Kendi Kendine Yaşayan Ekosistem?


K0L0NiÇevrimiçi

Kayıt: 06/08/2025
İl: Izmir
Mesaj: 89
K0L0NiÇevrimiçi
Gönderim Zamanı: 13 Saat 53 Dakika önce
Değerli arkadaşlarım merhaba.

Uzunca bir süredir "father fish" isimli akvaryum gurusunu izliyorum. Herkese de tavsiye ederim. Ben normalde ciklet besliyorum. Bilgimin çoğu bu yönde. Şimdi yeni bir şey denemeye karar verdim. Filtresiz, yemsiz ve neredeyse elektriksiz bir akvaryum...

Father fish'in anlattığı sistem şu şekilde:

Akvaryum tabanına 2.5 cm bitki toprağı. Üzerine 5 cm kum. Bolca bitki. Bu şekilde 1 hafta kadar sonra da balıkları (neon grubu olabilir, tetra veya lepistes grubu olabilir ya da karides tarzı birşeyler olabilir buraya sonradan karar verilebilir) ekleyin ve onlarca yıl akvaryum kendi kendini döndürsün diyor. Bu sistem anladığım kadarıyla daha çok anaerobik bakterilere dayalı. Kum yüzeyinden aşağı doğru 5 cm kadar oksijenli ortam olduğu için bakteriler aerobik oluyor. Ama asıl parçalanma daha aşağıdaki oksijensiz ortamdaki (bitki toprağı) anaerobik bakteriler tarafından yapılıyor ve dışkı veya pislikler aşağı indikçe parçalanıyor. Bitki kökleri de toprak katmanına yerleştirildiği için beslenmiş oluyor ve böylece bir döngü sağlanmış oluyor. Eksik veya yanlış bahsetmiş olma ihtimalim yüksek olsa da sanırım döngü bu şekilde ilerliyor.

Bu tip bir sistemde asla su değişimi yapılmıyor ve sadece buharlaşan su ekleniyormuş. Yem vermeye gerek olmuyormuş. Sanırım ışık ve ısıtıcı şart. Bu kısımdan bahsedilmiyor.

Hatta daha ileri gitmek gerekirse ilk kurulum esnasında dışarıdan tahta, çalı, çırpı bulun, bir su birikintisinden bir kapta su alın akvaryuma atın iyi bakterileri böyle toplayın diyor. Birlikte gelme ihtimali olan patojenleri de o bakteriler halledebilecekmiş.

Bu tür sistemler kurmuş olan tecrübeli arkadaşlarımın fikir ve önerileri benim için çok önemli.[EDIT]K0L0Ni,2025-08-19 03:08:53[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KaanEÇevrim Dışı

Kayıt: 06/03/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2162
KaanEÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 10 Saat 17 Dakika önce
Walstad metoduna benziyor ama yanlış yada yanlış yapılmışı sanırım. Yani ya siz yanlış anladınız ya da kaynak yanlış. Bu metotda söylendiği gibi toprak kullanılır ama bitki sayısı çok ve hızlı büyüyen bitkiler kullanılır balık sayısıda az veya orta tutulur. Yemleme ise normalden fazla yapılır. Metodu bulan kişi bu şekilde söylüyor yani.

"Hatta daha ileri gitmek gerekirse ilk kurulum esnasında dışarıdan tahta, çalı, çırpı bulun, bir su birikintisinden bir kapta su alın akvaryuma atın iyi bakterileri böyle toplayın diyor. Birlikte gelme ihtimali olan patojenleri de o bakteriler halledebilecekmiş."

Tahta çalı çırpı kısa sürede çürür, çoğu zararsız olsa da bazıları özellikle sayı fazlaysa suyu bozar balıkları zehirler. Bu şekilde kuru bambuların çürümesi suyu bozup tetralarımı zehirlemişti. Su birikintisinden su almak ise yararlı ve zararlı her türlü mahlükatı ve bunların yumurta vs.lerini akvaryuma sokmak demek.

Bu metodun doğru yapılmışı ilginizi çektiyse ingilizceniz varsa Diana Walstad'in kitabını okuyun. Ayrıca bu forumda da çok geniş ve değerli bilgilerin olduğu kaynak konular var.

;
https://www.akvaryum.com/Forum/walstad_metodu_ternapi_k981522_sn1.asp
https://www.akvaryum.com/Forum/15_yillik_walstad_tecrubeleri_k1008568_sn1.asp

Beğenenler: [T]253160,İnci Kefali[/T][T]231847,MasterChief[/T]
+1: [T]101090,darkaura[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

K0L0NiÇevrimiçi

Kayıt: 06/08/2025
İl: Izmir
Mesaj: 89
K0L0NiÇevrimiçi
Gönderim Zamanı: 7 Saat 33 Dakika önce
[QUOTE=KaanE]Walstad metoduna benziyor ama yanlış yada yanlış yapılmışı sanırım. Yani ya siz yanlış anladınız ya da kaynak yanlış. Bu metotda söylendiği gibi toprak kullanılır ama bitki sayısı çok ve hızlı büyüyen bitkiler kullanılır balık sayısıda az veya orta tutulur. Yemleme ise normalden fazla yapılır. Metodu bulan kişi bu şekilde söylüyor yani.

"Hatta daha ileri gitmek gerekirse ilk kurulum esnasında dışarıdan tahta, çalı, çırpı bulun, bir su birikintisinden bir kapta su alın akvaryuma atın iyi bakterileri böyle toplayın diyor. Birlikte gelme ihtimali olan patojenleri de o bakteriler halledebilecekmiş."

Tahta çalı çırpı kısa sürede çürür, çoğu zararsız olsa da bazıları özellikle sayı fazlaysa suyu bozar balıkları zehirler. Bu şekilde kuru bambuların çürümesi suyu bozup tetralarımı zehirlemişti. Su birikintisinden su almak ise yararlı ve zararlı her türlü mahlükatı ve bunların yumurta vs.lerini akvaryuma sokmak demek.

Bu metodun doğru yapılmışı ilginizi çektiyse ingilizceniz varsa Diana Walstad'in kitabını okuyun. Ayrıca bu forumda da çok geniş ve değerli bilgilerin olduğu kaynak konular var.

;
https://www.akvaryum.com/Forum/walstad_metodu_ternapi_k981522_sn1.asp
https://www.akvaryum.com/Forum/15_yillik_walstad_tecrubeleri_k1008568_sn1.asp[/QUOTE]

Yok arkadaşım siz beni yanlış anladınız, Walstad metodu değil bu. Metodun sahibini başta yazdım zaten. Walstad tam tersi bir metod. Walstad'den haberim var ve oldukça meşakatli bir iş. Bahsettiğiniz kitabı okumadım ancak konuyla ilgili birçok makale gözden geçirdim. Bahsettiğim metot değil. Bu yöntemde yemlemeye, su değişimine ve herhangi bir filtrasyona gerek olmadığı üzerine basa basa söyleniyor.
Teşekkür ederim.

Kaynak söylediğim gibi "father fish". Belki youtube'da bir video izleme şansı verirsiniz kendisine. 90'lı yaşlarda ömrünü bu işe vermiş bir adamdan söz ediyorum.

[VID]https://www.youtube.com/watch?v=w31VZjVIckM[/VID][EDIT]K0L0Ni,2025-08-19 09:34:11[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KaanEÇevrim Dışı

Kayıt: 06/03/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2162
KaanEÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 7 Saat 12 Dakika önce
[QUOTE=K0L0Ni]

Yok arkadaşım siz beni yanlış anladınız, Walstad metodu değil bu. Metodun sahibini başta yazdım zaten. Walstad tam tersi bir metod. Walstad'den haberim var ve oldukça meşakatli bir iş. Bahsettiğiniz kitabı okumadım ancak konuyla ilgili birçok makale gözden geçirdim. Bahsettiğim metot değil. Bu yöntemde yemlemeye, su değişimine ve herhangi bir filtrasyona gerek olmadığı üzerine basa basa söyleniyor.
Teşekkür ederim.


[VID]https://www.youtube.com/watch?v=w31VZjVIckM[/VID][/QUOTE]

Nasıl tam tersi? Neredeyse aynı. Toprak ekleme, (üste daha fazla eklemiş sadece) filtre kullanmama, su değişimi yapmama vs.

"Akvaryum tabanına 2.5 cm bitki toprağı. Üzerine 5 cm kum. Bolca bitki. Bu şekilde 1 hafta kadar sonra da balıkları (neon grubu olabilir, tetra veya lepistes grubu olabilir ya da karides tarzı birşeyler olabilir buraya sonradan karar verilebilir) ekleyin ve onlarca yıl akvaryum kendi kendini döndürsün diyor."

Yem vermeme kısmı hariç aynı yani. [EDIT]KaanE,2025-08-19 09:51:03[/EDIT]

Beğenenler: [T]253160,İnci Kefali[/T][T]231847,MasterChief[/T]
+1: [T]101090,darkaura[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

darkauraÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 02/11/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 4517
darkauraÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 5 Saat 46 Dakika önce
Father fish'in metodu özünde walstad'ın kopyası. Farkı father fish daha balık odaklı, walstad ise tam anlamıyla kendini döndürecek ekosistem kurma odaklı. Father fish'i genel olarak doğru bulsamda uygulamada içime sinmeyen kısımları var. Hiç su değiştirmeme kısmı mesela uygun durum değil. Her ne kadar akvaryumda doğal ekosistemi oluşturmaya çalışsakda doğal bir ortam değil, doğal ortam çok daha büyük olur, balık basına 10-20lt değil tonlarca su ve zemin toprağı düşer, bu yüzden kendini tamamlayabilen bir ekosistem olur. Akvayum ise bir kaç yüz litre kapalı ortam. Su değişmediğinde zamanla kaçınılmaz olarak bazı maddelerin minerallerin aşırı birikimi olacaktır. Sadece su eklemesi yapılırsa belli süre sonra o akvayumun çökmesi kaçınılmaz olur. O yüzden Diana Walstad 6 ayda 3 ayda bir belli bir su değişimi tavsiye ediyor. Ve çok fazla balık konmamasını öneriyor. Walstad'ın kitabını olursanız kendisi geçek bilim insanıdır, önerdiği yöntemler seneler içinde yaptığı bilimsel araştırmaların yayınladığı akademik tezlerin sonucunda ortaya çıkmış şeylerdir.

Yem vermeme kısmında uyarayım. Orda yanlış anlama olmuş, father fish yem vermeyin demiyor, yem vermeden akvaryum kendi kendini idame edebilmesi mümkün değil. İdame edebilen kurulumlar biliyorum ama onlarda büyük hacimde çok az balıkla mümkün oluyor, 200lt ye ufak bir iki balık falan koymanız gerek, bol bitki arasında su pireleri falan gelişmeli, balık onlarla beslenmeli. Father fish çok az yem verin diyor, bir yerde doğru diyor balık soğuk kanlıdır, fazla besin tüketmez, altını çizdiği bir noktada balıkların sindirim sistemlerinin kısa olması, yediğini 2-3 saatte tam sindirmeden dışarı atması. Fazla yem vermezseniz balık kendi pisliğini yiyip tekrar sindirir diyor. Açıkcası her balık için uygun durum değil, kendi balıklarımada kendi pisliklerini yedirmek istemem. Ama özünde mantıklı keza akvayumdaki amonyak metabolik artık yemlerden geliyor, akvaryumu bozan fazla yemdir. Peki walstad niye fazla yemleme öneriyor, onun sisteminde çok yoğun bitki oluyor, bitki odaklı, oturmuş bir walstad tankında bitki yemden gelen artıkları temizliyor, yem ile gübrelenmiş oluyor. Yoğun bitki olmayan bitkinin tüm ihtiyaçlarının dengeli karşılanmadığı bir akvaryumda aynı oranda yemleme suyu kısa sürede bozacaktır. [EDIT]darkaura,2025-08-19 11:28:33[/EDIT]

Beğenenler: [T]21182,Cyber_Scout[/T][T]70376,KaanE[/T][T]125030,GhostKoi[/T][T]231847,MasterChief[/T]
Teşekkür Edenler: [T]264619,K0L0Ni[/T]
+1: [T]21182,Cyber_Scout[/T][T]70376,KaanE[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

K0L0NiÇevrimiçi

Kayıt: 06/08/2025
İl: Izmir
Mesaj: 89
K0L0NiÇevrimiçi
Gönderim Zamanı: 5 Saat 33 Dakika önce
[QUOTE=KaanE]

Nasıl tam tersi? Neredeyse aynı. Toprak ekleme, (üste daha fazla eklemiş sadece) filtre kullanmama, su değişimi yapmama vs.

"Akvaryum tabanına 2.5 cm bitki toprağı. Üzerine 5 cm kum. Bolca bitki. Bu şekilde 1 hafta kadar sonra da balıkları (neon grubu olabilir, tetra veya lepistes grubu olabilir ya da karides tarzı birşeyler olabilir buraya sonradan karar verilebilir) ekleyin ve onlarca yıl akvaryum kendi kendini döndürsün diyor."

Yem vermeme kısmı hariç aynı yani. [/QUOTE]

Evet tam tersi demek biraz fazla olur. Ancak yem verememe kısmı epey büyük bir fark. Onun dışında da farklar var gibi görünüyor. Birbirinin aynı demek de tam tersi demek kadar abartı olabilir.

[QUOTE=darkaura]Father fish'in metodu özünde walstad'ın kopyası. Farkı father fish daha balık odaklı, walstad ise tam anlamıyla kendini döndürecek ekosistem kurma odaklı. Father fish'i genel olarak doğru bulsamda uygulamada içime sinmeyen kısımları var. Hiç su değiştirmeme kısmı mesela uygun durum değil. Her ne kadar akvaryumda doğal ekosistemi oluşturmaya çalışsakda doğal bir ortam değil, doğal ortam çok daha büyük olur, balık basına 10-20lt değil tonlarca su ve zemin toprağı düşer, bu yüzden kendini tamamlayabilen bir ekosistem olur. Akvayum ise bir kaç yüz litre kapalı ortam. Su değişmediğinde zamanlar kaçınılmaz olarak bazı maddelerin minerallerin aşırı birikimi olacaktır. Sadece su eklemesi yapılırsa belli süre sonra o akvayumun çökmesi kaçınılmaz olur. O yüzden Diana Walstad 6 ayda 3 ayda bir belli bir su değişimi tavsiye ediyor. Ve çok fazla balık konmamasını öneriyor. Walstad'ın kitabını olursanız kendisi geçek bilim insanıdır, önerdiği yöntemler seneler içinde yaptığı bilimsel araştırmaların, yayınladığı akademik tezlerin sonucunda ortaya çıkmış şeylerdir.

Yem vermeme kısmında uyarayım. Orda yanlış anlama olmuş, father fish yem vermeyin demiyor, yem vermeden akvaryum kendi kendini idame edebilmesi mümkün değil. İdame edebilen kurulumlar biliyorum ama onlarda büyük hacimde çok az balıkla mümkün oluyor, 200lt ye ufak bir iki balık falan koymanız gerek, bol bitki arasında su pireleri falan gelişmeli, balık onlarla beslenmeli. Father fish çok az yem verin diyor, bir yerde doğru diyor balık soğuk kanlıdır, fazla besin tüketmez, altını çizdiği bir noktada balıkların sindirim sistemlerinin kısa olması, yediğini 2-3 saatte tam sindirmeden dışarı atması. Fazla yem vermezseniz balık kendi pisliğini yiyip tekrar sindirir diyor. Açıkcası her balık için uygun durum değil, kendi balıklarımada kendi pisliklerini yedirmek istemem. Ama özünde mantıklı keza akvayumdaki amonyak metabolik artık yemlerden geliyor, akvaryumu bozan fazla yemdir. Peki walstad niye fazla yemleme öneriyor, onun sisteminde çok yoğun bitki oluyor, bitki odaklı, oturmuş bir walstad tankında bitki yemden gelen artıkları temizliyor, yem ile gübrelenmiş oluyor. Yoğun bitki olmayan bitkinin tüm ihtiyaçlarının dengeli karşılanmadığı bir akvaryumda aynı oranda yemleme suyu kısa sürede bozacaktır. [/QUOTE]

Siz uygun değil diyorsunuz ancak bununla ilgili başarı sağlamış çok akvarist var yabancı forumlarda. En azından öyle söylüyorlar. 2 yıl yem verilmemiş akvaryumlardan bahsediliyor. Siz uygun değil deseniz de 20 yıl su değişimi yapılmasa olur gibi söylemler var.

Benim sorum bu metodun yanlışları nelerdir değil, bu metodu uygulamış arkadaşlarım var mı? idi. Uygulamadıysanız ve nasıl çalıştığına/çalışmadığına şahitlik etmediyseniz benim sorumu karşılamayan birçok bilgi aktarmanızın bana bir faydası olmuyor. Walstad farklı bir metot. Bu metodun tam tersi değilse bile aynı şeyler asla değiller. Ben walstad metodunu değil, burada adı geçen father fish metodunu öğrenmek istiyorum. Deneyen arkadaşlarımın tecrübelerini istirham ediyorum. Teorik tartışmalar değil.

Bu daha açık anlatımlı bir video:
[VID]https://youtu.be/fU6Tj3_2T9U?si=46ixLarMUsJbdDC2[/VID][EDIT]K0L0Ni,2025-08-19 11:37:34[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KaanEÇevrim Dışı

Kayıt: 06/03/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2162
KaanEÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 5 Saat 12 Dakika önce
Forumda father fish'in metodunu deneyen biri var arama yaparsanız. Ama sonuç pekte etkileyici değildi diye hatırlıyorum.

Yem verilmeden, içinde yem olacak canlıların üreyip yem olup tekrar ürediği sistemler var ama benim gördüğüm paludaryumdu hep. Ekosistem için bu şekilde olması gerekliydi.

Bu arada yabancı forumlara çok güvenmeyin. Ben de güvenip kuru bambulardan tank yapmıştım. Sonuçta tüm balıklar ölüyordu çürüyen bambular yüzünden. Az sayıda kişinin tecrübesine değil, artık genel geçer bilinen olacak kadar tecrübe edilmiş şeylere güvenmek gerek.

Beğenenler: [T]253160,İnci Kefali[/T][T]240932,Ehtiyar[/T][T]231847,MasterChief[/T]
Teşekkür Edenler: [T]264619,K0L0Ni[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

K0L0NiÇevrimiçi

Kayıt: 06/08/2025
İl: Izmir
Mesaj: 89
K0L0NiÇevrimiçi
Gönderim Zamanı: 5 Saat 4 Dakika önce
[QUOTE=KaanE]Forumda father fish'in metodunu deneyen biri var arama yaparsanız. Ama sonuç pekte etkileyici değildi diye hatırlıyorum.

Yem verilmeden, içinde yem olacak canlıların üreyip yem olup tekrar ürediği sistemler var ama benim gördüğüm paludaryumdu hep. Ekosistem için bu şekilde olması gerekliydi. [/QUOTE]

Kaynak için teşekkür ederim. Ben de küçük bir tankta (80 lt. kadar) bir deneyeceğim. 2 cm çamur kompozit toprak, 4 cm kadar hagen ile dibi sereceğim. Ardından yaklaşık 15-25 bitki koyacağım (hesaplamayı yapacağım). Sonrasında bir grup neon (6-8) koyabilirim. Bakteriyi sokaktaki sudan taşımasam da ilk aşamada oase bakteri kültürü kullanırım.

Neonlar ve karidesler birlikte yaşar mi? Birkaç küçük karides (3-5) ve neonlar sanırım litreye uygun olur. Ama birlikte nasıl yaşıyorlar bilmiyorum.

Cevaplarınız için teşekkür ediyorum.

Beğenenler: [T]70376,KaanE[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Orhan76Çevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 15/08/2023
İl: Denizli
Mesaj: 2513
Orhan76Çevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 4 Saat 58 Dakika önce
Hocam üyemiz @hounddog idi forumda açtığı konudan hatırlıyorum. En son bu sene Şubat ayında bir güncelleme yapmıştı, belki özelden de iletişime geçebilirsiniz, aşağıya konu linkini bırakıyorum,

[URL]https://www.akvaryum.com/Forum/father_fish_yontemiyle_50x30x30_k1003783.asp[/URL]

Beğenenler: [T]264619,K0L0Ni[/T]
Teşekkür Edenler: [T]264619,K0L0Ni[/T]
+1: [T]70376,KaanE[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

K0L0NiÇevrimiçi

Kayıt: 06/08/2025
İl: Izmir
Mesaj: 89
K0L0NiÇevrimiçi
Gönderim Zamanı: 4 Saat 55 Dakika önce
[QUOTE=Orhan76]Hocam üyemiz @hounddog idi forumda açtığı konudan hatırlıyorum. En son bu sene Şubat ayında bir güncelleme yapmıştı, belki özelden de iletişime geçebilirsiniz, aşağıya konu linkini bırakıyorum,

[URL]https://www.akvaryum.com/Forum/father_fish_yontemiyle_50x30x30_k1003783.asp[/URL][/QUOTE]

Çok teşekkür ederim, aradığım bilgiyi doğrudan iletmiş oldunuz[:)]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

KaanEÇevrim Dışı

Kayıt: 06/03/2009
İl: Istanbul
Mesaj: 2162
KaanEÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 4 Saat 52 Dakika önce
[QUOTE=K0L0Ni]

[/QUOTE]

Yetişkin karideslere bir şey yapmazlar ama yeterince saklanacak alan yoksa yavruları yerler. Neon tetradan daha küçük ember tetra bile yiyebiliyor karides yavrularını.

Beğenenler: [T]253160,İnci Kefali[/T]
Teşekkür Edenler: [T]264619,K0L0Ni[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

K0L0NiÇevrimiçi

Kayıt: 06/08/2025
İl: Izmir
Mesaj: 89
K0L0NiÇevrimiçi
Gönderim Zamanı: 4 Saat 48 Dakika önce
Bol bitki, 1-2 kök ve belki küçük birkaç taş olacağı için sanırım onlar da başının çaresine bakar o zaman. Önümüzdeki günlerde kuracağım, gelişmeleri de buradan paylaşırım.

Beğenenler: [T]70376,KaanE[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

darkauraÇevrim Dışı

Kıdemli Akvarist
Kayıt: 02/11/2010
İl: Istanbul
Mesaj: 4517
darkauraÇevrim Dışı
Kıdemli Akvarist
Gönderim Zamanı: 4 Saat 27 Dakika önce
[QUOTE]
Siz uygun değil diyorsunuz ancak bununla ilgili başarı sağlamış çok akvarist var yabancı forumlarda. En azından öyle söylüyorlar. 2 yıl yem verilmemiş akvaryumlardan bahsediliyor. Siz uygun değil deseniz de 20 yıl su değişimi yapılmasa olur gibi söylemler var.

Benim sorum bu metodun yanlışları nelerdir değil, bu metodu uygulamış arkadaşlarım var mı? idi. Uygulamadıysanız ve nasıl çalıştığına/çalışmadığına şahitlik etmediyseniz benim sorumu karşılamayan birçok bilgi aktarmanızın bana bir faydası olmuyor. Walstad farklı bir metot. Bu metodun tam tersi değilse bile aynı şeyler asla değiller. Ben walstad metodunu değil, burada adı geçen father fish metodunu öğrenmek istiyorum. Deneyen arkadaşlarımın tecrübelerini istirham ediyorum. Teorik tartışmalar değil.
[/QUOTE]

2yıl yem vemeden balıkların yaşayacağı akvaryumda yüzlerce litrede bir kaç küçük balıkdan fazlasının olmaması gerekir. Keza bunun ispatınıda eski konulardan birinde enerji üzerinden yapmıştım. Madem istediniz tekrar yapıyım:

Bitki ve alg ışıkdan gelen enerjinin ancak %1-2sini biokütleye yani kullanılabilir enerjiye çevirebilir. Uygun şartlarda %3-5 mümkündür ama gerçek dünya ortamında 1-2yi nadiren geçer. Diğer nokta besin piramidinde her basamakda enerjinin ancak 10da 1i bir sonraki canlıya aktarılabilir. Yani alg/bitki gelen enerjinin %2sini alır, alg yiyen su piresi benzeri su canlısı o enerjinin 10da birini elde edebilir, araya başka basamak girmezse su canlısını yiyen balıkda onun 10da birini, yani balığa güneşden/ışıkdan gelecek enerjinin ancak ~10binde 2si ulaşır.

Hesaplıyalım: iyi aydınlatılmış co2 desteği olmayan gübrelenmeyen düşük destek bitki akvayumda metrekareye 100-150watt led gerekir, ledler %30 verimle çalışır, yüksekden aldığımızda akvaryumun metre karesine 50watt düşer, 8 saat aydınlatma ile bu günde 1.440.000joule enerji eder. bunun 10binde 2si balığa ulaşabiliecektir, yani günde 288joule enerji.

Peki 25derece suda bir balığın ihtiyacı olan günlük enerji nedir, gram ağırlığı başına 20 ile 50 kalori, joule e çevirirsek 80 ila 200 joule/gün.

Bu hesapdan akvaryuma ışıkdan girecek olan enerji ancak 3-4gram balığa yeter. Yani ancak bir tane cüce cichlide yeter. oda 1metreye 1metre akvaryum için. Daha önce bu tip çalışma yapılan akvaryumlarda scarlet badis gibi ufak balıklardan bir iki tane konarak yapılmıştı.

Yani matematik fizik ortada. Yoktan enerji yaratamazsınız. Enerji ya ışıkdan yada yemden gelecek. 2 sene yem vermeden şu kadar cichlid baktım diyen yalan söylüyordur, gördüğünüz her kaynağa inanmayın. Bunlar teori değil gerçek fizik.


Su değişim konusuda, kapalı bir sisteme sürekli su ekleyeceksiniz, bunun içindeki kirecin tuzun hepsini bitki ememez, kaçınılmaz olarak zaman içinde birikme olacaktır, tuzlanacaktır. Çoğu akvaryum bir kaç senede bir bozulur yeniden kurulur. 20 sene su değişmeyecek tankın büyük olması ve yumuşak tuzsuz su ile ekleme alması gerekir. Siz bulunduğunuz şehirdeki suyun parametrelerine hiçbaktınız mı? Ne kadar kalsiyum magnezyum sodyum içeriyor, ne kadar ağır metal var. Bunlar akvaryumdam buharlaşıp uçacak şeyler değil, Bitki emmezse budamayla alamazsanız orada birikecek bir yerde ölümcül yoğunluğa ulaşacaktır. Bu yüzden akvaryumun çökmesi zadece zaman meselesidir diyorum. Ancak eklediğiniz suyun içeriğine hakimseniz içerde biriken miktarları takip edebiliyorsanız süreyi öngörüp yapabilirsiniz. Öteki türlü başkası yaptı bende yaparım dediğinde olan balıkların hayatına olur. İnternette kimse balıkları öldürdüğü akvaryumu nasıl çökerttiğini anlatmaz. Yaptım oldu der 5e 5 katar anlatır, doğru diyorsa bile ordaki şartlar size uyar mı, masraftan iş yükünden kaçacam diye balıklara cehennem yaratmadan önce bunları düşünmek gerek.[EDIT]darkaura,2025-08-19 12:36:32[/EDIT]

Beğenenler: [T]21182,Cyber_Scout[/T][T]240932,Ehtiyar[/T][T]70376,KaanE[/T][T]231847,MasterChief[/T]
+1: [T]21182,Cyber_Scout[/T][T]231847,MasterChief[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

K0L0NiÇevrimiçi

Kayıt: 06/08/2025
İl: Izmir
Mesaj: 89
K0L0NiÇevrimiçi
Gönderim Zamanı: 4 Saat 13 Dakika önce
[QUOTE=darkaura]

2yıl yem vemeden balıkların yaşayacağı akvaryumda yüzlerce litrede bir kaç küçük balıkdan fazlasının olmaması gerekir. Keza bunun ispatınıda eski konulardan birinde enerji üzerinden yapmıştım. Madem istediniz tekrar yapıyım:

Bitki ve alg ışıkdan gelen enerjinin ancak %1-2sini biokütleye yani kullanılabilir enerjiye çevirebilir. Uygun şartlarda %3-5 mümkündür ama gerçek dünya ortamında 1-2yi nadiren geçer. Diğer nokta besin piramidinde her basamakda enerjinin ancak 10da 1i bir sonraki canlıya aktarılabilir. Yani alg/bitki gelen enerjinin %2sini alır, alg yiyen su piresi benzeri su canlısı o enerjinin 10da birini elde edebilir, araya başka basamak girmezse su canlısını yiyen balıkda onun 10da birini, yani balığa güneşden/ışıkdan gelecek enerjinin ancak ~10binde 2si ulaşır.

Hesaplıyalım: iyi aydınlatılmış co2 desteği olmayan gübrelenmeyen düşük destek bitki akvayumda metrekareye 100-150watt led gerekir, ledler %30 verimle çalışır, yüksekden aldığımızda akvaryumun metre karesine 50watt düşer, 8 saat aydınlatma ile bu günde 1.440.000joule enerji eder. bunun 10binde 2si balığa ulaşabiliecektir, yani günde 288joule enerji.

Peki 25derece suda bir balığın ihtiyacı olan günlük enerji nedir, gram ağırlığı başına 20 ile 50 kalori, joule e çevirirsek 80 ila 200 joule/gün.

Bu hesapdan akvaryuma ışıkdan girecek olan enerji ancak 3-4gram balığa yeter. Yani ancak bir tane cüce cichlide yeter. oda 1metreye 1metre akvaryum için. Daha önce bu tip çalışma yapılan akvaryumlarda scarlet badis gibi ufak balıklardan bir iki tane konarak yapılmıştı.

Yani matematik fizik ortada. Yoktan enerji yaratamazsınız. Enerji ya ışıkdan yada yemden gelecek. 2 sene yem vermeden şu kadar cichlid baktım diyen yalan söylüyordur, gördüğünüz her kaynağa inanmayın. Bunlar teori değil gerçek fizik.


Su değişim konusuda, kapalı bir sisteme sürekli su ekleyeceksiniz, bunun içindeki kirecin tuzun hepsini bitki ememez, kaçınılmaz olarak zaman içinde birikme olacaktır, tuzlanacaktır. Çoğu akvaryum bir kaç senede bir bozulur yeniden kurulur. 20 sene su değişmeyecek tankın büyük olması ve yumuşak tuzsuz su ile ekleme alması gerekir. Siz bulunduğunuz şehirdeki suyun parametrelerine hiçbaktınız mı? Ne kadar kalsiyum magnezyum sodyum içeriyor, ne kadar ağır metal var. Bunlar akvaryumdam buharlaşıp uçacak şeyler değil, Bitki emmezse budamayla alamazsanız orada birikecek bir yerde ölümcül yoğunluğa ulaşacaktır. Bu yüzden akvaryumun çökmesi zadece zaman meselesidir diyorum. Ancak eklediğiniz suyun içeriğine hakimseniz içerde biriken miktarları takip edebiliyorsanız süreyi öngörüp yapabilirsiniz. Öteki türlü başkası yaptı bende yaparım dediğinde olan balıkların hayatına olur. İnternette kimse balıkları öldürdüğü akvaryumu nasıl çökerttiğini anlatmaz. Yaptım oldu der 5e 5 katar anlatır, doğru diyorsa bile ordaki şartlar size uyar mı, masraftan iş yükünden kaçacam diye balıklara cehennem yaratmadan önce bunları düşünmek gerek.[/QUOTE]

Arkadaşım başkası yaptı ben de yaparımdan öte bir bilgiye sahibim emin olun. Yalnızca bildim delisi değil öğrenmeye çabalıyorum kişisiyim.
Su icerisindeki kloramin, kireç, ağır metaller, biyolojik kimyasallar, basınçta ve yüksek ısıda ayrışan gazlar, mineraller gibi konulara emin olun sizden daha hakimim. O konuda bir sorum olmadı.
Yoktan enerji yaratabilecek bir tezim zaten yok. Cikletlerden bahseden olmadı tüm yazınız ciklet olmaz üzerine kurulu. Ben neon diyorum, karides diyorum 10 tanesini toplasanız 1 ciklet etmez.

Böyle konularda teorik ispatlar genellikle boştur. Siz yazar çizersiniz, uygulamada iş değişir. Teori hangi yoldan gideceğinizi seçmenize yardım eder, süreci aynı şekilde simüle etmez.

Metrekareye 100-150 watt ışık demiş ve tüm hesabı oradan kurmuşsunuz. Temel argüman yanlış bir kere. Attığım videoda da bu konuya değinilmiş. Çeyrek metrekareye 250-300 watt diyor. 100-150 kullanacağımı söylesem o olmaz dersiniz ama genel durumu yanlışlayabilecek bir değer seçerek oradan bilmişlik taslamak bizi sonuca götürmüyor.

Her gördüğüme inanıp inanmamak benim tercihimdir. Sizin üstünkörü ve teoriden öteye gitmeyen hesabınızdan ziyade başarıyla üstesinden gelmiş ve sonucu paylaşan kişilere inanmayı tercih ederim. Ben size bir metot soruyorum. Siz benim hayat görüşüme ilişkin öğretiler veriyorsunuz. Ne haddinize!

Saygılar.[EDIT]K0L0Ni,2025-08-19 13:20:33[/EDIT]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir