ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
emre kaya
Kullanıcı Grubu:
Forum Özel Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
312
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
26 Mart 2015 14:27
Son Ziyaret:
7 Saat 24 Dakika önce
Toplam Mesaj:
170 [0.05 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
0 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:

BİLGİLER

Ad Soyad:
emre kaya
Doğum Tarihi:
Girilmedi
Yaş:
Bilinmiyor
İl:
Yurtdisi
Meslek:
Dalgıç
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:

İMZA

emre kaya 550lt Red Sea Biotop 500lt amazon 55lt Canlı doğuran

SON 10 MESAJI

Marmara Yerel Akvaryum Yapımı , Aklıma Takılanlar
Lütfi Bey size de alıntı yapmıştım ama karışmış yazdıklarım çıkmamış. Tekrardan yazayım.


Ps kullanmıyorum. kurulumu yapalı 45 gün oldu henüz olumsuz birşey yaşamadım. Canlılar mutlu gibiler , beslenmeyi karides atarak yapıyorum. Siz nasıl yapıyorsunuz ?

-Her canlının farklı ihtiyaçları oluyor. Özellikle benim canlılar vahşi türler oldukları için yemlere alışmaları sorun oluyor. Anemonlar için karides kullanıyorum. Yaklaşık bir hafta içerisinde bir adet jumbo karides vermem gerekiyor. Aksi taktirde ya bulundukları kovukta bir balık avlıyorlar ya da gezip avlayacak balık bulana kadar gezinmelerine devam ediyorlar. Tanka dönem dönem fito plankton yüklemesi yapıyorum. Bu da diğer canlıların beslenmesine yardımcı oluyor. Geri kalan kısım için ingilizce chunk denilen balık parçalarını kullanıyorum. Öğlen yemeği için tuttuğumuz balıkların iç organlarını kullanıyorum. Özellikle mercanla beslenen balıkların bağırsaklarına hayır diyen balığa denk gelmedim. Buradaki önemli kısım sisteme ağır artık yükü bindiren bu tür yemleri kullanırken en ufak parçasına kadar balıkların yediğini gözlemlemek. Aksi takdirde sisteme aşırı kirlilik yükleniyor. Benim diğer avantajım çok yüksek taban malzemesi kullanmam. Denizden kayalarla birlikte gelen canlıların büyük kısmı kumun içinde çoğaldı. Haftada bir aşırı yemleme yapıp akıntıyı azaltıyorum. Gece yarısına doğru tabanda atılan yemlerin zerresi bile kalmıyor. Yem seçmeme konusunda en memnun olduğum canlılar ise tetik balıkları. Muzdan patlıcan oturtmaya taşırma kulesinden akvaryum tacına kadar her şeyi yiyor bu arkadaşlar.


Yaşadığım bölge tam olarak körfez değil , Tuzla tarafları su aldığım açıkta burun olan bir nokta var suyu yalnızca oradan temin ediyorum.
- Ne kadar açıkta olursanız olun İstanbul İzmir ve Bursa nın boku maalesef körfeze akıyor. Son dönemlerde deşarj hatları ile derin sulara bırakılsa da genel olarak bu oran yüksek. Aman ölürsünüz hasta olursunuz vb demiyorum yanlış anlamayın. Sadece bu denizden alınan suda kolibasil oranı yüksek. Kolibasil zaten kullandığımız cep telefonunda da oldukça yüksek. Fakat akvaryum nispeten durağan su sayıldığı için çoğalmalarına imkan sağlıyor. Tek dikkat etmeniz gereken tankla uğraştıktan sonra elinizi bol sabunla yıkamak.



Tank içinde dekor değişikliği yapsam bir sorun teşkil eder mi ? 6 ay dolmadan ?

- Dekor değişikliği kayalar sudan kesilmedikçe nitrit nitrat yaratmaz fakat balıkların üzerinde inanılmaz stres yaratıyor. Tavsiyem iki kişi seri ve sakin şekilde hızlıca yapın. Tankın üstünde yarı beline kadar içine sarkarken hangi taşın nereye geldiği nasıl göründüğü vs çok anlaşılmıyor. Ben hanımı akvaryumun karşısına oturtuyorum o bana direktif veriyor. Tek kişinin yerleştirip tekrar tankın karşına geçmesi oldukça zor oluyor. Zaten taşları yerleştireyim derken insan dekorun nasıl gözüktüğüne konsantre olamıyor. Olmasa gereken kaideler ise her yerde belirli. Kayalar tabana az temas edecek, mümkün olduğu kadar piramit düzeninde aralarında balıkların içinden geçebileceği mağara köprü arası boşluklar, ve dalga motorlarının tüm suyu etraflarından geçirmesi. Bunları gerçekleştirirseniz uzun dönemde yüksek performans alırsınız.




Bitkiden kastım ise yerel yeşil yaprak gibi yosunların oluşmasıydı :) balıkların aralarında gezmelerini temenni ediyorum. Şuan oluşumlar başladı hatta bazıları serçe parmak boyuna ulaştı. Tavsiyenize uyacağım 6 ay sistemin oturmasını bekleyeceğim. Daha sonra girmek istediğim bir kaç yabancı balık türü mevcut.
- Sizin bu taşların üzerinde ve arka camda gözüken yosunlar bende inanılmaz kötü duruyor. Tanka oluşmamasını istediğim tek şey sizin memnun olduğunuz yosunlar. Benim kayaların üstünde oluşamıyor çünkü hepsinde hali hazırda mor alg cinsleri olduğu için tutunmalarına izin veren tek alan camlar. Umarım yosunlar kontrolden çıkıp akvaryum görüntüsünü bozmaz.

Son olarak balık yüklemeden önce yıldız salyangoz kestane hıyar vb alg eater türünden canlı sayısını olabildiğinde artırın derim. Sisteme sadece faydaları var hem de yosun kontrolünü sağlamış olurlar.
Marmara Yerel Akvaryum Yapımı , Aklıma Takılanlar


[QUOTE=onuribrahim]Emre bey tank fotoğraf ı varmı?

Marmara kurulumu ne durumda merak ettim.😊[/QUOTE]

[VID]https://www.youtube.com/watch?v=-qn2yyuViBc[/VID]
[VID]https://www.youtube.com/watch?v=C5nCR5JyMkA[/VID][EDIT]emre kaya,2017-11-28 02:42:36[/EDIT]
Marmara Yerel Akvaryum Yapımı , Aklıma Takılanlar
[QUOTE=Trueruby]Herkese Merhabalar ,

Bu hobiye olan ilgim uzun zamanlara dayanmakta zamanında bir kaç tankım da oldu fakat aklıma takılan bazı sorular var yardımlarınızı bekliyorum [:)]

Öncelikle geçen sene Yerel Marmara tankımı faaliyete geçirmiştim. Sistemde Ps ve ya sump yoktu. Tank ölçüleri ( 80x40x45). Bir dış filtre yardımı ile sistemi yaklaşık 7 ay sürdürdüm. Düzenli olarak , denize yakın olduğum için su değişimini gerçekleştiriyordum. Temizlik ekibi vs . tüm canlılar Marmara'dan tedarik ediliyordu. Fakat eğitim sebebiyle yurt dışına çıkmam gerekti ve maalesef hobiye ara vermem gerekti.

Tüm bu yaşananlardan sonra bu sene yeniden bir yerel akvaryum yapmayı istiyorum. Yeni bir akvaryum ile tabi ki. Akvaryum ölçülerini 150x70x60 olarak düşündüm. Sisteme yandan sump eklemeyi düşünüyorum. Fakat bazı sorularım var. Uzun zamandır forumu takip ediyorum ve okuyorum.
sistemde yine ps kullanmayacağım.

Öncelikli olarak böyle bir sisteme nasıl bir ışıklandırma yapmalıyım henüz bunu çözebilmiş değilim. Canlı olarak yerel balıklar ve canlılar ( karagöz , ispari, horosbina, iskorpit , goby , domates anemonu , deniz süngeri vs.. ) gibi türleri eklemek istiyorum.

Sump konusunda da yandan yapmak istiyorum fakat henüz kesin karar vermiş değilim. Belki alta da koyabilirim tavsiyelerinize açığım.

Özelikle daha önce yerel yapanlar var ise yardımlarını rica ediyorum :)

Akvaryuma canlı kayaları da denizden çıkartıp hiç öldürmeden taşıyarak akvaryuma yerleştirmek istiyorum bu şekilde bir sorunla karşılaşabilir miyim ? Yoksa verimli olur mu ? Tabi ki suyu da denizden aktaracağım. Hiçbir yapay oluşum kullanmak istemiyorum.

Akvaryumda ki bitki oluşumunu desteklemek için nasıl bir ışıklandırma gerekir ?
Kayalarda yeşil yosun oluşumunu sağlayabilir miyim ?
Deniz süngeri akvaryumda bir işe yarar mı ?
Şimdilik aklıma takılanlar bunlar , geldikçe yazacağım yardımlarınızı bekliyorum :)

İyi hobiler :) [/QUOTE]


İyi Hobiler Lütfi bey

Yerel tam sizin tarif ettiğiniz şekilde kurmuş olduğum kızıldeniz tankım var. Kumundan suyuna içindekiler tamamen denizden toplama.

Sump için tavsiyem eğer imkan var ise en büyük sumpı mobilyanın altına koymanız. Yan sump hem su hacmini azaltır hem de o kadar emek verilen tankın bir cephesinin kapanmasına sebebiyet veriyor. Arka cama gelecek şekilde yapsanız bile alta konulan sump kadar hacim sağlamasına imkan olmuyor. Yani durso overflow kule ya da tabanı deldirme vs gibi bir çok yöntem sessiz denilebilir.

Sahip olduğum ps patatesten hallice olduğu için bir süre sonra komple çıkardım. Sumpa koyduğum canlı kayalar bütün yükü fazlasıyla kaldırıyorlar.

Canlı kayaları taşırken sudan hiç kesmediğim zaman üzerinde yaşayan mikro boyutlardaki kurtlardan yengeç yavrularına kadar sağ sağlim tankta cirit attıklarına şahit oldum. Fakat sanırım siz toplamayı izmit körfezden yapacaksınız. Kolibasil ve cıva oranı yüksek olduğu için tankla temasınızda bakteri oranının yüksek olduğunu aklınızda bulundurun.

Kayalarla ilgili en çok korkulan noktalardan biri ise birlikte taşınılan parazitler. Bazı istenmeyen canlı türleri. Şahsen ben hastalık vb gibi durumlarla karşılaşmadım. Aksine 25 cm taban malzemesinin içinde gezen kurtçukları gördükçe mest oluyordum. Fakat marmaradan ne paraziti gelir bilmiyorum. Ama yerel türler oldukça dayanlıklı zaten o kirlilikte hayatta kalabilme yeteneğine sahip olmaları bile şaşırtıcı.

Akvaryumda bitki oluşumundan kastınız nedir? Ben tuzlu suda sadece mangrove yetiştirebildim. Onu da tetik balıklarım afiyetle yediler. Eğer mercan beslemek istiyorsanız marmara tankına sistem iyice oturmadan önce tavsiye etmem. Tüm canlılar 6 ay sistemde sorunsuz yaşadıktan sonra yabancı türleri sokmak daha isabetli olur.

Işık ile ilgili olarak flo lambalar işinizi görür fakat ben internette satılan deniz tanklarına özel soğutmalı hazır power ledleri tercih ediyorum. Mavi sarı beyaz tonları istediğiniz tonlarda ayarlayabiliyor. Üstelik manuel olanları gayet hesaplılar. Hatta az önce ikinci el sıfır kıvamında lambayı (600 usd )100 usd civarında buldum. Armatürdü lambaydı vs 200 300 liraya flo yapacaksanız bu hazır tavana asılan ve şık duran lambaları tavsiye ederim.

Kayalarda yeşil yosun oluşumunu istemezsiniz. Hatta hiç bir yerde istemezsiniz. Sabah kalkıp işe giderken yosun temizleyip akşam döndüğümde tekrar kazıdığımı bilirim. Bir noktadan sonra sadece ön camı temizleyecek enerjim kalıyordu. Karşısında oturup kahve içecek kadar vaktim bile yoktu. Neyse ışıklandırmayı azaltıp çeşitli önlemlerle oldukça azalttım ama o kadar çok yosun yiyen tabana yapışık canlım vardı ki ön cam haricinde kalanları sürekli bıraktım. Popülasyon yeterince arttığında onlar da temizlendi. Zaten bu canlı kayaları taşlardan değil de gerçekten içinde canlıların bulunduğu en azından kurdu yengeci vs canlısı olan kayalardan seçebilirseniz yosunlar tutanamazlar. Sürekli üzerlerinde beslenen canlılar sanırım kayaları temizliyor. Benim tankın en yosunlu halinde bile kayalar temizdi.

Deniz süngeri işe yarar fakat sizin tanka bi faydası olmaz. Zaten aktif canlılar değiller ve görsel olarak çekici türlerini bulmak neredeyse imkansız. Fakat çok daha faydalı tür canlılar mevcut. En kolay bulacağınız deniz hıyarları. Bu hayvanlar inanılmaz şekilde sedimenti süzüyorlar. Camları nasıl temizlediklerini görmek vatozlara olan hayranlığınızı azaltacak cinsten. Körfeze dalmayalı 8 sene kadar oldu son durumu hatırladığım gibiyse zaten yerel canlı bulmanız pek olası gelmiyor. Omurgasızları ve taşları sudan kesmeden kış aylarında ( sıcak su içerisinde çok çabuk bozulup ölürler) uzak mesafeden taşımanız pek sorun olmaz. Son 3 senede 1000 kadar balığı 1- 4 saat arası mesafelerde taşıdım. Sistem oldukça basit. Plastik büyük saklama kaplarından 1 adet 100 litre hacimli. Bunun kapağında hava hortumlarını geçirecek büyüklükte delik. Balıkları arabanın bagajına koyduktan sonra kapağı kapatıp pilli hava motorlarını çalıştırıyorum. Eğer mesafe çok uzunsa ve hava sıcaksa suyu soğutmak için kabın etrafına buz koyuyorum. Hava motoru sürekli çalıştığı için oksijensiz kalma sorunu olmuyor. Acemilikte kayıplarım genelde düşük hacimde çok fazla balık taşımaktan olmuştu. Ben aç gözlülük yapıp çok balık götürmeye çalıştım. Size tavsiyem taşıma kabına aklınıza yatanın yarısı kadar balık koymanız.

Son olarak toparlamak gerekirse kendi görüşlerim şu şekilde.
- Sump ne kadar büyük olursa o kadar iyidir. Alttan sump altta kalmaz her işin üstesinden gelir. Her şeyi geçtim içine koyacağınız 3 5 kaya fazlası bile bence pssiz deniz akvaryumlarında hayati önem taşır.

- Kumu ve deniz suyunu koyduktan sonra 2 hafta kadar karanlık 2 hafta kadar da normal aydınlatma sürelerinde boş tankı çalıştırmak çok faydalı oldu bana. Deniz suyu ile gelen yosun problemi bu şekilde kurulumda oldukça azalıyor.

- 1 aylık su oturmasından sonra kayaları sudan kesmeden tanka aktarırken aynı balıklarda olduğu gibi alıştırma yapmak hayati öneme sahip. Eğer düz üstünde hiç bir canlı olmayan kaya koyacaksanız bence pek canlı kaya değil de kürlenmemiş deniz kayası koyuyorsunuz. Bence düz kaya koyulacaksa zahmetine değmez. Eğer olur da üstünde canlıları bile seçebileceğiniz kurdu kuşu bol bir kaya bulduysanız suya eklerden mutlaka alıştırma yapın. Kayaları dizerken ya şu daşu iki dakka tut hele diyip birisine verdiğiniz kısa sürede bile kayanın öldüğü tecrübeyle sabittir. Sonra o ölü kaya tankın tamamını öldürüyor.

- Buranın yerel balıkları bile akvaryumların en sevilen süs balıkları oldukları için en büyük hatam uysal sanılan balık türlerinin bile doğal ortamda ne kadar vahşi olduğunu idrak edememem. Damselden çektiğimi aslan balığından çekmedim. Tetik balığının kemirdiğini fare kemiremez. Vahşi balığı tanka koyduğunuzda uzun bir süre yem yemez. Aynı cins balıkların karakterleri arasında bile fark gördüm. Aynı cins balığın biri 2 günde yem yerken başkası 2 hafta aç durdu. O yüzden hemen balıklar yeme gelmezse ki zaten tecrübeniz varmış daha evvel panik yapmayın. Bu türleri olta ile yakalamanızı tavsiye etmiyorum. Olta yarası kısa süre içinde enfeksiyon kapıp diğer balıklara sirayet ediyor. Ben tamamen elle yakalıyorum balıkları. Elle yakalayamazsanız bile en kötü ipek ağ kullanmanızı tavsiye ederim.

- Kayalarla ilgili başka püf nokta bir anda çok kayayı yükleyip açlıktan ölmelerine sebep olmak. Buna benzer bir durum da yaşadım. Fitoplankton takviyesi ile kayaları hasar almadan kurtardık sayılır. Kaya ve balığı cins şekil şeklinde oranlayarak parça parça yüklemenizi öneririm. Bu hafta iki karagöz 4 yumruk kadar kaya gibi. ( Örnek farazidir emsal teşkil etmez)

- Son olarak aklıma gelenler taban malzemesi ve akıntı.Bende var 25 cm deniz kumu tamamen mercan kumu. Kayalar eklendikten 6 ay sonra kumun içinde yaşayan canlı sayısı üstünde yaşayanlardan kat kat fazlaydı. Özellikle gece ışık göstermeden tanka yem attığımda kumun içinden kokuyu alıp çıkan canlıları yıldızları yengeçleri görmek çok güzel. Çayı kahveyi alıp karşısında serilip görmek mümkün olmuyor fakat beni inanılmaz etkiliyor her seferinde. Kayaların etrafında ölü nokta kalmadan fakat aynı zamanda kumu da kaldırmadan dalga motorlarını yerleştirene kadar 12 bilinmeyenli denklem çözerdim. Artık dekor nasıl olur orası size kalmış fakat artıklar bir yerde toplanırsa özellikle ve özellikle o dondurulmuş yemler karidesler vb canlılar acayip bozuyor suyu. Hele de köpek yavrusu kıvamında tetik balıklarınız varsa sürekli yemleme ihtiyacı duyuyorsunuz. Kesinlikle bu artıkların biriktiği yerler oluşmasın kaya etraflarında.

Başka aklınıza takılan nokta olursa alıntı yaparak sorun lütfen.Fikir almak için benim açtığım konuyu da incelemenizi tavsiye ederim.
Bu Tüp Dolmuş Mu Şimdi ?
Semih bey fotoğrafı büyütmeme rağmen seçemedim tam olarak. Regülatörün üstündeki tüp altındaki çıkış basıncını gösteriyor gibi gözüküyor. Eğer doğru gördüysem iç taraf psi dış taraf bar. 1 atm 14.6 psi ediyor. 60 bar çalışma basıncı ise tam dolu. Tüpün omzunda çalışma basıncı yazar oradan kontrol edin.
Mesleğiniz Nedir?
Birinci Sınıf Dalgıç
Basınç Odası Oparatörü
4. Zabit
Deniz operasyonları müdürü
Fluval Fx6 Sorun
Konuyu okuyan arkadaşlar için netlik olsun diye yazayım
Fx6 kullanıcısıyım. İlk fişe taktığınızda yaklaşık 1 dakika kadar çalışır daha sonra durarak içindeki havayı boşaltır. Havayı boşaltma işlemi eğer hava cebi kaldıysa ya da emiş hortumunda hava almasına sebep olacak bir arızaya sahipse tam olarak gerçekleşmeyebilir. Bunu da önlemek adına cihaz her gün sizin kontrolünüz dışında durarak bu işlemi tekrarlar.

Konuyu açan beyefendi size tavsiyem eğer motoru söktüyseniz kovaya oturtuğunuz bölgede motorun pervane kanadını yerleştirdiğiniz kısmın hemen dışında bir adet conta var. O da contayı yerleştirdikten sonra ve motorun vidalarını sıkarken çok dikkatli olun. Eşit olarak sıkılmaması durumunda conta mutlaka eziliyor ve ilerde sızdırma yapabiliyor. Zaten filtrenin sızdırma yapma ihtimali olan nadir yerlerden birisi burası.
Dış Filter Birleştirme
Fatih Bey sisteminiz olmaz değil gayet oldurulabilir bir sistem. Elinde birden fazla filtre bulunan arkadaşlar için çok güzel örnek teşkil edebilir. Pek fazla benzeri bulunmadığı için hobiyi ileri taşımak adına nasıl yaptığınızı anlamak için bir kaç soruma cevap verirseniz çok sevinirim.

- Saatte kaç litre bastığınızı hesaplamak için büyükçe bir kovaya kısa bir zaman periodunda ne kadar bastığını hesaplayıp basit denklem ile saate çevirebiliriz. Bu sayede verimlilik hesabı yapabiliriz.
- İkinci olarak sormak istediğim 4 adet filtrenin elektrik ücretini aylık ne kadar artmasına sebep olacağı. Örneğin aylık 10 20 lira gibi bir rakamı şahsen amorti edebilirim fakat 100 lira artar ise uzun vadede zarar etmemek için fx6 gibi bir sistemi düşünebilirim.
-Son olarak sormak istediğim deşarj ve şarj hatlarının bağlantılarını nasıl bağladınız. Bahsettiğiniz paralel ve seri bağlantı olayına hakimim. Fakat boru çapları da bu konuda oldukça etken asıl merak ettiğim 4000 litreyi ne kadar tazyik ile bastığınız. Bu bağlantıları şematik olarak gösterebilir ya da videoya çekerseniz daha kolay anlayabiliriz.

Sağlıklı hobiler
[EDIT]emre kaya,2017-04-09 20:13:59[/EDIT]
150*50*60 Resif Akvaryumum
Estafurullağ Hasan bey hobiyi ileri taşımak adına hepimiz bildiklerimizi tartışıp doğruyu arıyoruz.

Size tavsiye vermek adına subjektif olarak yorumlar da bulunayım fakat lütfen kendi doğruluk süzgecinizden geçirerek değerlendirin. Aklıma gelenler şu şekilde.

- Deniz yıldızlarını çocukluğumdan beri çok severim. Özellikle dalışlarda çoğu ufak kayanın altından örümcek deniz yıldızı (latincesini bilmiyorum) çıkar. Denizde bu canlılar kayalarda, kumun altında, balıklardan saklanmaları gereken çoğu yerde bulunurlar. Hatta bazı türler dikenli derileri sayesinde saklanma ihtiyacı bile duymaz. Bu canlıların balıklar gibi bir görüşleri yok. Basite indirgemem gerekirse kokuyla haraket ediyorlar. Suya attığımız çoğu yemi bulmaları özellikle diğer balıklarla paylaşmaları gerekiyorsa imkansıza yakın. Diyelim kuru yem attık suyun yüzeyinde bunu yemelerine imkan yok zira tabana yapışık canlılar. Tabana inmesi için fazla yemleme yaparsanız da bu size fazla kirlilik olarak geri döner. Ki genel kanının aksine suyu en çok bozan şey balık pisliğinden çok fazla yemlemedir. Küçük karides parçaları vb dondurulmuş yemler yosunlar için de aynı problem geçerli. Üstelik bu canlılar karakterleri gereği istisnalar olmakla beraber ya kendilerini kuma gömüyorlar ya da kayaların altında saklanıyorlar. Önlerine attığım yemlerde bile diğer balıkların yediklerini gördüm. Kestane ve yıldızlarımı beslenmek için tankın gözükmeyen kısımlarında cam da vb kısımlarda yosun oluşmasını sağlıyorum. Fakat bu tedbir bile kalıcı çözüm değil ulaşamayan canlılarım ölüyor. Balıklarımı kaliteli yemlerle besledikten sonra kokulu yemlere yöneliyorum. Örneğin ışıkları kapatmama yakın dolaptan çıkarıp çözülmesini beklediğim 2 adat sardalyeyi balıkların dikkatini çekmeyecek şekilde çok küçük parçalar halinde akıntı motorundan etkilenmeyecek bölgelere yerleştiriyorum. Işıklar da kapalı olduğu için balıklar kısmen daha az aktifken tüm yıldızlar kurtlar solucanlar kestaneler ve yengeçler ziyafet çekiyorlar.
Bu uygulama sayesinde besleme alternatifi bulamadığım tüm omurgasızlarımı semirecek hale getirebiliyorum. Negatif yönlerine gelecek olursak çok fazla zahmet gerektiriyor. Tanktaki aslan balığı bi yerime vuracak diye şekilden şekile giriyorum. Bu arada ne kadar beslemiş olursa olsun bazı balıkların didiklemesine engel olamıyorum. Eğer miktarı ayarlayamazsanız canlıların tüketeceğinden fazla kokmuş sardalye koydunuz diyelim. Nitrat patlaması yaşamasanız bile benim protein skimmerim sabaha doluyor hatta taştığına bile şahit oluyorum. Kısacası suyu bozmayacak miktarı ayarlamak çok zor.

- Benim kum yüksekliğim ortalama 25 cm. Neredeyse bütün omurgasızlar bu kumun içinde kendilerine beslenme alanı barınma alanı buluyorlar. Sizin çoğu hobici bir zaman sonra değerleri bozduğunu düşünerek kalın taban malzemesi kullanmak istemiyor. Ben inanılmaz faydalarını görüyorum. Omurgasızları geçtim rainbow wrasseler bile stres yapınca kendilerini kuma gömüp bir süre orada yaşıyorlar. Tank oturduktan sonra kıl kurtlarını minik diğer canlıların taban kesitinin içinde nasıl hareket ettiğini tabanda buldukları yemleri toplayıp kumun daha atlında nasıl yaşadıklarını gördükten sonra cama cam ya da ince taban malzemesinden kesinlikle vazgeçtim. Sadece kumun oturup kendine gelmesi tamamı denizden toplanmış tankta bile yaklaşık 6 ay sürdü. Bu tür canlıları beslemek istiyorsanız sürecin çok uzun zahmetli ve hatta sorun yaratabilecek olduğunu düşünerek davranın.

- Balık ekleme konusuna gelirsek 15 dakika yeterli bir süre gibi gözükebilir. Fakat en doğru olan refraktometre ve termometre ile olan ölçümden sonra ekleme yapmak. Yeni gelen balığın içinde bulunduğu kabın hacmi, dakikada damlama miktarı, iki su arasındaki tuz yoğunluğu farkı gibi değişken faktörleri göz önüne almanız gerekir. Pratikte ve en kolay en etkili yöntem hesap yapmaya vs uğraşmadan bir adet dijital termometre bir adet refrakto metre ile yeni gelen balığın tuzluluğu tankla eşit olana kadar damlatır en son tanka koymadan önce de sıcaklığı ölçerseniz uyum sorunundan kaynaklanan ölüm yaşamazsınız. Eminim ölen balıklara verdiğiniz miktar ile bu ürünleri alabilirsiniz.

- Kayalarınıza baktığımda irili ufaklı çok güzel bir seçim yapmışsınız. Kürlenmiş kayaların hastalık ya da istenmeyen canlıları taşımamak gibi çok büyük avantajı var. Gördüğüm kadarıyla sizin optimum düzeyde faydalanmanız için daha farklı bir dizilim gerçekleştirilebilir. Örneğin bir sıranın önünde başka bir kaya görüyorum. Ben sizin yerinizde olsam mümkün olduğu kadar delikli ortam yaratmak adına taşları aralarda boşluk kalacak şekilde piramit düzeniyle yerleştiririm. 10 adet kaya varsa 5 adet tabana 2 üstüne tavana ise 1 adet olacak gibi düşünün. Bu durumda 5 adet mağara benzeri yapınız olur ve balıklar hem kendilerini güvende hisseder hem de görsel olarak bunları içine girip çıktıkça size hoş görüntüler sunarlar. Diğer bir faydası ise bu kayaların üzerinde faydalı bakteriler yerleştikçe üzerinden daha fazla su geçirmek istemeniz olacaktır. Sıranın önündeki kayanın arkasındaki kayanın sirkülasyonunu azaltacağını ve bu kayadan faydanızın azalacağını hesap edin. Çoğu hobici gibi sizin de kafanıza ya bunlar sakat durdu düşerse camı kırar diye bir soru takılabilir. Mercanlar için satılan özel akvaryum epoksileri var. Bu epoksiler sadece akvaryumlar için güvenli olmamakla birlikte suyun altında kurumak ve yapıştırmak gibi bir özellikleri de var. Tavsiye ederim bunu da değerlendirin.

- Diatom yeni başlamış. Bu süreç bittikten sonra canlı girişi yapmanız gerekmekteydi. Bu süreçte bile en fazla temizlik ekibi eklenir genel olarak. Fakat şu saatten sonra yeni canlılar eklemeden önce mümkün olduğu kadar tankın oturmasını bekleyin derim.

-Benim anemonlar sindiremeyecekleri şeyleri sağa sola kusuyorlar. Jumbo karideslerde sorun yok ama yakaladıkları tankın balıklarının kılçıklarını topladığım oluyor. Sizin hermitin kalıntıları etrafta yoksa büyük ihtimalle bi köşede saklanıyor olabilir.

- Yosun sorununa gelirsek olması da olmaması da benim için sıkıntı. Ben oluşmasını istiyorum. Temizlik ekibi yeterli gelmediği zamanlarda sadece ön camımı görsellik için temizliyorum yan camlar ve arka camlarda oluşan yosunlar kartlaşmadığı sürece mutlaka birilerinin yemi oluyor.

- Sump konusuna gelecek olursak. Size sumpa mazleme koymama fikrini veren ne oldu ya da bu şahıs neye istinaden bu fikri ortaya attı. Sumpların tatlı tuzlu fark etmeden en büyük avantajı içine filtre malzemesi koyarak 10 dış filtreye koyacağımız malzemeyi tek bir sistemde görüntü kirliliği olmadan koymamız. Yani sumpın amacı zaten aslında içine malzeme koymak. Koymayanlar elbette var. tankın yarısı canlı kayadan oluşur. Sump çok geniş değildir vs sebepler vardır, hobici ps koyar ısıtıcı vb şeyleri koyar filtre malzemesi koymaz. Bunu yapan bile bir ön eleme için en azından mekanik filtre koyar. Bence siz hazır sistem oturmaya başlamışken sump malzemelerini yerleştirin. Ya da bu inanılmaz faydaları elimine edeceğini düşündüğünüz sebeplerinizi söyleyin tartışalım.

- Bu süreç içerisinde kendinizi geliştirmeniz adına en büyük gözlem araçlarınızdan birisi ps olsun. Bakteri kültürü ekledikten sonra, yemlemeden sonra, bir canlı öldükten sonra vs gibi tüm durumlarda psnin toplama kabına ve toplanan atığın rengine sürekli bakın. Zaman geçtikçe bu gözlemlerden aldığınız tecrübe ile sadece ps'e bakarak tankta yolunda gitmeyen bir şey olduğunu anlamanız mümkündür.

Tekrar söylüyorum bunlar benim kendi gözlemlerim. Doğru ya da yanlış olabilir. Lütfen siz bunları kesinlikle doğrudur ya da yanlıştır şeklinde algılamayın. Size fikir vermesi açısından kendi açtığım kızıldeniz biyotop konusuna da bakmanızı tavsiye ederim. Aşama aşama kuruluştan itibaren bol bol fotoğraflar var. En azından taban kumu ile ilgili biraz tavsiye verebilir. Son olarak yönetime mesaj atıp konunuzun deniz başlığına taşınmasını rica ederseniz daha çok deniz akvaryumuna sahip kişilerin ulaşması sağlanabilir. Benden kat kat daha bilgili arkadaşlar size daha çok yardımcı olabilir.

İyi hobiler dilerim
150*50*60 Resif Akvaryumum
Hasan bey tebrikler hobinizi bir sonraki aşamaya taşımışsınız.

Öncelikle sadece marine düşünüyorsunuz ilk aşamada, bu çok güzel bir fikir yeni başlangıç için. İlk eklediğiniz balıkların ölmesi normal değil. Fire goby'i bilmiyorum fakat wrasseler oldukça dayanıklı balıklar. Transfer esnasında bile ölmeyen balıklarınız tanka koyulduktan sonra öldüyse hastalık ihtimalini elediğimizde tankınızda ya da su adaptasyonu sırasında bir yanlışlık olduğunu düşünebiliriz. İş işten geçmiş fakat tanka adaptasyonu eğer tatlı su balıkları gibi sadece balıkların içinde geldiği poşeti koyup ısı eşitlendikten sonra tanka eklediyseniz tuz oranlarındaki farktan ötürü ölmüş olabilirler. Kendi tecrübemle bazı türlerin bu değişime daha çok tolerans gösterdiğini biliyorum. Siz bu şekilde yaptığınız için belirtmedim çoğu arkadaşımda gördüğüm nedensiz denilen ölüm çeşitlerinden biri bu olduğu için sorma ihtiyacı duydum sadece. Siz tanka eklemeleri nasıl yapıyorsunuz?

Diatom sürecinin başlamamış olması da pek hayra alamet değil açıkçası. 25 gün artı bakteri kültürü üstüne de ölü balık ya da karides olmasına rağmen başlamaması da normal değil. Sudaki ölçtüğümüz inorganik maddeler istenilen düzeyde olsa bile hayati öneme sahip olan organik canlıların eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir mi? Sump içinde bakteri kültürüne yuva yapması için ne gibi filtre malzemeleri koyuyorsunuz?

Tankım bir dönem 8 adet epeyce iri (carpet 8 kg kadar vardı) anemona baktım. Ben nereye bırakırsam bırakayım mutlaka istedikleri bölgeye yerleştiler. Hatta aynı türlerin birbirinden çok daha farklı karakteristiklere sahip olduğunu gözlemledim. Özellikle geceleri avlandıklarını ve yer değiştirdiklerini biliyorum. Fakat hareketleri çok yavaş olduğu için ve tank içindeki canlıların neredeyse tamamı yabani türler olduğu için pek fazla kayıp vermedim. En çok kayıp yavrulardan oluyordu. Sizin karidesin akıbetinin bu yönde olması muhtemel. Aç kaldıkları zaman kapanmanın tam aksine kendilerini olabildiğinde açarak etrafta dolaşan canlıları yakalama eğilimlerinde olduklarını da biliyorum. Kapandıklarına şahit olduğum dönemler ise her seferinde su değerlerinin bozulduğu dönemlerdi. Örnek vermem gerekirse kayaya sıkışarak ölen bir balık suda 3 saat kadar kaldıktan sonra, dalga motoruna takılan başka bir ölü balık, su seviyesinin azalması sonra eklenilen taze suyla temas ettikleri dönemler gibi.
İkinci konu ise ışık sistemi. Anemonlarımı çeşitli derinliklerden topladım. Yüzeye yakın yerde yaşayan anemonlar tankın içinde yetersiz ışık olduğunda sürekli yer değiştirip yüzeye en yakın yerlere kendilerini konumlandırırken daha az ışıkta yaşayan anemonlar kayaların en altında hafif ışık aldıkları güzel konumlara yerleşme eğilimi içindeler. Sizin anemonun sıkıntısı ışık yüzünden olabilir mi?

Temizlik ekibiyle ilgili pek fazla bilgi vermemişsiniz. Ben deniz suyu kullanıyorum. Işıklarım mercanlar için üretilen özel led armatürlerden. Günde 4 5 saatlik ışıklandırmayla bile yosun oluşumu bir miktar gözlemliyorum. Hadi diyelim benim tankım deniz suyu çok fazla dış etken var. Deney yaptığımız tamamen ro suyundan faydalanarak oluşturduğumuz tanka ise gözle görülecek bir yosunlanma farkı oluşmadı. Bu sebeple faydasını düşünerek deniz suyundan vazgeçip ro suyuna dönmedim. Sizde eğer yosun oluşmuyor ise katkılarda problem olabilir. Deniz tanklarının en büyük sıkıntılarından biri olan yosunla benim baş edebilmemin tek yolu yosunla beslenen canlıları koymak oldu. Sizin yosunla mücadeleniz nasıl? Ve sadece ro suyuyla marine için yapılan tanklarda anemonların renklerini kaybettiklerini de gözlemledik. Bunu da araştırıp öğrenemediğimiz organellere bağlamayı uygun gördük. Sizin renkleri ile ilgili gözlemleriniz nasıl?

Sağlıklı hobiler
Isıtıcı Sızzz ! Akvaryumum (15 Derece) Japon Koi
Enes bey yanlışım varsa lütfen düzeltin fakat benim bildiğim kadarıyla koi ile ilgili bilinenler 15-25 derece arasında yaşadığı. 10 derecenin altında immün sistemleri çok zayıfladığı için hastalıklara karşı dayanıksız oluyorlar ve ölümler dolaylı yoldan gerçekleşiyor. Direk 10 dereceye düşer düşmez sıcaklığınız balıklarınızı kaybedeceğinizi sanmıyorum fakat çeşitli hastalıklardan ölmeleri yüksek ihtimal dahilinde. İkinci olarak profesyonel olarak havuzlarda koi besleyen arkadaşlar kış döneminde balıkların metabolizması durma noktasına geldiği için çeşitli önlemler alıyorlar. Neredeyse hiç beslememek ya da özel kış yemine geçmek vs gibi. Sizin balıklarınız da kış döneminde olduklarını anlayarak metabolizmalarını yavaşlatmış olabilirler. Siz bu durumu gözlemliyorsanız nasıl tedbirler alıyorsunuz. Gözlemlemiyorsanız balıklarınız ankara ayazında nasıl haraketli kalabiliyor.

SON MESAJLAR

GÜNCEL 100 TANITIM

SON İLANLAR

FORUM İSTATİSTİKLERİ

  • 3,797,668 Mesaj
  • 408,613 Konu
  • 91 Forum
  • 145,128 Forum Üyesi
  • 1,466 Özel Forum Üyesi
  • 29 Kıdemli Akvarist
  • 1,941 Dün Giriş Yapan Üye

Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.