Doğada Astronotus sp. Venezuela aff. ocellatus (Oscar Cichlid)
Kategorideki Diğer Makaleler
2006’dan beri Venezuela'nın çayırlık ovalarında çok özel bir yere gidiyorum. Buranın suyu yağmur sezonunda kısa bir süre boyunca berrak oluyor. Oraya vardığımda ve aletlerimi çalıştırmaya başladığımda oldukça sabırsızlanıyorum. Acele etmeye başlıyorum, suya dalıyorum ve geçen ziyaretimden beri piranhalar, timsahlar ya da insanlar tarafından yenmediklerini umarak eski arkadaşlarımı aramaya koyuluyorum. Etrafta yüzüyorum, hala canlı olduklarını umarak bir o yana bir bu yana bakınıyorum. Yerlerini saptayıp, ayırt edici karakterlerinden tanır tanımaz mutlu oluyorum ve içim rahatlıyor. Aileyi ziyaret etmek gibi, Oscar ailemi ve oldukça vahşiler!
Yer yer ağaçların yetiştiği ve kısa çalıların bulunduğu düz bir ovada durduğunuzu hayal edin. Etraftaki çukur yol, araba, ağaç kütüklerinden yapılmış dikenli tel ve ara sıra görülen evcilleştirilmiş sığır hibridi dışında insan yapımı hiçbir şey yok. Ufuk gözleriniz görebildiğine dek uzanıyor. Uzaklarda kara bulutlar sağanak yağmurla değişik fırtına sistemleri gösteriyor. Ortam sıcaklığı 32°C olmasına rağmen, hafif tropikal esinti 27°C gibi hissettiriyor; kesinlikle mükemmel! Yağmur sezonu olması nedeniyle bölge doğal bir şekilde su basmış, geniş ve muhteşem bir çayır biyomuna dönüşmüş durumda. Burası Venezuela çayırlık ovaları.
Benim için oldukça özel olan bu nokta yerel olarak Estero adıyla anılmaktadır, bu kelime İspanyolcada iç nehir ağzı anlamına gelmektedir. Estero habitatı, kıyıdan 800 km uzakta olması ve sadece yağmur suyuyla beslenmesi nedeniyle oldukça eşsizdir. Estero yağmur sezonunda dolarak yakındaki nehirlere akar. Bölge kurak sezonda su birikintisi bile kalmayacak şekilde tamamen kurur. Kıyı yakınında bulunan, suyunu bir nehirden alan, acı bir suyu olan ve suyunu direk olarak okyanusa akıtan nehir ağızlarından tamamıyla farklıdır ve bunlar genellikle kurumazlar. Su değerleri: pH-5’in altında, KH-20mg/L (ppm)’den az, GH-10mg/L (ppm)’den az, Sıcaklık: 29°- 31°C. Burası ölçüm yaptığım en sıcak ve en büyük sucul habitat. Su sıcaklığı, soğuk havanın üreme tetikleyicisi olarak etkili olduğu normal yağmur sezonu sıcaklıklarının tam tersi. Bu esteroya benzeyen en yakın yer küçük ölçekli bir Pantanal (Brezilya) olabilir.
Astronotus ocellatus bizler tarafından Astronotinae alt familyasında gruplandırılmış büyük boylu bir cichlid türüdür. A. crassipinnis ve A. ocellatus isimlerini verdiğimiz tanımlanmış iki Astronotus türü vardır. Takma adı Oscar cichlid veya Oscar’dır (Astronot). Bizler derken insanları kast ediyorum çünkü Oscar’ların bu konu hakkında en ufak bir fikri yok. Doğadaki bir Oscar için önemli olan şeyler: yiyecek arama, büyüme, eş arama, üreme, yavrularıyla ilgilenme ve kurak ve yağmur sezonlarında hayatta kalmaktır. Bu bakımdan Oscar’ların ve dünyadaki diğer tüm canlıların bizlerle birçok ortak noktası var, değil mi? Makalenin geri kalanında A. ocellatus’u Oscar olarak adlandıracağım çünkü bilimsel isimler zamanla değişebilirken, genel isimler değişmez ve böyle yapmak makaleyi güncel kılacaktır.
Oscar’lar Venezuela, Peru, Ekvador, Kolombiya, Brezilya, Paraguay ve Fransız Guyanası gibi birçok Güney Amerika ülkesinde bulunmaktadır. Çeşitli su koşullarına ve nehir sistemlerine adapte olmuşlardır, bir havzadan diğerine farklılık gösteren değişik balık türleriyle bir arada yaşarlar. Birçok zoolog birden fazla Oscar türü olduğunu düşünmektedir. Bilim insanları Venezuela’da bulunan Oscar’ları Astronotus sp. Venezuela olarak adlandırmıştır. Tür üzerinde yapılacak gelecekteki düzenlemeler değişik ve yakın türler olup olmadığı konusuna açıklık getirecektir. Bilim insanları, saha araştırmacıları ve kâşifler bilimsel ve akvaryumla alakalı amaçlarla tropikal balık örnekleri topladıkları zaman genellikle suyun pH ve sıcaklık değerini, tarihi, zamanı, nasıl yakaladıklarını, dahil olan insanları ve balığı yakaladıkları konumu not ederler. Sonraki aşamada eğer tropikal balık ticaretinde kullanılacaksa poşetlenirler, eğer bilimsel amaçlı kullanılacaksa parçalara ayrılıp mide içerikleri analiz edilir veya diğer bilimsel incelemelerden geçerler. Eğer yerel biri balıkları yakalarsa, kızartma tavasına veya güveç tenceresine giderler. Ben genellikle balıkları yakalamam, onlarla takılmaya çalışarak, su altında fotoğraflayarak veya videolayarak ne yaptıklarını gözlemlerim.
Benim için özel bu yerin futbol sahası büyüklüğünde olmasına rağmen, etrafındaki oldukça büyük olan alanla karşılaştırıldığında küçük olduğu hissini veriyor. Büyüleyici bir yer. Suyun berraklığı yağan yağmur miktarına göre değişiklik gösteriyor, eğer büyükbaş hayvan sürüsü, atlar, kapibaralar, timsahlar veya diğer büyük boyutlu hayvanlar burada banyo yapmışlarsa dipteki tortu kalkmış oluyor.
Doğada Oscar’larımın yerini saptadığımda diğer balıklar gibi benden kaçmıyorlar; bununla birlikte, diğer balıklar gibi meraklı ve aç bir şekilde de yaklaşmıyorlar. Kişilikli insan gibiler aslında. Oscar’lar oldukça zeki balıklara benziyorlar. Double O adını verdiğim, göz şeklinde ikişer beneği olan Oscar harika bir balık. Benden hiç korkmuyor. Benim orada olduğumun farkına varıyor ama bu sırada yaptığı Oscar işlerini de sürdürüyor. Yakınına gelsem bile benden korkmayıp kamerama doğru yüzüyor ve kulaklarımın birinin yanından geçerek yüzmeye devam ediyor. Double O rahat bir balık.
Astronotlar, birbirine bağlı Oscar ailesi her zaman benden iki metre uzakta duruyor. Erkeğin göz şeklinde, dikey olarak bakıldığında küçük kedi kulağına benzeyen bir beneği var. Yavruları olduğu zaman dahada uzakta duruyorlar. Fotoğraflarını çekebilmek için onları kandırmam gerekti. Büyük bir bitki grubunun arkasına yüzmelerine müsaade ettim. Görüş açılarından çıkar çıkmaz hızlıca bitki duvarının önüne yüzdüm ve dipte onları bekledim. Bitkileri yüzüp geçtiklerinde beni görebiliyorlardı ama iş işten geçmişti, çekimi yapmıştım. Bu çift üremediği zaman bile biraz paranoyak görünüyor. Benden hızlıca kaçmıyorlar, sadece birazcık uzakta olmayı tercih ediyorlar. Beni muhtemelen daha önce görmedikleri bir çeşit timsah zannediyorlar.
Sonuncu Oscar arkadaşımın adı Gray (Gri) ve adından anlayacağınız üzere rengi gri. Vücudunun yanlarında hiç turunculuk yok. Bay Gray’in karnı sürekli aç ve her zaman yiyecek arayışında. Ona ayak uydurabilmek bayağı zor. Oradan buraya gidip geliyor, ümitsiz bir şekilde sonraki yemeğini arıyor ve yaptığı tek şey bu.
Double O, Astronotlar ve Bay Gray bana birçok şey öğretti. Bölgelerine girmeme izin vererek günlük işlerini benimle paylaştılar. Son 8 mevsimdir habitatlarında yüzerek toplamda 64 gün geçirdim (mevsim başına 7-10 gün çalışarak). Tercih ettikleri noktaları biliyorum ve çalışırken sanki yalnız değilmişim gibi hissettiriyorlar.
Doğadaki Oscar’ların yaptığını gördüğüm en ilginç şey beslenmek. Akvaryumda olduğu gibi balık tercih ettiklerini düşünenler olabilir fakat doğada balık kovaladıklarına hiç şahit olmadım. Akvaryumun orta seviyelerinde yaşadıklarını düşünmek de hatalı olacaktır. Doğada suyun en üst seviyelerinde yaşarlar, neredeyse yüzeyde. Fotoğraflardan göreceğiniz üzere, üst seviyede yaşadıklarından inanılmaz su altı yansımalarını çekebildim. Aslında yaptıkları şey su yüzeyindeki her dalı, yaprağı ve sucul bitkiyi yoklamak. Sürekli olarak su yüzeyinin 10-20 cm altında 45 derece açıyla yüzüyorlar. Su yüzeyinde yüzen her bitkiye, yaprağa ve dal parçasına yaklaşarak ağızlarıyla birazcık ittiriyorlar. Daha sonra hareketsiz kalarak izliyorlar. Eğer bir şey olmazsa başka bir batık veya yüzen dala yaklaşarak alınlarıyla vuruyorlar ya da kaldırıyorlar. Bir anda hareketten korkmuş bir böcek suya zıplıyor ve Oscar o anda saldırıyor. Böceklerle besleniyorlar ve bütün olarak yutuyorlar. Tüm gün yaptıkları şey bu. Yokluyorlar, itiyorlar, bekliyorlar, yutuyorlar ve daha sonra gidip sıradaki kurbanlarını arıyorlar. Tercih ettikleri menü cırcır böceklerini, çekirgeleri, örümcekleri ve bazı büyük karıncaları kapsıyor. Estero habitatında neredeyse hiç sucul omurgasız ve meyve bulunmuyor fakat burada olmaması başka bir yerde de olmadığı anlamına gelmiyor.
Oscar’ların habitatlarından ayrılmak benim için her zaman üzücü oluyor. Bazı insanlar deli olduğumu düşünebilir ama derinlerde sanki dünyalarının bir parçası haline geldiğimi hissediyorum. Ayrılmadan önce etraftaki manzaraya iyice bakıyorum, derin bir nefes alıyorum ve balıklar için en iyisini diliyorum. Kuru sezonda estero habitatı tamamen kuruyor. Nereye gidiyorlar? Ne kadar uzağa seyahat ediyorlar? Ne yapıyorlar? Bunların hepsi benim için bir sır. Her yıl onları tekrar tekrar görmekten çok mutluyum.
Yazan: Ivan Mikolji
Çeviren: Sergen Tuncer
Mikolji.com
Makale Ivan Mikolji’nin izniyle kullanılmıştır.