Sakin Nehir ( Son Fotolar Syf.:22 )
Gönderim Zamanı: 15 Şubat 2014 17:43
[QUOTE=reverse]Bilal bey yapmasam olmaz mı? En sevmediği dersten bir dünya ödev verilmiş ilkokul çocuğu gibiyim şu anda.
BlueFall 2014-02-15 17:44:36
Dediğinizi de yaparsam sadece h. zosterifolia ile uğraşacağım sanırım. Diğerleri durumu kurtarır gibime geliyor.
Heavy metal sevilmez mi? Eskiler demişken ben o saydıklarınızı dinlemiyorum. Rock ve türevleri fazla hoşuma gitmiyor. Daha çok heavy metal olarak judas priest, iron maiden ve nispeten yeni keşfetmiş olduğum UDO ve Accept dinliyorum. Thrash olarak megadeth, overkill, metallica, slayer gibi grupları dinliyorum. 80'lerde yapılan ne varsa hepsi güzel.
[/QUOTE]
Bence dişinizi sıkıp yapmaya çalışın, bundan sonra büyük ihtimalle uzun yıllar bitki yetiştireceğinizi düşünürsek. Tecrübe edinmeniz çok önemli. Ayrıca bitki gelişimi içinde çok önemli.
Dediğiniz şarkı türleri bana çok sert geliyor nedense 2-3 şarkıdan sonra kafam kazan gibi oluyor
Arabesk insanım ben duygulanmalıyım dinlerken, benimde favorim şu, bu da size çok yumuşak gelir eminim.
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=QsKXNE02Ez4[/VID]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 15 Şubat 2014 23:20
Bilal bey dediğiniz gibi yapmaya çalışarak giriştim bitkilere bu sabah. Cücük kadar kaldılar. Umarım gelişecekler. Ama sadece H. zosterifolia kıyımdan nasibini aldı. Diğerleri ilk ektiğim gibiler.
Bu arada bir önceki sayfadaydı sanırım, subulatalar ile ilgili bir soru sormuştum. Arada kaynadı.
Acaba yaprakları kısaltmak suretiyle bir budama işlemi yapsam bitkinin tepkisi ne olur? Bu sazsı görüntüsü benim de hoşuma gitmiyor. Ben kısa boylu kalacağını düşünerek almıştım.
________________________________________________________________________
Evet o tip şarkılar bana ninni gibi geliyor. Ama siz bu tarz dinliyorsanız My Dying Bride dinlemişsinizdir büyük ihtimalle. O tarzda beni en çok etkileyen şarkı The dreadful hours şarkısı. Özellikle 3:50'den sonra iş cafcaflı olmaya başlıyor. Bütün olarak da etkileyici bir şarkı:
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=1yx7BeIMLYE[/VID]
Bu arada konu paludaryum ama içerikte metal müziğe her zaman yer var.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 15 Şubat 2014 23:49
Arman bey zamanında bende subulataları budadığımda kesilen yapraklar tekrar uzamazdı kökten yeni yapraklar verirdi. Sizde de öyle olacaktır. ASlında subulatanın bu şekilde uzaması genelde ışığın azlığından ancak sizin tankta ışık yeterli diye biliyorum.Işık az olduğunda bitki ışığa bir an önce ulaşmak için uzamaya koyuluyor. Sonuç olarak bence budayın hiç sakıncası olmaz.
Sadece müzik hakkında konuşsak sorun olmazda paludaryum +muzik olunca konu daha mı zengin oluyor acaba My dying bride favorilerim arasındadır evet, ama bu şarkısı değil bu arada akvaryumu izlerken ne dinliyorsunuz? daha doğrusu birşey dinliyormusunuz? ben 180 derece dönüşle klasik müzik dinliyorum. Balıkların yüzüşüyle çok uyumlu oluyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Şubat 2014 01:02
Bilal bey genelde özellikle bir şey dinlemiyorum. O anda açık olan jın jın metal müzikler işte.
Bir de klasik müzik dinleyerek 180 derece dönüş yapmıyorsunuz aslında. Metal müziğin kökenleri klasik müziğe dayanır. Dolayısıyla aslında 360 derece dönüş yapıp tekrar aynı noktaya geliyorsunuz. B şıkkı gibi bir şey yani.
Bu arada zosterifolialar dediğiniz gibi olmuş mu?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Şubat 2014 01:12
Evet gayet iyiler, umarım tamamen ölmeden adapte olurlar. Bu arada bitkinin ismini söylemek yetiştirmekten daha zor sanki içimden söylerken hetasrasdnrewtn zostrülfsdhyaasya gibi şeyler çıkıyor
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 16 Şubat 2014 10:05
Valla aynen öyle Bilal bey. O yüzden Gül, zeytin, tilki kuyruğu vs. gibi isimler çok yerinde ve kullanışlı olmuş. Bizim H. zosterifolia da star grass denildiğine göre adı ''yıldız otu'' olsun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2014 08:39
Arman bey bir itirafta bulunayım baştan beri o subulataları sökün diyesim var ama özellikle seçtiğiniz bir tür olduğu için birşey diyemiyordum. Avını yakalamak için pusuya yatmış bir kaplan gibi subulatalardan sıkılmanızı bekledim.
Subulata güzel de sizinki gibi su seviyesi alçak tanklarda saz gibi gözüküyorlar. Bende 2 kök cüce subulata vardı şimdi 4 kök oldular. Sizin de dediğiniz gibi oldukça nazlı büyüyorlar. Tam adaptasyonu atlatamadı çürüyecek derken 2 kök daha attı ama şimdilik başka gelişme yok. Subutaların yerine tabana parvula ya da lilaeopsis brasiliensis gibi bir bitki deneseniz sanki görüntü daha şık olur gibi geldi bana.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2014 10:25
Ergün bey şimdi bu dediğiniz bitkileri araştırıyorum. Çok güzeller.
Subulatayı fotoğraflarda gördüğüm gibi kısa boylu, yanlara doğru açılmış yapraklarıyla hayal etmiştim hep. Nedendir bilmem ama öyle olmadı. Bugünlerde yeni yeni sürgünler de atmaya başladı.
Ama biraz ikna olursam gözünün yaşına bakmam sökerim. Talibi de var. Nişanlımın akvaryumuna transfer olabilirler.
Üşengeç birisiyim. Ama her şey bir anlık kıvılcıma bakar. Siz de fitili yaktığınıza göre ilerleyen günlerde gelişmeleri göreceğiz.
Bu arada dün gece gübreleme yapmayı unutmuşum. Sabah kalkınca yaptım ama ışıklar yanmış vaziyetteydi. Bu gibi durumlarda sıkıntımız ne oluyor? Yosunların gübreden faydalanmasını mı teşvik ediyoruz?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2014 11:17
Google görsellerde arama yapınca parvula ile ilgili çok güzel fotolar çıkıyor ama lilaeopsis brasiliensis ile ilgili o kadar güzel fotolar çıkmıyor. Bu sizi aldatmasın lilaeopsis brasiliensis biraz daha kalın yapraklı ve zor şartlara daha fazla uyum sağlayabilen bir tür. Parvula ise saç teli gibi incecik yapraklara sahip oldukça güzel görünümlü bir bitki. Tercihi hangisinden yana kullanırsanız kullanın tabanı kapladıkları zaman ikisi de çok güzel gözüküyor.
Bir defa ışıklar açık iken gübreleme yapmanız durumunda çok büyük bir sorun olmaz ama sürekli hale getirirseniz yosunların avantajına bir durum oluşur. Mümkün mertebe gece ışıklar kapanınca gübreleme yapmak daha iyi olacaktır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2014 11:34
Ben zamanında forum üzerinden İzmir'deki bir arkadaştan lilaeopsis br. almıştım, güzel bir peyzaj yapamadığım için size pek çekici gelmeyebilir ama şurada ön planda az buçuk seçilebilen bitkiler kendileri, sağ köşedekiler ise subulata oluyor. Karşılaştırma yapabilirsiniz:
tunalper 2014-02-17 11:34:59
Bu bitkiler çok ufak kök ve yapraklı olduğundan, güzel görünüm için mümkün olduğunca çok almak gerekyor. Hani öyle 50-60 kök/150-160 yaprakla olacak iş değil
(Parvula içinse bu dediklerimi ikiyle üçle çarpın)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Şubat 2014 12:06
Valla bende 4-5 yaprağı bulunan tek bir kök lileopsis vardı yaklaşık 5-6 ayda 100 kökü geçti. Zaten yayıldıkça yayılım hızı daha da artıyor. Size 70 kök bile şu amada yeterli gelir. Acelemiz yok yavaş yavaş kaplasın tabanı.
Tabi parvula olursa en az 150-200 kök almanız uygun olacaktır. Bu da zamanla çoğalıp tabanı kaplayacaktır.
Tam subulatadan sizi vazgeçirmişken buradan geri dönemezsiniz
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir