararma vs. gibi bir görsel sorun yok.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Ocak 2014 10:15
SON DURUM:
Bahsettiğim kalem balığı öldü. Geri kalanlarında herhangi bir sorun gözlenmiyor. Her biri gün boyu benim göremediğim bazı şeylere odaklanıp taarruza geçiyorlar. Bazen bir toz zerreciği gibi görünen bir şeye, bazen de kımıl kımıl suda yüzmeye çalışan turuncu renkli bir kurta saldırıyorlar. Birkaç kez sinek larvası birkaç kez de bu kurtlardan yediklerini gördüm.
Şu anda da 2 tanesi kavga mı yoksa kurlaşma mı olduğunu kestiremediğim hareketler çiziyorlar.
Tüplü CO2 ile ilgili biraz aşama katettim. İlgili bölüme bir de konu açtım. Oradan yardımcı olursanız da sevinirim:
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Ocak 2014 10:57
Arman bey tüplü sisteme hünüz geçememiş olmanın verdiği eziklik ile sorularınıza maalesef kesin cevaplar veremiyorum. Ancak ne kadar isabetli bir iş yaptığınızı belirtmek istiyorum.
Açmış olduğunuz konuyu da okudum Yıldız marka regülatörü herkes kullanıyor ama daha iyisi var mı bilemiyorum. Özellikle ilk dönemlerde CO2 çıkışını her gün kontrol edin. İnce ayar vanasında bir sorun olursa akvaryuma aşırı CO2 girişi olacağından suyunuz gazoz kıvamına dönmesin.
Resimde gözüken ve tarif ettiğiniz olay genelde kurlaşma gösterisi oluyor. Belki de balıklarınız yumurta saçıyorlardır. Diğer balıkların da gözle göremediğiniz şeylere saldırması bu yüzden olabilir. Balıkların kurlaşmaları, kavga etmeleri ve yumurta dökmeleri keyiflerinin yerinde olduğunu gösteriyor. İnşallah uzun ömürlü olurlar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Ocak 2014 11:02
Teşekkür ederim Ergün bey. Her şey sizlerin sayesinde (veya yüzünden mi oluyor demeliydim) oluyor.
Tüpü almak için önümde biraz müddet var. Şubat maaşları gelsin hele bir.
Balıklar çıldırdı. Az önce fotoğrafını eklediğim çifte bir çift daha eklendi. Aynı hareketleri onlar da sergiliyorlar. Dökülen saçılan bir yumurta göremedim ama izlemesi keyifli. Sanırım yağmurlu havanın bir kerameti. Neyse işe geç kalacağım izleyeyim derken.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Ocak 2014 00:26
Slm.arman bey kurulum güzel.benim kalemlerde aynı davranışları sergilemekteler.siyah bantı kalın olan balığın yüzgeç kısımlarındaki kırmızı tonlarda diğerlerinden fazla.galiba erkek balık bahsettiğim.sizin fotodada benzer bir balık var.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Ocak 2014 01:11
Teşekkür ederim Alper bey.
Galiba kur yapıyordu keratalar birbirlerine. Dediğiniz gibi koyu renk olanlar erkek gibi. Ben kaç erkek kaç dişi var kestiremedim bendekileri.
Bir de malum akvaryumcuda bulabilirsem bu hafta da kardinal eklemek istiyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Ocak 2014 12:38
Kısa bir video ile konuyu şenlendirelim.
Bu hareketlerin kur değil de güç gösterisi olduğunu düşünüyorum. Yine de emin değilim. Karınları doyunca böyle azıyorlar.
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=VhIgu_36p54[/VID]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 20 Ocak 2014 09:50
Bu tip bir davranışı diğer tetralarda hiç görmemiştim. Kur ve eşleşme gibi durmuyor. Sanki birbirlerini iteleyerek alan kapma savaşı veya sürüde üstünlük elde etmeye çalışıyorlar gibi geldi bana. Yalnız ottocatlari görünce içim gitti inşallah buralara da gelir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 23 Ocak 2014 00:03
Daha önce bahsetmiş olduğum karasal alan bitkisi Callugna Vulgaris'i aldım.
2 sarmaşığın tam ortasında çok hoş bir görüntü oluşturdu. Çok sevdim.
Yalnız dikim işini yaparken köklerini biraz fazla hırpaladım. Umarım bir şey olmaz.
Bir de yerini ve paludaryum şartlarını sevmesini ümit ediyorum, bakıp göreceğiz...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir