Tohumlara saygı

 Onur gerçekten çok önemli ve hassas bir konuya değinmişsin. Olaya bakış açımı değiştiren bir mesaj atmışsın. Özellikle bizim gibi bilinçli aldığı balıkları veya bitkileri azami doğal şartlarında yetiştirmeye çabalayan insanların sanırım bu konuda biraz daha hassas olması gerekiyor. Biz öyle yapalım ki bizden görenler de birşeyler yapsınlar.

Dünyada ortalama günde 3 hayvan ve 5 bitki  türünün yok olduğunu biliyormusunuz. ARTIK GERÇEKTEN BİRŞEYLER YAPMA VAKTİ GELDİ...

Forum Dışı Konular bölümünün en anlamlı konularından biri olmuş. Duyarlılığın için seni tebrik ederim Onur.

Konu gerçekten duyarlı olmamız gereken bir konu. Aslında yapmamız gereken çok kolay basit. Ama dikkat etmiyoruz ve bu tür konular hakkında çok düşünmüyoruz. Yapacaklarımız yine bizim yararımıza olacak şeyler. Konuyu güncel bırakalım ki farkedemeyen arkadaşlarımızında dikkatini çekebilsin.

 Onur'un bahsettiği gibi bir geleceği (belki biraz abartılmışta olsa) görmek için "Wall-e" animasyonu nu izleyebilirsiniz. Dünyanın bu hızla kirletilmeye devam edilirse ne hale geleceğinin çok güzel bir örneğini sunmuş.

Bireysel çabaların çevre felaketi gibi konuları önlemede yeterli olacağını sanmıyorum.
Bu konu bence ancak ve ancak insanlığın oluşturacağı ortak akılla çözülebilir.

Elbetteki bir meyve çekirdeğini dikmek ve 1 ağaca yaşam fırsatı sunmak önemlidir.Ama istanbulda yaşayan biri olarak şunu söyleyebilirim, en yakın toprak bana 10 km uzakta :) Heryer asfalt,kaldırım,bina.Bu şehirleşeyi kim planladı?Kimler izin verdi buna?

Neden insanlık GDO ile ilgileniyor? Bunların arkasındaki ekonomik çıkarlar nelerdir.Neden amazonlar yok ediliyor, sularımızı hangi sanayii kuruluşları kirletiyor?Bunlara kimler göz yumuyor.

Ayrıca daha geniş düşünürsek, Kyoto protokolünü hangi güçlü ülkeler imzalamamakta , uygulamamakta direniyor?Ne gibi ekonomik çıkarları var?

İnsanoğlunun bu felaketi yaşamadan çözüm üretmek ve bütçe ayrımak için çaba harcayacağını düşünmüyorum.Binlerce yılda geliştirdiğimiz bilgi ve teknoloji insanlığın kendi sonunu getirmesine engel olamayacaktır.

Arif Bey,tek insan tek başına ne yapabilir dersek bu düzen geldiği gibi gider.Devletler tarafından yapılan uygulamalara ne yazık ki şu anki gücümüzle bir şey yapamayız.Ancak kişi bazında düşünecek olursak,örnek vereyim,sadece benim dikili 700 küsür ağacım var.Dediğim gibi sayabildiğim 100 küsür meyve ağacım oldu.Kaldı ki bunun çoğunu dağların eteklerine atmıştım.Bundan kat ve kat daha fazlası oralarda hayat bulmuştur.Burda çöpe atılan ama atılmaması gereken bir şeyin farkındalığını yaratmaya çalıştım.Gelin bu küresel krize çözüm olalım demedim,diyemem zaten.Bu bir hazdır,mutluluktur,bilinçtir.En azından doğaya kendi çapımızda verdiğimiz zararı karşılamanın bilincinde olmamız gerekiyor.Bu bilinci en başta oluşturması gereken gruplardan birisi de biziz. unotim1232009-11-25 20:49:15

Onur bey çabanızı ve duyarlılığınızı takdir ediyorum,bu forumu takip eden insanlar zaten belli bir seviyede tabiat sevgisine sahiptir.Ne mutlu size yüzlerce ağacın yetişmesine vesile olmuşsunuz.Benim dikkat çekmek istediğim nokta büyük şehirlerdi sadece.Buralarda bireysel çabalarla sonuç almak neredeyse imkansız,Örgütlü mücadele lazım :)
Neyse bende katkıda bulunayım, işe dolaptaki meyvelerden başlayayım :) Amasya elması bu mevsimde turarmı acaba

Bu mevsimde ektiğiniz hiçbir tohum çıkmayacaktır.Zaten tohum kurutmanın da genel olarak kabul edilen kuralı şudur.Rüzgarlı ve gölgelik bir yerde minumum 20 gün bekletilen tohumlar,Ocak,Şubat aylarında sıcaklıklar tam olarak yükselişe geçmeden önce toprağa serpilerek toprakla yüzeysel bir karışım sağlanmalıdır.Yaklaşık 5 cm derinliğinde bir karşımı yeterlidir.Eğer şartlar uygunsa ve iyi kurutulmuşsa çoğu çıkar.

Abdullah bey elbette şehirleşme engelenemez,sanayi de öyle.Fakat NewYork da adamlar şehrin göbeğine binlerce dönümlük Central Park yapmış, yada avrupa ülkelerinde her sokakta meyve ağaçlarına rastlamak, yarım saatde ormanlık bir gezi alanına ulaşmak mümkün.Onların ortak aklı ile bizimki neden bu kadar farklı?Yetiştirlime tarzımız mı?Düşünme kabiliyetimiz mi?Dini öğretiler mi?( ki islam dini yeşili korumayı öğütler)
Bizim şehirlerimiz beton yığını,bırakın meyve ağacını, çimen bile görmek zor :) Anadoluda yaşanlar daha şanslı  bu konuda,tabi şimdilik!.En azından ayakları toprağa basıyor :)

Bunlar hep vurdumduymazlıktan oluyor bence dediğim gibi hiç kimse ilerisini düşünmüyor artık herşey para olmuş, herkezi para hırsı, daha büyük olma hırsı bürümüş şehrin içinde az bir boş alan olmasın hemen apartman veya alışveriş merkezini konduru veriyorlar. Boş alanlar park bahçe olursa kim kazanacak ??   Bundan sonra en azından elimizdeki doğal alanları korumayı öğrenmeliyiz. Onurun uygulaması çok güzel bunu toplum olarak kendimize görev edinmeliyiz meyva tohumlarını toplamak zor gelirse en azından bir fidan alıp ekebiliriz.. :)

Onur Bey, doğayı korumak ve sevmek adına bireysel olarak sergilediğiniz davranışlarınızı kutluyorum.

Onur abi çok anlamlı ve güzel bir konuya değinmişsin Özellikle yol kenarlarında gördüğümüz o meyve ağaçları falan hep kendi meyve atıklarımızdan oluşan ağaçlar.Ve bunun bilinçli olarak yapılması daha nice güzel çevrelere sebep olur değil mi ? 08taşdemir082009-12-02 18:06:41