Lepistesler Hakkında Soru

Hastalık oluşmuş bir akvaryumda bütün balıkları çıkartıp aynı akvaryuma tekrar yeni lepistes koysam sorun olur mu yoksa suyu sıfırdan değiştirmem mi gerekir ?

[QUOTE=Burak4134]Hastalık oluşmuş bir akvaryumda bütün balıkları çıkartıp aynı akvaryuma tekrar yeni lepistes koysam sorun olur mu yoksa suyu sıfırdan değiştirmem mi gerekir ?[/QUOTE]
Hastalık olduğuna eminseniz aynı suyu kullanmayın.

Acele etmeyin, akvaryumunuz da hala canlı balık varsa kalsın yeni balık almayın em az bir ay akvaryumu çalıştırın. Balık kalmadıysa dahi balık varmış gibi yem atın, ama çokta atmayın. Suya ilaç vesaire atmayın. Bu arada kesinlikle su değişimi yapmayın. Dış filtreniz var diye düşünüyorum. Kesinlikle temizlemeyin. Burada önemli olan bu filtrenin inde bakteri popülasyonunu oluşturmak. Filtrenin içinde pahalı malzemelere gerek yok. 30ppm sünger en son su çıkışına da çok ince elyaf koymanız fazlasıyla yeterli.

[QUOTE=Burak4134]Hastalık oluşmuş bir akvaryumda bütün balıkları çıkartıp aynı akvaryuma tekrar yeni lepistes koysam sorun olur mu yoksa suyu sıfırdan değiştirmem mi gerekir ?[/QUOTE]
Paranı çöpe atma kardeşim, bu işte biraz sabırlı ol. Bana sistemin bir resmini ararmısın. Nasıl bir akvaryum kurdun.

[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/240290/200720230038101.jpg[/IMG]. Bu ilk hali yani birkaç canlı varken

[QUOTE=Burak4134][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/240290/200720230038101.jpg[/IMG]. Bu ilk hali yani birkaç canlı varken[/QUOTE] bakteri vs ilaç kullanmayın. Güzel kurulum olmuş. Ama muhakkak klor giderici kullanın. Su değişimini söylenen gibi her hafta yapmanıza gerek yok. İlk bir ay hiç ellemeyin. Emin olun filtreniz anca toparlanır. Daha sonra balık aldığınız yerlere dikkat edin. Etrafınızdaki bir hobiciden almanız en güzeli. Birde balıkları alıştıra alıştıra suya bırakın. Dış filtreyi kesinlikle temizlemeye kalkmayın. Su akışınız çok düşerse sadece akvaryumdan aldığınız suda çok az temizleyin elyaf varsa yenisiyle değiştirin. Substrat matrix siporax gibi şeylere kesinlikle para vermeyin. Sadece paranızı çöpe atarsınız. Filtrede sadece 30 10 ppm filtre süngeri kullanın. Kolay gelsin.[:iyi:]

Hiçbir ilaç vs. Kullanmadım sadece sarımsaklı tablet yem ve akvaryuma tablet şeklindeki magic marka akvaryum tuzu attım. Fakat arazit vardır diye dış filtre temizliği yaptım ama yaparken sadece akvaryumdaki suyu kullandım elyafları değiştirdim. Şuan balık ölümleri devam ediyor sağlam olanlarda hastalanıyor gibi ama vatoz çöpçü ve karideslerde bir sorun yok onlara da bulaşır mı. Birde balıkların hepsi ölürse aynı suyu değişmeme gerek var mı yeni balık almam için

Bakteri kültürü kullanmıştım 6 gün sonra canlı ekledim. Suda klor olsa da zaten bu süreçte su dinlenmişti

[QUOTE=Burak4134]Hiçbir ilaç vs. Kullanmadım sadece sarımsaklı tablet yem ve akvaryuma tablet şeklindeki magic marka akvaryum tuzu attım. Fakat arazit vardır diye dış filtre temizliği yaptım ama yaparken sadece akvaryumdaki suyu kullandım elyafları değiştirdim. Şuan balık ölümleri devam ediyor sağlam olanlarda hastalanıyor gibi ama vatoz çöpçü ve karideslerde bir sorun yok onlara da bulaşır mı. Birde balıkların hepsi ölürse aynı suyu değişmeme gerek var mı yeni balık almam için

Bakteri kültürü kullanmıştım 6 gün sonra canlı ekledim. Suda klor olsa da zaten bu süreçte su dinlenmişti[/QUOTE] sarımsaklı yem iç parazit için önlem amaçlı iyi. Fakat tuzun pek etkisi yok. Zararıda faydası da olmaz. Dış filtre öyle akla her geldiğinde temizlenmez. Dış filtrede oluşan kahverengi yapı akvaryum için çok kıymetli. Dış filtrenin içinde debiyi erken tıkayacak elyaf tarzı şeyler çok kullanma en güzeli 30 25 ppm sünger. Plastik bulaşık yıkama teli falan çok güzel. Elyaf belki en son katmanda çok ince olarak kullanılabilir. Dış filtreyi en az 6 ay hiç elleme. Debi çok düştüğünde hafifçe akvaryum suyuyla süngerleri yıka. Su değişimi söylenen gibi her hafta yapma 2 ayda bir yüzde 50 yapman çok bile. Ama en önemlisi ilk etapta aceleci davranma. Sabırlı ol. Bu süreçte balık alma. Elinde sağ olanlar dursun. İnan doğa çok bağışlayıcı. Fakat akvaryumda mutlaka klor giderici kullan. Klor balıklar ve bakteri oluşumun en büyük düşmanı. Zamanla akvaryumunda neredeyse hiç balık ölmeyecek. Ticari söylemlere kulak asma. Ben çok para harcadım inan çoğu palavra.[:iyi:]

Çoğu kişi tarafından başlangıç balığı olarak görülseler de lepistesler oldukça narin ve hastalıklara duyarlı bir türdür. [B]Bakteri çakışması[/B] denen olaydan fazlasıyla etkilenirler. Bunun önüne geçebilmek için sağlıklı bir koloniyi tek seferde oluşturduktan sonra akvaryumunuza başka kaynaktan lepistes sokmasanız iyi olur. Tercihan balıklarınızı aynı yerden ve hatta aynı akvaryumdan seçerek alın. Balık alırken altın kural sağlıklı balık seçerek başlamaktır. İçinde ölü, hasta balık olan akvaryumdan canlı almayın.

Dişilerin yıpranıp hastalanmaması ve ölmemesi için 1 e 3 d oranında besleyin. Hiç değilse 2 e 5 d olabilir. Canlı yemin de aralarında bulunduğu çeşitli ve kaliteli yemlerle kondüsyon kazandırabilirsiniz. Parazit riski açısından en uygun canlı yemler artemia ve daphnia olabilir. Bunların kurutulmuş veya dondurulmuşları da var. Mevcut akvaryumunuzu daha fazla bitkilendirmeniz hem biyolojik dengeyi güçlendirecek hem de yavruların doğal bir ortamda yetişmesine fırsat verecektir. İyi hobiler.

Teşekkür ederim. Şöyle bir sorum daha olacak akvaryumu kuralı 2 hafta oldu içinde canlılar varken klor giderici atmama gerek yok sanırım. Ama ekleyeceğim suyu da dinlendiriyorum onun için klor giderici gerekli mi ?

Ve bir sorumda şöyle; ışık olayı nasıl olmalı ? Tanıdığım bir hobici akvaryumda ışık yakma balıklar stres yapıp ondan ölüyor olabilir demişti. Ama bitkiler de var, yeni 4 renk ful spektrum ışık almıştım 6500 kelvin bunu nasıl kullanmalıyım ?

[QUOTE=Burak4134]Teşekkür ederim. Şöyle bir sorum daha olacak akvaryumu kuralı 2 hafta oldu içinde canlılar varken klor giderici atmama gerek yok sanırım. Ama ekleyeceğim suyu da dinlendiriyorum onun için klor giderici gerekli mi ?

Ve bir sorumda şöyle; ışık olayı nasıl olmalı ? Tanıdığım bir hobici akvaryumda ışık yakma balıklar stres yapıp ondan ölüyor olabilir demişti. Ama bitkiler de var, yeni 4 renk ful spektrum ışık almıştım 6500 kelvin bunu nasıl kullanmalıyım ?[/QUOTE] çoğu insan iyi niyetli olarak birşeyler diyor fakat çoğu ticari amaçlı şeyler. Canlı yem safsatadan öteye gitmez. Çoğu ticari kuru yem fazlasıyla yeterli fakat protein açısından en zengin bütçene uygun yemi kullanman su kaliteni koruman açısından daha iyi olacaktır. Yemlemeni günde sadece bir kere ve her balığın gözü kadar. Diyelim 2 balığın var 4 balık gözü kadar tahmini yem vermen fazlasıyla yeterli. Akvaryumdaki suya klır giderici koyma artık, değişim yapacağın suya kat bundan sonra. Ama mutlaka kullan. Bazen sularda yüksek seviyede klor olabiliyor. Işık ilk başta günde 4 saatle başla maksimum günde 8 saat yansın sıkıntı olmaz. Yeni balık eklediğinde bir süre karanlık olması stresi azaltır. [EDIT]ozgurozturk00,2023-07-23 06:57:47[/EDIT]

[QUOTE=ozgurozturk00][K] çoğu insan iyi niyetli olarak birşeyler diyor fakat çoğu ticari amaçlı şeyler. Canlı yem safsatadan öteye gitmez. [/K]Çoğu ticari kuru yem fazlasıyla yeterli fakat protein açısından en zengin bütçene uygun yemi kullanman su kaliteni koruman açısından daha iyi olacaktır. Yemlemeni günde sadece bir kere ve her balığın gözü kadar. [K]Diyelim 2 balığın var 4 balık gözü kadar tahmini yem vermen fazlasıyla yeterli.[/K] Akvaryumdaki suya klır giderici koyma artık, değişim yapacağın suya kat bundan sonra. Ama mutlaka kullan. Bazen sularda yüksek seviyede klor olabiliyor. Işık ilk başta günde 4 saatle başla maksimum günde 8 saat yansın sıkıntı olmaz. Yeni balık eklediğinde bir süre karanlık olması stresi azaltır. [/QUOTE]

Canlı yeme balığın ilgisi balık beslemekte tecrübeli olan herkesin kabul edeceği bir gerçektir, yadsınamaz. Ticari bir tarafı yoktur, kendi kültürünüzü oluşturup sıfır maliyetle canlı yem üretebilirsiniz, hatta doğadan toplamanız da olasıdır. Kendiniz üretemiyorsanız kurutulmuş daphnia, kabuksuz artemia gibi hazır yemler son derece ucuz olarak piyasadan temin edilebilir. Kaliteli yemlerde krill, kan kurdu, sivrisinek larvası, balık unu, plankton, siprulina gibi doğal hammaddeler kullanılır, bunlar da yemin fiyatını artırır. Bu yemlerde protein oranı yemin kalitesine bağlı olarak %30-%45 arasında değişirken canlı yemde bu oran %60'a kadar çıkabilir. Diğer balık türleri için farklı diyetler önerilebilse de canlıdoğuranlar için yüksek proteinli ve kaliteli yem esastır. Bir şey söylüyorsak bilgimize ve mantığımıza dayanarak söylüyoruz.

Balığın gözü kadar yem verilmesi tavsiyesi yeni başlayanlara tarifte kolaylık için söylenen bir tabirdir. Balıklarınızın gereksinimlerini sürekli gözlem yaparak kendiniz saptarsınız. Dipte artık yem kalıp kalmadığına bakarsınız, suyun kirlenip kirlenmediğine bakarsınız... Günlük yeminizi elinizin ayarı sağlamsa 10 ayrı porsiyonda bile verseniz olur. Keza yavrular kural olarak her zaman daha sık beslenirler. Ben günde 2 kez vermeyi tercih ediyorum.

Sürekli kesintisiz bir aydınlatma olmadığı sürece balıklar günde 16 saate kadar aydınlatmadan olumsuz etkilenmezler. Işık alan bir odada ise, seyir dışında hiç aydınlatmasanız da olur. Aydınlatma esas bitkiler için önemlidir ve aralıklı olarak 12 saate kadar aydınlatma yapılabilir. Fazla aydınlatmanın yan etkisi yosun çoğalmasının kontrolden çıkması olacaktır.

Kesin bir ifade kullanarak söylediğim bu şeyler tamamıyla kişisel deneyimlerime dayalı kendi fikirlerimdir. Değişik kaynaklar tarayarak bunların doğru olduğunu görmeniz mümkündür. Fakat bilmeden doğruluğu şüpheli yanlış ifadeler kullanmak karşınızdakini yanılmanız anlamına gelebilir.

[QUOTE=GhostKoi]

Canlı yeme balığın ilgisi balık beslemekte tecrübeli olan herkesin kabul edeceği bir gerçektir, yadsınamaz. Ticari bir tarafı yoktur, kendi kültürünüzü oluşturup sıfır maliyetle canlı yem üretebilirsiniz, hatta doğadan toplamanız da olasıdır. Kendiniz üretemiyorsanız kurutulmuş daphnia, kabuksuz artemia gibi hazır yemler son derece ucuz olarak piyasadan temin edilebilir. Kaliteli yemlerde krill, kan kurdu, sivrisinek larvası, balık unu, plankton, siprulina gibi doğal hammaddeler kullanılır, bunlar da yemin fiyatını artırır. Bu yemlerde protein oranı yemin kalitesine bağlı olarak %30-%45 arasında değişirken canlı yemde bu oran %60'a kadar çıkabilir. Diğer balık türleri için farklı diyetler önerilebilse de canlıdoğuranlar için yüksek proteinli ve kaliteli yem esastır. Bir şey söylüyorsak bilgimize ve mantığımıza dayanarak söylüyoruz.

Balığın gözü kadar yem verilmesi tavsiyesi yeni başlayanlara tarifte kolaylık için söylenen bir tabirdir. Balıklarınızın gereksinimlerini sürekli gözlem yaparak kendiniz saptarsınız. Dipte artık yem kalıp kalmadığına bakarsınız, suyun kirlenip kirlenmediğine bakarsınız... Günlük yeminizi elinizin ayarı sağlamsa 10 ayrı porsiyonda bile verseniz olur. Keza yavrular kural olarak her zaman daha sık beslenirler. Ben günde 2 kez vermeyi tercih ediyorum.

Sürekli kesintisiz bir aydınlatma olmadığı sürece balıklar günde 16 saate kadar aydınlatmadan olumsuz etkilenmezler. Işık alan bir odada ise, seyir dışında hiç aydınlatmasanız da olur. Aydınlatma esas bitkiler için önemlidir ve aralıklı olarak 12 saate kadar aydınlatma yapılabilir. Fazla aydınlatmanın yan etkisi yosun çoğalmasının kontrolden çıkması olacaktır.

Kesin bir ifade kullanarak söylediğim bu şeyler tamamıyla kişisel deneyimlerime dayalı kendi fikirlerimdir. Değişik kaynaklar tarayarak bunların doğru olduğunu görmeniz mümkündür. Fakat bilmeden doğruluğu şüpheli yanlış ifadeler kullanmak karşınızdakini yanılmanız anlamına gelebilir.[/QUOTE] canlı yem sizin şahsi deneyiminiz olabilir. Bu konularda kimseyle tartışılmıyor. Fakat el ayarınız konusunu bilemiyorum. Benim in en basit çözüm bu oldu. Balıklar soğuk kanlı canlılar. Az yemlemeden ölmezler fakat çok yemleme su kalitesinin çabuk bozulmasına neden olabiliyor. Genelde ticari balık yemi üreticileri kutuların üzerine balığın 5 dk tüketeceği kadar günde 2 sefer yazıyor bu çok fazla. Sizin el ayarınızı bilemem. Muhakkak çok hassastır.

[QUOTE=ozgurozturk00] canlı yem sizin şahsi deneyiminiz olabilir. Bu konularda kimseyle tartışılmıyor. Fakat el ayarınız konusunu bilemiyorum. Benim in en basit çözüm bu oldu. Balıklar soğuk kanlı canlılar. Az yemlemeden ölmezler fakat çok yemleme su kalitesinin çabuk bozulmasına neden olabiliyor. Genelde ticari balık yemi üreticileri kutuların üzerine balığın 5 dk tüketeceği kadar günde 2 sefer yazıyor bu çok fazla. Sizin el ayarınızı bilemem. Muhakkak çok hassastır.[/QUOTE]

El ayarım hassas evet. Balıklarımı da iyi gözlerim, 1 seansta fazla yem verdiysem hemen anlarım. Bu da tecrübeye bağlı tabi ki. Kimse sizinle tartışmıyor. Canlı yem konusunda ve diğer konularda genel geçer doğruların aksine ve amacınızı aşan iddialarda bulunursanız elbette burada eleştiri alırsınız. Tekrarlıyorum, bilmeden doğruluğu şüpheli ve iddialı yanlış ifadeler kullanmak karşınızdakini yanıltmanız anlamına gelebilir. Kullandığınız yemlerin içeriğini dikkatli inceleyin.

[QUOTE=ozgurozturk00] bakteri vs ilaç kullanmayın. Güzel kurulum olmuş. Ama muhakkak klor giderici kullanın. Su değişimini söylenen gibi her hafta yapmanıza gerek yok. İlk bir ay hiç ellemeyin. Emin olun filtreniz anca toparlanır. Daha sonra balık aldığınız yerlere dikkat edin. Etrafınızdaki bir hobiciden almanız en güzeli. Birde balıkları alıştıra alıştıra suya bırakın. Dış filtreyi kesinlikle temizlemeye kalkmayın. Su akışınız çok düşerse sadece akvaryumdan aldığınız suda çok az temizleyin elyaf varsa yenisiyle değiştirin. Substrat matrix siporax gibi şeylere kesinlikle para vermeyin. Sadece paranızı çöpe atarsınız. Filtrede sadece 30 10 ppm filtre süngeri kullanın. Kolay gelsin.[:iyi:][/QUOTE]

Bir ‘aquariumsciense’ okuru daha.. O sitede bir doğru varsa dokuz yanlış bilgiye emdirilip veriliyor ve dolu bilgi sahibi olmayan herkesi yanıltabilir. Hobinin ‘düz dünyacı’ tayfası orayı takip eder.