ÖZELLİKLER

Kullanıcı Adı:
hounddog
Kullanıcı Grubu:
Forum Üyesi
Geri Bildirimleri:
Aldığı Beğeni:
53
Hesap Durumu:
Aktif
Durumu:
Çevrim Dışı
Üyelik Tarihi:
29 Şubat 2024 14:19
Son Ziyaret:
01 Ağustos 2025 13:09
Toplam Mesaj:
9 [0.02 Gün Ortalaması]
Paylaşım Sayisı:
1 (Son 6 Ay)
İlan Sayisı:
BİLGİLER
Ad Soyad:
Ali Tuncer
Doğum Tarihi:
Girilmedi
Yaş:
Bilinmiyor
İl:
Izmir
Meslek:
Özel Mesaj:
Sohbet Talebi:
Üye Favorile:
Sosyal Medya:
İMZA
Ali Tuncer
SON 9 MESAJI
Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/170220251511401.jpg[/IMG]
1 Yıllık Akvaryum Güncellemesi: Filtre Yok, Bakım Minimum, Yaşam Maksimum
Başlangıçta sadece 6-7 kiraz karidesiyle başlayan akvaryumum, 1 yıl içinde 100'den fazla bireye ulaşan bir karides topluluğuna dönüştü. Bunun yanı sıra, bladder snail, sayısız ostrakot kolonisi, ara sıra görülen hydralar ve planarya benzeri solucanımsı canlılar da akvaryumun sakinleri arasında.
Bitkilere gelince, bu doğal dengenin içinde ayakta kalanlar tilki kuyruğu, çınar, mini anubias ve adını hatırlayamadığım başka bir anubias benzeri bitki oldu. Su yüzeyinde ise su mercimekleri katmanlar oluşturarak büyük bir biyokitleye dönüştü.
Bakım konusuna gelince, bu sistem klasik akvaryumculuğun görüştüğü sürekli filtreleme, su değişimleri ve yoğun yemlemeye dayalı yaklaşımdan oldukça farklı işledi:
1 Yıl Boyunca;
* 1 kez filtre temizliği yapıldı, o da tıkandığı için. Sonrasında filtre iptal edildi ama süngeri biyolojik yüzey olarak bırakıldı.
* 2 kez %25 oranında su değişimi yapıldı.
* 3 kez su mercimekleri toplandı.
* Haftada 1 veya 2 kez yemleme yapıldı.
* Buharlaşan su yerine dinlenmiş su eklendi.
Yani klasik anlamda akvaryum temizliği, su değişimi veya yoğun yemleme olmadan, sistem kendini bir şekilde döngüye soktu ve karidesler halen üremeye devam ediyor.
Bir süre hazır su kullandım ancak ekonomik sebeplerle dinlenmiş çeşme suyuna geçtim. Bunun sonucunda ilginç bir gözlem yaptım: Daha önce akvaryumda baskın olan çınar bitkisi, çeşme suyuna geçişimden sonra yerini tilki kuyruğuna bıraktı. Muhtemelen suyun içindeki minerallerin değişimi nedeniyle farklı bitkiler avantaj kazandı.
Filtre olmadan döngü nasıl sağlanıyor? Bunun temel sebeplerinden biri su mercimeğinin büyük biyokütle oluşturup fazla azotu tüketmesi ve ara ara toplandığında sistemden fazla atıkların uzaklaştırılması. Bu, klasik anlamda su değişimleriyle yapılan seyreltilmenin doğal bir alternatifi gibi işliyor.
Ek olarak, akvaryumdaki mikro ekosistem çok sayıda gözle görülemeyen canlıdan oluşuyor. Ostrakotlar, rotiferler, mikroskobik kurtlar ve planaryalar gibi canlılar, sistem içinde dengenin korunmasını sağlıyor. Az yemleme yapıldığında, bu mikrofauna kendi içinde bir rekabet oluşturuyor ve denge kuruyor. Bu da doğada olduğu gibi akvaryumda patojenlerin baskın hale gelmesini önlüyor.
Sonraki adımım ne olacak? Sistemi daha da oturttuktan sonra Endler eklemeyi planlıyorum. Ancak karides popülasyonunun en az 200 bireye ulaşmasını bekleyeceğim. Bu noktada sistemin, Endlerlerin getireceği ekstra yükte bile dengede kalabileceğini düşünüyorum.
Sonuç olarak, doğal dengeli bir akvaryumun, minimum müdahale ile de mükemmel bir şekilde işleyebildiğini deneyimlemiş oldum. Su değişimleri, filtre temizliği, çeşme suyu gibi konulara göre sistem kendini adapte etti. Akvaryum, klasik anlamda temizlenmese de, ekosistem kendi içinde bir düzen oturttu ve su mercimeği gibi unsurlar biyolojik filtre görevi gördü. Şu anki gidişat, Endler eklemek için uygun bir noktaya yaklaştığımı gösteriyor. Bakalım gelecek yılda neler değişecek?
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/170220251511401.jpg[/IMG]
1 Yıllık Akvaryum Güncellemesi: Filtre Yok, Bakım Minimum, Yaşam Maksimum
Başlangıçta sadece 6-7 kiraz karidesiyle başlayan akvaryumum, 1 yıl içinde 100'den fazla bireye ulaşan bir karides topluluğuna dönüştü. Bunun yanı sıra, bladder snail, sayısız ostrakot kolonisi, ara sıra görülen hydralar ve planarya benzeri solucanımsı canlılar da akvaryumun sakinleri arasında.
Bitkilere gelince, bu doğal dengenin içinde ayakta kalanlar tilki kuyruğu, çınar, mini anubias ve adını hatırlayamadığım başka bir anubias benzeri bitki oldu. Su yüzeyinde ise su mercimekleri katmanlar oluşturarak büyük bir biyokitleye dönüştü.
Bakım konusuna gelince, bu sistem klasik akvaryumculuğun görüştüğü sürekli filtreleme, su değişimleri ve yoğun yemlemeye dayalı yaklaşımdan oldukça farklı işledi:
1 Yıl Boyunca;
* 1 kez filtre temizliği yapıldı, o da tıkandığı için. Sonrasında filtre iptal edildi ama süngeri biyolojik yüzey olarak bırakıldı.
* 2 kez %25 oranında su değişimi yapıldı.
* 3 kez su mercimekleri toplandı.
* Haftada 1 veya 2 kez yemleme yapıldı.
* Buharlaşan su yerine dinlenmiş su eklendi.
Yani klasik anlamda akvaryum temizliği, su değişimi veya yoğun yemleme olmadan, sistem kendini bir şekilde döngüye soktu ve karidesler halen üremeye devam ediyor.
Bir süre hazır su kullandım ancak ekonomik sebeplerle dinlenmiş çeşme suyuna geçtim. Bunun sonucunda ilginç bir gözlem yaptım: Daha önce akvaryumda baskın olan çınar bitkisi, çeşme suyuna geçişimden sonra yerini tilki kuyruğuna bıraktı. Muhtemelen suyun içindeki minerallerin değişimi nedeniyle farklı bitkiler avantaj kazandı.
Filtre olmadan döngü nasıl sağlanıyor? Bunun temel sebeplerinden biri su mercimeğinin büyük biyokütle oluşturup fazla azotu tüketmesi ve ara ara toplandığında sistemden fazla atıkların uzaklaştırılması. Bu, klasik anlamda su değişimleriyle yapılan seyreltilmenin doğal bir alternatifi gibi işliyor.
Ek olarak, akvaryumdaki mikro ekosistem çok sayıda gözle görülemeyen canlıdan oluşuyor. Ostrakotlar, rotiferler, mikroskobik kurtlar ve planaryalar gibi canlılar, sistem içinde dengenin korunmasını sağlıyor. Az yemleme yapıldığında, bu mikrofauna kendi içinde bir rekabet oluşturuyor ve denge kuruyor. Bu da doğada olduğu gibi akvaryumda patojenlerin baskın hale gelmesini önlüyor.
Sonraki adımım ne olacak? Sistemi daha da oturttuktan sonra Endler eklemeyi planlıyorum. Ancak karides popülasyonunun en az 200 bireye ulaşmasını bekleyeceğim. Bu noktada sistemin, Endlerlerin getireceği ekstra yükte bile dengede kalabileceğini düşünüyorum.
Sonuç olarak, doğal dengeli bir akvaryumun, minimum müdahale ile de mükemmel bir şekilde işleyebildiğini deneyimlemiş oldum. Su değişimleri, filtre temizliği, çeşme suyu gibi konulara göre sistem kendini adapte etti. Akvaryum, klasik anlamda temizlenmese de, ekosistem kendi içinde bir düzen oturttu ve su mercimeği gibi unsurlar biyolojik filtre görevi gördü. Şu anki gidişat, Endler eklemek için uygun bir noktaya yaklaştığımı gösteriyor. Bakalım gelecek yılda neler değişecek?
Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
[QUOTE=Laterthanbefore]Çoğu akvaryum bitkisine nispeten kalın köklere sahip bitkinin adı nedir acaba?[/QUOTE]
İyi günler,
Water wisteria (Çınar)'dır.
Saygılarımla
[QUOTE=Laterthanbefore]Çoğu akvaryum bitkisine nispeten kalın köklere sahip bitkinin adı nedir acaba?[/QUOTE]
İyi günler,
Water wisteria (Çınar)'dır.
Saygılarımla
Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
Doğal bir akvaryumda sistemin işleyişi, gözle görülmeyen ama etkisi büyük bir mikro yaşamın varlığına dayanır. Bu mikrofauna, bakterilerden rotiferlere ve protozoalara kadar pek çok organizmayı kapsar. Mesela, bir akvaryumda ölen bir canlının tamamen yok olmasını sağlayan şey, bu mikroskobik canlıların durmaksızın çalışmasıdır. Çürüme başladığında bakteriler devreye girer, organik maddeyi ayrıştırır ve bu süreçle oluşan besinler, diğer mikroorganizmalara ve nihayetinde bitkilere kadar ulaşır. Bu döngü o kadar doğal bir şekilde işler ki, sadece izleyerek bile bu sistemin güzelliğini fark edebilirsiniz.
Yemlemeyi az yapmak, bu mikrofaunanın besin döngüsünü destekler. Su piresi veya planarya gibi daha büyük görülebilir organizmaların yanı sıra, mikroskobik seviyedeki canlılar da tankın sağlığını korur. Bu organizmalar arasında rekabet, kaynakların dengelenmesini sağlar ve zararlı patojenlerin kontrol altında tutulmasına yardımcı olur. Müdahale edilmeyen bir sistemin "görünmeyen elleri" diyebiliriz buna.
Suyun değişimi konusuna gelince; buharlaşan su yalnızca saf sudur. Ancak tankta çözünmüş mineraller ve diğer bileşenler birikmeye devam eder. Çeşme suyunda kalsiyum, magnezyum gibi sertlik sağlayan mineraller bulunabilirken, bazen eser miktarda ağır metaller ve klor da olabilir. Hazır suların ise mineral içeriği genelde düşüktür ama tamamen saf değildir. Bu yüzden, su değişimi yaparak akvaryumdaki birikimi seyreltebilir ve sağlıklı bir ortamı koruyabilirsiniz.
Doğal bir akvaryumun güzelliği, mükemmel bir görüntü yaratmasında değil, kendi içindeki döngülerin sorunsuz çalışmasındadır. Her yaprağın çürümesi, her ölen canlının yeni bir yaşam döngüsüne katılması, aslında bu sistemin birer parçası. Bu düzeni anlamak ve ona şahit olmak, doğadan ilham alan bir hobinin gerçek zevki değil midir?
Doğa zaten mükemmel değildir; ama her şey olması gerektiği gibidir. İhtiyacımız olan şey, doğanın tasarımıyla uyum içinde bir sistem kurmak ve onun kendi ritmini izlemesine izin vermektir. En basit haliyle, işte asıl “zevk” burada gizlidir. 😊
Doğal bir akvaryumda sistemin işleyişi, gözle görülmeyen ama etkisi büyük bir mikro yaşamın varlığına dayanır. Bu mikrofauna, bakterilerden rotiferlere ve protozoalara kadar pek çok organizmayı kapsar. Mesela, bir akvaryumda ölen bir canlının tamamen yok olmasını sağlayan şey, bu mikroskobik canlıların durmaksızın çalışmasıdır. Çürüme başladığında bakteriler devreye girer, organik maddeyi ayrıştırır ve bu süreçle oluşan besinler, diğer mikroorganizmalara ve nihayetinde bitkilere kadar ulaşır. Bu döngü o kadar doğal bir şekilde işler ki, sadece izleyerek bile bu sistemin güzelliğini fark edebilirsiniz.
Yemlemeyi az yapmak, bu mikrofaunanın besin döngüsünü destekler. Su piresi veya planarya gibi daha büyük görülebilir organizmaların yanı sıra, mikroskobik seviyedeki canlılar da tankın sağlığını korur. Bu organizmalar arasında rekabet, kaynakların dengelenmesini sağlar ve zararlı patojenlerin kontrol altında tutulmasına yardımcı olur. Müdahale edilmeyen bir sistemin "görünmeyen elleri" diyebiliriz buna.
Suyun değişimi konusuna gelince; buharlaşan su yalnızca saf sudur. Ancak tankta çözünmüş mineraller ve diğer bileşenler birikmeye devam eder. Çeşme suyunda kalsiyum, magnezyum gibi sertlik sağlayan mineraller bulunabilirken, bazen eser miktarda ağır metaller ve klor da olabilir. Hazır suların ise mineral içeriği genelde düşüktür ama tamamen saf değildir. Bu yüzden, su değişimi yaparak akvaryumdaki birikimi seyreltebilir ve sağlıklı bir ortamı koruyabilirsiniz.
Doğal bir akvaryumun güzelliği, mükemmel bir görüntü yaratmasında değil, kendi içindeki döngülerin sorunsuz çalışmasındadır. Her yaprağın çürümesi, her ölen canlının yeni bir yaşam döngüsüne katılması, aslında bu sistemin birer parçası. Bu düzeni anlamak ve ona şahit olmak, doğadan ilham alan bir hobinin gerçek zevki değil midir?
Doğa zaten mükemmel değildir; ama her şey olması gerektiği gibidir. İhtiyacımız olan şey, doğanın tasarımıyla uyum içinde bir sistem kurmak ve onun kendi ritmini izlemesine izin vermektir. En basit haliyle, işte asıl “zevk” burada gizlidir. 😊
Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
Tatlı Su Akvaryumlarının Doğal Yolu: Father Fish Yönteminin Sade Güzelliği
Bazı kişiler, Father Fish yöntemine "Ama bu çok da doğru değil!" diye itiraz ediyorlar. Neymiş, akvaryum tabanının doğal bırakılmasıymış, yemlemenin haftada bir yapılmasıymış, yosun önleyiciler ve gübrelerin kullanılmamasıymış… Yani bu kadar basit bir yöntem, onların mükemmel düzenlerini alt üst ediyor diye biraz alınmışlar. Ama kabul edelim, her gün su testleri yapmamak, akvaryuma kimyasal madde eklemek zorunda kalmamak ve balıkları "Bugün ne yedirsem?" diye strese sokmamak kulağa kötü bir şey gibi gelmiyor, değil mi?
Şimdi, gelin biraz dürüst olalım: Tatlı su akvaryumlarındaki bu "kusursuz düzen" dediğimiz şey, aslında doğada hiç yok. Doğanın ortasında durup "Şu manzara, tam bir aquascaping harikası olmuş!" dediğinizi hayal edin. Evet, komik olurdu. Tatlı su ekosistemleri doğaldır, evet, ama kusursuz değildir. Amazon’un bulanık suları, İskodra Gölü’nün çamur birikintileri ya da bir orman göletindeki yapraklarla kaplı su tabanı, hiçbir akvaryum dergisinde "Ayın akvaryumu" seçilmezdi. Ama bu ekosistemler, tam da bu düzensizlikleriyle güzeldir.
Bazı tatlı su akvaryumları ise kendini Kızıldeniz’in bir köşesi zannediyor. Yosun yok, su kristal berraklığında, her bitki milimetrik hizaya dizilmiş. Balıklar neredeyse simetrik bir koreografiyle yüzüyor. Bu manzaraya bakınca, "Doğa mı, yoksa insan eliyle düzenlenmiş bir gösteri mi?" diye düşünmeden edemiyor insan. Evet, çok etkileyici görünüyor, ama bu görüntüyü korumak için saatlerce uğraşıp onlarca kimyasal eklemeniz gerekiyor. Bir yandan da akvaryumda yaşayan canlılara "Biz aslında doğal bir ortamdayız" masalını anlatıyorsunuz.
İnsanlar doğal bir şey görmek için Amazon Nehri’ne, İskodra Gölü’ne gidiyor. Buralar için dünya kadar para ödüyorlar. Ama gidince ne görüyorlar? Bulanık su, yosunlu taşlar ve düzensizlik. Hiç kimse bir gölün kenarında durup, “Ah, şu suyun üstünde bir lilyum eksik, taşların biraz daha düzgün olması lazım, yosunları da kazımamız gerek,” demiyor. Çünkü doğal olan bu. Ama ne hikmetse akvaryumda aynı şeyi gördüğümüzde "Bunu düzeltmemiz lazım" diye düşünüyoruz.
Bir de işin sektör kısmı var. Sanat eseri gibi görünen akvaryumlar, aslında sektörde yaratılan "ideal" algının bir parçası. Marketten aldığımız mükemmel görünümlü domatesler gibi… Her biri aynı boyda, aynı parlaklıkta ve aynı yuvarlaklıkta. Ama bunların altında hibrit tohumlar, seralar ve kimyasal desteklerle yapılan tarım yatıyor. Akvaryum sektöründe de durum aynı. Sanat eserini aratmayacak güzellikteki akvaryumlar için sürekli yeni ekipmanlar, gübreler, yosun önleyiciler ve daha birçok ürün satılıyor. Yani bu mükemmel görüntülerin arkasında, sektöre para kazandıran bir dev var.
Benim bu yazıları yazma sebebim tam da burada yatıyor. Akvaryumculuk aslında zor bir hobi değil. Belki de bir hobi bile değil, çünkü doğanın kendi işleyişine güvenmek dışında bir şey yapmanıza gerek yok. Ama yeni başlayanlara bu iş öyle karmaşık bir şekilde sunuluyor ki, insanlar kendilerini sürekli su değişimleri, gübreler, hastalıklarla uğraştıkları bir girdabın içinde buluyor. Üstelik bu döngüde hem mutsuz oluyorlar hem de sektöre para kaptırıyorlar.
Evet, Father Fish yöntemi belki "mükemmel" değil. Ama doğal, sade ve canlıların huzur içinde yaşayabileceği bir ortam yaratıyor. Üstelik size her hafta su değiştirip, testler yapıp, kimyasallarla uğraşma stresi yaşatmıyor. Doğa zaten kaotik bir uyum içinde ve biz de bunu olduğu gibi kabul edersek, bu hobi gerçekten keyifli bir hal alıyor. Kızıldeniz'in ihtişamı tatlı sulardan çok uzakta; akvaryumlarımızı da bunu hatırlayarak kurmak gerek. 😊
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246021.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246031.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246051.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246061.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246071.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246091.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246101.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246121.jpg[/IMG]
Tatlı Su Akvaryumlarının Doğal Yolu: Father Fish Yönteminin Sade Güzelliği
Bazı kişiler, Father Fish yöntemine "Ama bu çok da doğru değil!" diye itiraz ediyorlar. Neymiş, akvaryum tabanının doğal bırakılmasıymış, yemlemenin haftada bir yapılmasıymış, yosun önleyiciler ve gübrelerin kullanılmamasıymış… Yani bu kadar basit bir yöntem, onların mükemmel düzenlerini alt üst ediyor diye biraz alınmışlar. Ama kabul edelim, her gün su testleri yapmamak, akvaryuma kimyasal madde eklemek zorunda kalmamak ve balıkları "Bugün ne yedirsem?" diye strese sokmamak kulağa kötü bir şey gibi gelmiyor, değil mi?
Şimdi, gelin biraz dürüst olalım: Tatlı su akvaryumlarındaki bu "kusursuz düzen" dediğimiz şey, aslında doğada hiç yok. Doğanın ortasında durup "Şu manzara, tam bir aquascaping harikası olmuş!" dediğinizi hayal edin. Evet, komik olurdu. Tatlı su ekosistemleri doğaldır, evet, ama kusursuz değildir. Amazon’un bulanık suları, İskodra Gölü’nün çamur birikintileri ya da bir orman göletindeki yapraklarla kaplı su tabanı, hiçbir akvaryum dergisinde "Ayın akvaryumu" seçilmezdi. Ama bu ekosistemler, tam da bu düzensizlikleriyle güzeldir.
Bazı tatlı su akvaryumları ise kendini Kızıldeniz’in bir köşesi zannediyor. Yosun yok, su kristal berraklığında, her bitki milimetrik hizaya dizilmiş. Balıklar neredeyse simetrik bir koreografiyle yüzüyor. Bu manzaraya bakınca, "Doğa mı, yoksa insan eliyle düzenlenmiş bir gösteri mi?" diye düşünmeden edemiyor insan. Evet, çok etkileyici görünüyor, ama bu görüntüyü korumak için saatlerce uğraşıp onlarca kimyasal eklemeniz gerekiyor. Bir yandan da akvaryumda yaşayan canlılara "Biz aslında doğal bir ortamdayız" masalını anlatıyorsunuz.
İnsanlar doğal bir şey görmek için Amazon Nehri’ne, İskodra Gölü’ne gidiyor. Buralar için dünya kadar para ödüyorlar. Ama gidince ne görüyorlar? Bulanık su, yosunlu taşlar ve düzensizlik. Hiç kimse bir gölün kenarında durup, “Ah, şu suyun üstünde bir lilyum eksik, taşların biraz daha düzgün olması lazım, yosunları da kazımamız gerek,” demiyor. Çünkü doğal olan bu. Ama ne hikmetse akvaryumda aynı şeyi gördüğümüzde "Bunu düzeltmemiz lazım" diye düşünüyoruz.
Bir de işin sektör kısmı var. Sanat eseri gibi görünen akvaryumlar, aslında sektörde yaratılan "ideal" algının bir parçası. Marketten aldığımız mükemmel görünümlü domatesler gibi… Her biri aynı boyda, aynı parlaklıkta ve aynı yuvarlaklıkta. Ama bunların altında hibrit tohumlar, seralar ve kimyasal desteklerle yapılan tarım yatıyor. Akvaryum sektöründe de durum aynı. Sanat eserini aratmayacak güzellikteki akvaryumlar için sürekli yeni ekipmanlar, gübreler, yosun önleyiciler ve daha birçok ürün satılıyor. Yani bu mükemmel görüntülerin arkasında, sektöre para kazandıran bir dev var.
Benim bu yazıları yazma sebebim tam da burada yatıyor. Akvaryumculuk aslında zor bir hobi değil. Belki de bir hobi bile değil, çünkü doğanın kendi işleyişine güvenmek dışında bir şey yapmanıza gerek yok. Ama yeni başlayanlara bu iş öyle karmaşık bir şekilde sunuluyor ki, insanlar kendilerini sürekli su değişimleri, gübreler, hastalıklarla uğraştıkları bir girdabın içinde buluyor. Üstelik bu döngüde hem mutsuz oluyorlar hem de sektöre para kaptırıyorlar.
Evet, Father Fish yöntemi belki "mükemmel" değil. Ama doğal, sade ve canlıların huzur içinde yaşayabileceği bir ortam yaratıyor. Üstelik size her hafta su değiştirip, testler yapıp, kimyasallarla uğraşma stresi yaşatmıyor. Doğa zaten kaotik bir uyum içinde ve biz de bunu olduğu gibi kabul edersek, bu hobi gerçekten keyifli bir hal alıyor. Kızıldeniz'in ihtişamı tatlı sulardan çok uzakta; akvaryumlarımızı da bunu hatırlayarak kurmak gerek. 😊
[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246021.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246031.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246051.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246061.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246071.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246091.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246101.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/271120241246121.jpg[/IMG]
Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
Father Fish yöntemi, akvaryum hobisinde doğallığı ve dengeyi merkeze alan bir yaklaşımı temsil eder. Bu yöntem, tatlı su ekosistemlerinin doğal döngülerine mümkün olan en yakın deneyimi sunmayı hedefler. Tatlı su ırmaklarının ve göllerinin görüntüsünü bir akvaryuma taşırken, doğal yaşam alanlarındaki kaotik düzenin uyumunu gözler önüne serer.
Doğadaki ırmaklar ve göller, berraklık ve estetik açıdan genellikle mükemmel olmasa da, her şeyin birbiriyle ahenk içinde olduğu, kendine has bir kusursuzluk sunar. Father Fish yöntemi, zengin besin içeriğine sahip kum tabanları ve doğal bitki örtüsü ile bu dengeyi taklit eder. Akvaryum tabanı, tıpkı doğada olduğu gibi, bitkilerin köklenmesi ve mikroorganizmaların yaşam alanı bulması için bir yuva görevi görür. Böylece balıklar, doğal bir ortamda olduğu gibi kendilerini rahat ve güvende hisseder.
Aquascaping, kuşkusuz göz alıcıdır. Bir tablo gibi kusursuz kompozisyonlar yaratır ve bazen neredeyse bir sanat eseri niteliğindedir. Ancak bu berrak ve minimalist tasarımlar, doğanın gerçek yüzünden uzaktır. Tatlı su ekosistemlerinde böyle bir düzen nadiren bulunur; doğa daha çok kaotik bir harmoni sunar. Hatta aquascaping’deki bu estetik mükemmeliyet, doğanın spontane kusursuzluğunu yansıtmaktan çok, bir tasarımcının hayal gücünü yansıtır.
''Kusursuz'' görünen bir akvaryumu sürdürebilmek, sürekli müdahale gerektirir. Su parametrelerini ideal seviyede tutmak için kimyasallar, yosun önleyiciler ve yapay gübreler kullanılır. Ancak bu kimyasalların etkileri, sadece balıklara değil, aynı zamanda suyun ekosisteminde yaşayan mikro ve makro faunaya da zarar verir. Örneğin, kimyasal yosun önleyiciler, akvaryumdaki faydalı mikroorganizmaları yok ederek ekosistemin dengesini bozabilir. Bu durum, daha fazla müdahale ihtiyacını doğurarak bir kısır döngü yaratır.
Father Fish yönteminde ise bu tür müdahalelere gerek kalmaz. Zengin ve doğal bir kum tabanı, hem bitkiler için gerekli besinleri sağlar hem de atıkların doğal olarak parçalanmasına yardımcı olur. Akvaryum, dışarıdan gelen katkılar yerine kendi ekosistem döngüsüyle dengede kalır. Örneğin, bir Father Fish akvaryumunda, bitkiler yosunların büyümesini baskılar, suyun berrak kalmasına yardımcı olur ve canlıların doğal davranışlarını sergilemesi için ideal bir ortam yaratır.
Aquascaping estetiği ve suyu kristal berraklığında tutmak için, farklı kimyasallar, katkılar, aktif karbon vs eklenmek zorundadır. Ancak ne zaman ki doğal bir düzen kurmaya karar verdim ve müdahaleleri asgariye indirdim, akvaryumumun çok daha sağlıklı ve uzun ömürlü olduğunu fark ettim. Canlılar, kimyasalların olmadığı bir ortamda daha aktif hale geldi, bitkiler doğal hızıyla büyüdü ve sistem kendi içinde bir denge oluşturdu. Su değişimine bile gerek kalmadı.
Bu yöntem bir ekosistem kurucusu olma rolünü üstlenmenizi sağlar. Bu yöntemle akvaryumunuz, izleyicisine “Doğanın bir parçasıyım” hissini verir. Bu yaklaşımda, doğadaki gibi hafif bir bulanıklık ya da taban üzerinde birikmiş yaprak kalıntıları, müdahale gerektiren kusurlar değil, ekosistemin doğal bir parçası olarak görülür.
Sonuç olarak, doğallığı esas alan bir akvaryum hem estetik açıdan büyüleyici olabilir hem de doğanın kaotik düzenini taklit eden sürdürülebilir bir yaşam alanı sunar. Kusursuzluğu ararken doğanın kusursuz uyumunu gözden kaçırmamak, hobinin en büyük ödülüdür.
Father Fish yöntemi, akvaryum hobisinde doğallığı ve dengeyi merkeze alan bir yaklaşımı temsil eder. Bu yöntem, tatlı su ekosistemlerinin doğal döngülerine mümkün olan en yakın deneyimi sunmayı hedefler. Tatlı su ırmaklarının ve göllerinin görüntüsünü bir akvaryuma taşırken, doğal yaşam alanlarındaki kaotik düzenin uyumunu gözler önüne serer.
Doğadaki ırmaklar ve göller, berraklık ve estetik açıdan genellikle mükemmel olmasa da, her şeyin birbiriyle ahenk içinde olduğu, kendine has bir kusursuzluk sunar. Father Fish yöntemi, zengin besin içeriğine sahip kum tabanları ve doğal bitki örtüsü ile bu dengeyi taklit eder. Akvaryum tabanı, tıpkı doğada olduğu gibi, bitkilerin köklenmesi ve mikroorganizmaların yaşam alanı bulması için bir yuva görevi görür. Böylece balıklar, doğal bir ortamda olduğu gibi kendilerini rahat ve güvende hisseder.
Aquascaping, kuşkusuz göz alıcıdır. Bir tablo gibi kusursuz kompozisyonlar yaratır ve bazen neredeyse bir sanat eseri niteliğindedir. Ancak bu berrak ve minimalist tasarımlar, doğanın gerçek yüzünden uzaktır. Tatlı su ekosistemlerinde böyle bir düzen nadiren bulunur; doğa daha çok kaotik bir harmoni sunar. Hatta aquascaping’deki bu estetik mükemmeliyet, doğanın spontane kusursuzluğunu yansıtmaktan çok, bir tasarımcının hayal gücünü yansıtır.
''Kusursuz'' görünen bir akvaryumu sürdürebilmek, sürekli müdahale gerektirir. Su parametrelerini ideal seviyede tutmak için kimyasallar, yosun önleyiciler ve yapay gübreler kullanılır. Ancak bu kimyasalların etkileri, sadece balıklara değil, aynı zamanda suyun ekosisteminde yaşayan mikro ve makro faunaya da zarar verir. Örneğin, kimyasal yosun önleyiciler, akvaryumdaki faydalı mikroorganizmaları yok ederek ekosistemin dengesini bozabilir. Bu durum, daha fazla müdahale ihtiyacını doğurarak bir kısır döngü yaratır.
Father Fish yönteminde ise bu tür müdahalelere gerek kalmaz. Zengin ve doğal bir kum tabanı, hem bitkiler için gerekli besinleri sağlar hem de atıkların doğal olarak parçalanmasına yardımcı olur. Akvaryum, dışarıdan gelen katkılar yerine kendi ekosistem döngüsüyle dengede kalır. Örneğin, bir Father Fish akvaryumunda, bitkiler yosunların büyümesini baskılar, suyun berrak kalmasına yardımcı olur ve canlıların doğal davranışlarını sergilemesi için ideal bir ortam yaratır.
Aquascaping estetiği ve suyu kristal berraklığında tutmak için, farklı kimyasallar, katkılar, aktif karbon vs eklenmek zorundadır. Ancak ne zaman ki doğal bir düzen kurmaya karar verdim ve müdahaleleri asgariye indirdim, akvaryumumun çok daha sağlıklı ve uzun ömürlü olduğunu fark ettim. Canlılar, kimyasalların olmadığı bir ortamda daha aktif hale geldi, bitkiler doğal hızıyla büyüdü ve sistem kendi içinde bir denge oluşturdu. Su değişimine bile gerek kalmadı.
Bu yöntem bir ekosistem kurucusu olma rolünü üstlenmenizi sağlar. Bu yöntemle akvaryumunuz, izleyicisine “Doğanın bir parçasıyım” hissini verir. Bu yaklaşımda, doğadaki gibi hafif bir bulanıklık ya da taban üzerinde birikmiş yaprak kalıntıları, müdahale gerektiren kusurlar değil, ekosistemin doğal bir parçası olarak görülür.
Sonuç olarak, doğallığı esas alan bir akvaryum hem estetik açıdan büyüleyici olabilir hem de doğanın kaotik düzenini taklit eden sürdürülebilir bir yaşam alanı sunar. Kusursuzluğu ararken doğanın kusursuz uyumunu gözden kaçırmamak, hobinin en büyük ödülüdür.
Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
[K]Katkılar:[/K][U][/U]
Orkide toprağı
İnek gübresi
Gübresiz bahçe toprağı
Kemik unu
Kan unu
Kalsiyum klorür
Kalsiyum florür
Demir oksit
Lime (Kireç)
Sodyum bikarbonat
Osmocote (yavaş salınımlı gübre)
Diatom toprağı
Epsom tuzu
Ancak, bunların çok az bir kısmını temin edebildim. Sadece biraz sıvı hümik asit ve sıvı gübre kullandım. Bu yöntemde katkılar yalnızca kurulum aşamasında kullanılır; sistem çalışmaya başladıktan sonra ise hiçbir şekilde düzenli ya da sürekli olarak eklenmez.
Bu sistemde en büyük çaba başlangıçta harcanır. Kurulum tamamlandıktan sonra sisteme müdahale edilmez.
En çok hoşuma giden yönü, minimum para ve çabayla kuralları ve sürecin tamamen doğanın yönetimine bırakıldığı bir sistem olmasıdır.[EDIT]hounddog,2024-11-21 14:59:40[/EDIT]
[K]Katkılar:[/K][U][/U]
Orkide toprağı
İnek gübresi
Gübresiz bahçe toprağı
Kemik unu
Kan unu
Kalsiyum klorür
Kalsiyum florür
Demir oksit
Lime (Kireç)
Sodyum bikarbonat
Osmocote (yavaş salınımlı gübre)
Diatom toprağı
Epsom tuzu
Ancak, bunların çok az bir kısmını temin edebildim. Sadece biraz sıvı hümik asit ve sıvı gübre kullandım. Bu yöntemde katkılar yalnızca kurulum aşamasında kullanılır; sistem çalışmaya başladıktan sonra ise hiçbir şekilde düzenli ya da sürekli olarak eklenmez.
Bu sistemde en büyük çaba başlangıçta harcanır. Kurulum tamamlandıktan sonra sisteme müdahale edilmez.
En çok hoşuma giden yönü, minimum para ve çabayla kuralları ve sürecin tamamen doğanın yönetimine bırakıldığı bir sistem olmasıdır.[EDIT]hounddog,2024-11-21 14:59:40[/EDIT]
Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
[U][K]Kimi Noktalara Yorumlar:[/K]
[K]Tabanda bitki:[/K]
Başlangıçta yaklaşık 7-8 çeşit bitki vardı, ancak zamanla bazıları eridi ve çürüdü. Çürüyen bitkileri hiç çıkarmadım. Şu anda bu sayı 4 türe kadar düştü. Erimeye başlayan bitkiler arasında bakımı kolay sazlar da bulunuyordu. Diğerleri ise yüksek CO2 gereksinimi olan türlerdi. Ne olacağını görmek için bu bitkileri denemiştim.
[K]Filtre:[/K]
Kullandığım filtre pipo filtredir. Hiç müdahale etmedim. Bu sistemde filtre temizlenmez.
[K]Ostracod ve Su Piresi:[/K]
Akvaryumda Ostracod kolonileri oldukça aktif. Bunun yanı sıra planarya veya benzeri canlılar da mevcut. Tüm bu canlılar, sistemdeki makrofaunaya dahil.
[K]Father Fish Yöntemi:[/K]
Father Fish yöntemi, Walstad yöntemine göre daha hızlı bir kurulum sürecine sahiptir. Bu yöntemde filtre kullanılır ve kurulum sırasında toprağa fazladan katkılar eklenir.
Özet: Father Fish Yöntemi[/U][B][/B]
-Tabana 2,5 cm toprak, üzerine 5 cm kum eklenir.
-Toprağa, kurulum aşamasında kendi oluşturulan katkılar eklenir.
-Çok sayıda ve bakımı kolay bitkiler yerleştirilir.
-Su değişimi yılda 1-2 kez, %15-20 oranında yapılır.
-Buharlaşan su düzenli olarak eklenir.
-Yemleme haftada 1-2 kez gerçekleştirilir.
-Yosunlara ve bitkilere hiçbir müdahale yapılmaz.
-Pipo filtre ve ısıtıcı kullanılmalıdır; sıcaklık 27,5 derece olmalıdır.
-Kimyasal maddeler ve gübreler kesinlikle kullanılmaz.
-Ölen balıklar ya akvaryumda bırakılır ya da kuma gömülür.
-Doğadan alınan kuru ağaç yaprakları akvaryuma eklenir. Yapraklar eridikçe ve tüketildikçe yenileri ilave edilir.
-Bu yöntem, küçük balıklarla daha iyi çalışır ve canlı yükü düşük tutulur.
[B]Genel Değerlendirme:[/B][U][/U]
Sistem sorunsuz çalışıyor. Özellikle su değişiminin yılda 1-2 kez yapılması, gübre veya su düzenleyici gibi ek masrafların olmaması ve yemlemenin haftada sadece 1 kez yapılması gibi avantajlarıyla bütçe dostu ve zahmetsiz bir yöntem. Bu açıdan benim gereksinimlerime en uygun yöntem olduğunu söyleyebilirim.[EDIT]hounddog,2024-11-21 14:36:41[/EDIT]
[U][K]Kimi Noktalara Yorumlar:[/K]
[K]Tabanda bitki:[/K]
Başlangıçta yaklaşık 7-8 çeşit bitki vardı, ancak zamanla bazıları eridi ve çürüdü. Çürüyen bitkileri hiç çıkarmadım. Şu anda bu sayı 4 türe kadar düştü. Erimeye başlayan bitkiler arasında bakımı kolay sazlar da bulunuyordu. Diğerleri ise yüksek CO2 gereksinimi olan türlerdi. Ne olacağını görmek için bu bitkileri denemiştim.
[K]Filtre:[/K]
Kullandığım filtre pipo filtredir. Hiç müdahale etmedim. Bu sistemde filtre temizlenmez.
[K]Ostracod ve Su Piresi:[/K]
Akvaryumda Ostracod kolonileri oldukça aktif. Bunun yanı sıra planarya veya benzeri canlılar da mevcut. Tüm bu canlılar, sistemdeki makrofaunaya dahil.
[K]Father Fish Yöntemi:[/K]
Father Fish yöntemi, Walstad yöntemine göre daha hızlı bir kurulum sürecine sahiptir. Bu yöntemde filtre kullanılır ve kurulum sırasında toprağa fazladan katkılar eklenir.
Özet: Father Fish Yöntemi[/U][B][/B]
-Tabana 2,5 cm toprak, üzerine 5 cm kum eklenir.
-Toprağa, kurulum aşamasında kendi oluşturulan katkılar eklenir.
-Çok sayıda ve bakımı kolay bitkiler yerleştirilir.
-Su değişimi yılda 1-2 kez, %15-20 oranında yapılır.
-Buharlaşan su düzenli olarak eklenir.
-Yemleme haftada 1-2 kez gerçekleştirilir.
-Yosunlara ve bitkilere hiçbir müdahale yapılmaz.
-Pipo filtre ve ısıtıcı kullanılmalıdır; sıcaklık 27,5 derece olmalıdır.
-Kimyasal maddeler ve gübreler kesinlikle kullanılmaz.
-Ölen balıklar ya akvaryumda bırakılır ya da kuma gömülür.
-Doğadan alınan kuru ağaç yaprakları akvaryuma eklenir. Yapraklar eridikçe ve tüketildikçe yenileri ilave edilir.
-Bu yöntem, küçük balıklarla daha iyi çalışır ve canlı yükü düşük tutulur.
[B]Genel Değerlendirme:[/B][U][/U]
Sistem sorunsuz çalışıyor. Özellikle su değişiminin yılda 1-2 kez yapılması, gübre veya su düzenleyici gibi ek masrafların olmaması ve yemlemenin haftada sadece 1 kez yapılması gibi avantajlarıyla bütçe dostu ve zahmetsiz bir yöntem. Bu açıdan benim gereksinimlerime en uygun yöntem olduğunu söyleyebilirim.[EDIT]hounddog,2024-11-21 14:36:41[/EDIT]
Father Fish Yöntemiyle 50x30x30
Ölçüler: 50x30x30
Canlı Türleri: Karides, salyangoz
Bitki Türleri: Çeşitli
Tankın Yaşı: 10 ay
Filtrasyon ve Işıklandırma: Pipo, led
Doğanın Dengesine Güvenin: Az Çaba, Büyük Keyif
Bu akvaryum, doğal dengeyi temel alan bir sistemle kuruldu ve zamanla kendi kendine bir ekosistem oluşturdu. Başlangıçta tabana 2,5 cm kalınlığında bahçe toprağı ve torf karışımı serdim, az miktarda sıvı gübre ekledim. Üzerine 3,5 cm kum katmanı koyarak alt yapıyı tamamladım. Kaya, ağaç dalları ve catappa yaprağı ekledikten sonra pipo filtreyi kurup sistemi 27,5 derece sıcaklıkta bir hafta boş çalıştırdım.
Ardından, 7-8 farklı bitki türünden bolca ekledim; bazıları öldü, bazıları hayatta kaldı, hiçbirine müdahale etmedim. Akvaryum bu şekilde 10 gün daha çalıştı. Sonrasında kargoyla gelen 15 karides ve 5 nerite salyangozunu ekledim. Maalesef karideslerin yarısı ve salyangozların tamamı yaşamını yitirdi, ancak ölenleri akvaryum kumuna gömerek doğal döngünün bir parçası haline getirdim.
Haftada bir yemleme yaptım, ancak camlarda oluşan yosunlara çok müdahale etmedim. Sadece ön camı temizledim; zamanla yan camlardaki ve içerideki yosunlar kendiliğinden kayboldu. Akvaryuma dışarıdan yalnızca bir kez, yedinci ayda yüzde 15 su değişimi yaptım. Bu süreçte evdeki kuruyan yaprakları ve catappa yapraklarını düzenli olarak eklemeye devam ettim.
Şu an akvaryumda, 6-7 karidesten üreyerek 80’e ulaşan bir karides popülasyonu var ve sayılarının 150’ye çıkmasını bekliyorum. Bu noktadan sonra endlers balıkları eklemeyi planlıyorum. Ayrıca içeride kendiliğinden oluşan birkaç salyangoz türü ve ufak yüzen canlılar da mevcut.
Bu yöntem, az para ve az çabayla doğanın kendi işleyişine şans tanıyan, kolay ve sürdürülebilir bir yaklaşım. İlk kurulumun ardından, doğa kendi kararlarını alarak size yardımcı oluyor ve benzersiz bir ekosistem oluşturuyor.[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507171.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507201.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507231.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507251.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507281.jpg[/IMG]
Ölçüler: 50x30x30
Canlı Türleri: Karides, salyangoz
Bitki Türleri: Çeşitli
Tankın Yaşı: 10 ay
Filtrasyon ve Işıklandırma: Pipo, led
Doğanın Dengesine Güvenin: Az Çaba, Büyük Keyif
Bu akvaryum, doğal dengeyi temel alan bir sistemle kuruldu ve zamanla kendi kendine bir ekosistem oluşturdu. Başlangıçta tabana 2,5 cm kalınlığında bahçe toprağı ve torf karışımı serdim, az miktarda sıvı gübre ekledim. Üzerine 3,5 cm kum katmanı koyarak alt yapıyı tamamladım. Kaya, ağaç dalları ve catappa yaprağı ekledikten sonra pipo filtreyi kurup sistemi 27,5 derece sıcaklıkta bir hafta boş çalıştırdım.
Ardından, 7-8 farklı bitki türünden bolca ekledim; bazıları öldü, bazıları hayatta kaldı, hiçbirine müdahale etmedim. Akvaryum bu şekilde 10 gün daha çalıştı. Sonrasında kargoyla gelen 15 karides ve 5 nerite salyangozunu ekledim. Maalesef karideslerin yarısı ve salyangozların tamamı yaşamını yitirdi, ancak ölenleri akvaryum kumuna gömerek doğal döngünün bir parçası haline getirdim.
Haftada bir yemleme yaptım, ancak camlarda oluşan yosunlara çok müdahale etmedim. Sadece ön camı temizledim; zamanla yan camlardaki ve içerideki yosunlar kendiliğinden kayboldu. Akvaryuma dışarıdan yalnızca bir kez, yedinci ayda yüzde 15 su değişimi yaptım. Bu süreçte evdeki kuruyan yaprakları ve catappa yapraklarını düzenli olarak eklemeye devam ettim.
Şu an akvaryumda, 6-7 karidesten üreyerek 80’e ulaşan bir karides popülasyonu var ve sayılarının 150’ye çıkmasını bekliyorum. Bu noktadan sonra endlers balıkları eklemeyi planlıyorum. Ayrıca içeride kendiliğinden oluşan birkaç salyangoz türü ve ufak yüzen canlılar da mevcut.
Bu yöntem, az para ve az çabayla doğanın kendi işleyişine şans tanıyan, kolay ve sürdürülebilir bir yaklaşım. İlk kurulumun ardından, doğa kendi kararlarını alarak size yardımcı oluyor ve benzersiz bir ekosistem oluşturuyor.[IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507171.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507201.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507231.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507251.jpg[/IMG][IMG]https://foto.akvaryum.com/fotolar/243134/201120241507281.jpg[/IMG]
Akvaryum İçin En İyi Şey Hiçbir Şey Yapmamak!
Father Fish :) akvaryumcuların korkulu rüyası. Bu sistemle kurduğum bir karides akvaryumum var. 50x30x30 9 aydır sorusuz çalışıyor. Yöntemin özetini yazıp, sonra benim akvaryumda yaptığım işlemleri yazmak isterim.
Özet FF yöntemi;
- 2.5 cm altta toprak, 5 cm üstte kum
- Toprakta kendi oluşturduğu katkılar kullanılır
- Çok fazla ve kolay bitkiler eklenir
- Su değişimi yılda 1 yada 2 kez yüzde 15-20 olarak yapılır
- Buharlaşan su eklenir
- Yemleme haftada 1 yada 2 kez yapılır
- Yosuna, bitkilere müdahale sıfır
- Pipo filtre ve ısıtıcı olmalı, ısı 27,5 derece olmalı
- Kimyasallar ve gübreler hiç kullanılmaz
- Ölen balıklar ya bırakılır yada kuma gömülür
- Doğandan alınan kuru ağaç yaprakları akvaryuma eklenir, eridikçe ve yendikçe ilave edilir
- Bu yöntem küçük balıklarla daha iyi çalışır, canlı yükü az tutulur
Benim yaptıklarım özetle;
- altta toprağı koydum içine, bahçe toprağı ve torf karışık, biraz sıvı gübre vardı çok az ilave ettim. 2,5 cm toplam kalınlık oldu
- üstüne 3,5 cm kum
- kaya, ağaç dalları ve catappa yaprağı ekledim
- pipo fitre koydum, ısı 27,5'ta 1 hafta boş çalıştı
- sonra 7-8 çeşit bitkiden bol bol ekledim, ölen öldü kalan kaldı hiç karışmadım
- o şekilde 10 gün kadar daha çalıştı
- 15 karides, 5 adet nerite salyangoz aldım, kargodan geldi.
-15 karidesin yarısı öldü, neritelerin tamamı öldü
- ölenleri akvaryum kumuna gömdüm
- haftada 1 yemleme yapıyorum
- camlarda yosun oluştu biraz, yalnızca ön camı temizledim görebilmek için
- zaman içinde yan camlardaki ve içerideki yosunlar yok oldular hiç dokunmadım, bir daha hiç yosun olmadı.
- yalnızca bir kere 7. ayda yüzde 15 su değişimi yaptım
- Evdeki kuruyan bitkilerin yapraklarını ve cattapa atmayı sürdürdüm
- 2 yada 3 çeşit olmak üzere kendiliğinden ortaya çıkan salyangozlar var, sayıları çok değil
- yine içeride kendiliğinden çıkan ufak ufak yüzen canlılar var (uzamasın diye konuya girmiyorum)
- Anlık son durum, kalan 6-7 karidesten 80 kadar karidese kadar ürediler ve çoğalmayı sürdürüyorlar, sayılarının 150 kadar olmasını bekliyorum sonra endlers ekleyeceğim.
Bu yöntem az para harcatan, az çaba gerektiren, dahası kolay bir yöntem, ilk kuruyorsunuz sonrasında doğa kendiliğinden size yardımcı oluyor, kararları kendisi alıyor.
Saygılarımla
[EDIT]hounddog,2024-11-18 12:28:05[/EDIT]
Father Fish :) akvaryumcuların korkulu rüyası. Bu sistemle kurduğum bir karides akvaryumum var. 50x30x30 9 aydır sorusuz çalışıyor. Yöntemin özetini yazıp, sonra benim akvaryumda yaptığım işlemleri yazmak isterim.
Özet FF yöntemi;
- 2.5 cm altta toprak, 5 cm üstte kum
- Toprakta kendi oluşturduğu katkılar kullanılır
- Çok fazla ve kolay bitkiler eklenir
- Su değişimi yılda 1 yada 2 kez yüzde 15-20 olarak yapılır
- Buharlaşan su eklenir
- Yemleme haftada 1 yada 2 kez yapılır
- Yosuna, bitkilere müdahale sıfır
- Pipo filtre ve ısıtıcı olmalı, ısı 27,5 derece olmalı
- Kimyasallar ve gübreler hiç kullanılmaz
- Ölen balıklar ya bırakılır yada kuma gömülür
- Doğandan alınan kuru ağaç yaprakları akvaryuma eklenir, eridikçe ve yendikçe ilave edilir
- Bu yöntem küçük balıklarla daha iyi çalışır, canlı yükü az tutulur
Benim yaptıklarım özetle;
- altta toprağı koydum içine, bahçe toprağı ve torf karışık, biraz sıvı gübre vardı çok az ilave ettim. 2,5 cm toplam kalınlık oldu
- üstüne 3,5 cm kum
- kaya, ağaç dalları ve catappa yaprağı ekledim
- pipo fitre koydum, ısı 27,5'ta 1 hafta boş çalıştı
- sonra 7-8 çeşit bitkiden bol bol ekledim, ölen öldü kalan kaldı hiç karışmadım
- o şekilde 10 gün kadar daha çalıştı
- 15 karides, 5 adet nerite salyangoz aldım, kargodan geldi.
-15 karidesin yarısı öldü, neritelerin tamamı öldü
- ölenleri akvaryum kumuna gömdüm
- haftada 1 yemleme yapıyorum
- camlarda yosun oluştu biraz, yalnızca ön camı temizledim görebilmek için
- zaman içinde yan camlardaki ve içerideki yosunlar yok oldular hiç dokunmadım, bir daha hiç yosun olmadı.
- yalnızca bir kere 7. ayda yüzde 15 su değişimi yaptım
- Evdeki kuruyan bitkilerin yapraklarını ve cattapa atmayı sürdürdüm
- 2 yada 3 çeşit olmak üzere kendiliğinden ortaya çıkan salyangozlar var, sayıları çok değil
- yine içeride kendiliğinden çıkan ufak ufak yüzen canlılar var (uzamasın diye konuya girmiyorum)
- Anlık son durum, kalan 6-7 karidesten 80 kadar karidese kadar ürediler ve çoğalmayı sürdürüyorlar, sayılarının 150 kadar olmasını bekliyorum sonra endlers ekleyeceğim.
Bu yöntem az para harcatan, az çaba gerektiren, dahası kolay bir yöntem, ilk kuruyorsunuz sonrasında doğa kendiliğinden size yardımcı oluyor, kararları kendisi alıyor.
Saygılarımla
[EDIT]hounddog,2024-11-18 12:28:05[/EDIT]
SON MESAJLAR
- Akvaryuma Ne Zaman Balık Eklemem Gerekir İsmail_96965, 02:02
Yeni Üye Forumu - Bitkili Akvaryumda Berraklığı Yakalama Kaangzkr, 01:57
Bitki Akvaryumları Genel - Akvaryum Ağırlığı PufferKingdom, 01:46
Labirentliler - 45 Litre Karides Endler Tankına Filtre Sorusu Emre1616, 00:40
Filtreleme Seçenekleri - Yeni 56 Litrelik Nano Deniz Akvaryumu borakizilatesli, 00:05
Deniz Akvaryumları Genel - 👋 Yeni Gelenler Buradan Merhaba Desin borakizilatesli, 23:58
Yeni Üye Forumu - Bitkili Akvaryuma Hangi Gübreleri Önerirsiniz Ehtiyar, 23:21
Bitki Akvaryumları Genel - Astronot Yem Yememe Problemi emreyz, 22:46
Yeni Üye Forumu - Akvaryum Armatür Ömrü? Özgür1978, 22:01
Işık CO2 ve Ekipmanlar - Yeni Bitkili Akvaryum Sena08, 21:49
Akvaryum Tanıtımı - Akvaryum 3'ü 1 Arada İnci Kefali, 21:38
Akvaryum Tanıtımı - Killifish Serüvenim Rafayel, 20:29
Yeni Üye Forumu - 200 Litre Akvaryum İçin Bütün Sorularım Hidro Dinamik, 20:10
Güney Amerikan Cichlidleri - 🚑 Balığım Hamile Mi? — Doğum Ne Zaman? Cyber_Scout, 20:00
Canlı Doğuranlar - Malawi İçin Kum Önerisi xfuriousx, 18:21
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Deniz Akvaryumu Sump Sorunu Nctunl, 17:42
Deniz Akvaryumları Genel - İthal Akvaryum Sağlam Mı? scorpion26, 17:30
Akvaryum ve Kapak Yapımı - Armatürk Armatür Kaliteli Mi neontetras, 17:00
Işık CO2 ve Ekipmanlar - 75 Litre Akvaryum İçin Tüm Sorularım Orhan76, 14:59
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - 🧿 En Güzel Fotoğraflarınızı Gösterin MCY4, 13:25
Akvaryum ve Su Altı Fotoğrafçılığı - Şans Bambusu Endlerci, 12:52
Yeni Üye Forumu - Akvaryumum bendeniztayfun, 09:43
Akvaryum Tanıtımı - Eskişehir Co2 Dolum Yeri Tavsiye A2626, 08:59
Akvaryumcu Önerileri ve Duyuruları - İkinci Kez Böyle Oldu Tataaa4325, 08:54
Yeni Üye Forumu - Shark Akvaryum Aydınlatma Kaliteli Mi Kuro, 08:28
Yeni Üye Forumu - 30 Litrelik Canlı Doğurgan Akvaryumu baliklariniseven, 01:10
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Akvaryumum Hakkında Sorularım İsmail_96965, 22:52
Yeni Üye Forumu - Elimdeki Karides Türleri T3kniker, 21:18
Omurgasızlar Tanıtımı - Ternapi Medaka Pondları ternapi, 20:46
Akvaryum Tanıtımı - 30 Litre Akvaryumda Beraber Beslenecek Türler? İnci Kefali, 20:40
Yeni Üye Forumu - Creaqua Mobilya Hüsranı. ozgurozturk00, 20:10
Şikayet Var! - Cüce Kerevit Beslenmesi İnci Kefali, 17:57
Omurgasızlar - Hamile Lepistesim Midesi Garip K0L0Ni, 16:46
Yeni Üye Forumu - Potasyum Nitrat Nereden Bulunabilir ? NightWist, 15:23
Taban ve Gübreleme - Ticari Yemler Ve Artemia'daki Eksikleri Giderme MertSoyumert, 13:55
Malzemeler ve Yemler Forumu - Betalarımı Birleştirimi koraykbl, 12:35
Yeni Üye Forumu - Apistogramma Set :) AtlasPoyraz, 09:53
Akvaryum Tanıtımı - 2. Sonunda Beta Akvaryum Ama ( Yalnızca Tanıtım ) koraykbl, 02:54
Akvaryum Tanıtımı - Sump Sistem Malzeme Dizilimi Cyber_Scout, 01:57
Filtre ve Sump Yapımı - Su Piresi cagrikarabas, 00:50
Omurgasızlar - Ciklet AmatorLepistesci, 00:50
Cinsiyet ve Tür Belirleme - 75 Litre Balık Önerisi mustafa191, 00:17
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - İç Parazit Mi? K0L0Ni, 23:18
Yeni Üye Forumu - Lepistesin Türü Nedir İsmail_96965, 21:59
Cinsiyet ve Tür Belirleme - Hangi Türle Hobiciliğe Dönmeliyim? Mesutoviç, 21:06
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Akvaryuma Koyduğum Kökte Beyaz Lekeler Var Flawlessense, 21:02
Akvaryum ve Tür Tavsiyesi - Ternapi Küçük Bir Su Birikintisi ternapi, 20:09
Akvaryum Tanıtımı - Ramireziye Çözüm AmatorLepistesci, 19:38
Güney Amerikan Cichlidleri - Neon Tetra Erkek Dişi Ayrımı( Kuyruk Farkı) Hobimus, 18:41
Cinsiyet ve Tür Belirleme - Co2 Sistemim Kuro, 18:09
Kendin Yap Sistemler (DIY)
GÜNCEL 100 TANITIM
SON İLANLAR
- F0 Neolamprologus Sexfasciatus Gold Ve Blu Enestr 01:57
- Acil Satılık Tüm Set Akvaryum (80*40*40) ckaan35 00:21
- L 201 - 333 Erkekler muyat 23:44
- Koi Tricolor Melekler Tekin35 23:12
- Damızlık Ve Yavru Cüce Vatoz Sütçü 23:10
- Brichardi Eş Tutmuş Çift Ciyus 22:25
- Japan Blue Double Tail Endler achiiles_622 21:46
- Mini Sumplu Akvaryum LEGEND59 21:25
- 50x25x25 Sumplu Akvaryum LEGEND59 21:25
- Hobiye Ara Bitkili Akvaryumu Satıyorum teksas_tombiks 20:42
- Cüce Vatoz mertank 19:36
- L183-trifasciata Karides Omer901 19:33
- Philipinne Blue Ve Altum-silver Kırması Melekler. Laetacara 18:54
- Lepistes Otu (najas Guadalupensis) djally 18:44
- Severum, Geophagus, Guianacara djally 18:43
- Takaslık Ya Da Hobiciye Ücretsiz Gümüşlük zekigonlum 18:27
- Çek İthalatı Balıklar. Aqualandakvaryum 17:28
- Phillippines İthalatı Balıklar. Aqualandakvaryum 17:28
- Muhtelif Akvaryum Malzemeleri devko 16:57
- Co2 Tüp , Co2 Diffüzörler, Co2 Regülatör devko 16:57
- Cristmass Moss Ve Bloody Mary Karidesler JDEAN 16:51
- Full Set Hobi Sonu Resim Yüklenmiştir harunefe 16:41
- 3-4-5 Cm Malavi Ciklet aycaketenci 16:41
- L144 Düz Kuyruk Erkek Sarı Ateş Mavi Melek Karides aycaketenci 16:41
- Seachem Purigen harunefe 16:41
- Mangrow Üstü Anubiaslar, Cüce Cyrptocoryne nikon_ 16:32
- Beyaz Ve Mikro Kurt, Kızılağaç Kozalağı nikon_ 16:32
- Süper Red Erkek Vatoz, Sterbai, Elma Salyangozu nikon_ 16:32
- Albino Full Red Lepistes sinan3805 15:38
- Sıfır Hagen Kutu Filtreler ootkn 15:03
- Alabalık Yemi 2,8 Kg 500 Tl ootkn 15:03
- Diy Gübreler Kargo Bedava Bitkiler, Balıklar reano 14:50
- Özel Tür Lepistes, Karidesler, Vatoz, Bitkiler reano 14:50
- Mikrofex & Sirke Kurdu & Su Piresi & Mikrokurt scorpion26 14:46
- Cüce Krvt & Katil Saly. & Sakura & Kiraz & Ramshor scorpion26 14:46
- Leleupi & Medaka (japon Pirinç Balığı) scorpion26 14:46
- Resun Dms 400t5 40 X 30 X 38 Cm 45 Litre scorpion26 14:46
- Bitki Gübre Seti Satış Ve Destek emreemin 14:26
- Armatür Powerled Ölçülerinize Göre Destek Verilir emreemin 14:26
- Bitki Çeşitleri emreemin 14:26
- Bitkili Akvaryum Balıkları emreemin 14:26
- Akvaryum Yem Çesitleri emreemin 14:26
- Bitki , Sıvı Gübre , Exel , Ramshorm CevdetSERBEST 14:14
- Su Piresi 200 - 300 Adet 50 Tl CevdetSERBEST 14:14
- Moss Teli , Moss Rafı, Karides Yuvası CevdetSERBEST 14:14
- Yüzey Emici Sıfır Ayarında Samoo 14:05
- Akvaryum Seti Ve Malzemeler Ve Canlılar. Samoo 14:05
- 120x60x50h Emas Sumplu Akvaryum Ve Set ThunderstrucK 14:01
- ❗️🔹️ N P K ➕️ Fe ➕️ Excel ➕️ Yosun Giderici 🔹️❗️ F13K 13:47
- 🌲 Cüce Vatoz,christmas Moss,subulata,mikra,saz 🌲 F13K 13:47
KULLANICILAR
- 67 Online Kullanıcı, 37 Üye
Online Kullanıcılar
emreyz,
wasmannia,
İsmail_96965,
ufukkisikk,
Emre1616,
onuribrahim,
plutarkhos,
NightWist,
Kınayu,
Amati340,
Hidro Dinamik,
Sahinn,
urzais,
ulutasatilla,
Akvarist Batuhan,
kaanbey55,
Ferdiktk,
-RBG-,
osmandbnl,
ardaagnaday,
Liga,
floyd,
K0L0Ni,
RadiantHydrogen,
KaanE,
sina cen,
bilgilialexa,
MCY4,
PufferKingdom,
äğåíàæíûå ğàáîòû_zeO,
mar76,
ternapi,
sedaterdem,
koyu,
antiparazit0625,
Kaya Özyurt,
Tugberk,
AtlasPoyraz,
FORUM İSTATİSTİKLERİ
- 3,797,668 Mesaj
- 408,613 Konu
- 91 Forum
- 145,128 Forum Üyesi
- 1,466 Özel Forum Üyesi
- 29 Kıdemli Akvarist
- 1,941 Dün Giriş Yapan Üye
Şu ana kadar en fazla 1365 kişi 27.03.2012 23:21 tarih ve saatinde çevrim içi oldu.