Adi Salyangoz Belası


Anıl demirÇevrim Dışı

Kayıt: 27/11/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 116
Anıl demirÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Kasım 2022 21:17
Yaklaşık 3 senedir kurulu duran akvaryumumu salyangoz belası yüzünden bozdum küçültmeye gittim. Akvaryum içindekileri günlerce güneşte beklettim kuruttum. Bitkilerimden 5 6 tane aldım sadece ve 2 hafta salyangoz ilacında beklettim yeni kurulumdan önce de tek tek temizledim kontrol ettim. Şimdi yeni kurduğum akvaryumda da varlar dışarıdan bir şey gelmemesine rağmen. Bu lanet salyangozu istemiyorum iğrendim bela oldu resmen. Terminatör gibi kurtuluş yok ne yaptıysam bitiremedim yine çıkmaya başladılar akvaryumumda. 2 ay sonra nasıl çıkıyorlar noluyor bir şey anlamadım. Kısacası kafayı yedirtir bunlar hobiciye

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MertSoyumertÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 14/11/2012
İl: Ankara
Mesaj: 2875
MertSoyumertÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 25 Kasım 2022 21:22
Cüce Puffer bulabilirseniz kısa sürede kökünü kuruturlar. Yumurtadan çıkan yeni salyangozları da üremeye fırsat kalmadan hallederler. Sonra siz pufferları çok seveceğiniz için onları beslemek için salyangoz ararsınız. Çevreden yeterli ve sürekli salyangoz bulamadığınız için salyangoz üretimi için ayrı salyangoz ve su piresi tankı kurarsınız.

True story [:)]


Beğenenler: [T]213398,ternapi[/T][T]168086,brigantes[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AhmetkngrÇevrim Dışı

Kayıt: 18/06/2022
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 2046
AhmetkngrÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Kasım 2022 21:39
Puffer fena bir çözüm değil ama aldınız mı puffere devam etmek sonrada salyangoz üretmek gerek mert beyin de dediği gibi vazgecilmiyor.
Helena katil salyangoz öneriliyor bende yakın zamanda yaklaşık bi 10 tane koyacağım ne kadar etkili olur bilmiyorum.
Deneyenler memnun kaldığını söylüyor ama helenalar bitirecek gibi değil bence.
Makrakanta edinilenilir ama bitirecegini düşünmüyorum onun da. Yani sırf salyangoz yiyecegini düşünmüyorum tabiki beslemedim kesin yemez diyemem.
Ben bi dönem günlük 30-40 tane toplayıp atıyordum o gün bitmiş gibi görünüyor ama bitmiyor 2 hafta böyle devam ettim baktım yok olmuyor.[:lol:]
Katil salayngoz umarım işe yarar bende pek ısınamadım ramshornlara.

Beğenenler: [T]137418,MertSoyumert[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

lovtekÇevrim Dışı

Kayıt: 27/04/2021
İl: Istanbul
Mesaj: 434
lovtekÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Kasım 2022 22:16
Bana da duymadığım bir yerden mini pellia moss alınca gelmişti. Normalde bitkiyi aldığım yere dikkat ederdim ama o mossu o zaman pek göremiyordum ve hemen aldım. İşi abartıp akvaryumu bir ay boyunca hiç canlı yaşayamayacak şekilde çevirmeme rağmen yeniden çıktılar. Ne kullanırsanız kullanın yumurtalar ölmüyor sanırım. Şimdi gözüme görünmeye başladıkça tabana h2o2 veriyorum (tavsiye etmiyorum)
Bir gün tamamen yeni bir kurulum yapmak istersem o zaman kurtulmayı düşünebilirim sanırım

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

giyotynÇevrimiçi

Kayıt: 15/09/2020
İl: Tekirdag
Mesaj: 763
giyotynÇevrimiçi
Gönderim Zamanı: 25 Kasım 2022 22:27
Ben kasten bulaştırırım akvaryuma ama böyle nefret edenler de var demek ki. Çok faydalı canlılar aslında.
Bi ara sayıları binleri bulunca 3-4 tane katil salyangoz ekledim 6 ayda kökünü kuruttular. Ve hatta katil salyangozlar çoğaldı, şu an elimde 100 kadar katil var. Ve en hayret ettiğim kısmı hiçbir katil salyangozu herhangi bir adı salyangoz yerken görmedim.

Beğenenler: [T]223933,replacka[/T][T]125030,GhostKoi[/T][T]236430,Dogalbalik[/T][T]218194,Alehar[/T]
+1: [T]125030,GhostKoi[/T][T]168086,brigantes[/T][T]218194,Alehar[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

replackaÇevrim Dışı

Kayıt: 23/05/2020
İl: Denizli
Mesaj: 306
replackaÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 25 Kasım 2022 23:11
Merhabalar,

Adi salyangoz konusu görünce, aylar önce benzer bir konuya yazdığım yazımı kopyalayıp fikir vermesi için buraya yapıştırayım istedim hemen [:)]

[U]Deneyim yazım[/U]
Kendi deneyimlerim ile konuya katkıda bulunmak isterim. 3 yıl kadar önce yeniden döndüm bu hobiye ve bu sefer daha önce denemediğim birşeyler denemek istediğim için de bitkili akvaryumlara sardım diyebilirim. İlk kurulumu yaptım. Sonra bitkileri ekledim. İşte o zaman adi salyangoz denilen canlıların farkına vardım. Tabi bitkili akvaryum acemisi olduğum için, bu salyangozların neredeyse her zaman bitkiler ile akvaryuma geldiğini ve bitkilere de karantina/dezenfeksiyon işlemi uygulandığını bilmiyordum. Neyse karşılaştığım bu ilk adi salyangoz türü physa marmorata idi. Başlarda çok cazip gelmişti akvaryumda bu canlıların olması. Ama bitkili akvaryum acemiliği beni çok zorluyordu. Bazen ışık yetmiyordu, ışık eklemesi yapıyordum ama bu sefer de fazla geliyordu. Kullandığım bitkiler konusunda bilinçli değildim. CO2 konusunda çok acemi idim. Taban gübresi ve sıvı gübrelerin önemini kavrayamamıştım. Kısacası çok farklı bir dünyaya hazırlıksız yakalanmıştım. İlk bir yıl boyunca bitkili akvaryumların eko-biyolojisini okuyup öğrenmek ile geçirdim diyebilirim. Çünkü çok fazla sorun ile karşılaşıyordum. Çözmek için de sürekli araştırıyordum.

Peki burada adi salyangozların işi ne diyecek olursanız. Bu öğrenme süreci boyunca hiçbir zaman adi salyangozların popülasyonunu kontrol edilebilir seviyeye çekemedim diyebilirim. Bir insan her sabah ışıkların açılması ile birlikte akvaryumunun camlarını physa ile kaplı bulabilir mi derseniz. Evet bulur, ben buldum. Her sabah ışıklar açılınca camda yakaladıklarımı, aşağı inemeden eze eze bitirmeye çalışıyor ama neredeyse her sabah aynı manzara ile uyanıyordum. Keza dış filtre içinde de ürediklerinden su debisini bile etkiliyorlardı. Yemlemeyi de azalttım ama nafile, çünkü yaptığım yanlış uygulamalardan dolayı çürüyen bitkiler oluyordu. Haliyle onları tüketerek yine çoğalmaya devam ediyorlardı. Ayrıca bir bitkinin çürümesinin, bir balık ölümü kadar akvaryumu kirletmeyeceği düşüncesi olabilir ama bitkilerin ölümü veya yapraklarının çürümesi, tıpkı akvaryum içindeki bir balık çürümesi gibi su değerlerini bozabiliyor. Bozuk değerler yosunlara yol açıyor, hiçbir yem vermeseniz bile salyangozlar bu yosunları tüketerek hayatta kalıyor hatta çoğalıyorlar. Hele ki mavi yeşil alg yosunu gibi türler de ortaya çıktı ise o akvaryumun dengesi oturmadan adi salyangozların sayısının azaldığını görmedim diyebilirim.

Sonra okuduklarımı ve öğrendiklerimi uygulamaya başladım. Akvaryumda herhangi bir sorun varlığından bile şüphe edildiğinde, su değiştirmenin çözüm niteliğinde önemli bir adım olduğunu o kadar iyi gözlemledim ki... Kısacası bir akvaryum denge yoluna girdikçe physa sayısının da dengeye ulaştığını gördüm. Tamam hiçbir zaman sıfır olmadı ama eskisi gibi her gün camda onlarcası ile uyanma durumu da bitti diyebilirim.

Ama yine de bu physa beni büyük bir travmaya uğrattığı için, adi salyangozların olmadığı bir akvaryum kurmak istedim ve yeni bir kurulum yaptım. Ama nasıl kurulum, herşeyi özenle seçiyorum. Tüm objeler dezenfekte ediliyor. Bitkiler in vitro bulunursa öyle alınıyor. Yoksa bitkilere de karantina ve dezenfeksiyon yapılıyor vs vs. Peki sonuç? Evet sonuç tertemiz bir akvaryum oluyor. Hiç adi salyangoz olmayan bir akvaryum ve düşmanınızı yenmenin verdiği haklı gurur

Böylece adi salyangoz konusunda steril akvaryumlar kurarak devam ettim yola. Tabi nerite ve minyatür neriteler vardı yine akvaryumlarımda. Ama sonra bir sorunun farkına vardım. Eninde sonunda akvaryumlarda canlılar ölüyor. Bitki veya balık fark etmeksizin, çok iyi de bakılsa bu oluyor ve olacak. Böyle bir durumda ise bu çürüyen şeylerin hemen ayrıştırılması, sonra da ayrışan yapı taşlarının tekrardan akvaryum içindeki döngüye sokulması en doğrusu oluyor. Benim için de aynı durum oldu. Zamanla balık öldü. Akvaryumda bir anda yosun sorunu çıktı. Bir bitki çürüdü, yosun sorunu çıktı. Kısacası salyangoz sorunu bitti, yosun sorunu başladı. Sonra yine araştırıp öğrendim ve bu durumun akvaryumda çürükçül eksikliğinden kaynaklandığını düşünüp çürükçül eklemeye karar verdim.

Ama adi salyangozların oluşturduğu travma ve korkudan dolayı başka bir çürükçül canlı arayışına girdim. Sonuç olarak ise neocaridina türünden karidesleri ekledim akvaryumlarıma. Keza işe yaradı da. Artık çürüyen ölen birşeyler var mı diye akvaryumlarda uzun uzun asayiş taraması yapmıyordum. Çünkü karidesler yetiyor idi. Ama yine bir sorun vardı. Karidesler neredeyse her balığın tüketebileceği bir canlı idi ve bu yüzden de zamanla akvaryumdaki sayıları azalıyordu. Başka bir gözlemim ise şu oldu; zemin bitkilerini bilen bilir. Budama atlanırsa zamanla alt katmanları hafiften çürür. İşte çürüyen bu alt katmanlara karideslerin çok ulaşamadığını gördüm. Yani ancak yavruları girebiliyor idi ama onlar da çok etkili olamıyordu. Haliyle bana yine yeniden çürükçül canlı arayışı gözüktü diyebilirim.

Bu aşamada ise durum biraz daha farklı idi diyebilirim. Çünkü artık kendime güveniyordum ve adi salyangozları en baştan elemek istemiyordum. Ama yine de physa denilen türü hiç düşünmedim. Çünkü beni zamanında çok yordu, zorladı ve üzdü O yüzden ramshornlara yöneldim (Ki physa ile birlikte adi salyangoz olarak değerlendirilirler) Ama öyle kahverengi ramshorn da değil. Bulabildiğim en güzel albino, yani kırmızı ramshornu temin edip, adi salyangoz açısından steril olan akvaryumlarıma kendi elimle bizzat ekledim Sonra ise merak ve korku ile karışık bir sürece girdim. Acaba ne olacak diye?

Ne mi oldu, öncelikle çürükçül olarak yaptığı şeyleri karidesler kadar iyi, hatta bazen daha iyi yaptıklarını gördüm Ayrıca karidesler gibi balıklara kolayca yem olma sorunları da olmuyor. Üstelik aldığım ramshornlar değişik bir tür imiş sanırım. Hep kırmızı/pembe renkte ürüyorlar ve boyut olarak en fazla mercimek kadar büyüyorlar. Biraz da yassı bir formları mevcut diyebilirim. Yani physa dan daha çok göze hitap ettikleri kesin. Peki çoğalma durumu nasıl derseniz, bir yıldır akvaryumlarımdalar ve hiçbir zaman kontrolsüzce çoğalma, camlarda onlarcasını görme gibi bir durumum olmadı diyebilirim. Yani bu zamana kadar deneyim ve araştırma ile elde ettiğim tüm bilgiler işe yaramış. Dengeli bir akvaryumun ne olduğunu kavramış oldum diyebilirim. Dengede olan bir akvaryumda ise canlıların popülasyonu onları destekleyebilecek besin miktarı kadar çoğalabiliyor. Üstelik akvaryumlara ramshorn ekledikten sonra, salyangoz tüketen hiçbir canlı da eklemedim popülasyonu kontrol altında tutması için. Çünkü aynı tanklarda nerite ve minyatür neriteler de mevcut. Katil salyangoz falan koysam neritelerin halleri ne olur kim bilir. Yani av-avcı baskısı ile popülasyonu kontrol altında tutmak tek bir yöntem değildir. Kaynak kısıtlaması da canlı popülasyonlarını sınırlayabilir.

Yazı uzun oldu biliyorum ama kendi yaşadıklarımdan gördüğüm; adi salyangoz sorunundan ziyade akvaryumun kendi içinde çözülemeyen bir sorunu, dengesizliği oluyor. Akvaryum dengede/sorunsuz olunca salyangoz popülasyonu da dengede oluyor. Bunun tam tersini kullanarak, yani salyangoz popülasyonunun arttığını fark ettikten sonra akvaryumda birşeylerin ters gittiğini düşünmek, bunu gösterge olarak kullanmak da hiç yanlış bir uygulama değildir. Belki birkaç hafta önce bir balık öldü veya bitkilerin yaprakları çürüdü ve bunları tükettikleri için sayıları çoğaldı. Sonuçta herkesin, her akvaryumunu, her gün, balık ölümü var mı diye kontrol etme durumu olmayabilir. Ki benim onca emek verip salyangoz açısından steril kurduğum akvaryumlarıma, sonradan adi salyangoz ekleme sebebim de budur. Ölen, çürüyen şeyleri sürekli takip etmek insanı çok zorlar. Böyle durumlarda ise salyangozlar çürüyen şeyleri tüketip çoğaldıklarından sayıları artar ve bu artış size bir sorun olduğu konusunda fikir verebilir. Hemen sorun tespit edilip çözülerek, bir de üstüne su değişimi yapıp, popülasyon kontrolü amaçlı birkaç salyangozu da canlı yeme dönüştürdük mü, bu aşırı çoğalma durumunu kontrol altına almış olursunuz. Bir taşla iki kuş

Benim deneyimlerimden aktarabileceğim şeyler bunlardır. Bunlar kesin doğrulardır demiyorum. Çünkü her akvaryum farklıdır, birbirine tıpa tıp benzemez. Ayrıca aynı sonuca farklı yollardan ulaşmak da mümkündür. O yüzden benim yolum tek doğru yoldur gibi büyük iddialarım yoktur. Yapılması gereken ise internette yazılan bu tarz deneyim ve bilgilerin özünü kavrayıp kendi akvaryumlarımızda uygulanabilir olup olmadığını görmek diye düşünüyorum. Adi salyangozlar konusunda bu yazdıklarım birden fazla tank üzerinden elde edilmiş deneyim ve bilgilerdir. Akvaryumda denge kavramı mühimdir ve salyangozların da bu dengeye katkıları mevcuttur. Yani akvaryum dengede olduğu sürece, salyangoz olsun yosun olsun bunların popülasyonları da dengede oluyor diyebilirim.
[U]Bitiş[/U]

Bu yazıyı yazdığım orijinal konunun linki:
[URL]https://www.akvaryum.com/Forum/adi_salyangozdan_kurtulma_yontemi_k766081_sn4.asp[/URL]

Umarım yardımcı olur bu yazı sizin için, keyifli hobiler dilerim[:)][EDIT]replacka,2022-11-26 00:10:16[/EDIT]

Beğenenler: [T]191426,lojistisyen[/T][T]213398,ternapi[/T][T]125030,GhostKoi[/T][T]222968,ahm335[/T][T]225665,giyotyn[/T][T]232379,Muhammedcay[/T][T]236430,Dogalbalik[/T][T]218194,Alehar[/T][T]241401,R2K2[/T]
Teşekkür Edenler: [T]222968,ahm335[/T][T]232379,Muhammedcay[/T][T]218194,Alehar[/T][T]241401,R2K2[/T]
+1: [T]213398,ternapi[/T][T]234606,merutay[/T][T]232379,Muhammedcay[/T][T]189019,AtlasPoyraz[/T][T]218194,Alehar[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

GhostKoiÇevrim Dışı

Özel Üye
Kayıt: 25/02/2012
İl: Antalya
Mesaj: 4930
GhostKoiÇevrim Dışı
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Kasım 2022 00:52
Helena'lar uzun vadede (2-3 ay ve sayısal oranına göre) kesin çözüm oluyor. @replacka arkadaşın anlattığına benzer bir ramshorn istilasından dolayı 5 yıl kadar önce 6 tane helena ekledim. Akvaryumlarımdaki adi salyangoz sorunu çözüldü. Fakat şu an ölenler ve başka kişilere verdiklerim hariç en az 40-50 tane helena'm olduğunu tahmin ediyorum. Bu güzel görünümlü katillerden vazgeçmeyi düşünmedim. Ve bu sürece başladığımda bazı eski tartışmalarda görüleceği üzere tam bir "adi salyangoz" düşmanıydım.

İlginçtir havuzumun DIY filtresinin çökelme bölümlerinde çok miktarda ramshorn ve physa üredi. Buralara helena attım birkaç kez. Tutunamadılar. Bari dedim bunları alayım evde tutup helenalara vereyim. Böylece 40 litrelik saklama kabında ve hatta iç filtreyle falan "adi" salyangoz maceram başladı. Biraz dere kumu ve moss da var hatta. İçine attığım helenalar 2 günde öldü, çözemedim. Bu da ayrı bir hikayenin konusu. https://www.akvaryum.com/Forum/gizemli_helena_katil_olumleri_k984318.asp

Sonuçta ramshorn ve physa'ları yakından gözlemleme fırsatım oldukça sevmeye başladım. En çok sevdikleri yiyeceğin marul olduğunu öğrendim mesela. Haftalık düzenli su değişimlerini ve dip çekimlerini bile yapıyorum. Daha önce deneyimlediğim kadar patlama şeklinde hızlı üremediklerini farkettim. Havuzdan toplanmış 300 kadar "adi" arasında nasılsa sağ kalmış 1 tek helena var. Onu da çıkarmadım. Akvaryumdaki helena'ları bunlarla beşer onar beslemeye devam ederken giderek işin seyri değişmeye başladı benim açımdan. Kırmızı tonlarını seçerek yerinde bıraktım. Şimdi giderek planorbis rubrum(kırmızı) adına layık ramshornlarım ortaya çıkıyor.[:P]

Beğenenler: [T]223933,replacka[/T][T]213398,ternapi[/T]
Teşekkür Edenler: [T]223933,replacka[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

giyotynÇevrimiçi

Kayıt: 15/09/2020
İl: Tekirdag
Mesaj: 763
giyotynÇevrimiçi
Gönderim Zamanı: 26 Kasım 2022 00:59
Benim adi salyangozlarım minare salyangozlar idi. Akvaryum dengesi konusunda çok önemli bir gösterge olarak görüyorum ben minareleri. Eğer denge yerindeyse camlara falan tırmanmazlar, hiç topraktan ayrılmazlar. Ama camlarda 10-15 tanesi geziniyorda bilirim ki birşeyler ters gidiyor hem de çok ters gidiyor.
Rhamshorn'ları kendim sonra nradan bilerek ekledim. Ancak huyları minarelerden biraz farklı. Her an her yerde gezinebiliyorlar. Sayıları da artınca akvaryuma Helena eklemiştim. Minareler dahil ne kadar adi salyangoz varsa kökünü kuruttular. Fakat sonrasında kahverengi alg ile uğraşmak zorunda kaldım. Sonunda geçen ay akvaryumdaki tüm katilleri çıkarıp bir kovaya aldım. Şimdilerde yeni yeni çoğalmaya başladı minareler ve rhamshornlar.

Beğenenler: [T]232379,Muhammedcay[/T][T]236430,Dogalbalik[/T]
Teşekkür Edenler: [T]232379,Muhammedcay[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

oguzselÇevrim Dışı

Kayıt: 15/04/2022
İl: Antalya
Mesaj: 233
oguzselÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Kasım 2022 11:37
[QUOTE=Anıl demir]Yaklaşık 3 senedir kurulu duran akvaryumumu salyangoz belası yüzünden bozdum küçültmeye gittim. Akvaryum içindekileri günlerce güneşte beklettim kuruttum. Bitkilerimden 5 6 tane aldım sadece ve 2 hafta salyangoz ilacında beklettim yeni kurulumdan önce de tek tek temizledim kontrol ettim. Şimdi yeni kurduğum akvaryumda da varlar dışarıdan bir şey gelmemesine rağmen. Bu lanet salyangozu istemiyorum iğrendim bela oldu resmen. Terminatör gibi kurtuluş yok ne yaptıysam bitiremedim yine çıkmaya başladılar akvaryumumda. 2 ay sonra nasıl çıkıyorlar noluyor bir şey anlamadım. Kısacası kafayı yedirtir bunlar hobiciye[/QUOTE]

İkinci el aldığım bir akvaryumumda satıcı akvaryumu 2ay önce bozduğunu ihtiyacım olursa içindeki kumları da verebileceğini söylemişti. Bir kova içinde yaklaşık 20-25kg bazalt kum. Ben de aldım ve hazırlığı kurulumu derken 10-15 gün de öyle geçti. Kurulumu tamamladıktan 1-2 hafta sonra akvaryumda 2tane ramshorn yavrusu görmüştüm. Kum dolu kovanın içinde sadece kumun nemiyle 3aya yakın nasıl canlı kaldı hayret etmiştim. Şuan hala da yaşıyorlar çok dayanıklı canlılar gerçekten.

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Anıl demirÇevrim Dışı

Kayıt: 27/11/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 116
Anıl demirÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Kasım 2022 13:53
[QUOTE=MertSoyumert]Cüce Puffer bulabilirseniz kısa sürede kökünü kuruturlar. Yumurtadan çıkan yeni salyangozları da üremeye fırsat kalmadan hallederler. Sonra siz pufferları çok seveceğiniz için onları beslemek için salyangoz ararsınız. Çevreden yeterli ve sürekli salyangoz bulamadığınız için salyangoz üretimi için ayrı salyangoz ve su piresi tankı kurarsınız.

True story [:)]

[/QUOTE]

Çok tatlı canlılarmış cidden araştırdım şimdi. Dediğiniz gibi bu canlıya da alışırsam bırakmak istemem ayrıca vatoz yavrularına ve lepistes yavrularına zarar verirler mi acaba o da var

[QUOTE=Ahmetkngr]Puffer fena bir çözüm değil ama aldınız mı puffere devam etmek sonrada salyangoz üretmek gerek mert beyin de dediği gibi vazgecilmiyor.
Helena katil salyangoz öneriliyor bende yakın zamanda yaklaşık bi 10 tane koyacağım ne kadar etkili olur bilmiyorum.
Deneyenler memnun kaldığını söylüyor ama helenalar bitirecek gibi değil bence.
Makrakanta edinilenilir ama bitirecegini düşünmüyorum onun da. Yani sırf salyangoz yiyecegini düşünmüyorum tabiki beslemedim kesin yemez diyemem.
Ben bi dönem günlük 30-40 tane toplayıp atıyordum o gün bitmiş gibi görünüyor ama bitmiyor 2 hafta böyle devam ettim baktım yok olmuyor.[:lol:]
Katil salayngoz umarım işe yarar bende pek ısınamadım ramshornlara.[/QUOTE]
O kadar hızlı ürüyor ki normal olsa eyvallah diyeceğim. Mesela tablet. Yem atıyorum vatozlar yiyemiyor sarıyorlar etrafını salyangozlar. Tabi bu durum 200 litrelik bozduğum akvaryumda böyleydi şimdi yeni yeni yumurta görmeye başladım

[QUOTE=replacka]Merhabalar,

Adi salyangoz konusu görünce, aylar önce benzer bir konuya yazdığım yazımı kopyalayıp fikir vermesi için buraya yapıştırayım istedim hemen [:)]

[U]Deneyim yazım[/U]
Kendi deneyimlerim ile konuya katkıda bulunmak isterim. 3 yıl kadar önce yeniden döndüm bu hobiye ve bu sefer daha önce denemediğim birşeyler denemek istediğim için de bitkili akvaryumlara sardım diyebilirim. İlk kurulumu yaptım. Sonra bitkileri ekledim. İşte o zaman adi salyangoz denilen canlıların farkına vardım. Tabi bitkili akvaryum acemisi olduğum için, bu salyangozların neredeyse her zaman bitkiler ile akvaryuma geldiğini ve bitkilere de karantina/dezenfeksiyon işlemi uygulandığını bilmiyordum. Neyse karşılaştığım bu ilk adi salyangoz türü physa marmorata idi. Başlarda çok cazip gelmişti akvaryumda bu canlıların olması. Ama bitkili akvaryum acemiliği beni çok zorluyordu. Bazen ışık yetmiyordu, ışık eklemesi yapıyordum ama bu sefer de fazla geliyordu. Kullandığım bitkiler konusunda bilinçli değildim. CO2 konusunda çok acemi idim. Taban gübresi ve sıvı gübrelerin önemini kavrayamamıştım. Kısacası çok farklı bir dünyaya hazırlıksız yakalanmıştım. İlk bir yıl boyunca bitkili akvaryumların eko-biyolojisini okuyup öğrenmek ile geçirdim diyebilirim. Çünkü çok fazla sorun ile karşılaşıyordum. Çözmek için de sürekli araştırıyordum.

Peki burada adi salyangozların işi ne diyecek olursanız. Bu öğrenme süreci boyunca hiçbir zaman adi salyangozların popülasyonunu kontrol edilebilir seviyeye çekemedim diyebilirim. Bir insan her sabah ışıkların açılması ile birlikte akvaryumunun camlarını physa ile kaplı bulabilir mi derseniz. Evet bulur, ben buldum. Her sabah ışıklar açılınca camda yakaladıklarımı, aşağı inemeden eze eze bitirmeye çalışıyor ama neredeyse her sabah aynı manzara ile uyanıyordum. Keza dış filtre içinde de ürediklerinden su debisini bile etkiliyorlardı. Yemlemeyi de azalttım ama nafile, çünkü yaptığım yanlış uygulamalardan dolayı çürüyen bitkiler oluyordu. Haliyle onları tüketerek yine çoğalmaya devam ediyorlardı. Ayrıca bir bitkinin çürümesinin, bir balık ölümü kadar akvaryumu kirletmeyeceği düşüncesi olabilir ama bitkilerin ölümü veya yapraklarının çürümesi, tıpkı akvaryum içindeki bir balık çürümesi gibi su değerlerini bozabiliyor. Bozuk değerler yosunlara yol açıyor, hiçbir yem vermeseniz bile salyangozlar bu yosunları tüketerek hayatta kalıyor hatta çoğalıyorlar. Hele ki mavi yeşil alg yosunu gibi türler de ortaya çıktı ise o akvaryumun dengesi oturmadan adi salyangozların sayısının azaldığını görmedim diyebilirim.

Sonra okuduklarımı ve öğrendiklerimi uygulamaya başladım. Akvaryumda herhangi bir sorun varlığından bile şüphe edildiğinde, su değiştirmenin çözüm niteliğinde önemli bir adım olduğunu o kadar iyi gözlemledim ki... Kısacası bir akvaryum denge yoluna girdikçe physa sayısının da dengeye ulaştığını gördüm. Tamam hiçbir zaman sıfır olmadı ama eskisi gibi her gün camda onlarcası ile uyanma durumu da bitti diyebilirim.

Ama yine de bu physa beni büyük bir travmaya uğrattığı için, adi salyangozların olmadığı bir akvaryum kurmak istedim ve yeni bir kurulum yaptım. Ama nasıl kurulum, herşeyi özenle seçiyorum. Tüm objeler dezenfekte ediliyor. Bitkiler in vitro bulunursa öyle alınıyor. Yoksa bitkilere de karantina ve dezenfeksiyon yapılıyor vs vs. Peki sonuç? Evet sonuç tertemiz bir akvaryum oluyor. Hiç adi salyangoz olmayan bir akvaryum ve düşmanınızı yenmenin verdiği haklı gurur

Böylece adi salyangoz konusunda steril akvaryumlar kurarak devam ettim yola. Tabi nerite ve minyatür neriteler vardı yine akvaryumlarımda. Ama sonra bir sorunun farkına vardım. Eninde sonunda akvaryumlarda canlılar ölüyor. Bitki veya balık fark etmeksizin, çok iyi de bakılsa bu oluyor ve olacak. Böyle bir durumda ise bu çürüyen şeylerin hemen ayrıştırılması, sonra da ayrışan yapı taşlarının tekrardan akvaryum içindeki döngüye sokulması en doğrusu oluyor. Benim için de aynı durum oldu. Zamanla balık öldü. Akvaryumda bir anda yosun sorunu çıktı. Bir bitki çürüdü, yosun sorunu çıktı. Kısacası salyangoz sorunu bitti, yosun sorunu başladı. Sonra yine araştırıp öğrendim ve bu durumun akvaryumda çürükçül eksikliğinden kaynaklandığını düşünüp çürükçül eklemeye karar verdim.

Ama adi salyangozların oluşturduğu travma ve korkudan dolayı başka bir çürükçül canlı arayışına girdim. Sonuç olarak ise neocaridina türünden karidesleri ekledim akvaryumlarıma. Keza işe yaradı da. Artık çürüyen ölen birşeyler var mı diye akvaryumlarda uzun uzun asayiş taraması yapmıyordum. Çünkü karidesler yetiyor idi. Ama yine bir sorun vardı. Karidesler neredeyse her balığın tüketebileceği bir canlı idi ve bu yüzden de zamanla akvaryumdaki sayıları azalıyordu. Başka bir gözlemim ise şu oldu; zemin bitkilerini bilen bilir. Budama atlanırsa zamanla alt katmanları hafiften çürür. İşte çürüyen bu alt katmanlara karideslerin çok ulaşamadığını gördüm. Yani ancak yavruları girebiliyor idi ama onlar da çok etkili olamıyordu. Haliyle bana yine yeniden çürükçül canlı arayışı gözüktü diyebilirim.

Bu aşamada ise durum biraz daha farklı idi diyebilirim. Çünkü artık kendime güveniyordum ve adi salyangozları en baştan elemek istemiyordum. Ama yine de physa denilen türü hiç düşünmedim. Çünkü beni zamanında çok yordu, zorladı ve üzdü O yüzden ramshornlara yöneldim (Ki physa ile birlikte adi salyangoz olarak değerlendirilirler) Ama öyle kahverengi ramshorn da değil. Bulabildiğim en güzel albino, yani kırmızı ramshornu temin edip, adi salyangoz açısından steril olan akvaryumlarıma kendi elimle bizzat ekledim Sonra ise merak ve korku ile karışık bir sürece girdim. Acaba ne olacak diye?

Ne mi oldu, öncelikle çürükçül olarak yaptığı şeyleri karidesler kadar iyi, hatta bazen daha iyi yaptıklarını gördüm Ayrıca karidesler gibi balıklara kolayca yem olma sorunları da olmuyor. Üstelik aldığım ramshornlar değişik bir tür imiş sanırım. Hep kırmızı/pembe renkte ürüyorlar ve boyut olarak en fazla mercimek kadar büyüyorlar. Biraz da yassı bir formları mevcut diyebilirim. Yani physa dan daha çok göze hitap ettikleri kesin. Peki çoğalma durumu nasıl derseniz, bir yıldır akvaryumlarımdalar ve hiçbir zaman kontrolsüzce çoğalma, camlarda onlarcasını görme gibi bir durumum olmadı diyebilirim. Yani bu zamana kadar deneyim ve araştırma ile elde ettiğim tüm bilgiler işe yaramış. Dengeli bir akvaryumun ne olduğunu kavramış oldum diyebilirim. Dengede olan bir akvaryumda ise canlıların popülasyonu onları destekleyebilecek besin miktarı kadar çoğalabiliyor. Üstelik akvaryumlara ramshorn ekledikten sonra, salyangoz tüketen hiçbir canlı da eklemedim popülasyonu kontrol altında tutması için. Çünkü aynı tanklarda nerite ve minyatür neriteler de mevcut. Katil salyangoz falan koysam neritelerin halleri ne olur kim bilir. Yani av-avcı baskısı ile popülasyonu kontrol altında tutmak tek bir yöntem değildir. Kaynak kısıtlaması da canlı popülasyonlarını sınırlayabilir.

Yazı uzun oldu biliyorum ama kendi yaşadıklarımdan gördüğüm; adi salyangoz sorunundan ziyade akvaryumun kendi içinde çözülemeyen bir sorunu, dengesizliği oluyor. Akvaryum dengede/sorunsuz olunca salyangoz popülasyonu da dengede oluyor. Bunun tam tersini kullanarak, yani salyangoz popülasyonunun arttığını fark ettikten sonra akvaryumda birşeylerin ters gittiğini düşünmek, bunu gösterge olarak kullanmak da hiç yanlış bir uygulama değildir. Belki birkaç hafta önce bir balık öldü veya bitkilerin yaprakları çürüdü ve bunları tükettikleri için sayıları çoğaldı. Sonuçta herkesin, her akvaryumunu, her gün, balık ölümü var mı diye kontrol etme durumu olmayabilir. Ki benim onca emek verip salyangoz açısından steril kurduğum akvaryumlarıma, sonradan adi salyangoz ekleme sebebim de budur. Ölen, çürüyen şeyleri sürekli takip etmek insanı çok zorlar. Böyle durumlarda ise salyangozlar çürüyen şeyleri tüketip çoğaldıklarından sayıları artar ve bu artış size bir sorun olduğu konusunda fikir verebilir. Hemen sorun tespit edilip çözülerek, bir de üstüne su değişimi yapıp, popülasyon kontrolü amaçlı birkaç salyangozu da canlı yeme dönüştürdük mü, bu aşırı çoğalma durumunu kontrol altına almış olursunuz. Bir taşla iki kuş

Benim deneyimlerimden aktarabileceğim şeyler bunlardır. Bunlar kesin doğrulardır demiyorum. Çünkü her akvaryum farklıdır, birbirine tıpa tıp benzemez. Ayrıca aynı sonuca farklı yollardan ulaşmak da mümkündür. O yüzden benim yolum tek doğru yoldur gibi büyük iddialarım yoktur. Yapılması gereken ise internette yazılan bu tarz deneyim ve bilgilerin özünü kavrayıp kendi akvaryumlarımızda uygulanabilir olup olmadığını görmek diye düşünüyorum. Adi salyangozlar konusunda bu yazdıklarım birden fazla tank üzerinden elde edilmiş deneyim ve bilgilerdir. Akvaryumda denge kavramı mühimdir ve salyangozların da bu dengeye katkıları mevcuttur. Yani akvaryum dengede olduğu sürece, salyangoz olsun yosun olsun bunların popülasyonları da dengede oluyor diyebilirim.
[U]Bitiş[/U]

Bu yazıyı yazdığım orijinal konunun linki:
[URL]https://www.akvaryum.com/Forum/adi_salyangozdan_kurtulma_yontemi_k766081_sn4.asp[/URL]

Umarım yardımcı olur bu yazı sizin için, keyifli hobiler dilerim[:)][/QUOTE]
Evet akvaryuma yararları olduklarını düşünüyorum ancak görsel olarak da hoş durmuyor ve üremesi çok fazla, camlara yapışıyorlar akvaryuma bakınca zevk alamıyodum

[QUOTE=oguzsel]

İkinci el aldığım bir akvaryumumda satıcı akvaryumu 2ay önce bozduğunu ihtiyacım olursa içindeki kumları da verebileceğini söylemişti. Bir kova içinde yaklaşık 20-25kg bazalt kum. Ben de aldım ve hazırlığı kurulumu derken 10-15 gün de öyle geçti. Kurulumu tamamladıktan 1-2 hafta sonra akvaryumda 2tane ramshorn yavrusu görmüştüm. Kum dolu kovanın içinde sadece kumun nemiyle 3aya yakın nasıl canlı kaldı hayret etmiştim. Şuan hala da yaşıyorlar çok dayanıklı canlılar gerçekten.[/QUOTE]
Nemli olmasını geçtim ben güneşte günlerce beklettim kumları :D küpleri de güneşte kavurdum neredeyse. Sadece bitkilerimden şüpheleniyordum onları da günlerce ilaçta beklettim yıkadım ettim ama yok yani terminatör gibi bu salyangoz

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MertSoyumertÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 14/11/2012
İl: Ankara
Mesaj: 2875
MertSoyumertÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Kasım 2022 14:07
[QUOTE=Anıl demir]

Çok tatlı canlılarmış cidden araştırdım şimdi. Dediğiniz gibi bu canlıya da alışırsam bırakmak istemem ayrıca vatoz yavrularına ve lepistes yavrularına zarar verirler mi acaba o da var


[/QUOTE]

Ben karma canlı doğuran tankında bakıyorum. Bir sürü de yavru var, minik 4-5 cm vatozlar da var. 2-3 gün beslenmezlerse bazen balıkların kuyruk ve yüzgeclerinde eksiklikler oluyordu. Artık günlük besliyorum, uzun süredir kimseye bulaşmıyorlar. Phsya, Ramshorn ve minare salyangoz, dondurulmuş kan kurdu, canlı su piresi, artemia ve mikro kurt yiyorlar. Sorun şu ki üç tanesinin ortak yediği tek şey salyangoz. Biri Artemia yerken diğeri yemiyor, birisi dondurulmuş kan kurdu yemezken diğerleri kurutulmuş bile yiyor gibi dinamikler var.

Tankımda bir sürü genç/yeni doğan canlı doğuran var. Birlikte yüzüyorlar. Vatoz yavrusunu denemedim, bilmiyorum.

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/261120221405101.jpg[/IMG]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

AhmetkngrÇevrim Dışı

Kayıt: 18/06/2022
İl: Kahramanmaras
Mesaj: 2046
AhmetkngrÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Kasım 2022 14:24
[QUOTE=MertSoyumert]

Ben karma canlı doğuran tankında bakıyorum. Bir sürü de yavru var, minik 4-5 cm vatozlar da var. 2-3 gün beslenmezlerse bazen balıkların kuyruk ve yüzgeclerinde eksiklikler oluyordu. Artık günlük besliyorum, uzun süredir kimseye bulaşmıyorlar. Phsya, Ramshorn ve minare salyangoz, dondurulmuş kan kurdu, canlı su piresi, artemia ve mikro kurt yiyorlar. Sorun şu ki üç tanesinin ortak yediği tek şey salyangoz. Biri Artemia yerken diğeri yemiyor, birisi dondurulmuş kan kurdu yemezken diğerleri kurutulmuş bile yiyor gibi dinamikler var.

Tankımda bir sürü genç/yeni doğan canlı doğuran var. Birlikte yüzüyorlar. Vatoz yavrusunu denemedim, bilmiyorum.

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/261120221405101.jpg[/IMG][/QUOTE]
Konu sahibinden özür dileyerek soruyorum benim akvaryumda canlidoguran akvaryumu moli lepistes falan var bende sizde görünce edinmek istedim açıkçası.
Tam olarak hangi puffer türü.
Yavrulariniz da varmış zarar vermemesine sevindim en yakın zamanda bende edinmeyin genelde tek bakiliyorlar diye biliyordum [^_^]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

Anıl demirÇevrim Dışı

Kayıt: 27/11/2016
İl: Istanbul
Mesaj: 116
Anıl demirÇevrim Dışı
Gönderim Zamanı: 26 Kasım 2022 14:30
[QUOTE=MertSoyumert]

Ben karma canlı doğuran tankında bakıyorum. Bir sürü de yavru var, minik 4-5 cm vatozlar da var. 2-3 gün beslenmezlerse bazen balıkların kuyruk ve yüzgeclerinde eksiklikler oluyordu. Artık günlük besliyorum, uzun süredir kimseye bulaşmıyorlar. Phsya, Ramshorn ve minare salyangoz, dondurulmuş kan kurdu, canlı su piresi, artemia ve mikro kurt yiyorlar. Sorun şu ki üç tanesinin ortak yediği tek şey salyangoz. Biri Artemia yerken diğeri yemiyor, birisi dondurulmuş kan kurdu yemezken diğerleri kurutulmuş bile yiyor gibi dinamikler var.

Tankımda bir sürü genç/yeni doğan canlı doğuran var. Birlikte yüzüyorlar. Vatoz yavrusunu denemedim, bilmiyorum.

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/261120221405101.jpg[/IMG][/QUOTE]
Yemek konusu biraz sıkıntı gibi :) çok merak ettim salyangozlar çoğalırsa deniycem kesin

Beğenenler: [T]137418,MertSoyumert[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir

MertSoyumertÇevrimiçi

Özel Üye
Kayıt: 14/11/2012
İl: Ankara
Mesaj: 2875
MertSoyumertÇevrimiçi
Özel Üye
Gönderim Zamanı: 26 Kasım 2022 14:34
[QUOTE=Ahmetkngr]
Konu sahibinden özür dileyerek soruyorum benim akvaryumda canlidoguran akvaryumu moli lepistes falan var bende sizde görünce edinmek istedim açıkçası.
Tam olarak hangi puffer türü.
Yavrulariniz da varmış zarar vermemesine sevindim en yakın zamanda bende edinmeyin genelde tek bakiliyorlar diye biliyordum [^_^][/QUOTE]

Ahmet bey selamlar, Bezelye (Pea) Puffer, Cüce Puffer, Pigme Puffer gibi isimleri var. 2.5 cm kadar büyüyorlar. Yavru yediklerini hiç görmedim, ancak illa ki yiyorlardır ancak çok hızlı olmadıkları için çok yiyebildiklerini sanmıyorum, ayrıca özellikle de yavruların peşine düşmüyorlar. Karma tankta ne kadar kurtuluyorsa o kadar kurtuluyor. Sadece karma tankta besleme sorun oluyor, hızlı olmadıkları için salyangoz dışındaki canlı yemleri onlara damlalık pipet ile özel besliyorum.

Tam olarak şununla:

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/137418/171020222253281.jpg[/IMG]

Ayrıca hepsinin karnının doyduğundan emin olmanız gerekiyor, yoksa diğer balıkları ısırıyorlar. Birkaç gün evden gidip yem makinasına güvenemezsiniz bu arkadaşlarla.

Bu arada tankta kiraz karidesler de var, yeni doğanları bilmiyorum ama biraz büyüyenlere hiç yanaşmıyorlar.

Tankta birbirlerini bazen kovalıyorlar, bunun için bitkiler ile akvaryumda ayrılacak alanlar gerekiyor, çünkü bölge tuttuklarını düşünüyorum. Birbirlerini bu bölgelere yaklaştırmıyorlar. Ortak noktalarda birlikte gezebiliyorlar. Yaklaşık 15-20 cm bir alanı savunuyorlar, bu yüzden akvaryumun boyutu da önemli Puffer sayısı için. 80 cm akvaryumda şu an 3 tane var, bir tane daha ekleyebilirim ama eklemeyi düşünmüyorum.

Bütün bunlara rağmen de oldukça keyifli bir tür.
[EDIT]MertSoyumert,2022-11-26 14:36:27[/EDIT]

Beğenenler: [T]235567,Ahmetkngr[/T]
Teşekkür Edenler: [T]235567,Ahmetkngr[/T]

Üye imzalarını sadece giriş yapan üyelerimiz görebilir