Özel varyetelerde yapılan mantık hataları
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Burak bey bende sizinle hem fikirim,
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Alıntı yaparak araya giriyorum ama. Bakın burda benim demek istediğim şey hobicinin ucuz balığı özel üreticinin pahalı balığı değil. İsteyen istediği fiyata alır satar.
Benim demek istediğim alınacak yavruların ne tür sonuçlar doğuracağıdır. Herkezin hem fikir olduğu bir konu vardır lepisteste. Kardeş balıkları almak ve beslemek çoğaltmak, bırakın özelliklerini yitirmelerini farklı fiziksel bozukluklara yol açar.
Sizin verdiğiniz örnek, başlığa göre doğru fakat bu konuyu okuyan veya okuyacak olan yeni arkadaşlar için yanlış. Siz belki 15 Tane balığı alıp içlerinden iyi bir koloni oluştup kanı sabitleyebilirsiniz. Bunun için zaten tecrübe ve imkan vardır.
Ama benim konuda asıl dikkat çekmek istediğim kitle bu konuya merak salan ve öğrenmek isteyen kişiler içindi. Sonunda neye benziyeceğini bilmediğiniz yavrulardan uzak dursun hobiciler.
Damızlık altınada niye karşı olduğumu söliyim, Örnek veriyorum Moscow Blue Murat bey daha iyi bilir. Damızlık altı olsa dahi balığın evriminin sürekli sürdüğüne dikkat etmiştir. O yüzden damızlık altı balık değerli hobicilerin resimlerde gördüğü güzellikte olmaya bilir demek istediğim hayal kırıklıkları yaşanmasın.
Bununla birlikte ortayada bir şey atıyım madem damızlık altında konu açıldı ? Şimdi bana damızlığı söyleyin damızlık altınıda gösterin :) Damızlık altı demek yerine genç balık demek yahut ergin olmak üzere olan balık demek daha doğru olur.
Saygılar...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Evet yapısal bozuklukların olabileceği bir geçrektir, bunu inkar etmek yanlış olur. Sizin bahsettiğiniz yöntemle ilişkilendirmek manasız, çünkü ona bağlı olarak yazmadım yazımı.
Sorunuza gelince; yapısal bozuklukların % yüzde oranını ben veremem sizde veremezsiniz. Böyle bir olasılığın kesin bir %de oranıda olamaz bence, açıkcası gereksiz bir soru. Ben burda kendi fikir ve yorumlarım ile yazıyorum. Kesin yargılar koyarak yahut cevapları bir yerlerde saklı konulardan çıkarmıyorum yazılarımı :)
Kapalı havza konusunda ne diyebilirim ki bilemiyorum, ben yorumumu akvaryum ortamını baz alarak yapıyorum. Eğer kapalı havza gölleri konusuna girersek bir sürü sonuç ve soru çıkar ortaya, bakın sizi kasıtlayarak sormuyorum sorumu.
Gölde ne kadar süredir yaşadığını, kaç nesil olduğunu bilebilirmiyiz ? Peki aynı yavruların karşılaşma olasılıklarını gündeme taşıyabilirmiyiz ? Bununla birlikte kapalı havzadaki lepisteslerin mutasyonların nasıl tamamladıklarını bile bilirmiyiz ? Doğa şartları başkadır güçlü olanın var olabildiği bir ortamdır.
Biz ise akvaryumda iyisiyle kötüsüyle birlikte tutuyoruz genel anlamda ne kadar seçici olsakta. Siz hiç şekli düzgün olmayan lepistes görmediniz mi karma tanklarda yada kambur bir lepistesiniz doğmadımı hiç ? Bence % oranını sormadan önce bu konunu açıldığı başlıktaki sakatlıkları bir gözden geçirin, yani cevabı başka kaynaklarda aramaya gerek yoktur. Benim kambur lepistesim doğdu mesela. Ben bu şekilde erişkinliğe ulaşmış balıklarda gördüm akvaryumcularda.
5 Aylık balığı damızlık olarak sınıflandırmak bir kere çok yanlış ve hatalı görüyorum. Burdan şu sonucuda çıkarabilirim raif bey damızlık görmedimi ?
Bence bu söyleyişi şu şekilde değiştirmek doğru olur. 5 Aylık bir balık için yorum; çiftleştirilme ve yavru verme olgunluğuna ulaşmış balıktır demek daha doğru olur bence.
Bana lütfen 5 aylık bir damızlık gösterin. Mümkünse boyu ve verdiği yavru adetide olsun, şöle 10 cm civarında falan olsun gözüm damızlığa doysun :) Çünkü benim bildiğim gördüğüm damızlıklar 5 ayda olucak şeyler değildi.
Yazılan yazılara verilen cevaplarda kesin ve kati sonuçlarla yaklaşmak yanlış oluyor ki bence 5 cm balığada damızlık demek başlıkta olduğu gibi mantık hatası. Ama güzel tartışarak bilgi alışverişinde bulunuyoruz.
Genel anlamda diğer bilgili arkadaşlar içinde soruyorum, gen konusundan pek anlamam açıkcası. Balığın genlerin hücresel yapısınada kromozon denir. DNA parçalarıda gen olarak adlandırılır. Peki O zaman DNA nedir ? Hücrelerin vs'lerin oluşmasını sağlayan bilgi kütüphanesidir demek doğru olmaz mı ? Yanlışım varsa düzeltin bu kadar biliyorum çünkü. Peki konuyu daha fazla dağatmadan. Sorumu direkt olarak 5 aylık damızlığa bağlıcam.
5 aylık bir balığı renk hücrelerinin gelişimi tamamlanmışmıdır ? Bence tamamlanmamıştır. En gerçek Örneğide Moscow türleridir. Peki o zaman birde şöle bir yargı çıkaralım. Mantık hatası bu ya, bir sürü işem yapacaz ya, güzel bir balık elde edebilmek için. Ama gelişimini tamamlamamış damızlıklar kullanmak yanlış değilmidir ?
Yukarda yazdığım açıklamada olduğu gibi az miktarda olan bilgiyi diğer nesillere aktarmak değilmidir bu ? O zaman balığımız baştan kokuyor ! Hiç bir yönteme başlamadan.
Devam edelim, Üreticinin yahut hobicinin balığının güzelliğiyle kendisini tatmin ettimeye başladığı noktada damızlık olarak kullanması daha doğru olmazmı. Hem böylelikle istediği görselliği öbür nesillere aktarması daha kolay olmıyacakmıdır ? Kabul ediyorum, bu dünyada erken teşhis hayat kurtarıyor :) Peki yavru balıklarmızı erken teşhis ettiğimizde nesli kurtarabiliyormuyuz ?
Örnek veriyorum; 30 Tank 10 balık ile başladık aradan zaman geçti 21. Tanka yavruları koymaya başlıyoruz. Bu 21. Tanka koyduğumuz yavrular bizim çaprazlama yöntemimizle mi oluştu yoksa bu geçen süreçte balığın daha görsel olgunluğa ulaşmasıylamı oldu ? Bu benim aklımı kurcalar açıkcası.
O yüzden damızlık olarak kabul edilecek balığın önce döl almamış olması, ( hadi kimseyi kırmayalım üretim tanklarımız köşede dursun ) sonrada çaprazlamayı uzunca bir süre beklemesi gerekmez mi ?
Biz özel türleri tanımadan balığı tanımadan mantık hatalarını tartışıyoruz yanlış yapıyoruz. Alt yapıyı oluşturmadan orta ve üst düzey konularda yazıyoruz bence. Bu sadece birbirimizle fikir alışverişi yapmaktan öteye geçmez. Lakin bunu söyleşi şeklinde tartışabileceğimiz fikir üretebileceğimiz bilgi ve beceriye sahip insanları burda görmek hoş gerçekten.
Gezilecek yerler görülecek türler var :)
Saygılar...
Saygılar...
Beğenenler: [T]213582,younsoi[/T]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Uzakdoğulular, avrupalılar bu işten para kazanabilmeleri, sadece iyi olmak zorunda olmaları ile bağlantılıdır. Aslında o kadar anlatılacak şey varki.. Hiç kimse sanmasınki ülkemizde bu işi bilmiyorlar. inanın uzakdoğulular kadar bu işi hakkı ile yapan çok bilgili üretici dostlarım var. Ancak, onlar gibiler, sırf saçma sapan hava atmalar polemikler yüzünden bu ortamlarda zamanında bulunmuş olup, Sadece iyi niyet ile bilgilerini paylaşmak hobiye, hobicilere katkı sağlamak istemişlerdir. Fakat bu yüzden hiç biri artık bu ortamda değiller.
Suat beyin sorusuna gelince, niçin dışarıdan balık koyulmaz, yada niçin tekrar geriye dönüyorsunuz demiş.? Orada anlatmak istediğimi sanırım anlamamışsınız,
Outcrossing ile iki farklı ırkı çaprazlamaya başladığınızda, ilk çiftleşmelerden sonra çıkan yavruları ayırıyorsunuz. ve o çıkan yavrulardan size en farklı, en güzel gelen balıklar üzerinde çalışmaya başlıyorsunuz demiştim. Ve bundan sonrada ta ki ırkı oturttuktan ve bu ırk sabitlendikten sonra yani anne babanın özelliklerini tam anlamıyla taşıyan balıklar gelmeye başladığında, yeni bir ırk çıkartmış olursunuz demiştim. Suat bey soruyorum burada anlamadığınız nedir.?
Bundan sonrası için dedimki ; backcrossing ile devamlı bu yöntemi kullanacaksınız.. Kullanmak zorundasınız. Ayrıca, yeni ırk lepistesleriniz çıkmaya başladı, peki bunlardan gelen balıkları Nasıl seçeceksiniz? sabitleyeceksiniz. Sevgili kardeşim, backcrossing yapmazsan işin bitti demektir.
Dışarıdan balık sokulmaz dememdeki söylediğim şey, internetten kopyala yapıştır bilgiler olmayıp, kendi tecrübelerim çalışmalarımın sonuçlarıdır. Backcrossing'e başlıyorsunuz, ırkı sabitlemeye başlıyorsunuz. Ya Allah aşkına şunun mantığını anlayamıyormusunuz? Siz kanı düzeltmeye başlamışken, dışarıdan sokacağınız balığın ne olduğunu biliyormusunuz? seceresini biliyormusunuz? kan sağlammı değilmi v.s.
SEVGİLİ ARKADAŞLAR, KATİYETLE BACKCORSSİNG' E BAŞLADIKTAN SONRA, DIŞARIDAN BAŞKA BİR KAN SOKMAYINIZ. BEN İLK BAŞTA SÖYLEDİM, İLK ANAÇ DAMIZLIK BALIKALRINIZDAN EMİN İSENİZ, BALIKLARINIZ SAĞLAM İSE, O BALIKALR İLE BAŞLAYIN DEMİŞTİM.
Dışarıdan ırk sokacaksanız, bu ilk baştan olur. backcrossing' e başladıktan sonra olmaz. ne anlamı kaldı o zaman geriye dönüşün. Herşey sil baştan olur sevgili suat kardeşim.
Ben tecrübelerimi konuşuyorum. Sanırım benden başka da tecrübe ile konuşan bir kişi dahi burada yok. Bana kimse teorik bilgiler ile birşeyler anlatmaya çalışmasın. teorik ile pratik çok farklılıklar gösteriyor. Bende inanın; teorikte çok tecrübe derseniz hem profesyonel olarak havuzculuk, hemde üretimhane olarak akvaryumlarda üretim toplam 25 yılda deneyim ile birleşince sanırım ne demek istediğim anlaşılmış olur.
Bence artık şu saçma sapan polemikler oluşturulmaya çalışılması yerine, Hobici, üretici oalrak, ben nasıl şu bilgiyi öğrenirim kaparım düşüncesinde olmalılar. Ya benim çevremdeki profesyonel bu işi yapan dostlarım ile farklı bir şeyler duyduğumuzda o kişiyi can kulağı ile dinliyoruz. herkesin herkesten öğreneceği çok şey var. Ama nedense ben hiç anlamıyorum. Yutrdışındaki forumlarda katiyetle böyle birşey sözkonusu bile değil. gerçekten bir hobici tecrübelerini anlattığında, herkes kibarca teşekkürediyor. Bizde böylemi canım? Saygı katiyetle yok, hemen triplere, alçaklık kompleksine girip, anında bir gard alma pozisyonu ile ben bunu nasıl madara ederim. ön plana çıakrım düşüncesi ile bir hava atma söz konusu oluyor. Kopyala yapıştırlar ile amaç bilgiyi paylaşmak değilde, onun yerine niyetler gerçekten o kadar bariz belli oluyorki, sadece boy göstermeden ibaret kalıyor. Sorsanız gerçekten tecrübelerinizimi paylaşıyorsunuz? yok nerde niyet belli arkadaşlar. Elbetteki Yurtdışında yapılmış denemiş makaleler, çalışmalar burada çevirisi yapılıp, paylaşılmalı, ancak denenmeli ve buna görede burada sonuçlar yazılmalıdır.
Bir çok arkadaş burada sadece, ama okuldan ama internetten okudukları duydukları bilgiler ile birbirlerine hava atıyorlar. Sorsam acaba kaç tanesinin elinin altında ürettiği balıklar var? Yada neyi denemişte tecrübe etmiş?
Arkadaşlar dediğim gibi, teorik ile pratik çok farklı kulvarlarda oynuyor. hiç kimse atıp tutmasın. Gerçekten denediği, yaşadığı tecrübeler ile bilgilerini burada paylaşsın. Yoksa bilmem kim yurt dışında şunu yapmış mış hazır laflar ile hiç bir iş yürümüyor. Neden dinlemeyi öğrenmeyi bilmiyoruz anlamış değilim.
Bakın arkadaşlar, biz burada sadece bildiklerimizi yazıyoruz güzel bir başlık ve bilgiler var. bence herkes kıymet bilsin diyorum. Amaç sadece budur. Lütfen Sorularınız varsa, saha saygılı bir uslüp ile gerçekten öğrenmek istediğiniz için dürüst yürekllikle sorun. Boy gösterme karşınızdaki insanı madara etmek onu küçük düşürmek niyetli olanlar, birşeyler yazmasınlar. Bırakında, bizlerden gerçekten öğrenmek niyetinde olan arkadaşlarımızın hakkını yemeyip, onlara en azından bu zülmü yapmayalım. Ben şahsım adına uzun süredir. forumlara bir şey yazmadığım gibi, tekrar yazmama kararı alacağım.
Lütfen bunlara müsade etmeyelim. Yoksa bu konuda, polemikler ile kilitlenecektir.
BİLGİ PAYLAŞILDIKÇA BÜYÜR...
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
[QUOTE=b_altiparmak]Raif Bey;
Evet yapısal bozuklukların olabileceği bir geçrektir, bunu inkar etmek yanlış olur. Sizin bahsettiğiniz yöntemle ilişkilendirmek manasız, çünkü ona bağlı olarak yazmadım yazımı.
Sorunuza gelince; yapısal bozuklukların % yüzde oranını ben veremem sizde veremezsiniz. Böyle bir olasılığın kesin bir %de oranıda olamaz bence, açıkcası gereksiz bir soru. Ben burda kendi fikir ve yorumlarım ile yazıyorum. Kesin yargılar koyarak yahut cevapları bir yerlerde saklı konulardan çıkarmıyorum yazılarımı :) [/QUOTE]
Burak bey ,
Sizin bahsettiğiniz yöntemle ilişkilendirmek manasız diyorsunuz ama bu yöntemler baz alınarak açılan bir konuda manasız bulmak bulmak konu anafikrinden bizi uzaklaştırır ve bir sonuca varmadan bu konu dağılır gider.
Yapısal bozuklukların oranını ben vereme sizde veremessiniz diyorsunuz evet haklısınız kimse budur diyemez çünkü burada çevresel faktörlerinde etkisi büyüktür ben size kaba bir oran veriyim % 2-3 bile değildir. Kendi fikir ve yorumlarınızla yazabilirsiniz. Kendi fikir ve yorumlarınız bu ise beslemiş olduğunuz balıkların erkeklerini bir üreticiden dişileri bir üreticiden almak durumundasınız ve kendinize bir aynı varyeteyi üreten bir partner bulup çiftleşmeye sokacağınız her balığı erkek ve dişilerini kardeş olmaması için değiştirmeniz gerekli sizin fikrinize göre . Bunu kendim yapıcam derseniz o zaman 30 tank çok diyorsunuz ama daha fazlasına ihtiyac duyacaksınız. Kaldi 2 line ile sıralanan backcrossinde babalar aynı olsa bile anneler farklı olurlar.
[QUOTE=b_altiparmak]
Kapalı havza konusunda ne diyebilirim ki bilemiyorum, ben yorumumu akvaryum ortamını baz alarak yapıyorum. Eğer kapalı havza gölleri konusuna girersek bir sürü sonuç ve soru çıkar ortaya, bakın sizi kasıtlayarak sormuyorum sorumu.
Gölde ne kadar süredir yaşadığını, kaç nesil olduğunu bilebilirmiyiz ? Peki aynı yavruların karşılaşma olasılıklarını gündeme taşıyabilirmiyiz ? Bununla birlikte kapalı havzadaki lepisteslerin mutasyonların nasıl tamamladıklarını bile bilirmiyiz ? Doğa şartları başkadır güçlü olanın var olabildiği bir ortamdır.
Biz ise akvaryumda iyisiyle kötüsüyle birlikte tutuyoruz genel anlamda ne kadar seçici olsakta. Siz hiç şekli düzgün olmayan lepistes görmediniz mi karma tanklarda yada kambur bir lepistesiniz doğmadımı hiç ? Bence % oranını sormadan önce bu konunu açıldığı başlıktaki sakatlıkları bir gözden geçirin, yani cevabı başka kaynaklarda aramaya gerek yoktur. Benim kambur lepistesim doğdu mesela. Ben bu şekilde erişkinliğe ulaşmış balıklarda gördüm akvaryumcularda. [/QUOTE]
Evet Burak vey benim akvaryumlarımda kambur balıkta vardır ancak bunları yüzdeye vurunca oranı çok düşüktür. Kaldı ki kardeş olmayan balıklarda yapılan üretimlerde de kambur balıklar meydana gelmektedir. Kambur balığı sadece kardeş çiftleşmesine bağlı bir durumdur diye bir açıklama çıkmaz ortaya. bunu tetikleyen bir çok faktör vardır.
[QUOTE=b_altiparmak]
5 Aylık balığı damızlık olarak sınıflandırmak bir kere çok yanlış ve hatalı görüyorum. Burdan şu sonucuda çıkarabilirim raif bey damızlık görmedimi ?
Bence bu söyleyişi şu şekilde değiştirmek doğru olur. 5 Aylık bir balık için yorum; çiftleştirilme ve yavru verme olgunluğuna ulaşmış balıktır demek daha doğru olur bence.
Bana lütfen 5 aylık bir damızlık gösterin. Mümkünse boyu ve verdiği yavru adetide olsun, şöle
Yazılan yazılara verilen cevaplarda kesin ve kati sonuçlarla yaklaşmak yanlış oluyor ki bence
[/QUOTE]
Damızlık nedir ?
Yalnız dölü alınmak için yetiştirilen yüksek nitelikli ( hayvan )
Şimdi senin örneğine bakarsak burada yüksek niteliği boy ve yavru adedi olarak tanımlamak lazım yani ticari düşündüğünüzde evet damızlık böyle olmalıdır. Peki bu başlıkta bu şekilde bir öngörü benim veya başkasının ağzından çıktımı? Asıl mantık hatası burada zaten Burak burada yüksek nitelikli balık olarak tanımlanan balıklar ki bunu ben tanımlamıyorum standart tanımlıyor ve bunlarda yavru adedi kıstası yoktur. Boy kıstası erkeklerde vardır ve kesin olarak verilmiştir mm cinsinden. Burada yüksen nitelik renk, vucut yüzgec oranları vb . bakınız standart açıklamaları. Yani Raif damızlık görmemiş derken bunları da düşünmen gerekli.
Bir çok varyete 5 aylıkken damızlık yani tanımda ki gibi döl vermeye başlamış olacaktır. Bakınız kendi akvaryumunuz uzaklarda aramaya gerek yok. Yani
[QUOTE=b_altiparmak]
Genel anlamda diğer bilgili arkadaşlar içinde soruyorum, gen konusundan pek anlamam açıkcası. Balığın genlerin hücresel yapısınada kromozon denir. DNA parçalarıda gen olarak adlandırılır. Peki O zaman DNA nedir ? Hücrelerin vs'lerin oluşmasını sağlayan bilgi kütüphanesidir demek doğru olmaz mı ? Yanlışım varsa düzeltin bu kadar biliyorum çünkü. Peki konuyu daha fazla dağatmadan. Sorumu direkt olarak 5 aylık damızlığa bağlıcam.
5 aylık bir balığı renk hücrelerinin gelişimi tamamlanmışmıdır ? Bence tamamlanmamıştır. En gerçek Örneğide Moscow türleridir. Peki o zaman birde şöle bir yargı çıkaralım. Mantık hatası bu ya, bir sürü işem yapacaz ya, güzel bir balık elde edebilmek için. Ama gelişimini tamamlamamış damızlıklar kullanmak yanlış değilmidir ?
Yukarda yazdığım açıklamada olduğu gibi az miktarda olan bilgiyi diğer nesillere aktarmak değilmidir bu ? O zaman balığımız baştan kokuyor ! Hiç bir yönteme başlamadan.
[/QUOTE]
Ortalama 5 aydır Burak bey zaten bu balığın verimli kullanabileceğiniz dönem 2 yıl derseniz 5 ay iyi bir süre. Kaldı bir lepistesim gelişimini tamamlamısı için ortalama 5 ay iyi bir süredir. Süre zaten ortalama olarak verilmiştir. Bu süreye etkileyen bir çok faktör vardır çevresel ve diğer faktörler. Ancak çoğunlukla hata yapılmazsa ortalama 5 aylık bir sürede gelişirler.
Gelişimini tamamlamamış damızlık kullanmak tabi yanlıştır bunu kimse inkar etmiyor. Örnek olarak Murat bey aynı varyeteyi 4 ayda gelişini tamamlamasını sağlarken ben 5 sen 6 ayda saylaya bilirsin burada zaten süre ortalama olarak verilmiştir. Balık gelişimini sağlamak zorundadır zaten yoksa dediğin gibi hata yapılmış olur. Eğer dediğin gibi gelişim olmasa zaten baştan yanlış yaptın. Burada varyeteler arasında bir genelleme yapılmıştır ve ortalama 5 ay denilmiştir. Bu süre daha da geç olabilir ama unutma verimli dönemi max 2 yıl olan bir canlıda bu sürenin üstüne çıkarsan bazı şeyleri kaçırmış olursun. Gelişimi tamamlanmamış bir balıkla da üretim yapmak yanlış olacağından bu süreyi iyi değerlendirmek gereklidir sonuç buradan bu çıkar.
[QUOTE=b_altiparmak]
Devam edelim, Üreticinin yahut hobicinin balığının güzelliğiyle kendisini tatmin ettimeye başladığı noktada damızlık olarak kullanması daha doğru olmazmı. Hem böylelikle istediği görselliği öbür nesillere aktarması daha kolay olmıyacakmıdır ? Kabul ediyorum, bu dünyada erken teşhis hayat kurtarıyor :) Peki yavru balıklarmızı erken teşhis ettiğimizde nesli kurtarabiliyormuyuz ?
[/QUOTE]
Erken kesin bir teşhis koymak çok tecrübe ister ancak genede yanlış yapma olasığı vardır bu nedenle balık gelişimini tamamlamış olması gereklidir.
[QUOTE=b_altiparmak]
Örnek veriyorum; 30 Tank 10 balık ile başladık aradan zaman geçti 21. Tanka yavruları koymaya başlıyoruz. Bu 21. Tanka koyduğumuz yavrular bizim çaprazlama yöntemimizle mi oluştu yoksa bu geçen süreçte balığın daha görsel olgunluğa ulaşmasıylamı oldu ? Bu benim aklımı kurcalar açıkcası.
[/QUOTE]
Bakın tankları ne amaçlı kullanıldığı şema olarak verildi. Tanklar yavruların gelişmesi ve 30 tankla yapılan çalışmada batın batın yavruların ayrılması ve bu yavruların erkek dişi olarak ayrılması ve gelişmesi için kullanılır bu birinci kıstas. İkincisi seçmiş olduğunuz balıkları çiftleştirmede kullanılır. Burada şöyle bir durum vardır aralarında seçim yapmış olduğunuz tanktaki balıklardan seçim dışı balıklar elden çıkarılır ve seçim yapılan balıklar çiftleşmeye gireceğinden o tank boşalır. Yani bu bir döngü olarak devam eder.
[QUOTE=b_altiparmak]
O yüzden damızlık olarak kabul edilecek balığın önce döl almamış olması, ( hadi kimseyi kırmayalım üretim tanklarımız köşede dursun ) sonrada çaprazlamayı uzunca bir süre beklemesi gerekmez mi ?
[/QUOTE]
Açıkcası demek isteğini anlamadım. Neden çaprazlamayı uzunca süre bekliyorsunuz?
[QUOTE=b_altiparmak]
Biz özel türleri tanımadan balığı tanımadan mantık hatalarını tartışıyoruz yanlış yapıyoruz. Alt yapıyı oluşturmadan orta ve üst düzey konularda yazıyoruz bence. Bu sadece birbirimizle fikir alışverişi yapmaktan öteye geçmez. Lakin bunu söyleşi şeklinde tartışabileceğimiz fikir üretebileceğimiz bilgi ve beceriye sahip insanları burda görmek hoş gerçekten.
Gezilecek yerler görülecek türler var :)
Saygılar...
Saygılar...
[/QUOTE]
Neden burada balığı tanıtıyoruz zaten Burak . Alt yapıyı nasıl oluşturabilirsin ki başka şunu deseydik alın beslemeye başlayın sonra balıklar zaten ürer sonrasına bakarız. Alt yapı için akvaryum lazım elimizde zaten akvaryum var . varyete lazım bir şekilde bir yerlerden temin edilebiliniyor.
Fikir alış verişinin ötesine gitsin diye işte altyapı yani işin sistematiği anlatılıyor.
Arkadaşlar şunu iyi anlamak lazım bu konu işin mantığını anlatıyor. Bu konu sıralama doğrultusunda gidiyor ve bu sıralama doğrultusun da yeri gelince bir çok bilgi verilecek daha konunun başındayız. Balıkları nasıl seceriz ? Cevapladık standartlara göre. Nasıl bir üretim tekniği kullanırız cevapladık backcrossıng outcrossıng vs. yanı burada alt yapı oluşturuluyor zaten.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Damızlık boy bir dişi ile cinsel olgunluğa gelmiş bir dişinin yavruları arasında farkmı far BURAK? ne ye göre bu soruları sordun anlamışta değilim. Damızlık boy yani çok iri boy dişi 150-200-300 adet kadar yavru yapabilir. tecrübelerimden bir kaynaktır. Yine saçma ssapan sorular gelmesin. Sayı benim için çok önem teşkil etmiyor. Buracım, cinsel olgunluktaki bir dişiden gelen sağlam kan yavrular olsun bize yeter. yani 48 kg bir bayanda doğum yapıyor. 80 kg lık bir bayanda ne alakası var değilmi? İşte bende sana soruyorum ne alaka kel alaka...
Bırakın artık bu basit şeyleri.. asıl konu saf balıkalrı doğru bilgiler ile hata yapmadan nasıl yetiştirirz olmalıdır.
Saygılarımla....
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bu arada benim lepistesler üzerine tecrübem yoktur ama genel manada ıslah ve besleme hakkında bılgıye sahıbım ve bunun kaynağıda ınternet degıl Selçuk Üniversitesi bilmiyorum sizin için bir onemi varmıdır.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Bu arada benim lepistesler üzerine tecrübem yoktur ama genel manada ıslah ve besleme hakkında bılgıye sahıbım ve bunun kaynağıda ınternet degıl Selçuk Üniversitesi bilmiyorum sizin için bir onemi varmıdır.
[/QUOTE] Aslında back crossingin mantığı budur ancak yalnış bir anlatım veya anlama olmuş sanırım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir