İşte Amerikan Rüyası
Gönderim Zamanı: 12 Ocak 2012 23:35
Bahri, ışık gün boyu kaç saat açık?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 12 Ocak 2012 23:47
Bahri benimde canlı yem anlayışım bir hayli geniştir. Doğa ana sağ olsun. ;)
Ama ölü canlı yem attığımda eğer tankta çürükçüller yoksa kesinlikle bırakmıyordum. Suyu iyi gözlemlemek gerek. Meselenin emsallerine göre meşaket fazlalığı olduğunda hemfikiriz.
Serkan dediğin şartlarda herhangi bir dış filtre kafi gelecektir. Şöyle diyeyim, profillerde yazan hacim / adet ilişkisine sadık kalındığı sürece standart filtrasyon yeterli geliyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2012 11:48
Bir ara 2 tonluk tankı nasıl düzgün temizlerim acaba diyerek kafa yorup biraz araştırma yapmıştım,yapılacak temizlikte masraf sonuç ilişkisi ön planda olacak şekilde,temizliği kesinlikle tek aşamada yapamayacağım olmuştu,takviyeli kum filtresinden tutun ozonizer kullanımına kadar olanaklar vardı içinde hatta bitki ve midye havuzu filan,ön bilgilerlerle olacak gibi görünüyordu fakat 2 tonluk tank fikri rafa kalkınca denenemeden kaldı.Basit bir sump sistemi ve 24 saat işleyen su değişimide vardı fikirler arasında ve bana en sıcak gelen fikir olmuştu,atık suyun3/1 oranıda ozonizer yardımı ile geri kullanımı durumlarında kalmıştım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2012 20:02
24 saat su değişimi bana göre en pratik sistem. Sumpa çekilmiş bir adet tesisat borusuna entegre edilmiş şamandıra ve kuleden balkona, pencereye yada hobicinin evsel şartlarına göre konumlandırılmış tahliye kanalına bağlantılı bir adet silikonlu hava hortumu ve tabiki bir adet hava hortumu mandalı. (ismini hatırlayamadım şimdi
500 litre net su hacmine sahip bir tankta öyle sanıyorumki günlük yaklaşık 100 litrelik kirli su tahliye etmek yeterli gelecektir. Henüz denemedim çünkü yeterli hacimde bir tankım olmadı ancak 3*1*1 boyutlarında sadece ön kısmın cam olduğu bir tank mutlaka ama mutlaka yapacağım bir kaza bela gelmezse allahın izniyle. O gün zaten sumpla felanda uğraşmam, kim ne kadar araştırdı bilmiyorum ama aylarca ''canister pond filters'' diye anılan saatte 20 k devirli dış filitreleri(bio ball sistemli) uzun uzadıya izledim. Bir çoğuna entegre edilmiş ultraviole cihazıda var zaten suyu hem biyolojik, hemde bakteriyel olarak %98 civarı arıttıklarını tescilli deneylerle ispatlamış durumdalar.
Bu arada filitrelerden bahsetmişken Fluval G series filtreleri inceleme fırsatı olan oldumu ?
Ben e-bayden bir adet satın aldım ayın altısında Türkiye'ye vardı ama henüz gümrükçü arkadaşlar fırsat bulup inceleyememiş :)
Eheim gibi uyduruktan yeni nesil bir filitre değil, gerçek anlamda yeni nesil bir alet. Bir çok elektronik ölçerin sisteme entegre edilmiş olduğu bir filitre. Kendi mikron tutucularına sahip, kısacası elyaf ve süngersiz çalışıyor, öyle diyim
[QUOTE=Gürkan Hoca]Bahri, ışık gün boyu kaç saat açık?[/QUOTE]
Abi büyüksün ne diyim :) Doğru tahmin senden geldi, tebrik ederim. Uzun lafın kısası ben ışık, yosun, tortu üçlüsüne ayar çekemeyecek hobici değilimde akvaryumum sizinkiler gibi dört duvar arasında değil.
3 tarafı açık bir restoranın içinde duruyor. Avantajı: Akşam ışığı 1 2 saat açık tutayım, hava iyice karardıktan sonra tankın ışığına hücüm eden börtü böcekle balıklar resmen bayram ediyordu. Kötü tarafı ise güneş doğarken ve batarken çok çok eğik açılarla geldiği zamanlarda dingin bir şekildede olsa tank güneş alıyordu. Bilirsin direk güneş ışığı almasa dahi akvaryumlar en küçük güneş yansıması ile bile anında yosun yapar eee 3 tarafı açık olunca bilardo masasından, hatta zemindeki fayanstan bile yansıyordu güneş ince ince.
Diyeceksinki bunda amerikanların günahı ne onuda şöyle açıklıyım: Aynı boyuttaki tank 4 senedir bende. İçinde tanganyikalarda yüzdü, malawilerde, discuslarda. Bir tek koca oğlanlarda oldu bu sorun diğerlerinde sık su ve elyaf değişimi, artı kaliteli ultra viole cihazlarıyla sorunu çözüyordum ama dediğim gibi kuru yem sevmeyen bir hobici olarak bol ve çeşitli canlı yem ile bakılan bir iri amerikan tankının suyunu arıtmak diğerlerinden kat kat daha zor.
500 litre net su hacmine sahip bir tankta öyle sanıyorumki günlük yaklaşık 100 litrelik kirli su tahliye etmek yeterli gelecektir. Henüz denemedim çünkü yeterli hacimde bir tankım olmadı ancak 3*1*1 boyutlarında sadece ön kısmın cam olduğu bir tank mutlaka ama mutlaka yapacağım bir kaza bela gelmezse allahın izniyle. O gün zaten sumpla felanda uğraşmam, kim ne kadar araştırdı bilmiyorum ama aylarca ''canister pond filters'' diye anılan saatte 20 k devirli dış filitreleri(bio ball sistemli) uzun uzadıya izledim. Bir çoğuna entegre edilmiş ultraviole cihazıda var zaten suyu hem biyolojik, hemde bakteriyel olarak %98 civarı arıttıklarını tescilli deneylerle ispatlamış durumdalar.
Bu arada filitrelerden bahsetmişken Fluval G series filtreleri inceleme fırsatı olan oldumu ?
Ben e-bayden bir adet satın aldım ayın altısında Türkiye'ye vardı ama henüz gümrükçü arkadaşlar fırsat bulup inceleyememiş :)
Eheim gibi uyduruktan yeni nesil bir filitre değil, gerçek anlamda yeni nesil bir alet. Bir çok elektronik ölçerin sisteme entegre edilmiş olduğu bir filitre. Kendi mikron tutucularına sahip, kısacası elyaf ve süngersiz çalışıyor, öyle diyim
[QUOTE=Gürkan Hoca]Bahri, ışık gün boyu kaç saat açık?[/QUOTE]
Abi büyüksün ne diyim :) Doğru tahmin senden geldi, tebrik ederim. Uzun lafın kısası ben ışık, yosun, tortu üçlüsüne ayar çekemeyecek hobici değilimde akvaryumum sizinkiler gibi dört duvar arasında değil.
3 tarafı açık bir restoranın içinde duruyor. Avantajı: Akşam ışığı 1 2 saat açık tutayım, hava iyice karardıktan sonra tankın ışığına hücüm eden börtü böcekle balıklar resmen bayram ediyordu. Kötü tarafı ise güneş doğarken ve batarken çok çok eğik açılarla geldiği zamanlarda dingin bir şekildede olsa tank güneş alıyordu. Bilirsin direk güneş ışığı almasa dahi akvaryumlar en küçük güneş yansıması ile bile anında yosun yapar eee 3 tarafı açık olunca bilardo masasından, hatta zemindeki fayanstan bile yansıyordu güneş ince ince.
Diyeceksinki bunda amerikanların günahı ne onuda şöyle açıklıyım: Aynı boyuttaki tank 4 senedir bende. İçinde tanganyikalarda yüzdü, malawilerde, discuslarda. Bir tek koca oğlanlarda oldu bu sorun diğerlerinde sık su ve elyaf değişimi, artı kaliteli ultra viole cihazlarıyla sorunu çözüyordum ama dediğim gibi kuru yem sevmeyen bir hobici olarak bol ve çeşitli canlı yem ile bakılan bir iri amerikan tankının suyunu arıtmak diğerlerinden kat kat daha zor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2012 20:24
[QUOTE=Gürkan Hoca]Bahri, ışık gün boyu kaç saat açık?[/QUOTE]
Rica ederim Bahri.
Belki birisi +1 yapar dedim ama sanırım çoğuna bu sorum saçma gelmiştir)))
Dediklerinde haklısın, işin zor. Bana sorarsan yemlemeyi azaltmaya çalış, kocaoğlanları işin doğrusu hepimiz fazla yemliyoruz. Doğada bizim verdiğimizin %10u ile geçiniyor bu danalar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2012 20:25
Bahri ta geçen yıldan beri takip ediyorum bu G serisi ne zaman piyasaya girecek diye. Debisi efsane olmasa da filtreler tam profesyonel.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2012 20:36
İnternette filtre sistemlerine bakarken aşağıdaki gibi, fluidized sand bed filter (akışkan yataklı kum filtresi)'ni gördüm. Aslında bu atıksu arıtımında başarı ile uygulanabilen bir sistem. Akvaryum için üretmişler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2012 20:40
Gürkan abi ben merak ediyorum ama +1 gerek görmemiştim Adet yerini bulsun koydum bile :D
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2012 20:57
[QUOTE=Gürkan Hoca][QUOTE=Gürkan Hoca]Bahri, ışık gün boyu kaç saat açık?[/QUOTE]
[/QUOTE]
Abi şu istedikleri zaman 20 cm olana kadar kendilerini büzen ve çubuğun üzerine almaya çalıştığında 80-100 cm e kadar çıkabilen solucanlar varya hani Nasıl yiyor onları severum JD felan biliyormusun
Yemin ederim surat ifadesi değişiyor hayvanın. Gözleri patlayacak gibi açılıyor, her ne kadar falçatayla doğrasamda parçalar kocaman. Tutup bir tanesini ağzına atıp sakız gibi çiğniyorlar, bir diğerinide kimseye yar olmasın diye ağzının ucunda tutuyorlar; ağızlarındaki bitince, bu sefer makrakantalardan koruyabilirlerse diğer parçağı hemen içeri alıp öğütmeye çalışıyor alçaklar
Bu şartlarda gelde dayan yedirme vatandaşa bu yemi. Bitsi al at su yüzeyine adamlar bir gözleriyle yerken diğeriyle beni kesiyorlar ''Yahu sahip bu nedir verdin bize. Tatsız, tuzsuz, dişimizin kovuğu dolmuyor'' Restoran olması nedeniyle midye karides eksik olmaz bizden, buzluktan çıkarıp, sıcak suyun içinde çözüp, bıçak kıyması haline gelmesi yaklaşık 2 dakika sürüyor; gelde dayan
Bu arada ışık ile temizlik arasındaki ilişkiyi görmezden gelmek ayıptır. Bana sorarsan su değişiminden bile daha can alıcı görevler üstlenebilir aydınlatma, filitrasyonda.
[QUOTE=rastlantısal]Bahri ta geçen yıldan beri takip ediyorum bu G serisi ne zaman piyasaya girecek diye. Debisi efsane olmasa da filtreler tam profesyonel. [/QUOTE]
Umut en baba özelliği kendine ayit kartuşları abi. Birinde paraya azıcık kıyarda ''fine'' olanında alırsan 75 mikronluk bir tubing i var elyafla asla 75 mikronluk iş yapamayız biz ne kadar uğraşırsak uğraşalım. Dahada güzeli iki saat filitreyi banyoya lavaboya taşımadan direk çıt diye alıyorsun kartuşu ana gövdeden suyun önüne tutup temizliyorsun 2 dakka temizleyip getirip yerine takıyorsun yine. Şaka gibi yaa
Rica ederim Bahri.
Belki birisi +1 yapar dedim ama sanırım çoğuna bu sorum saçma gelmiştir)))
Dediklerinde haklısın, işin zor. Bana sorarsan yemlemeyi azaltmaya çalış, kocaoğlanları işin doğrusu hepimiz fazla yemliyoruz. Doğada bizim verdiğimizin %10u ile geçiniyor bu danalar.
Abi şu istedikleri zaman 20 cm olana kadar kendilerini büzen ve çubuğun üzerine almaya çalıştığında 80-100 cm e kadar çıkabilen solucanlar varya hani Nasıl yiyor onları severum JD felan biliyormusun
Yemin ederim surat ifadesi değişiyor hayvanın. Gözleri patlayacak gibi açılıyor, her ne kadar falçatayla doğrasamda parçalar kocaman. Tutup bir tanesini ağzına atıp sakız gibi çiğniyorlar, bir diğerinide kimseye yar olmasın diye ağzının ucunda tutuyorlar; ağızlarındaki bitince, bu sefer makrakantalardan koruyabilirlerse diğer parçağı hemen içeri alıp öğütmeye çalışıyor alçaklar
Bu şartlarda gelde dayan yedirme vatandaşa bu yemi. Bitsi al at su yüzeyine adamlar bir gözleriyle yerken diğeriyle beni kesiyorlar ''Yahu sahip bu nedir verdin bize. Tatsız, tuzsuz, dişimizin kovuğu dolmuyor'' Restoran olması nedeniyle midye karides eksik olmaz bizden, buzluktan çıkarıp, sıcak suyun içinde çözüp, bıçak kıyması haline gelmesi yaklaşık 2 dakika sürüyor; gelde dayan
Bu arada ışık ile temizlik arasındaki ilişkiyi görmezden gelmek ayıptır. Bana sorarsan su değişiminden bile daha can alıcı görevler üstlenebilir aydınlatma, filitrasyonda.
[QUOTE=rastlantısal]Bahri ta geçen yıldan beri takip ediyorum bu G serisi ne zaman piyasaya girecek diye. Debisi efsane olmasa da filtreler tam profesyonel. [/QUOTE]
Umut en baba özelliği kendine ayit kartuşları abi. Birinde paraya azıcık kıyarda ''fine'' olanında alırsan 75 mikronluk bir tubing i var elyafla asla 75 mikronluk iş yapamayız biz ne kadar uğraşırsak uğraşalım. Dahada güzeli iki saat filitreyi banyoya lavaboya taşımadan direk çıt diye alıyorsun kartuşu ana gövdeden suyun önüne tutup temizliyorsun 2 dakka temizleyip getirip yerine takıyorsun yine. Şaka gibi yaa
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2012 22:41
http://www.akvaryum.com/Forum/_her_okula_bir_akvaryum_k538897.aspAmerikancı grubumuzun desteklerini bekliyoruz
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 13 Ocak 2012 23:07
Bahri balıklara bağırsak tenyası mı yedirdin? 1 metre falan))
Öyle de bir anlatmışsınki biz de mi yesek acaba diyorum?)
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2012 20:09
Arkadaşlar , Ankara'da bir akvaryumcuda çok güzel ateşağızlar gördüm , aynı tankta Gökkuşağı da vardı , onlarında renkleri ve formu çok güzeldi :
rastlantısal 2012-01-14 21:44:49
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 14 Ocak 2012 21:19
[QUOTE=Gürkan Hoca]Bahri balıklara bağırsak tenyası mı yedirdin? 1 metre falan))
Abi bahsettiğim solucanlar daha doğrusu tam nedirler bilmiyorum. Bildiğimiz toprak solucanının tıpkısı lakin genelde toprak altında değil, sonbaharda dökülen binlerce yaprağın üst üstüste yığılıp yağmur suyunda iyice balçık kıvamına geldiği alanlarda rastlıyorum ben.
Normalde 30-40 cm arası bir canlı fakat çok şişko. Dürttünmü 15-20 cme kadar büzüyor kendini çubuğun üzerine alıp taşıyayım diyorum, o zamanda bir yerlere dokunabilmek için hem kafasından, hem arka kısmında lastik gibi uzuyor; hiç abartısız en kötü 80 cm oluyordur :)
Bu arada anlattıklarımı nasıl olduda iştah açıcı buldun bilmiyorum Gürkan Abi. Olmadı sen hobiye biraz ara ver diyorum Balık besleye besleye bi haller olmuş sana abi
Öyle de bir anlatmışsınki biz de mi yesek acaba diyorum?)
[/QUOTE]Abi bahsettiğim solucanlar daha doğrusu tam nedirler bilmiyorum. Bildiğimiz toprak solucanının tıpkısı lakin genelde toprak altında değil, sonbaharda dökülen binlerce yaprağın üst üstüste yığılıp yağmur suyunda iyice balçık kıvamına geldiği alanlarda rastlıyorum ben.
Normalde 30-40 cm arası bir canlı fakat çok şişko. Dürttünmü 15-20 cme kadar büzüyor kendini çubuğun üzerine alıp taşıyayım diyorum, o zamanda bir yerlere dokunabilmek için hem kafasından, hem arka kısmında lastik gibi uzuyor; hiç abartısız en kötü 80 cm oluyordur :)
Bu arada anlattıklarımı nasıl olduda iştah açıcı buldun bilmiyorum Gürkan Abi. Olmadı sen hobiye biraz ara ver diyorum Balık besleye besleye bi haller olmuş sana abi
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir