Tek Gözlü Yavrular
Gönderim Zamanı: 26 Mayıs 2008 20:44
Merhabalar; birkaç gün önce kusturduğum yunus ve sp yavrularını her zaman olduğu gibi 2-3 aylık yavruların olduğu yavru akvaryumun içine;
raydek 2008-05-26 20:44:48
Tül yavruluğun üstüne bir kat daha aynı tülden sarıp arasına da vantuz gibi bir cisim koyarak tabanında iki tülün arasının boş kalmasını sağlayarak koydum.
Her zaman aynı metodu uyguluyorum akvaryumdaki diğer yavruların yeni yavruları rahatsız etmesini ısırmasını engellemek için.
Fakat bugün fark ettiğim üzere 15-20 tane balığımın tek gözlü olduğunu gördüm.
Şimdi iki ihtimal var.
1. Bir şekilde genetik olarak bu şekilde doğdular. Fakat böyle bir şey mümkün mü?
2. İmkansız diyorum ama bir şekilde dışarıdaki balıkların sebebiyle oldu bu iş. Ama iki tül arasının boş olması sebebiyle onlar sadece alt kata dokunabiliyordu. 2 aylık yavruların damızlık gibi güçlü olması lazımdı ki alt tülü gücüyle iterek üst kat tüle ulaşsınlar.
Tek gözlü onca yavruyu ne yapabilirim?
Ya damızlıkların yanına koyup daha fazla acı çekmeden canlı yem olmaları ya da kalmaları ki bu durumda daha fazla acı ve zorluk çekerler diyorum. Kaldı ki bir iki tane değil , 15-20 tanesi aynı durumda.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Mayıs 2008 20:57
Kadir Bey ben 1. ihtimalin üstünde duruyorum.Genetik olarak bir bozukluk oluşmuş olabilir.
2. ihtimal uzak bir ihtimal.2 tülden yavrulara ulaşıp sadece tek gözlerinin yenmiş olması pek olası gelmiyor bana.
Yavruların akibeti size kalmış,bu konuda birşey diyemem.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 26 Mayıs 2008 23:35
Yavruların anne ve babası kardeşse yavruların bazıları özürlü doğabilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 27 Mayıs 2008 00:48
Hepsinin sadece sağ ya da sadece sol gözü yoksa genetiksel bir nedendir diyebilirim. Çünkü sadece aynı yöndeki gözleri yemek gibi bir huy edindiklerini sanmam diğer yavrularınızın. Diğer yavrularınızın yemediğinden eminseniz en azından erkeğinizi ve bu balıkları kusturduğunuz dişiyi, mümkünse kendi şehrinizden almayacağınız yeni balıklar ile değiştirmenizi tavsiye ediyorum.
Tek gözlü yavrularınızı büyütebilirseniz çok sorun olmadan yaşayabileceklerini düşünüyorum. Canlı yem olarak kullanmak düşüncesi beni bağışlayın ama bir akvarist olarak bana çok ters geliyor. Geçmiş olsun.
Tek gözlü yavrularınızı büyütebilirseniz çok sorun olmadan yaşayabileceklerini düşünüyorum. Canlı yem olarak kullanmak düşüncesi beni bağışlayın ama bir akvarist olarak bana çok ters geliyor. Geçmiş olsun.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2008 17:48
Şimdi o yavrular tek gözlü olarak büyürse belki o hallerine alışıp bir şekilde yaşayacaklar ama eziyet çekecekler.
Ayrıca arkadaşın onlara kıyamadığını ve büyüttüğünü düşünürsek ilerde üremeye başlayacaklar ve bir şekilde dengeler bozulacak. Tür zayıflayacak ve muhtemelen diğer sağlam balıklarla da karışıp ırkı bozacak.
Şu durumda o yavruları canlı yem yapmak canîce gelebilir ama doğal seleksiyonun(güçlü ve sağlam yaşar, zayıf ve bozuk ölür) mantığını düşünecek olursak bu balıklar doğal ortamlarında olsaydı bir yönü göremedikleri için zaten zayıf kalıp yem olacaklardı. Bizim müdahalemiz (üstüste üretim ve kardeş eşleşmesi nedeniyle genlerin bozulması) olduğu için bu durumda kabahatliyiz zaten.
Benim ağız yapısı bozuk 1 tane sp im var ve 6 cm olduğu için kıyamıyorum ama eşleşecek diye de çok tedirginim. Bence siz tereddüt etmeyin. Büyüdükçe gözden çıkarmanız daha zor olacak ve hatta yaşayacakları zorlukları gördüğünüzde daha da üzüleceksiniz. O balıkların bir nevî ötenazi hakkı olduğunu düşünüyorum. Bence doğaya ve türe saygı gösterip ne kadar üzücü olsada sakat yavruları yem muamelesi yapmadan büyüklere verin.
Bu canîlik değil,çünkü doğada olsa diyoruz ya hep; doğada olsalar yem olacaklardı.Hem zaten üretimde bir standart sapma var. Farzedin ki o yavrular daha yumurta iken anne tarafından yutuldu.
Üzütümü bildirir iyi günler dilerim.
Ayrıca arkadaşın onlara kıyamadığını ve büyüttüğünü düşünürsek ilerde üremeye başlayacaklar ve bir şekilde dengeler bozulacak. Tür zayıflayacak ve muhtemelen diğer sağlam balıklarla da karışıp ırkı bozacak.
Şu durumda o yavruları canlı yem yapmak canîce gelebilir ama doğal seleksiyonun(güçlü ve sağlam yaşar, zayıf ve bozuk ölür) mantığını düşünecek olursak bu balıklar doğal ortamlarında olsaydı bir yönü göremedikleri için zaten zayıf kalıp yem olacaklardı. Bizim müdahalemiz (üstüste üretim ve kardeş eşleşmesi nedeniyle genlerin bozulması) olduğu için bu durumda kabahatliyiz zaten.
Benim ağız yapısı bozuk 1 tane sp im var ve 6 cm olduğu için kıyamıyorum ama eşleşecek diye de çok tedirginim. Bence siz tereddüt etmeyin. Büyüdükçe gözden çıkarmanız daha zor olacak ve hatta yaşayacakları zorlukları gördüğünüzde daha da üzüleceksiniz. O balıkların bir nevî ötenazi hakkı olduğunu düşünüyorum. Bence doğaya ve türe saygı gösterip ne kadar üzücü olsada sakat yavruları yem muamelesi yapmadan büyüklere verin.
Bu canîlik değil,çünkü doğada olsa diyoruz ya hep; doğada olsalar yem olacaklardı.Hem zaten üretimde bir standart sapma var. Farzedin ki o yavrular daha yumurta iken anne tarafından yutuldu.
Üzütümü bildirir iyi günler dilerim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2008 22:04
İnsanoğlu tek gözlü yaşamaktansa hiç yaşamamayı tercih eder mi? Hatta iki gözü olmadan yaşamaktansa ölmeyi tercih eder mi?
Ben daha önce bir gözü olmayan balıklar besledim. Eziyet falan çekmiyorlar merak etmeyin. Kendilerini bu şekilde yaşamaya adapte edebiliyorlar. Siz de biraz kollayacaksınız tabi onları. Bu hadiseyi tabiatın size verdiği bir uyarı olarak addetmeli, bundan sonraki hobi hayatınızda bazı noktaları daha dikkatle gözden geçirmeye, şimdiye kadar yaptığınız yanlışları bir daha yapmamaya çalışmalısınız.
Ben daha önce bir gözü olmayan balıklar besledim. Eziyet falan çekmiyorlar merak etmeyin. Kendilerini bu şekilde yaşamaya adapte edebiliyorlar. Siz de biraz kollayacaksınız tabi onları. Bu hadiseyi tabiatın size verdiği bir uyarı olarak addetmeli, bundan sonraki hobi hayatınızda bazı noktaları daha dikkatle gözden geçirmeye, şimdiye kadar yaptığınız yanlışları bir daha yapmamaya çalışmalısınız.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2008 22:42
[QUOTE=fsari]Şimdi o yavrular tek gözlü olarak büyürse belki o hallerine alışıp bir şekilde yaşayacaklar ama eziyet çekecekler.
Ayrıca arkadaşın onlara kıyamadığını ve büyüttüğünü düşünürsek ilerde üremeye başlayacaklar ve bir şekilde dengeler bozulacak. Tür zayıflayacak ve muhtemelen diğer sağlam balıklarla da karışıp ırkı bozacak.
Şu durumda o yavruları canlı yem yapmak canîce gelebilir ama doğal seleksiyonun(güçlü ve sağlam yaşar, zayıf ve bozuk ölür) mantığını düşünecek olursak bu balıklar doğal ortamlarında olsaydı bir yönü göremedikleri için zaten zayıf kalıp yem olacaklardı. Bizim müdahalemiz (üstüste üretim ve kardeş eşleşmesi nedeniyle genlerin bozulması) olduğu için bu durumda kabahatliyiz zaten.
Benim ağız yapısı bozuk 1 tane sp im var ve 6 cm olduğu için kıyamıyorum ama eşleşecek diye de çok tedirginim. Bence siz tereddüt etmeyin. Büyüdükçe gözden çıkarmanız daha zor olacak ve hatta yaşayacakları zorlukları gördüğünüzde daha da üzüleceksiniz. O balıkların bir nevî ötenazi hakkı olduğunu düşünüyorum. Bence doğaya ve türe saygı gösterip ne kadar üzücü olsada sakat yavruları yem muamelesi yapmadan büyüklere verin.
Bu canîlik değil,çünkü doğada olsa diyoruz ya hep; doğada olsalar yem olacaklardı.Hem zaten üretimde bir standart sapma var. Farzedin ki o yavrular daha yumurta iken anne tarafından yutuldu.
Üzütümü bildirir iyi günler dilerim.[/QUOTE]
raydek 2008-05-28 22:44:39
Ayrıca arkadaşın onlara kıyamadığını ve büyüttüğünü düşünürsek ilerde üremeye başlayacaklar ve bir şekilde dengeler bozulacak. Tür zayıflayacak ve muhtemelen diğer sağlam balıklarla da karışıp ırkı bozacak.
Şu durumda o yavruları canlı yem yapmak canîce gelebilir ama doğal seleksiyonun(güçlü ve sağlam yaşar, zayıf ve bozuk ölür) mantığını düşünecek olursak bu balıklar doğal ortamlarında olsaydı bir yönü göremedikleri için zaten zayıf kalıp yem olacaklardı. Bizim müdahalemiz (üstüste üretim ve kardeş eşleşmesi nedeniyle genlerin bozulması) olduğu için bu durumda kabahatliyiz zaten.
Benim ağız yapısı bozuk 1 tane sp im var ve 6 cm olduğu için kıyamıyorum ama eşleşecek diye de çok tedirginim. Bence siz tereddüt etmeyin. Büyüdükçe gözden çıkarmanız daha zor olacak ve hatta yaşayacakları zorlukları gördüğünüzde daha da üzüleceksiniz. O balıkların bir nevî ötenazi hakkı olduğunu düşünüyorum. Bence doğaya ve türe saygı gösterip ne kadar üzücü olsada sakat yavruları yem muamelesi yapmadan büyüklere verin.
Bu canîlik değil,çünkü doğada olsa diyoruz ya hep; doğada olsalar yem olacaklardı.Hem zaten üretimde bir standart sapma var. Farzedin ki o yavrular daha yumurta iken anne tarafından yutuldu.
Üzütümü bildirir iyi günler dilerim.[/QUOTE]
Çok güzel anlatmışsınız. Ben de böyle düşünerek ana tankıma saldım bir bir o balıklarımı.
Ocellatus arkadaşımın dediğine gelince, bu balıklar ne bir tane ne iki tane. 15 - 20 tane böyle "özürlü" balığı büyüttüğünüz düşünsenize. Ne olacak onca balık? Her baktığınızda içiniz gitmeyecek mi? En iyisi arkadaşın dediği gibi biraz da bu yönden doğal hayatı sağlamak. Hep uğraşmıyor muyuz balıklarımıza doğadaki ortamını biraz olsun verebilmek akvaryumlarımızın içinde. Şimdi bu olayda da onlara doğanın sunacağı biraz hüzünlü bir sonu sunmak bence de en mantıklı yol. Bu yolu onları sevdiğimiz için, onların şekli bozuk büyümemesi, genetik olarak bu sakat genleri aktarmasını sağlamamak amacıyla seçiyoruz.
Hala daha kabullenemiyorsanız son olarak sorum şu: Bu 20 tane "özürlü" balığın 8-9 ay yaşayıp üreme çağına geldikten sonra herhangi bir çiftleşmeden doğacak yüzlerce,binlerce yavruları da mı büyüteceksiniz? Yoksa ömrünün sonuna kadar her birini farklı bir akvaryumda ve çiftleşemeyecekleri türlerle birlikte mi bakacaksınız?
Benim de içim gitti onca yavruyu ana tanka atarken ama elden ne gelir?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2008 22:44
Faruk bey, yürüttüğünüz mantık doğal yaşam açısından doğru olabilir ama her şeyi doğal haliyle yorumlasaydık toplumda hiç engelli vatandaş kalmaz, hepsi sağlıklılar tarafından yok edilir, yada en insancıl yaklaşımla yaşamalarına izin verilse bile üremelerine izin verilmezdi.
Ben yorumunuzu bir kez daha gözden geçirmenizi öneriyorum.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2008 22:48
[QUOTE=özkoçak]Faruk bey, yürüttüğünüz mantık doğal yaşam açısından doğru olabilir ama her şeyi doğal haliyle yorumlasaydık toplumda hiç engelli vatandaş kalmaz, hepsi sağlıklılar tarafından yok edilir, yada en insancıl yaklaşımla yaşamalarına izin verilse bile üremelerine izin verilmezdi.
[/QUOTE]
Ben yorumunuzu bir kez daha gözden geçirmenizi öneriyorum.
Saygılar.
Engelli bir insan doğduğunda kimse onun yaşamaması için uğraşmıyor. İnsanın doğasında bu yok. İnsanın doğasında her canlı yaşamalı ve herkese eşit haklar sağlanmalı.
Fakat hayvanların doğası tamamen farklı. Orada biraz olsun zayıf olan daima güçlüler tarafından yok ediliyor. Bu da hayvanların doğası. Ne demişler: Büyük balık küçük balığı yer!
Kaldı ki engelli ve sakat bir balığın doğadaki şansı olmadı apaçık gerçek. Doğanın kanunu bu.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2008 22:54
[QUOTE=raydek]
[/QUOTE]
Engelli bir insan doğduğunda kimse onun yaşamaması için uğraşmıyor. İnsanın doğasında bu yok. İnsanın doğasında her canlı yaşamalı ve herkese eşit haklar sağlanmalı.
Kusura bakmayın ama sanırım biz farklı gezegenlerde farklı yaşam türleri ile birlikte yaşıyoruz. Konu insan doğası ise benim yaşadığım gezegenin zevk için öldüren ve diğer yaşam türlerine yaşama hakkı tanımayan tek canlısı insandır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2008 23:09
[QUOTE=özkoçak]Kadir bey size de bu mantığınızı engelli birine anlatmanızı ve onun yorumunu almanızı öneririm.
[/QUOTE]
raydek 2008-05-28 23:10:15
Verdiğiniz örnekler hep insanlarla alakalı malesef.
Doğada veya balıklarımızın doğal ortamlarında bir tane engelli, sakat, veya herhangi bir hayati kusuru olan bir canlı ile karşılaşmanız mümkün mü? Tabi ki değil. Bu sizin karşı geldiğiniz olay onların doğası için olması gereken birşey.
Aynı olayı lütfen insanların hayatından örnekler ile eşleştirmeyelim. Çok farklı ortamlar, çok farklı bir doğa, çok farklı doğa kanunları.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 28 Mayıs 2008 23:11
[QUOTE=raydek]
[/QUOTE]
Engelli bir insan doğduğunda kimse onun yaşamaması için uğraşmıyor. İnsanın doğasında bu yok. İnsanın doğasında her canlı yaşamalı ve herkese eşit haklar sağlanmalı.
Yukarıdaki insan doğası ile ilgili yazıyı ben yazmadım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir