Ay Denizanası
Ay denizanası hemen her denizde mevsimine göre bulunabilecek bir canlı. Satan bir yere gerek yok. Deniz kenarından kepçe ile alınır. Hatta yakın denizden olursa deniz suyunuda bidonlara doldurup kullanabilisiniz, resif canlıları gibi daha yüksek tuzlulukda su gerektirmez. Lakin akvaryum tasarımını ona göre yapılması gerekiyor. Denizanasını her akvaryuma koyamıyorsunuz, hareket kabiliyetleri çok zayıf ve derileri çok ince. Köşeli bir akvayuma koyduğunuzda kenarlara köşelere takılıp kalıyor, basit bir pipo filtrenin akıntısında bile bir yere takılıp kalabiliyor. Silindirik yada küre kenarı köşesi bolmayan bir akvayum olması gerek. Filtrasyon sisteminide ona göre ayarlanmalı. İnternette bu konuda detaylı bilgiler mevcut. Tatlı su balığı gibi kolayca bakbileceğiniz bir tür değil, akvaryum tasarımından beslenmesine filtrasyonuna hepsi farklı ince çözümler gerektiyor. İlk sorunuz nerden temin edilebilirimden ziyade denizanası için tasarlanmış akvayum bulabilimiyim yada kendim nasıl bir tasarım yapabilirim/yaptırabilirim olmalı.

1,5 Yıllık Walstad Tecrübeleri
[QUOTE=livadi]Hocam bendeki sivrisinek rasboralar akvaryumun kenarinda bitkilerin dibinde duruyorlar surekli beslenebildiklerinden emin degilim.Sizdekilerin davranislarida böyle midir? [/QUOTE]

Yok saklandıklarına hiç sahit olmadım, insan gelince el uzatındaca hiç kaçmıyorlardı. Başka bir balık rahatsız ediyor olabilir yada hastalık parazit varsa ondanda bir kenera toplanmış olabilirler. Bazen ışıkda yapıyor, noktasal led gözü çok rahatsız ediyor, kuvvetli ışık varsa ondan saklanıyor olabilirler. Işıkdan şüphelenirseniz önüne opak cam koyabilrisniz. Işığı dağıtsın.

Co2 7/24 Mü Verilmeli Yoksa Işıktan 1 Saat Önce Mi
Tecrübeyle 24saat co2 vermenin yosunu azalttığını söyliyebilirim ama co2 kaynağı sınırlıysa tüp çabuk bitiyorsa ışık açılmadan 2 saat önce verilebilir, ışık kapandıkdan sonra 2 saat vermenin anlamı yok, amaç ışık açıldığında suyun co2 ye doymuş olması. Işık açıldığında su co2 doymamışsa bitki ışığı verimli kullanamaz, yosuna neden olur.

Baloncuk kısmına gelince baloncuk sadece fotosentez hızına bağlı değil. Yani baloncuk görmemeniz fotosentez olmadığı anlamına gelmez. Suyun yüzeyinde hareket çalkantı olursa az baloncuk görürsünüz. Baloncuk bitkiden çıkan oksijen suyun dışına havaya atılamadığında oluşuyor. Yani sadece fotosentez hızına bağlı değil. Önemli olan bitkilerin gelişimi. Yeni sürgünlerine bakacaksınız sağlıklı ve hızlı gelişme varsa işler yolundadır. [EDIT]darkaura,2025-06-25 13:25:36[/EDIT]

75*50*50 Ölçüleri İçin Dış Filitre Tavsiyesi
Ultramax serisinde en büyük fark ön filtre. Temizliği çok kolaylaştırıyor. Filtreyi hiç açmadan ön filtrede elyaf değiştirerek kaba pisliği almak mümkün. Bunun dışında valfleri modüler, hortum takımı kolayca filtreden ayrılabiliyor, sepet tasarımı çok başarılı enerji tüketimi düşük en önemlisi çok sessiz. Eheimlar genel olarak gürültülüler. Özellikle classic serisinde sepet bile bulunmuyor, temizliği zor zahmetli, artık çok eski bir tasarım. Eheim'in en büyük artısı yan sanayi parçasının bol ucuz olması, ikinci elde kolay satılması. Bunun dışında çok bir artısı kalmadı. Fluvali karşılaştırırsak, onunda modüler valfleri var, tek el hareketiyle hortum takımı ayılıp filtre kolayca yerinden alınabiliyor. Ama sepet tasarımı biraz garip, hortumlarıda standardların dışında gırtlak hortum olduğu için uv filtre, co2 reaktör gibi ara parça eklemesi zor, yedek parçaları uyumsuz ve pahalı.

75*50*50 Ölçüleri İçin Dış Filitre Tavsiyesi
Aquael benimde şu an kullandığım beğendiğim bir marka, çok memnunum. ultramax 1000 modelini bulabilirseniz çok memnun kalıcağınıza eminim lakin şu sıra hiç bir yerde yok. Bir kac yerde ön filtresi olmayan 1200 modeli var. Fluval 207 ye bakabilirsiniz. Sizin ölçülere tam uygun olacaktır.

Karides Akvaryumumda Kalsiyum Ve Magnezyum
İstanbul suyu genel olarak 4kh, 6gh değerlerde. Gh direkt olarak +2 yüklü kalsiyum ve magnezyum gibi iyonları sudaki yoğunluğu oluyor. İstanbukdaki çeşme suyu yeterince mineral içeriyor. Kiraz karides türleri için yeterli. Ekstra bir katkı kullanmak 20lt gibi bir akvaryumda daha çok soruna neden olabilir. Kuma biraz mercan kırığı yada midye kırığı karıştırmak suya istenen az sertliği verecektir. Tek karides ölümü olduğunda ona takılmayın. Her nedenden ölebilir, normal durum. Toplu ölümler yaşanıyorsa bir yerde sıkıntı var demektir. Düzenli su değiştirip kaliteli yemler kullanın kolay kolay sıkıntı olmaz.

Bu Su Düzenleyici Beyaz Benek İçin Yeterli Mi?
Japon balığı soğuk su balığıdır, o yüzden ısıtıcı gerekmez derler ama gözden kaçan nokta suyun sıcaklığı değil, sıcaklığın sert değişimi. Özellikle iyi merkezi ısıtma mantolama olmayan evlerde ufak tanklarda gece ile gündüz arasında sert sıcaklık değişimleri oluyor, bu değişim balığın bağışıklığını düşürüyor beyaz benek gibi parazitlere açık hale getiriyor. Geceleri soğuk oluyorsa ısıtıcı şart. Ve tabiyki su değişimi yaparken dinlenmiş su kullanmalı, suyun sıcaklığını değişimden önce akvayumla eşitlemeli. Bunlara dikkat edince düzenli su değişimiyle su kaliteside sağlanınca balık kolay kolay beyaz benek olmaz.

Tedavisine gelince, akvaryumda mecbur kalmadıkca ilaç kullanmakdan sakınırım. Oturmuş bakterilere zarar veriyor bazen faydadan çok zarara neden olabiliyor. Beyaz beneği ilaçsız tedavi için uv filtre çok etkili. Beyaz benek bir parazit, benekler patladığında larvaları akvayum tabanına iniyor, sonra tekrar balığın üzerine atlıyor, arada uv filtre kullanınca sudaki parazit ölüyor döngüsü kırılıyor. Tedavi için sadece suyun sıcaklığını artırma ve uv filtre yeterli.

Hongsloi Cinsiyet
Fotoda boyutu yanıltmıyorsa, yaşı ufak değilse dişi.

1,5 Yıllık Walstad Tecrübeleri
[QUOTE=livadi]Çok güzel bir paylaşım.Teşekkürler.Salyangoz populasyonunu nadil dengelediniz.Bende bu turleri cok seviyorum ama sonra tüm dengeyi bozacak kadar ürüyorlar.Birde co2 sorunu daha fazla balik ekleyerek çözülebilir mi? Tabiki dışkı faktörünüde düşünerek soruyorum[/QUOTE]

Salyangozun populasyonunu bulabildiği yiyecek ve diğer canlılarla dengesi belirliyor. Başka artık yiyen hayvanın olmadığı tankda aşırı yemleme olursa kontrolsüz çoğalırlar. Kendi tankımda yemler aynı zamanda gübre olduğu için aşırı yemleme bilerek yapıyorum, Salyangozun nufusunu karides ve diğer salyagoz türleri dengeliyor. Çok fazla artık yem yiyici olduğu içim bir türün aşırı çoğalması mümkün olmuyor. Tankda adi salyangoz ve minera salyangozu gibi çok istilacı türlerde var ama diğer canlılarla besin rekabetinde olduklarından aşırı çoğalıp her yeri saramıyorlar.

Co2 için öncelikle akıntı olmayacak. Tankda suyun dönmesi için çok ufak bir motor vardı, şimdi onun hata olduğunu anlıyorum, çıkarında bitkiler daha sağlıklı gelişmeye başladı. Ayrıca stem bitkiler ve su üstü bitklerde co2'yi atmosferden aldıkları için mutlaka olmalı. Balık sayısını artırmanıza gerek yok, fazla yem koyun. Co2 balıkdan değil yemden geliyor. Balık yada başka hiç bir canlı olmasa bile bakteriler yemi yiyip co2yi açığa çıkaracaktır. Aslında yemden yeterli co2 geliyor ama yüzey çalkantılı ise çoğu havaya kaçıyor.

1,5 Yıllık Walstad Tecrübeleri
[QUOTE=CoryCory]Bu co2 darboğazını aşmanın en kolay yolu bitkilerin su üstüne çıkmasına izin vermek zira kafayı çıkardıkları anda co2 yi havadan çekip kendilerini güçlü tutmaya devam edebiliyorlar. Benim ufak air akvaryumumda ben bu co2 sorununu ancak öyle çözebildim gerçi walstad kurulum değil ama darboğaz noktaları benzer. Bir fikrim daha var aslında fakat ozaman vivarium gibi bir şey olur akvaryum olmaz sistemin dışına çıkmış oluruz. Okumalarım sonucu anladığım kadarı ile, bitkileri kökleriyle sadece suya ve substrata oksijen katmıyor aynı zamanda co2 de katıyorlar belli bir denge yaratmaya çalıştıklarını düşünüyorum. Bu sebeple yeterince büyük bir karasal alan ve yeterli marginal plant ile walstadın en büyük sıkıntısı olarak düşündüğüm co2 sorununu büyük oranda çözebilirmiyiz acaba. [:?][/QUOTE]

Evet bitkiler köklerine oksijen taşıyorlar, bunun için Diana Walstad kitabında emers stem bitkilerin mutlaka olması gerektiğini belirtiyor. Özellikle kalın gövdeli bitkiler xylemleri üzerinden toprağın derinine oksijen ve gaz taırayarak zenginlestiyor. Geniş paludarium tarzı bir ortam daha dengeli bir ekosistem oluşturabilir belki.