Ben Yaptım Oldu Mantığına Dikkat !
Gönderim Zamanı: 30 Ekim 2009 18:12
Foruma ilk mesajım.Bu konuya nasipmiş demek ki.Öncelikle herkese merhabalar...
Konuyu hortlatmış gibi olacak ama önemli bir başlık,hatta çok önemli.
"Ben yaptım oldu" mantığı,özellikle Türkçe forumlarda çok sık rastlanan bir problemdir.
5 seneden uzun süredir bilgi ve tecrübe paylaşımı için forumlardan da destek almaktayım ve şimdiye kadar edindiğim izlenim bu.Sadece 2 forumda,dikkatimi çeken "...Cahille sohbet etme fıttırırsın" düsturuna hayran kaldım.Yanlış anlaşılmasın lütfen,burada konu çok farklı.
Burada sözü geçenler birer canlı ve doğadaki her canlının birbirinden farklı olabileceği gerçeği burada daha da önem kazanıyor.Bu hobi tamamen öznel bir hobi.Bana güzel gelen bir tasarımı siz itici bulabilirsiniz.Ya da benim severek izlediğim bir balık türünü siz akvaryumunuzun yakınında dahi istemeyebilirsiniz.Aynı şeyin bizim gibi balıklar için de geçerli olacağını düşünüyorum.Benim akvaryumumda 1 senedir yumurtlamayan ya da doğurmayan aynı batın hayvan,size 3-4 batın yavru vermiş olabilir.Bu sizin ilginize,akvaryumunuza,eşine ve daha onlarca sebebe bağlı olabilir.
Yapılan çevirileri küçümsemeyelim.Savunulan tez 100% yanlış bile olsa o çeviri için emek harcanmıştır ve bir karşılık beklenmeksizin paylaşılmıştır.
Biz burda bilimle değil hobiyle uğraşıyoruz denmiş.Doğru.Peki hobimizi bilimle desteklesek daha sağlıklı,daha güçlü hayvanlarımız ve daha keyifli bir hobimiz olmaz mı?Ekosistem oluşturmaya çalışmaktan,bakteri oluşumlarından bahsediyoruz.Bu bilim değil de nedir?Bunları bize alıklar mı söyledi,taşlar mı kum mu yoksa?
Tecrübelerimizi küçümsemeden,kırıcı üsluptan uzak yapılan paylaşımların hepimize daha faydalı olacağı görüşündeyim.
Saygılar...
Konuyu hortlatmış gibi olacak ama önemli bir başlık,hatta çok önemli.
"Ben yaptım oldu" mantığı,özellikle Türkçe forumlarda çok sık rastlanan bir problemdir.
5 seneden uzun süredir bilgi ve tecrübe paylaşımı için forumlardan da destek almaktayım ve şimdiye kadar edindiğim izlenim bu.Sadece 2 forumda,dikkatimi çeken "...Cahille sohbet etme fıttırırsın" düsturuna hayran kaldım.Yanlış anlaşılmasın lütfen,burada konu çok farklı.
Burada sözü geçenler birer canlı ve doğadaki her canlının birbirinden farklı olabileceği gerçeği burada daha da önem kazanıyor.Bu hobi tamamen öznel bir hobi.Bana güzel gelen bir tasarımı siz itici bulabilirsiniz.Ya da benim severek izlediğim bir balık türünü siz akvaryumunuzun yakınında dahi istemeyebilirsiniz.Aynı şeyin bizim gibi balıklar için de geçerli olacağını düşünüyorum.Benim akvaryumumda 1 senedir yumurtlamayan ya da doğurmayan aynı batın hayvan,size 3-4 batın yavru vermiş olabilir.Bu sizin ilginize,akvaryumunuza,eşine ve daha onlarca sebebe bağlı olabilir.
Yapılan çevirileri küçümsemeyelim.Savunulan tez 100% yanlış bile olsa o çeviri için emek harcanmıştır ve bir karşılık beklenmeksizin paylaşılmıştır.
Biz burda bilimle değil hobiyle uğraşıyoruz denmiş.Doğru.Peki hobimizi bilimle desteklesek daha sağlıklı,daha güçlü hayvanlarımız ve daha keyifli bir hobimiz olmaz mı?Ekosistem oluşturmaya çalışmaktan,bakteri oluşumlarından bahsediyoruz.Bu bilim değil de nedir?Bunları bize alıklar mı söyledi,taşlar mı kum mu yoksa?
Tecrübelerimizi küçümsemeden,kırıcı üsluptan uzak yapılan paylaşımların hepimize daha faydalı olacağı görüşündeyim.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Kasım 2009 13:15
Benim de bir arkadaşım var ufacık (en fazla 1 litre'lik) bir fanusta lepistes yavrusu bakıyor 6 aydır filan ben ilk baştan beri onda olmaz filan diyordum.Olur olur bak ölmediler hani ölürdü diyor, sinir oluyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 22 Aralık 2009 01:32
Konuyu açıp sabitleyen üstada bir teşekkür de benden.Bir amerikancı olarak isyan ettiğim bir durumu belirtmek istiyorum.Amerikanlar sırf bu yaptım oldu mantığı yüzünden ülkemizde vahşi canavarlar olarak gösteriliyor ve hakettikleri değeri bulamıyorlar.Bir arkadaşım vardı çok güzel bir yunus kolonisi vardı 15cmlik bir midas almış akvaryumun içerisine(uzunluk 120cmydi).Uyardım bak yapma dedim nolacak ki hem yunuslarım onun hakkından gelir dedi(mantaliteye bakarmısınız hobici mi cellat mı belli değil).1hafta sonra midas bir gecede 4yunusunu öldürmüş sonra gelmiş bana diyorki katil bunlar vs dereye atacakmış balığı.Forumda da böyle amerikanları malawilerin,hatta tropikallerin içine atıp ondan sonra balıkları zarar görünce suçu onlarda bulan bir sürü hobici demeye dilimin varmadığı arkadaş var maalesef.Adam nisan ayında üyemiz olmuş hiç mi gezmediniz bakmadınız şu foruma anlamıyorum ki hala amerikanları 70cmlik tanklarda malawilerin içine atıp bakın ne güzel yaşıyorlar diyebiliyor.Gerçekten anlamıyorum ve çok üzülüyorum hadi herşeyi bıraktım bu işin vebalini de mi düşünmüyorlar..Bir lafım da bu sık sık dillendirilen maddi imkan konusuna.Akvaryum işinin bir maliyeti vardır artı küçük akvaryum aldığınız zaman bir süre sonra büyük akvaryumla aynı maliyete geldiği defalarca kanıtlanmıştır.Ki biraz sabretseniz 1 2 ayda büyük akvaryumun parasını da biriktirirsiniz hani..Ha illa ki küçük akvaryum düşünüyorsan ona uygun bir sürü tür var ondan beslesen,hayvanlara eziyet etmesen,jokeri-texası-zebrayı-midası-acarayı sarı prenseslerin arasına atıp onları öldürmelerini izleyeceğine internetten izlesen daha iyi olmazmı güzel kardeşim?Bu foruma üye de olmuşsun internete de girebiliyorsun hala inatla neden yanlış olanı yapmakta israr edersin ki..
Haa bu hobiyi layıkıyla yapan insan yok mu?Gerçekten de var.Bir hobici abim vardı bir gün evine gittim 100cm akvaryumda bir çift green terror besliyordu balıklarının formu renkleri muhteşemdi.Eliyle besliyor kafalarını okşuyordu.Okadar alışmışlardı ki sahiplerine inanamadım gerçekten.Akvaryumu da onlara göre dizayn etmiş,özellikle sordum karma yapmayı düşünmediniz mi diye.Bana verdiği cevap gerçekten ibret vesikasıydı:
"Ben bu aşıklara 2yılımı onları mutlu etmek için verdim,huzurlarını bozmak için vermedim."
Bu anlattığım olayı da "yaptım oldu"culara verilecek en iyi cevap olarak görüyorum..
darXis 2009-12-22 01:45:34
Haa bu hobiyi layıkıyla yapan insan yok mu?Gerçekten de var.Bir hobici abim vardı bir gün evine gittim 100cm akvaryumda bir çift green terror besliyordu balıklarının formu renkleri muhteşemdi.Eliyle besliyor kafalarını okşuyordu.Okadar alışmışlardı ki sahiplerine inanamadım gerçekten.Akvaryumu da onlara göre dizayn etmiş,özellikle sordum karma yapmayı düşünmediniz mi diye.Bana verdiği cevap gerçekten ibret vesikasıydı:
"Ben bu aşıklara 2yılımı onları mutlu etmek için verdim,huzurlarını bozmak için vermedim."
Bu anlattığım olayı da "yaptım oldu"culara verilecek en iyi cevap olarak görüyorum..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2010 20:33
Ben yaptım oldu mantığı değil, aynı tür balıklarda bile karakter farklılığı olduğundan normalde yaşamaz denen balıklar, gül gibi stress olmadan yaşayabiliyorlar. Misal 3 cmlik sarı prensesimi astronotun yanına koydum, astronot saldırır yer vs. dediler, ama tam tersi küçücük boyuyla kendinden kaç kat büyük astronota sarı prenses saldırdı bir süre. Şimdi iyiler geçiniyorlar. Tabi dediğim genel uyumsuzluklar için geçerli değil, canlı doğuranlar ile cichlidler tabiki aynı tankta beslenmez, benim dediğim benzer türler için.. Şuan akvaryumumda, bir astronot, iki papağan, bir sarı prenses bunlar dışında ters yüzen çöpçü, makrakantha ve vatoz var. Uyumsuz gibi görünen astronot ile prenses, ama dediğim gibi araları iyi, zaten diğerlerinde sorun yok.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2010 22:07
[QUOTE=Szopen]Ben yaptım oldu mantığı değil, aynı tür balıklarda bile karakter farklılığı olduğundan normalde yaşamaz denen balıklar, gül gibi stress olmadan yaşayabiliyorlar. Misal 3 cmlik sarı prensesimi astronotun yanına koydum, astronot saldırır yer vs. dediler, ama tam tersi küçücük boyuyla kendinden kaç kat büyük astronota sarı prenses saldırdı bir süre. Şimdi iyiler geçiniyorlar. Tabi dediğim genel uyumsuzluklar için geçerli değil, canlı doğuranlar ile cichlidler tabiki aynı tankta beslenmez, benim dediğim benzer türler için.. Şuan akvaryumumda, bir astronot, iki papağan, bir sarı prenses bunlar dışında ters yüzen çöpçü, makrakantha ve vatoz var. Uyumsuz gibi görünen astronot ile prenses, ama dediğim gibi araları iyi, zaten diğerlerinde sorun yok.
[/QUOTE]
Araları size göre iyi. Ağızları olsa da balıklarınız anlatsa neler hissettiklerini.
Araları size göre iyi. Ağızları olsa da balıklarınız anlatsa neler hissettiklerini.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2010 22:16
Birkaç sene önce malavi ve canlı doğuran tankım vardı yavrularını ortak yavru tankına almıştım bu balıklar büyüyüp erişkinlik boyuna geldiklerinde birbirlerine hiç saldırmıyorlardı.....
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2010 22:23
[QUOTE=izzetdag]Birkaç sene önce malavi ve canlı doğuran tankım vardı yavrularını ortak yavru tankına almıştım bu balıklar büyüyüp erişkinlik boyuna geldiklerinde birbirlerine hiç saldırmıyorlardı.....[/QUOTE]
Bu neyi kanıtlar ki?
Ben şimdi sabaha kadar bu konu hakkında yaşadığım olumsuzlukları yazarım.Bunlar varolan gerçekleri değiştirmez...!!!!
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2010 22:33
[QUOTE=izzetdag]Yavrularım kardeş gibi büyüdükleri için birbirlerine çok alışmışlardı bu şekilde bi sorun çıkmadı bunu kanıtlar .[/QUOTE]
reis 2010-01-13 22:34:20
Yavruların seçme şansı var mıydı? Acaba seçme şansları olsaydı canlı doğuran yavruları malawilerle beraber yaşamak isterlermiydi?
Öncelikle ana sayfada canlı tanıtımları bölümünde hangi türün hangi su şartlarında yaşaması gerektiği yazıyor.Tavsiyem orayı iyice okuyup gerekli bilgileri edinin.Belki o zaman canlı doğuran ile malawilerin bir arada beslenmemesinin doğru olacağına kanaat getirirsiniz. Ha yok ben bunların arasında astronot'ta eklerim derseniz size kalmış,akvaryum sizin balıklar sizin bizi alakadar etmez ama bunu çok doğru bir şeymiş gibi gelip burada bizlere anlatmayın...!!!
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2010 22:59
Buradaki asıl içler acısı olan konu bir canlının hayatı üzerine bahse girilmesidir.O oscarın tepesi atsa balığınızı haşat etse,ki ben 2yıl gık çıkarmayıp bir gecede akvaryumdaki bütün balıkları öldüren oscara da rastladım,cichlidlerle beslenen canlıdoğuranlardan biri bile ısırılıp öldürülse merak ediyorum ondan sonra da Allah rahmet eylesin avla avcıyı aynı yere koyduk bizim suçumuz günahımız yok kardeş kardeş geçiniyorlardı napalım mı diyeceksiniz?Karakterleri farklıymış madem balık karakterlerini ölçen bir sistem geliştirdiniz bana şunu açıklayınız lütfen.Yukarda belirttiğim midasın karakterinin vahşi olduğunu anlamak için onun birkaç balığı haşat etmesini mi bekleyelim?Oscar yanındaki spyi birgün öldürse bunun suçlusu kimdir açıklayabilir misiniz?Buradaki hobiciye Bunu mu öneriyorsunuz?Peki komaya sokulan balıkların günahı?Kim alacak onu?"Karakter belirleme" sisteminiz mi?Bağışlayın ama bu önerileriniz resmen yaratılanın doğasına kafa tutmaktır.Ben yaptım oldunun da TA KENDİSİDİR.Ve bir canlının hayatı üzerine oyun oynamanın da başta din olmak üzere etik akıl mantık hiçbir insani değerle açıklanabilecek hiçbir yanı yoktur.Siz ve sizin mantığınızdaki besleyicilerle(hobici demeye dilim varmıyor) mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz bunu biliniz.
Saygılarımla.
darXis 2010-01-13 23:07:41
Saygılarımla.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2010 23:01
[QUOTE=Computeus]
[QUOTE=Szopen]Ben yaptım oldu mantığı değil, aynı tür balıklarda bile karakter farklılığı olduğundan normalde yaşamaz denen balıklar, gül gibi stress olmadan yaşayabiliyorlar. Misal 3 cmlik sarı prensesimi astronotun yanına koydum, astronot saldırır yer vs. dediler, ama tam tersi küçücük boyuyla kendinden kaç kat büyük astronota sarı prenses saldırdı bir süre. Şimdi iyiler geçiniyorlar. Tabi dediğim genel uyumsuzluklar için geçerli değil, canlı doğuranlar ile cichlidler tabiki aynı tankta beslenmez, benim dediğim benzer türler için.. Şuan akvaryumumda, bir astronot, iki papağan, bir sarı prenses bunlar dışında ters yüzen çöpçü, makrakantha ve vatoz var. Uyumsuz gibi görünen astronot ile prenses, ama dediğim gibi araları iyi, zaten diğerlerinde sorun yok.
[/QUOTE]
Araları size göre iyi. Ağızları olsa da balıklarınız anlatsa neler hissettiklerini.
[/QUOTE]
Aralarının iyi olduğunu anlamak için dile gelmelerine gerek yok, en azından ben anlıyabiliyorum.. Demek istediğim sanırım iyi anlaşılmamış; Aynı tür iki balık bile bazen geçinemiyor, aynı tür balıkların davranışlarını genellemek yanlış bence. Dediğim gibi herkez astronot sarı prensese saldırır derken tam tersi sarı prenses astronota saldırabiliyor, yada kimse kimseye ilişmiyor. Yine tekrarlıyorum bu dediğim çok genel türler için tabiki doğru değil, lepistes ile cichlid olur demiyorum..
Araları size göre iyi. Ağızları olsa da balıklarınız anlatsa neler hissettiklerini.
[/QUOTE]
Aralarının iyi olduğunu anlamak için dile gelmelerine gerek yok, en azından ben anlıyabiliyorum.. Demek istediğim sanırım iyi anlaşılmamış; Aynı tür iki balık bile bazen geçinemiyor, aynı tür balıkların davranışlarını genellemek yanlış bence. Dediğim gibi herkez astronot sarı prensese saldırır derken tam tersi sarı prenses astronota saldırabiliyor, yada kimse kimseye ilişmiyor. Yine tekrarlıyorum bu dediğim çok genel türler için tabiki doğru değil, lepistes ile cichlid olur demiyorum..
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2010 23:04
Kaan Bey, malawi ile tanganyika türlerinin bir arada bakılmasını hadi bir anlamda kabul edebilirim.Gerek beslenme, gerekse gereksinim duydukları su şartları birbirine yakın ama astronot ile sarı prensesi aynı akvaryumda beslemenin mantığını anlayamıyorum. Bu iki türün yaşam şartları, beslenme alışkanlıkları vs vs o kadar çok farklı yanları var ki......
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2010 23:12
Hocam buradaki mesele karmaşık tür kombinasyonlarını aynı hacimde beslemek değil ki.Buradaki mesele "kafamıza göre balığı atarız akvaryuma nasılsa birşey olmaz" mantığı.Birşey olunca da "amaan balık nasılsa" diyip geçiliyor.Akvaryumlarda sırf bu öneriler yüzünden haşat edilen ve halihazırda eziyet çeken binlerce balığı "ben yaptım oldu" cular mı yarattı çok merak ediyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2010 23:16
Mehmet kardeşim, ben 30 yılı aşkındır hobiciyim. Hayatım boyunca bu tip adamlarla yılmadan mücadele ettim, etmeye de devam edeceğim.
Eğer biz bu tip durumlara müdahele edemez, insanlara doğruyu gösteremez ve bunun için uğraşmazsak burada oluş amacımız ile çelişmiz olmaz mıyız? Ne işim var benim her akşam 20 tane mesaj yazayım burada? Başkaları gibi yaparım reklamımı satarım balığımı işime bakarım.... Kim nerede ne yaşatmış bana ne....!!!
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir