Sakin Nehir ( Son Fotolar Syf.:22 )
Gönderim Zamanı: 17 Aralık 2013 01:30
Şöyle söyleyim benim ağustos ayından beri denemediğim yol kalmadı, canlı doğuran beslediğim dönemler de vardı yağlanma. Artık umudu kestim. Geçici çözümlerle gidermeye çalışıyorum. 1.5 litrelik su şişesini alıp su yüzeyine paralel şekilde suya çok hafif daldırıyorum yağ tabakası su şişesinin içine akıyor. Şişe doldukça biraz daha daldırıyorum su içine doğru. Bu şekilde su yüzeyinin her yerini temizledikten sonra eksilen suyu tekrar dolduruyorum. Ama sabah kalktığımda bakıyorum tekrar oluşmuş. Sorunun kaynağına inemedim bir türlü. Geçici çözüm sağlayan bazı aparatlarda var.Örneğin eheim skim 350 adında bir iç filtre var, su yüzeyinden temizlik yapıyor. Ancak biraz pahalı bir ürün 80-90 lira civarında yanlış hatırlamıyorsam. Birde Dış filtrelerin akvaryum içerisindeki su emiş hortumuna takılan şöyle bir aparat var http://www.canpet.net/hagen-fluval-yuzey-temizleyici-skimmer bunun fiyatı uygun ancak aklımda şöyle bir soru oluşuyor.Bu aparat takıldığında dış filtre sürekli su yüzeyinden bu yağ tabakasını çekecek ise bu yağ tabakası filtre içinde bir yerlerde toplanacak, yani akvaryumdan tahliye edilmeyecek. Dış filtre içinde birikmesinin ne gibi bir sakıncası olur bilemiyorum.
BlueFall 2013-12-17 01:48:20
Skimmerin çalışması ile ilgili bir video
[VID]http://www.youtube.com/watch?v=OUNq4La1fbg[/VID]
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Aralık 2013 11:19
Vay be bu skimmer harika bir şeymiş. Bir ara araştırdım ancak biraz tıkırtılı çalıştığını öğrendim.
İsta Max Mix reaktörü bu şekilde kullanmam sıkıntı yaratır mı acaba? Kutusunda düz konumda kullanılması tavsiye edilmiş. Bu şekilde biraz çapraz duruyor.
Gerçi videodan anladığım kadarıyla üstteki çubuk ile ayar yapıp, istediğimiz zaman çalışmasını istediğimiz zaman durmasını sağlayabiliyoruz.
Şu anda o aparatı koyacak yer olsaydı kesinlikle alıp denerdim. Ama öyle ufak tefek bir şeye benzemiyor.
Bir de şöyle bir düşüncem var. Bence skimmerin topladığı tabakanın filtrede birikmesi sıkıntı yaratmaz. Çünkü zaten yüzeydeyken de akvaryumun içinde, filtredeyken de akvaryumun içinde olmuş oluyor. Ha, belki filtrenin erken tıkanmasına sebep olabilir. Ama yaptığı iş buna değer diye düşünüyorum.
Aslında mini bir iç filtre ile DIY bir skimmer yapıp, sabah suya sokup çalıştırıp tabakayı yokettikten sonra çıkartmak nasıl olur... Gerçi her gün de bununla uğraşılmaz.
İsta Max Mix reaktörü bu şekilde kullanmam sıkıntı yaratır mı acaba? Kutusunda düz konumda kullanılması tavsiye edilmiş. Bu şekilde biraz çapraz duruyor.
Hortum boylarından dolayı böyle bir sıkıntı yaşadım.
Eğer böyle olmazsa, kutusundan çıkan L aparatı kullanıp düz konuma getirebilirim ama öyle de sızıntı oluştu. Hortum kelepçesi almam gerekecek.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 17 Aralık 2013 23:31
Yan şekilde hiç denemedim, isterseniz böyle bir deneyin, baloncuklar toz tanesinden daha iri çıkıyorsa girdap oluşumunda sorun var demektir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Aralık 2013 10:34
Reaktörün içindeki pervaneler, içeride herhangi bir hava boşluğu olmadığında bile sesli çalışıyor.
Sanırım bugün pervaneleri sökmeyi deneyeceğim. Pervanesiz halde de dik konumda çalıştırmak gerekecek sanırım iyi bir girdap oluşması için.
Gelelim sorulara.
Diatom yosunu sorunu devam ediyor. Bu yosunların kendiliğinden yok olacağına emin miyiz?
Bu süreçte 2 günde bir kez yem veriyorum ve miktarı da az oluyor.
Haftada 2-3 kez 95lt suyun 25lt'sini değiştiriyorum.
Bu yosun devam ederken gübreleme ve CO2'ye başlamayacak mıyım?
Bir diğer soru da japon şemsiyesinin kökleri ile ilgili.
Gübrelemeye başlayınca (özellikle misket) bu dışarı fışkıran kökleri makasla kesmek istiyorum. Sizce doğru bir hareket olur mu?
Son olarak; şu aşamada yeni canlı eklemek hata mı olur? Yoksa yosun yiyici otocincluslardan eklemek isabetli mi olur?
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Aralık 2013 12:06
Arman bey ista max mix reaktör hakkında gerekli bilgileri Bilal bey verdiği için tecrübesiz olduğum bu konuya pek girmiyorum.
Diatom sorunu azot döngüsü tam anlamıyla oturup nitrit oranı sıfırlandığında kendi kendine geçer. Ancak diatomu yiyen canlıları eklemeniz durumunda daha çabuk sonuç alırsınız. Bu nedenle otocinclus tarzı vantuz ağızlı canlıları eklemeniz isabetli olur.
Bu kadar su değişimi yaptığınız için ve bitkilerde gelişim bozukluğu gözlenmediği için şu anda gübrelemeye başlamayın. Bitkilerde gelişim bozukluğu gözlenmez ise gübre ve CO2 vermeye diatomdan kurtulduğunuz zaman başlarsınız.
Misket gübreleri ekledikten ve sıvı gübrelemeye başladıktan sonra japon şemsiyesinin ortalıkta gezinen köklerini kesmenizde hiçbir mahsur bulunmuyor. Zaten kumun altına yeterince kök atmıştır.
Su üstünde oluşan film yosunlara bir çözüm bulabilirseniz bana da haber verin.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Aralık 2013 13:13
Arman bey reaktörde iki pervane var biliyorsunuz, pervanelerden birinin bir tarafı tırtıklı. Bu pervanenin tırtıklı olan tarafı üste değilde alta bakacak şekilde yerleştirebilirseniz ses sorunu olmaz diye tahmin ediyorum.
Birde şekille anlatayım :)
Sonuç olarak reaktörün yan şekilde koymak ve pervaneleri çıkarmak en son çare olsun. Biliyorum çeşitli denemeler için reaktörü söküp takmak zor, ama sorunu bir kere halledince bir daha sadece 2-3 ayda bir temizlik için söküp takacaksınız.
Diğer problem konusunda Ergün beye tamamiyle katılıyorum, neredeyse benim yazacaklarımın aynısını yazmış.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 18 Aralık 2013 22:12
Takipteyim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2013 00:12
Ergün bey bugün otocinclus almayı düşünmüştüm ancak vaktim olmadı. 1 hafta daha bekleyecek sanırım.
O halde gübreleme ve co2 için hala bekleyeceğiz.
Yalnız bitkilerde gelişim bozukluğundan bahsetmişsiniz. Ben bunu tespit edemem. Çünkü normalde nasıl geliştirklerini bilmiyorum.
Bitkilerde bozulma derseniz o zaman tamam. Onu anlayabilirim sanırım. Şimdilik öyle bir şey yok.
Yalnız hydrocotyllerin eski yapraklarından birkaç tanesinde diatom var. Başka da rahatsız edici bir durum yok.
Bilal bey, geç kaldınız. Bugün öğlen saat 15:00 sularında pervanelerin canına okudum.
Yalnız bir şey belirtmek istiyorum, pervaneler zaten kutusundan o şekilde çıkıyor. Tam da tarif ettiğiniz gibi, üst pervanenin tırıklı kısmı aşağı bakıyor. Alttaki pervane ise düz bir yapıda.
Pervaneleri çıkarttım çünkü o seste uyumak istemiyorum. Gerçekten içinde hava boşluğu yokken bile ses çıkartıyor. Ses özellikle, lambaları belli saatlerde yakıp söndürmekte kullandığımız mekanik timer'ların sesinin aynısı. Ama bir 10 katı kadar daha kuvvetlisi. Dayanılır dert değil doğrusu.
Şimdi bu haliyle içinde hava boşluğu yokken sıfır ses. İçinde hava varken haliyle sesli. Akşam eve gelince CO2'yi kesip, içinde son kalan gazın da uyku vaktime kadar çözünmesini bekleyeceğim.
Bununla ilgili yaptığım denemede, reaöktöre hava motoru ile üstten 3,5cm dolusu hava bastım ve filtrenin fişini taktım. Şu anda tam 1 saat oldu ve üstte sadece birkaç milimetrelik hava kaldı. Pervanesiz bile olsa, reaöktörün çözümleme gücü yerinde. Ortada bir girdap oluşmuyor gibi (ama su fırıl fırıl dönüyor) ama iyi çözüyor alet. Belki co2'nin çözünme hızı daha farklıdır bilmiyorum.
Reaöktörün montajını yaparken çok zorlandım bugün. Sızıntılarla bir türlü başa çıkamadım. Sonra L aparatı aradan çıkarttım, ağzı artık genişlediği için filtre hortumunu yenisi ile değiştirdim ve birleşim noktalarına tornavida ile sıkılan hortum keleçelerinden taktım. Şimdi sorunsuz şekilde çalışıyor. Tam dik bir konumda da yan cama vantuzladım, işlem tamamlandı.
Gelelim fotoğraflara:
Larvaların ne olduğunu bugün öğrendim. Çok küçük, yeşil gövdeli bir tür sinek. Su yüzeyinde en az 5-6 adet var şu anda ve tamamına yakını (veya tamamı) ölmüş. Büyük ihtimalle suyun yüzeyinden havalanamamışlar. Belki bunda yüzeydeki tabakanın da rolü vardır.
Japon şemsiyesinin yeni açılan filizi:
Sudan yeni çıkmış başka bir filiz:
Su içindeki yeni filizler (ve kumun dışına fışkıran kökler):
Tabandaki hydrocotyllar (saksı bölümündekileri çekmeyi unutmuşum, bir dahaki sefere):
Subulatalar:
Karasal alan, süs yoncası:
Sarmaşıklar:
Son olarak genel görünüm:
Sucul alan fotoğrafları tam bir rezalet,, kusura bakmayın yapabildiğimin en iyisi bu.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2013 00:44
Arman bey genel görünüm itibariyle planlanan doğrultuda gidiyorsunuz anladığım kadarıyla ancak su yüzeyindeki tabaka ciddi boyutlara ulaşmış, çöpçüler için sıkıntı oluşturması muhtemel. Bence yukarda söylediğim şekilde su şişesi ile temizleyin. Eğer anlatamadıysam şekille çizerek anlatayım.
BlueFall 2013-12-19 00:47:01
Doğrusu reaktörde hava yokken sesli çalışmasını anlayamadım. Bende 1200 L/H debili tetra filtre olmasına rağmen co2 kullanmadığım zamanlarda sıfır ses ile çalışıyor. Verdiği rahatsızlıktan dolayı kendimi sorumlu hissettim şimdi
Karasal alan için "aşk merdiveni" bitkisini düşünür müsünüz bilmem (ismi biraz arabesk gibi ) ama çok güzel durur bence,
Bu da bir paludaryumda uygulanmış hali
Düzeltme: Yakından baktımda burdaki (suyun yüzeyine temas eden ) bitki aşk merdiveni değilmiş, ama yine de yaprak yapısı olarak baya benziyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2013 09:46
Arman bey bitkilerdeki gelişim bozukluğunu rahatlıkla fark edebilirsiniz. Eğri büğrü ya da olması gerekenden çok küçük, bembeyaz veya sararmış yapraklar gibi bitkinin normal halinden bir farklılık gördüğünüzde buna gelişim bozukluğu diyebilirsiniz.
İsta max mix reaktörün sesinden rahatsız olmanıza ben de üzüldüm. Verim olarak mayalı sistem ile en uyumlu reaktör olduğu için tavsiye etmiştim. İnşallah sesi kesmeyi başarabilirsiniz yoksa bende kendimi sorumlu hissedeceğim.
Su içindeki larvalar yusufçuk larvasına benziyordu ama su dışındakiler farklı gibi. Yusufçuklar uçmadan önce kılıflarını bırakıyorlarsa su üstündekiler boş kılıf da olabilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2013 09:54
Bilal bey reaöktörde hava yokken sesli çalıştı ama belki de o sırada çapraz duruyor olmasından dolayı öyle olmuştur. Belki dik dursa, pervaneler bir tarafa doğru yaslanmayacak ve temassız bir şekilde döneceklerdi. Bilmiyorum açıkçası, sesli çalışma konusu biraz da şahsi bir mesele.
Ergün bey dediğim gibi, şu anda reaktörün sesi içinde hava yokken ''sıfır''. Geceleri de co2 vermeyeceğim için ses olmayacak, lütfen kendinizi sorumlu hissetmeyiniz.
Paludaryum benim uyuduğum odada ve odam geceleri çok çok sessiz oluyor. Zamanında çoğu kişinin sesli çalışıyor, bir kısım insanın da sesli ama rahatsız etmez ve bazılarının da sessiz dediği eheim 2217 dış filtreyi aldım. Amanın o ne ses. Ertesi gün hemen iade edip, pro serisi 2228 aldım. Bu filtreyi kime sorsanız sıfır sesle çalışıyor der. Ama öyle değil. Bunun da bir sesi var. Akvaryum dolabının içinden dahi duyabiliyorum onu. Hatta mekanik timerların sesini de duyabiliyorum o dolabın içinden. Ve bu iki sesi birbirinden ayırt edebiliyorum.
Ses konusunda hastalıklı biriyim. Bir telefon görüşmesi yaparken karşı taraftan cızırtı gelse veya bir sorundan dolayı karşı tarafın sesi az gelse, veyahut rüzgar sesi vs gibi rahatsız edici sesler gelse telefonu suratına kapatırım karşı tarafın. Sırf sesleri daha iyi duyabilmek adına evime sinema sistemleri müzik sistemleri kurdum zamanında. Amfiler, hoparlörler, subwooferlar... Oturma odasında farklı bir sistem, odamda pc'ye bağlı başka ufak bir sistem. En sevdiğim film tv'de çıksa izlemem sırf efektleri alamıyorum diye.
Kısacası siz kendinizi sorumlu hissetmeyin. Şu anda sıkıntının hepsi çözülmüş durumda. Reaöktör tam istediğim durumda.
Yağlanma konusunda dediğinize yakın bir yöntem uyguluyorum aslında. Marketlerde tava yoğurdu diye satılan yoğurtların kutularıyla aynı şeyi uyguluyorum. Pet şişeyle uygulamadım ama sanırım bir seferde pet şişeye göre daha fazla yağ tabakası alabiliyor.
Bir de reaktöre hava motoruyla hava basıp, bunu çözdürebiliyorum bu haliyle. Biraz olsun oksijen sıkıntısına çare oluyordur.
Karasal alan şu anda çok sönük. Açıkçası süs yoncalarının alacağı hali merak ediyorum. Daha önce dediğim gibi yoncaların bir kısmı öldü. Ortada bir boşluk oluştu. Ama kenarlardaki yoncalar sağlıklı.
Duruma göre ortaya yeni bir tür ekleyebilirim. Ya da yoncalar iyice gelişip alanı doldururlarsa bu haliyle de kalabilir. Sarmaşıkların da uzayıp üst kısmı bir şekilde doldurmalarını bekliyorum.
Aşk merdiveni de aklımın bir köşesinde bulunsun, teşekkür ederim.
Ergün bey dediğim gibi, şu anda reaktörün sesi içinde hava yokken ''sıfır''. Geceleri de co2 vermeyeceğim için ses olmayacak, lütfen kendinizi sorumlu hissetmeyiniz.
Larvalar boş kılıf değildi. Suda kımıl kımıl yüzmeye çalışan canlılardı. Üstelik o kadar parlak bir rengi vardı ki, herhangi bir balığın dikkatini çekmemesi imkansız. Resmen fosforlu bir şekilde parlayıp göz alıyordu hareket ettikçe.
Bitkilerde de dediğiniz gibi bir sıkıntı yok şu an için, teşekkürler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2013 10:21
Su içindeki larvaların canlı olduğu fotolardan bile anlaşılıyor. Ben son fotodaki su dışında duranları boş kılıf gibi gördüm. Sanki su içinde larva halinde bulunan yusufçuk olması muhtemel canlı su dışına çıkarken kılıfını su üstünde bırakıp uçmuş gibi geldi bana. Evi bir araştırın bakalım yusufçuklar filan uçuşuyor mu. Yalnız komple evi paludaryuma çevirdiniz. Bir kaç kurbağa filan da vıraklarsa ev tam anlamıyla dere gibi olacak.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2013 10:33
Kurbağa mı? İyi fikir.
Ergün bey yusuf''çuk'' dediğiniz şu şey hani eşşeğin kanatlı versiyonu olmuyor muydu? Kanat takılmışı yani? Bırakın evin içini, ben bunu buralarda hiç görmüyorum bile. Bildiğim kadarıyla biraz daha yeşil bitki örtüsünün olduğu yerlerde takılmayı seviyorlar? Net bir bilgim yok ama canlılar kesinlikle onlar değil.
Su yüzeyindeki sinekler de bildiğimiz canlı sinekler. Hatta bir kaçını uçmaya çalışırlarken de yakaladım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 19 Aralık 2013 19:33
Abi balık olarak okçu başığı ve tetra sürüleri çok yakışır okçu balığı hayki bir güzel balık herkeze iyi hobiler.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir