Dip Çekimi
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2009 17:49
Ben de yaklaşık 10 yıldır bu hobiyle ilgileniyorum. 10 yıl içinde yapmışsam belki bir kaç defa dip çekimi yapmışımdır. Akvaryumu doğal haline bırakılması gerektiği taraftarlarındayım. Şahsi tecrübelerim ne kadar çok müdahale o kadar yüksek hata yapma olasılığı yönündedir.
Dip çekimi yapılmasına, doğru yapıldığı sürece elbet karşı değilim. Fakat bunu yapan arkadaşlar temizlik hastalağı sebebiyle yapıyorlarsa ki bazıları böyle oluyor, akvaryumdaki en ufak bir balık dışkısına bile müsamaha edemeyip temizleme yoluna gidiyorlar ve temizlik hastalığı bu boyutta olunca aynı zamanda filtreyi falanda temizleyip adeta akvaryuma format atıyorlar. Halbuki en tecrübesiz arkadaşlarımız dahi bilirlerki balık kaybı hep akvaryum ilk kurulurken olur. Sebeplerine girmiyorum.
Akvaryuma format atmadan dip çekiminin ölçüleri dahilinde yapıldığında faydalı olabileceğine de inanıyorum. Yine bunun gibi akvaryumu doğal haline bırakılması yönteminde de belli ölçüler içerisinde belli bir temizleme yapılmaması durumunda balıkların gelişimi konusunda sıkıntılar yaşanabilir. Daha doğrusu balıkların daha yavaş geliştiğini söyleyebilirim. En azından dip temizliği yapılmıyorsa düzenli filtre temizliği ve düzenli su değişimleri yapılmalıdır. Kısacası hepsi aynı kapıya çıkıyor diyebiliriz.
Ama sık sık cevap niteliğinde yazıldığı gibi şöyle bir formül de yok; soru, balığım sürtünüyor, cevap, "dip çek su değiştir". Kısacası suyun dibi de üstü de bir.
Kısacası dip temizliği yapan arkadaşlar en azından biyolojik aktivasyonu neredeyse sıfırlayacak kadar temizlik yapmamalıdırlar. Akvaryumu doğal haline bırakanlar ise bunu sonsuz bir kredi gibi görmemelidirler.
Saygılar.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2009 18:13
Akvaryumda olay bakterilere ve dengelere dayanıyor neticede. Dipte biriken pislikler tortular, yararlı bakterilerin oluşmasına imkan sağlıyor. Dışkıların nitratı arttırıcı bir özelliğinin olmadığınıda Onur kanıtladığına göre. Faydası dokunacak bir şeyi akvaryumdan uzaklaştırıyoruz. Akvaryum temizliğini ev temizliğine benzetiyoruz galiba. Yerde toz varsa elektrik süpürgesi ile alırız, pislik kötüdür, temizlenmesi gerekir mantığı ile hareket ediyoruz akvaryumdada. Akvaryum ayrı bir dünya, kendi kuralları var.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2009 21:01
[QUOTE=slckaby]5 senedir dip çekimi yapıyorum ve yapmaya devam edeceğim. Hem psikolojik olarak balıklarımı sağlıklı görüyorum hemde güzel gözküyor. Ayrıca 5 senelik ciklet tecrübemde henüz 1 tane balığımı kaybetmiş değilim. Buda gösteriyor ki ; dip çekimi yapmak balıklara herhangi bir zarar sağlamıyor. Yapmamakda belki zararsızdır ama ben denemek istemiyorum. [/QUOTE]
Selçuk Bey,
Tebrik ederim, balıklarınızı kaybetmediğinize sanki kendi balıklarımmış gibi sevindim. 5 sene içinde epey tecrübeniz vardır bunu asla tartışmıyoruz.
Yalnız dip çekimi yapmak balıkları öldürür gibi bir savı olmadı kimsenin. Yani demek istediğimiz bunu yapmanın gereksiz bir zahmet hatta balıklar için de stres olduğunu paylaşıyoruz.
Örnek verecek olursam, gündüz odada ışıkları yakmanın da odanın içindekiler görmemize zararı yok evet!
...ama bir gereği de yok :)
Onur Bey'in de dediği gibi kimse gece yarısı gelip dip çekim operasyonu yapmayacak elbette. Sağlık balıklar dilerim.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2009 21:24
Başka bir konuyada bunu yazmıştım.Eklemek istiyorum.
Yaklaşık 10_15 yıllık akvaristtim.2 ay önce 630-200-104-50-30-30 litrelik tanklarım vardı.Şimdiye kadar Canlı doğuran,malavi,tanganyika,japon tecrübelerim oldu.
O kadar yılın birikimi var,hayatımda elime hortumu alıpta dip çekimi yaptığımı hatırlamıyorum.Hiç bir tankımda bitki beslemedim.Akvaryum tanıtımlarımda bakıyorum,akvaryum 600 litre her hafta %30 su değişimi yazıyor.
Verilen bilgiler,buraya yapılan yorumlar bana göre forum efsanesidir.
Şuda yanlış anlaşılmasın,kesinlikle dip çekimine karşı değilim.Kendi tüm akvaryumlarımda dip çekimi yapmıyorum.Sadece iç filtreyi çalıştırarak verdiği suyu alıp,taze su ekliyorum.
Önemli konu ise yavru balıklarda kesinlikle haftalık %20 su değişimi şart diye düşünüyorum.Gelişimleri ona göre hızlanıyor.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2009 22:16
Dip çekimi yapılıp yapılmaması tamamen akvaryum şartları ve beslediğiniz türler ile alakalıdır.
Bu konuda kesin ifadeler kullanmaktan kaçınalım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2009 23:00
[QUOTE=Erdal Hoca][QUOTE=Torik]
[/QUOTE]
Tabii burada insan psikolojisini de biraz hesaba katmak gerekiyor. Mayası gereği yıllarca doğru bildiği ve tabulaştırdığı bir bilgi daha 2 ay önce foruma giren 3-4 kişi tarafından kırılmaya çalışılınıyor. Üstelik kendisi ya da çevresinde gördüğü başarısız akvaryum travmaları varsa durum daha sancılı oluyor.
30 yıl önce bu hobiye gönül verdiğimde ben de ortalama olarak ayda bir, DİPTEN temizlik yapıp akvaryumu tümden boşaltıyor, her şeyi saatlerce yıkıyor, suyu doldurup balıkları da içine atıyordum. Bu işlemlerden sonra da balıklarım için en iyisini yaptım diye mutlu oluyordum.
Dip çekimi konusu zaman zaman hep gündeme geldi bu forumda. 2006 yılında bu foruma üye olduğumda ben de canla başla dip çekimi yaptım. Kayaları kaldırıp, altlarındaki birikintileri temizlemek ( hele bol kayalıklı bir dekor varsa, balık sayısı da biraz fazlaysa ) tamamen işkence halini alıyordu.
Akvaryumlarım iş yerinde olduğu için, zamanla dip çekimini aksatmaya başladım. ( Dershanede müdür olduğum için aşırı yoğun ve hızlı bir tempo içindeyim.) Belki de tembellik işime geldi Yaptığım tek şey buharlaşan su yerine taze su eklemekti.Aylardır ben de akvaryumlarımda dip çekimi yapmıyorum artık...
Tabuları yıkmak ya da bize ait bir deyimde olduğu gibi eski köye yeni adet getirmek her zaman zordur.Refet'in bir sözü var: Spor, siyaset vb. konuları tartışmak zordur, diye... Bunlara sanırım bizim hobi de eklenecek. Çünkü ne zaman bir " MÜNAZARA " konusu açılsa sonu hep " MÜNAKAŞA" ya dönüyor.
Saygılar,
[/QUOTE]
Erdal Abi,sen 600 lt. de yanılmıyorsam 8-9 tane afra cobue besliyorsun.Bu hacimde oturmuş bir biyolojik döngüyü bu sayıda balığın bozması imkansız.Ama aynı hacimde 20 tane yetişkin yunus beslersen su değişimi yapmadan o balıkları nasıl sağlıklı bir şekilde besleyeceğini merak ettim açıkçası.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2009 23:18
Uğur Bey,
Torik 2009-05-30 23:22:36
Zaten münübüsçülük yapmıyoruz. Tıkış tıkış bir akvaryumda böyle bir durum söz konusu olmaz, zaten sizin gibi tecrübeli bir akvaryum sever de taktir eder ki bunun adı biyotop da olmaz. Balığın gerek duyduğu hacmi sağlamak gerektiğinin düşüncesindeyim. Köpek balığı beslemek istiyorsa insan bunu fanus yapamaz bi denizi olması lazım.
Bizim savaşını verdiğimiz uygun şartlar. Uygun hacim, yeterli koloni sayısı, gerekli biyolojik zinciri oluşturan diğer canlılar ve habitatın gereği olan pH, ısı, akıntı vs şartları dip çekimi gerekliliğinden ziyade balıkların sağlıklı bir biçimde yaşayabilmesi için gerekli şartlardır.
Balıklar için bu gerekli şartları camdan havuzun içinde oluşturduğunuzda işte o zaman dip çekimine gerek kalmadığından bahsediyoruz.
Yani amacımız bu biyotop ve habitat gereksinimlerinin neler olduğunu paylaşma çabası fakat buna rağmen titrimizden ya da kaç aylık/yıllık akvarumu seyrettiğimize geliyor konu.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2009 23:21
600 lt. de 20 tane yunus besleyenler sizce münübüsçülük mü yapıyorlar?
Eğer yeni hobicilere birşeyler kazandırmak istiyorsak günlerce yazıp doğruları tartışabiliriz ama bu üslupla değil!!
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2009 23:24
600 litre ve 20 yunus hakkında bir yorumum olmadı zaten Uğur Bey. Verdiğim bir örnekti zaten :)
Torik 2009-05-30 23:26:20
Yoksa kimsenin bir deniz alıp köpek balığı da besleyeceği yok.
Teşbihte hata olmaz diye düşünüyorum.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2009 23:31
Sinan Bey,konuyu ilk sayfadan itibaren okudum.Konu hakkında bilimsel araştırmalar yapıp insanlarla paylaşanlara sözüm yok.Yanlız konunun gidişatı sanki akvaryumlarda dip çekimi yapılmamalı,boşuna uğraşmayın gibi bir yöne gidiyor.Yukarıda yazmıştım bu konuda akvaryum hacmi,beslenen türler oldukça önemli.Ülkemiz gerçeklerini unutmamak lazım.Hobicilerin tümü biyotop akvaryumuna sahip değiller.
Herşeyden önce bu konuda insanları bilinçlendirip hangi hacimde hangi türden kaç tane beslenirse biyolojik döngü zarar görmeden,su değişimine gerek kalmadan balık beslenebilir öğretmek lazım.Yoksa kuru kuru ''Dip çekimi yapmaya gerek yok,dip çekimi yapmak hamalıktır vs'' gibi söylemler biraz havada kalıyor bana göre.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2009 23:52
Uğur Bey aklımdan geçenlerin hepsini çok güzel özetlemiş fazla söze gerek yok.Benim bu konuda tek söyleyeceğim biyotop olsun yada olmasın kontrollü dip çekimlerinden sonra malawi ve tanganyika cichlidlerinde üreme girişimlerinin bariz bir şekilde arttığı ve renklerinin daha canlı gözüktüğüdür.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2009 23:53
Çok haklısınız Uğur Bey,
Torik 2009-05-30 23:59:41
Dip çekimin zararları isimli başlıkta bu bilimsel verileri paylaşmaya çalışıyordum lakin konu yapılan çalışmalardan ziyade kuru kuru dip çekimi şarttır ısrarcılığına geldi hatta imzama filan takıldı arkadaşlar anlamsız bir biçimde sonra konu kapatıldığı için tartışılamadı ama bakın orada paylatığım araştırma sonuçlarını özetleyecek olursam yeniden burada, sanıyorum birçok arkadaşın işine yarayacaktır ki zaten merak eden arkadaşlarla bunları paylaşmaktayız da...
Midyeler üzerine ülkemizde yeterli araştırma yapılmamış olsa da yurtdışında yapılan çalışmalar göstermiştir ki midyeler sudaki askıda katı maddeyi %48, fitoplankton oranını %33 oranında azaltmakta, saydamlığı %78 oranında artırmaktadır.
Büyüklüğüne bağlı olarak 7-8 santimlik bir midye saatte 10-15 litre filtrasyon yapabilmektedir. Bu filtrasyon sırasında 2-100µm arasındaki partikülleri absorbe eder.
Yine boyuta ve ortam şartlarına bağlı olarak 0.08-0.2 mg.L-1 nitrat, 0.02-0.04 mg.L-1 fosfat absorbsiyonu yapabilmektedir.
Bunu kullanılabilir bilgi haline getirecek olursak:
Ortalama 0.14 mg/l nitrat desek. 5 tane midye 1 saatte 0.7 mg/L yani 0.7 ppm nitrat absorbe edecektir?
Ayrıca sepiyolitlerle yapılan deneyde sonuçlar oldukça başarılı çıkmıştır.
pH=7'de 8 gr sepiyolit, 50 ppm konsantrasyondaki 150 ml nitrat çözeltisi 2 saatin sonunda ölçümü 1,8 ppm olarak saptanmıştır. Uzaklaştırılan nitrat oranı 48,2 ppm dir.
Yani sırf 10-15 tane midye 100 litre akvaryumun suyunu ortalama 2 kez çevirecektir.
Eğer gerçekten tartışılmaya başlanacaksa gerçekten eminim ki türler hakkında arkadaşlar yardımcı olacaktır. Mesela malawi türleri normal biyotoplarında ne kadar hacime ihtiyaç duyarlar.
Eminim malawiler konusunda sizin gibi tecrübeli bir insanın bu konuda arkadaşlara büyük faydası dokunacaktır diye düşünüyorum.
____________________________________________________
*Higgins T, et al. Aquatic Invasions (2008) Volume 3, Issue 1:14-20
*Gholamhosseini L, 2006Study of Capability of Zebra Mussel (Dreissena polymerpha) in Nitrate and Phosphate Indirect Removal from Urban Wastewater and Phosphate Indirect Removal from Urban Wastewater
*Akkurt f, et al. Gazi Ünv. Mim. Muh. Fak. Der. 2002; Cilt 17 No:4 83-91
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 30 Mayıs 2009 23:59
Sinan Bey,midyelerin bu kadar işlevsel kullanılabileceğini bilmiyordum teşekkür ederim.
Peki bu midyeler her tür akvaryum balığı ile beslenebilir mi?
Hangi hacimde kaç tane Malawi türü beslenirse biyolojik döngü zarar görmez kısmı için ben elimden geleni yaparım.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir
Gönderim Zamanı: 31 Mayıs 2009 00:05
Uğur bey,
Torik 2009-05-31 00:08:22
Midyeler kabukları çok ince olmasına rağmen bu inceliğe oranla çok çok çok sağlam bir yapıya sahiptir. Bu nedenle hemen hemen her türle tankınıza ekleyebilirsiniz. Kolay kolay hiçbir balığa yem olmazlar.
Karakter olarak biraz kuytu yerleri severler aktif ışıktan rahatsız olma eğilimdedirler. Filtrelerin çekim yaptığı yerlere yakın yerleştirirseniz akıntıyla gelen planktonlarla kendi kendilerini çok rahatlıkla besleyeceklerdir yine kendileri :)
Balıklarınız rahatsız ederse dekorda yapılan ufak güncellemelerle 1-2 kayanın altında saklanmalarını da sağlayabilirsiniz.
Bitkili tanklarda özel izole alanlarda tutulmalıdırlar. kumun üzerinde hareket ederken kökleri dağıtabilirler. Şimdi aklıma gelen basit bir uygulama olarak 25'lik cd kutularının kapakları içine biraz kum doldurularak bile kullanılabilir.
Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir