Sakin Nehir ( Son Fotolar Syf.:22 )

      Hobi, biraz da kendine tatlı dert çıkarma uğraşı. Başlayın derim ben. Kurulumlarla uğraşırken        geçirdiğimiz vakit, günlük sıkıntılarımızdan uzaklaştırıyor bizi.  

Gübre siperişlerini de verdim.

Bir de besleyeceğim balıkları düşünerek yem siparişi verdim.

Şimdi gelelim sorulara:

- Gübreler elime geçene kadar CO2 vermemin bir mantığı yok sanırım, yanılıyor muyum?

  Eğer gübre olmasa bile verim alınabiliyorsa, yarın bir co2 mayalıyayım.

- Bu süreçte, henüz yakmaya başlamadığım 2. takım floları yakmam için en uygun vakit ne zaman?

  Co2 ile birlikte mi? Yoksa gübrelerle mi? Yoksa hepsi birden mi? Belki de hem co2 hem de gübrelemeye başlayıp, daha sonra duruma göre yakmak mı?

Son durum ise şöyle:

Geri kalan 5 adet panda sorunsuz sıkıntısız yaşamlarına devam ediyorlar. Her türlü yüzeyde yem arıyorlar. Kimi zaman zemindeki yaprakların altında ters vaziyette yüzerlerken, kimi zaman arka fon boyunca, kimi zaman da sucul alan içerisindeki saksı bölümünde görünüyorlar. Bir kaç tanesinin su yüzeyinde oluşan tabakayı kemirmeye çalıştığını da sanıyorum. Yüzeye çıkmış, ağzını şapırdata şapırdata bir şeyler yapıyorlardı.

Japon şemsiyesinin su dışına uzanan filizi yapraklarını açmak üzere sanırım. Alttan gelen diğer sürgün de yolu yarıladı. Kumun dışına fışkıran kökler iyice gelişti. Bu acaba tabandaki besin yetersizliğine mi bir işaret?

Bardakta köklenen diğer dalda ise henüz bir hareket yok. Herhangi bir filizi kumun dışına çıkmadı henüz.

Tabana ektiğim hydrocotyllerde yeni minik yapraklar çıkmaya başladı. Üst sucul saksıdaki hydrolarda da sanırım bu tip hareketlenmeler var.

Subulatalarda da yeni çıkan yapraklar var. 10 kökün 7'sinde yeni çıkan yaprak mevcut.

Arka fonun ışığa dik bakan üst kısımlarında (sucul alan saksısının ön tarafı gibi) kahverengi yosunlanma var. Bu yosun türünü bilmiyorum ama saç-sakal denilen uzantılara sahip yosunlardan değiller. Aynısından ön camın birkaç noktasında da var ve sadece belli bir alanı kaplıyorlar, uzayan bir yapıları yok. Bu yosunları salyangozlar iştahla yiyorlar.

Karasal alanda sarmaşıklar gayet sağlıklı büyüyorlar. Süs yoncaları da kısmen gelişmeye devam ediyorlar. Yalnız, torfun bazı yerlerinde küf-mantar gibi bir oluşum gerçekleşti. Ayrıca bazı süs yoncası filizleri de kurudu. Bu, torftaki küf oluşumuna bağlı bir durum mu bilmiyorum. Sanırım bu oluşum kullandığım dallardan kaynaklandı. Durumu bir süre daha gözlemleyeceğim.

Yine uzun bir yazı oldu, umarım arada cevap bekleyen ya da yorumlanması gereken detaylar kaçmaz.

Burak bey bence de başlayın. Aklınızın bir köşesinde varsa, kurtuluş yok zaten.

Ben pandaların hiç bitkilere yeltendiğini görmedim şimdiye kadar. Bu türün yem arayışı çok nazik. Burnunu kumun içine bile sokmuyor. Sadece bıyıklarıyla tarayıp geçiyorlar.

Umarım dediğiniz gibi bir sıkıntıyla karşılaşmam.

2X39 W ışık bu bitkiler için gayet yeterli bir ışıklandırma gücü sağlar. Bence boşuna daha fazla florasan yakmayın. Gübreler elinize geçince mayalı CO2 sistemini kurup güncel ayrıntılı resimleri de paylaşırsanız gübreleme düzeni ile ilgili bir planlama çıkarırız.

Bu arada mayalı sistemi benim en çok verim aldığım yöntem ile kurmanızı tavsiye ederim. Vereceğim tarif ile 1 aydan fazla bir süre yeterli CO2 çıkışı elde edilebiliyor.

1- 3 su bardağı şeker

2- 1 çay kaşığından az eksik maya

3- 1 çay kaşığı dolusu karbonat (Cep sodası diye satılan sodyum bikarbonat)

Ben bu mayalı sistemi net 270 litre tank hacmi için 2,5 litre kola şişesine kuruyorum ama siz tank hacminizi göz önünde bulundurarak 1 litrelik kola şişesine de kurabilirsiniz. Tabi bu durumda diğer içerikleri de oranlayarak azaltmanız gerekiyor.

Japon şemsiyesinin tabandan fışkıran kökleri besin yetersizliğinin bir göstergesidir. Şu anda ne suyunuzda ne de tabanınızda yeterli besin olmadığı için hayatta kalabilmek adına kök üstüne kök atarak olabildiğince fazla besin almaya çalışıyor.

Kahverengi yosunlanmanın çeşidi diatom'dur. Bu yosun nitrit ile beslenmektedir. Bu da azaot döngünüzün henüz tam oturmamış olduğunu gösteriyor. Azot döngünüz şu anda ikinci aşamada bulunuyor. İlk aşamada yemlemeye başlayınca amonyak patlaması oldu ve bir çöpçüyü kaybettiniz. İkinci aşamada nitrit patlaması yaşanıyor ve balıklarınız ölmesin diye diatom basıyor akvaryumu. Üçüncü aşamaya geçip nitriti, nitrata dönüştüren bakteriler kolonileştiğinde ise diatom kendilğinden yok olup gidecektir.

Bu aşamada yine fazla yemlemeden kaçının, diatoma su içinde elle veya herhangi bir materyal ile müdahale etmeyin bu daha hızlı yayılmasına neden olur. Diatomun doğal tüketicisi olan salyangoz sayısını artırabilir veya vantuz ağızlı canlıları tanka ekleyebilirsiniz.

Haftalık %50-%60 su değişimlerini de aksatmadan devam edin.

Su dışındaki durumu göz ile görmek gerekiyor. Belki odanın ve florasanların sıcaklığından dolayı bitkileriniz yanmış olabilir. Küflenmeyi çözmek için dikkatli bir şekilde nem miktarını azaltabilirsiniz. Bir de doğal küf giderici olarak çay posası geliyor aklıma onuda deneyebilirsiniz. Çay içtikten sonra çaydanlıkta kalan posayı soğutup bir miktar torfunuzun üzerine ekleyebilirsiniz.

Misket gübreler hamur halde. Kendim misket haline getirip kurutmam için bir de kullanma kılavuzu ile birlikte geldi. Ben misket halde geleceğini düşünmüştüm, her neyse.

Bir kaç gün içinde, hamuru misket hale getirip, kurumasını bekleyip, co2 düzeneğini kurup, gübrelemeye hazır hale gelebilirim diye düşünüyorum.

Bu aşamaya geldiğimde yine buradan paylaşıp, tavsiyelerinizle birlikte hareket etmek istiyorum.

Mevcut gübre listesi:

Misket,

Demir,

Mikro element,

Potasyum,

Nitrat,

Fosfat.

Misketleri beklerken ben de CO2 için düzeneği kuracağım yavaş yavaş. Tabi henüz mayalamayacağım.

Bu süreçte konu şenlensin diye 3-5 fotoğraf çekmiştim ancak bitkilerdeki gelişmeler sebebiyle geçerliliğini kaybetti o fotolar.

Subulata köklerinden bir tanesi yeni bir sürgün verdi.

Hydrocotyllar yavaş yavaş gelişiyor.

Japon şemsiyesinin su üzerine çıkan filizi yapraklarını açtı. Vs. vs.

O yüzden bitki bölümü için yeni birkaç fotoğraf çekip öyle ekleyeceğim.

Ama aşağıdaki fotoları eklememein bir sakıncası yok.

Çöpçüler iş başında, nls wafers yiyorlar:

Bu çocuk sizce ne yapıyor orada?

Bir de suda şöyle bir larvamız var. Hatta bunlardan farklı zamanlarda birkaç adet görmüştüm. Tetralar gelirse bu akvaryumda yaşadılar.

Larvaların neye dönüştüğüne dair hiç bir bilgim yok.

Yalnız su içinde kıpır kıpır hareketliler.

Çöpçülerin çoğu zaman su yüzeyine çıkıp şıpır şıpır bir şeyler kurcaladıklarını yazmıştım. Ben yüzeyde oluşan bakteri tabakasıyla uğraşıyorlar sanıyordum ama belki de bu larvaları yiyorlardır, bilmiyorum.

Bir yerde canlı doğuran türlerinin bu tabakayı yedikleri yazıyordu. Atarım 2 erkek platy eğer doğruysa?